beyler bu gün saat 8de deep webde

Yalanına sokuyum gibtir git burdan

noldu panpa olayınız ne bi tak anlamadım ben bu işten

Okurken titredim amk azıcık ayrıntıya gir panpa

olm ne kadar seviosunuz böyle şeyleri ha yok "agaa deep web kankaaa girdim" yok 1 levelim yok level atladım. Oyunmu oynuyosunuz binmisiniz nesiniz ya.gibtirol git pekekent.Vay aq çok kasan level atlıo herkes bişeylere ulaşıyo bi defolun ya ama hikaye güzel devam et romanına

Sen 4. Lewel e girsen bu siteyi rahat hatta benim pcyi göçermiştin

upupupu6ppupupu vay amk upupuppu

2.Anekdot: Ben Ve benim en iyi arkadaşım, Amcamın oğlu T.Arslan(yaptığımız çok fazla hınzırlık vardır,bir keresinde ailemiz bize para vermedi diye su saatini patlatmıştık.(sebebimiz ise bize para vermeyip su faturası yatırmaları) sonuç olarak iskiden geldiler, tamir ettiler(su saatini değiştirdiler) biz de eski su saatini satıp para kazandık,bu olay bizim amacımızı karşıladı) her neyse bunu anlatmamdaki amaç nasıl bir çocuk olduğumu anlamanız içindi ve tabi ki T.Arslanın nasıl bir çocuk olduğunu.)bizim bahçemiz var.(böyle çok güzeldir, hewr meyve yetişir,bir sürü ağar var her neyse) oraa enterasan şeyler bulurduk onunla(T.Arslan) hep.Bir tane şişe bulduk.(böyle plastik ama şekli değişik(en azında küçükken öyle geliyordu,şu anki düşüncelerimize göre roll-on veya krem/merhem olabilir) bunu binanın duvarına sürüp eğer bu şey sihirliyse yarın sabah gelip baktığımızda pembe renk olsun(binanın boyadığımız kısmı) dedik. Sabah uyandık ve bir de baktık ne görelim. Pembe olmuş.(kesinlikle tesadüfü bir şey diye düşünüyorum ya da öyle bir şey, şişe mavi renkliydi ce içindeki şeyde krem-beyazdı)

beyler öncelikle neden ve nasıl deep webe bulaştığımı anlatıcam.

ben bilime, icatlara çok meraklı bir çocuktum, hayal gücümden bahsetsem inanmayacağınız şeyler(bu durum bazen işime yararken bazen saçma kalıyordu.)Hayal gücüm ve çocukluğumla ilgili bir kaç küçük anekdot.

1. Anekdot: Hepimiz küçükken sihire ve büyüye inanırdık.(bunu kesinlikle aklımızda inanmıyorduk ama içimizden bi ses kesinlikle olması gerektiğiydi) ben ilk büyü ve sihirle ilgili çalışmalarımı (biraz da harry potter serisinden aldığım ilham ve biraz da şirinlerden) hayvanlar(daha ziyade böceklerle) yaptım. hepimiz küçükken böcek dövüştürmüşüzdür.
bana karıncaların küçük olması hep haksızlık gibi gelmiştir. bu yüzden ben karıncaları büyütebilecek bir iksir(tabi ki hepsi sokakta bulabilceğimiz malzemelerden, tuğla,çimen, biraz kum ve tabi ki su(suya ayrı parantez açıyım çünkü küçükkne suyu biz dışarıda bulurduk hele yaz günleri, çünkü tüm mahalle halıyı sokakta yıkardı) ) bunu bir karıncanın üstüne döktüm.(ne kadar mantıksız gibi gözükse de ki hala benim de anlayamayıp ve inanamadığım şey olsa da) karınca biraz olsun büyüdü.(ne yazık ki sonradan öldü bu daha akıl almaz bir olaydı)

ya beyler anlat demişsiniz de ben olayları kısa şekilde anlattım zaten.

isterseniz dep webten önce yaptıklarımı anlatıyım,ya da arada yaşanan olayları,

bu arada kusura bakmayın dün şarjım bitmişti ben de evde Avrupa Atletizm Salon Şampiyonalarını izlerken uyuya kalmışım.

entryleri cep telefonuyla girceğim için biraz yavaş kalabilirim, kusura bakmayın.

gibtir git oç

panpa inandırıcı yazmışsın ama anlattıkların çok komik lan

anlat panpa hoşuma gitti

noluyor burda

güzel kurgu panpa devam et

3. anekdot: Bu biraz daha büyüdükten sonra(tahmini olarak 3'e gidiyordum, Amcdıbınoğlu da 4'e. Dışarıda Dolunay gördük.Bu bizi baya mutlu etmişti.(bilirsiniz dolunay bir çocuk için izlediği fimlerden, dizilerden olacaktır ki sihiri temsil eder)Hemen dışarı çıktık ve onu izledik.Biz dolaşıyorken o da aynı hızla bizi takip ediyordu sanki.(tabi ki bunun ne kadar saçma olduğunu 4. sınıfta Fen Bilgisi dersinde öğrenmiştim) işte her şey fen bilgisi dersinden sonra ve türkçe kitabındaki bilimle ilgili metinleri okuduktan sonra başladı, artık tek düşündüğüm bir şeyler bulmam gerektiğiydi.bu yüzden daha önce bulunan şeyleri izledim.

tabi ki ilk başta telefon ve ampulü izledim.(bunun nedeni o zamanki imkanlardı büyük ihtimale. ikisi de kolay bulunabilirdi.) telefonla başladım ve ilk önce (hepimizin en az bir kere yaptığı bardak telefondu).Bunlar beni çok mutlu ediyordu. gerçekten bilim adamı olabileceğimi ya da en azından bir şey icat edebileceğimi düşünüyordum. tabi ki telefonu inceledikten sonra Graham Bell'in bunu nasıl icat ettiğini araştırıken ne görüyüm, aslında telefonu aslında Graham Bell değil italyan Antonio Meucci'nin bulmuş olması.(bunu ABD Temsilciler Meclisi Kabul Etmiştir)Bu olay açıkcası benim milli eğitime olan güvenimi çok sarstı.

Daha sonra Thomas Edison Abimizin bulduğunu sandığım Ampulü inceledim, gerçekten bunu gerçeğe dönüştürmek ne kadar mükemmel,ne kadar zor derken bunun da aslında Nikola Tesla eseri olduğunu anlayınca, bizim(türkiye'nin) neden bilim adamı yetiştiremediğimizi öğrendim. Bize en başta Bilim yanlış anlatılıyor çünkü, bu ülkenin milli eğitim bakanı olmuş işte burada eğitim sistemimizi eleştirdiğim yazı, isteyen okuyabilir.

Sen bize level 4 ten 5 e nasıl geçtin madem billiyon anlat aq

Foyan ortaya çıksın

sazan.av,i

@47 kesinlikle bunun hackerlıkla ilgisi yok dıbına koyam, yazdıklarıma inanmayabilirsiniz ama bu benim bunları yaşamadığım anldıbına gelmez.Şöyle düşün Biri Ömür boyu hücre cezası(hapiste olan) alsın. hiç dışarıyı görmesin, onun hayatı hücredir değil mi? ama bu oranın dışında hayat olmadığını göstermez ya da bu ona bir kanıt olmaz. peki o adam niye hiç dışarıyı göremiyor? çünkü gardiyanlar var. Yani söylemek istediğim şey şu ki birileri sizin gerçeği görmenizi engelleniyor. Dünya sizin sandığınız kadar temiz bir yer değil.

@1 ağır lamer