Ertesi gün önümüzdeki hafta sonunu da birleştirerek 3 günlük izin aldım. Radyonun sekreterinin dişlekliği sekreterlik yaptığı günden beri git gide artıyordu. Olum mesleki deformasyon olur, olur ama bi insan bu kadar kısa sürede evrilemez amk. Kırmızı dar deri yelek, içe beyaz gömlek, üç gün bıyıklarını almamış kısır ustası kadınların bıyıkları kadar tüylü kalemler. Bu tarz kızlar genellikle ispikçi olur kardeşim inan. Ama hatun bana yanlamaya çalışmıştı bir iki kez ben de yüz vermeyince çok fazla çekinmeye başlamıştı. Ne zaman ön kapıdan içeri girsem hep marshmallow yiyiyordu. Galiba kafasının içindeki boşlukları minik pamukçuklarla dolduruyordu. tam bi'pıtırcık oldum kızı yazarken amk ehuheueh.

Neyse çıktım radyodan, cuma günü de izin alarak 3 güne tamamlamıştım işte kamp süresini. Bana da iyi gelir diye düşünüyordum. Amk gittiği yere geceyi zütüren adam Cengiz zontasıyla nası kafa dinleyebilirdim. Gerçi o kız arkadaşıyla olucak romantizim yaşarken onlar ben de kafa dinler rahatlarım diye düşünüyordum.

Kampa gitmemize daha 2 gün vardı sonuçta o yüzden düşünmenin bi'anlamı olmayacaktı. işten çıkınca da bir iki arkadaşla oturup muhabbet ettikten sonra eve geçmeye karar vermişken telefonum titredi. Arayan Pelin.

Bildiğin Pelin soksok sporlu kardeşim. Sarı saçlı mavi gözlü ortalama kızlardan boyu uzun. Gerçi 1.10 olsa boyu yine ortalamadan uzun olurdu amk ehuehueh. 1.70'e yakın işte. ince belli tatlı bi'hatun. Aramasına şaşırmıştım. Çünkü yurt dışındaydı. Sevgili olmadan takıldığım kızlardandı işte. Fuckbody de lovebody de gibimde değil bana göre sevişmek ve zevk almak için bi'araya gelen iki insna işte amk olay basit. Kız zengindi tamam ama yurt dışındayken beni aramazdı. Fakir yurt dışında arayamaz mı deme bana soksok sporlu kardeşim fakir yurt dışına çıkamaz, çıksa mülteci olur onda da telefon olmaz şimdi mantığını gibertmeden hikayeye devam et sevgili soksok sporluı kardeşim ehueheueh. Şunu da belirteyim kız her yaz tatilinde yurt dışında olurdu.
Açtım telefonu daha efendim demeden başladı heycanlı heycanlı anlatmaya.

Pelin - Bak şimdi hani ben gelmiyordum ya, hani gelmeme uzun zamanlar var demiştim ya, şu an havaalanındayım ve evdekiler hala tatildeler. Ben de sıkılacağıma sana geliim dedim. Ne dersin?

Ben - Bi'sakin ol lütfen nerdesin şu an.

Pelin - Sesini özlemişim. Biliyo musun sesin senden daha yakışıklı. diyip dandik peluş fare oyuncakları gibi vik vik güldü.

Tipimi merak ediyosan kardeşim aranızda beni tanıyan bi'yazar kardeşim va emin olun tipim de düzgün zütlük olsun diye demiyorum. Doğuştan amk napiim ben seçmedim sesi de tipi de. Çok şükür ehuehueueh. Neyse sakinleşmeyen Pelin'e bi'uyarı atışı daha yaptım.

Ben - Sakin ol güzelim nerdesin şu an?

Pelim - Havaalanındayım dedim ya unutkan çocuk. Dedi. Ulan en ufak rüzgarda kulak içi hattında cereyan mı yapıyor kızım senin aklın. Sanki dünyada bi'tek istanbulda havaalanı var. Tamam abartıyorum diyelim. Ama gibtiğimin şehrinde iki havaalanı var soksok sporlu kardeşim.

Ben - Tamam bana gel bekliyorum.

Pelin - Ne istiyosun? Gerçi sürprizim çok sana ciksi çocuk. Dedi telefonu kapattı.

One be amk ciksi çocuk ne be Pelincim. Bar direği miyim amk ben. Kızların şu ciksi olmak için kurduğu cümlelerden daha saçma cümleler Ajdar şarkısı oluyor işte sen düşün soksok sporlu kardeşim. Pelin'den uzak durmak istiyordum biraz da aslında. Hem sıkılmıştım hem de önceki hikayeyi okuyanlar Ceren ismini hatırlar. Ceren ve Pelin bir iki kez aynı ortamda bulunmuşlar. Ceren ıvır zıvır mevzulardayken bahsetmişti. Detayları anlatmadım o zaman gibilmesin mevzu diye soksok sporlu kardeşim.

Ceren'den sırf Ceren'e değer verdiğim için uzak duruyorum. Çünkü sevişirim ama aşık olamam. Bi'kıza da bunu anlatmak zor. Hem Ceren hakikatten iyi bi'kız iyi bi'insan.

Neyse kafamın içi tophane kafeleri gibi konuşan embesillerle dolu sanki amk. Eve doğru yol aldım 2 saate en geç Pelin bende olurdu. Ondan önce gidip biraz evi topliim dedim. Hatırlayan soksok sporlu kardeşlerim olucaktır hani deplasmanda sevişirdin, rahat terk etmek için diye. Aynen kardeşim de düzenli ciks yaptığın kadınlarla nerde seviştiğinin önemi olmuyor çok. Sonuçta rahatsın yani. Ayrıca deplasmanda sevişmek tek geceliklerde işe yarar soksok sporlu kardeşim.

Neyse evi toplayıp rahatlamıştım ki zil çaldı...

Kapıyı açtım. Mavi gözleri, sarı saçları ve meyveli parfüm kokusuyla Pelin karşımdaydı. Atladı boynuma bavulu bi'kenera bırakıp. Güldü, öptü dudağımın kenerından. Bunu da hiç anlamam soksok sporlu kardeşim. Neden kenardan öperler. Gösterip vermemek değil. Akşam sevişicez belli e kenardan öperek seni daha fazla arzulamıycam amk. O ne lan öyle dur şurda salça kalmış aliim demek mi ehuehueheuehue.

Neyse geçtik salona. O zamanki ev amerikan mutfaktı. Yani salon ve mutfak aynı yerde kardeşim. Amerikan mutfağı hala bilmeyen varsa ağzına ölük ölük sıçayım ehuehue. Oturdu salona ortalama olarak tam bi'saat geçmişti ki Pelin hala bana Amsterdam'ı anlatıyordu. Avrupa şöyle Avrupa böyle. He amk he avrupa mükemmel. Tırnak kesmenin bile vergisi olduğu ülkelerde yaşayıp bu ne harika ülke, maaşı aldığımız gibi sokuyorlar obareeey demez kimse. Neden çünkü orası bi'ayrı Avrupa. Neyse amk ders verir gibi olmasın ama Avrupa da yaşamak gerçekten zor soksok sporlu kardeşim dene ve gör derim.

Sıkılıp tam ayağa kalkmıştım ki bileğimden tutup üstüne doğru çekti. Biraz öyle ön sevişmeli takıldık. Sonra beraber duşa girelim mi dedi. Kucağımda duşa kadar zütürdüm. Amk benim de duşa kabin biraz küçüktü biraz her pozisyon tam olmuyordu o yüzden kucak ve arkanı dön taktiğiyle ciks devam ediyordu. Daha 5-6 dk olmuştu ki titreyerek boşaldı. Ondan 3-4 dk sonra daha ben çavuşa parande attırdım.

Duşta sevmediğim tek şey sigara içememek. Ben hemen normal duşu aldım. Pelin'de şampuanları almak için çıktı benden sonra da gelip o duş alıcaktı. E kız haklı ''sen çık ben bi'gusül atayımmı dicek bana. Neyse işte klagib kız bakımını yapana kadar ben salonda paketi nerdeyse yarıladım. Bişiler hazırladım. Hazır köfte falan vardı. Onu yaptım patates kızartması ıvır zıvır işte.

Bu arada soksok sporlu kardeşim, burda yazarlardan biri hakikatten gerçek hayatta da iki taşşak gibi yan yana olduğum sağlam adamlardan biri. Köfte deyince aklıma geldi bikere bununla köfte attık fritöze. Köfteler büyük büyük, oha lan dedik harbi iyi köfteymiş. Bi'çıktı fritözden kurumuş karga taku gibi büzüşmüş, suda kalan çük gibi küskün duruyor köfteler. Amk hiç unutmam bi'de biz onları yemiştik çatal tutmuyor o derece küçük ehueheueuhe.

Neyse hikayeye devam bu sefer tava da yaptım bu olaydan tecrübe edinip temkinli davrandım. Pelin geldi o sırada arkadan sarıldı ben tabakları hazırlarken.

Pelin - Kıyamaaam hiç zahmet etmeseydiiin.

Ben - Ağzını böyle yayarsan gevşemeden dolayı tek seferde yutabilirsin bak tabağı. Dedim. Biraz bozuldu cimcirip;

Pelin - Eşek seni. Özlemişim seni gel buraya. Dedi öpmeye başladı yine. Ulan kimse sevişmedi mi kızım seninle Türk kızı gibi de değilsin. Adın Pelin bi'kere amk kimin pelin diye tanıdığı varsa kesin sarışın yani.

Ben - Tamam bu kadar şımarıklık yeter acıktım hadş yemeğe. Dedim sanki 100 km yol gittik hadi yemeğe ne amk iki adım attım. masaya oturduk zaten.

Muhabbet bi'yandan da eğleniyoruz. Makara kızdı Pelin sağlamdır da ötmez, sır vermez. Konuşurken bi'anda araya girip;

Pelin - Rıfatla konuştum, neler olmuş ya hu öyle. Dedi.

Hasgibtir Pelin, Hasgibtir kulaklarıyla dünyayı deviren, zütten enseli, at kafası Rıfat seni. Tüm atlardan özür dilerim ehueheuhue.

Pelin ve Rıfat tanışırlar. Yani benden önce de tanışıyorlardı. Hiç sormadım nerden tanışıyosunuz siz diye o gün sordum mal gibi.

Ben - Siz nerden tanışıyosunuz ki?

Pelin - Rıfat, ben ve Ceren çocukluktan beri arkadaşız

Hasgibtir amk ya ben bu kadar bahtsız bi'adam değilim bu nedir ya hu böyle. ben kaçıyorum olay beni buluyor. Yemeği yarıda bıakıp sigara yaktım. Pelin gülüp baktı yüzüme.

Pelin - MErak etme seni anlıyorum, sen de kızı anla hiç bişi olmamış gibi davranabiliyosun sen, o da davranır emin ol. Dedi güldü öptü sofrayı toplamaya başladı.

Ulan sorun o mu be marmara bölgesinin am muhtarı mıyım amk ben. Hepinize karşı soğuk olup hiç bi'gib olmamış gibi mi davranayım? Ruhsuz bi'pekekent mi olayım? Ulan Rıfat sırf sinirimden ve zevkimden kulaklarını koparana kadar dağıtasım var kafanı. Sırf zevk için döversin sen de eminim ki soksok sporlu kardeşim amk pixar anteni gibi zaten nerde görsen tanırsın kodumun pekekentini.

Beynim yanıyor soksok sporlu kardeşim. Ceren nerden çıktı şimdi yine ne güzel sevişip eğleniyorum ben bu kız hayatıma girince aşık olmadan daha cikse engel oldu amk. Aşık olsam bu kadar etkilemezdi beni. Şimdi sen de aşık mısın deme soksok sporlu kardeşim. Hakikatten değilim olsaydım şu an Ceren sevgilim olurdu amk bırakır mıyım hiç. Tam canım sıkıldı derken telefon çaldı, canımı beş kat daha sıkacak kim olabilir? Tabii ki siyah renginin bile kendisinden utanmasını sağlayan dünyanın ilk zifir bebeği olarak dünyaya gelen gib başlı, züt kılı kaşlı Cengiz arıyor.

Hay amk diyerek telefonu açtım...

Cengiz - Kardieee napıyosun ya eee kamp olayını napıcaz?

Ben - Çadır madır bişi çözücem kaç kişi olucaz kesin mi 3 kişi olucağımız?

Cengiz - Ya kardi ne çadırı ya hu, karavan maravan yok mu?

He amk salağa he benim akmış asfalt karası kuzum, zor günler için sakladığım bi'karavan var. Soksok sporlu kardeşim zenginliğin patavatsızlıkla error verdirttiği ana şahit oluyorsun sen de. Bu soru nedir amk karavan maravan yok mu nedir beynine aduket attığımın öküzü.

Ben - Cengiz, karavan mı sıçıyorum olum ben.

Cengiz - Ne biliim be kardi ben baktım fiyatlarına her zaman gidilir aslında kampa, alsam mı dedim?

Ben - Senin aklın nasıl çalışıyo olum bu oksijensizlikle, yavrum sen mal mısın? içine kaçan Amerikan'ı bi'an önce sıç. Salak, bi'kere yapıcan bunu biliyoruz. Napıcan alıp içinde mangal mı yapıcan gib!

Cengiz - Kardi ne sövdün heaa bak kırılıyorum. Neyse kardi sen çözersin ben iki kişi gelicem ama tamam kızma öptüm bay. Dedi. Öptüm bay ne amk. OLumm bi'insanın dudakları da kara olur mu ehueheueh. Cengiz'e katlanan kıza acıyorum. Işık olmasa Cengiz'i evde bulamazsın. Fosfor tozu atmak lazım üstüne parlasın pekekent ehuehue.

Neyse soksok sporlu kardeşim pelin de döndü banasordu

Pelin - Ne karıştırıyosun sen yine bakiim. Dedi oturdu yanıma mavi gözlerini dikti gözlerime.

Ben - Kamp olayı var da bu cuma sabahı gidicez.

Pelin - Kim kim.

Ben - Cengiz ve sevgilisi var romantik bi'gece olsun diye gidicekler işte.

Pelin - E sen napıcaksın sensiz gidemezler mi?

Ben - Cengiz bensiz gitse kızı ikinci dakikada ya kaybeder ya da kendini ölürür. Ne biliim vicdan yaptım amk işte gibtir et sebebini, ben ayrı takılıcam çadırları mesafeli kurucam ses mes gelmesin şimdi.
Dedim. ciks olacağından değil soksok sporlu kardeşim Cengiz öküzü horlamıyor, bildiğin NASA yeni uydu fırlatıyor zannedirsin. Tek beygir olarak yaşadığı dünyada onbin katırlık ses çıkararak uyuyabilen biri ehueheuhue.

Pelin - Bak ben de boşum bu aralar. Biliyorum sadece takılıyoruz ama farklılık olur bana da, sen de sıkılmazsın hem. Belki Ceren ve Rıfat da gelir. Biz dördümüz takılırız işte. Bak Ceren le hep konuştum yurt dışındayken. Kötüydü cidden. Dedi.
Ben - Bak güzelim bu mantıklı bi'fikir değil. Sen RIfat'ı ve Ceren'i seviyosun, düşünüyosun tamam ama sıkıntı olmasın daha sonrası için iyi düşün, ben istemiyorum açıkçası.

Pelin - Ya cidden kötü diyorum Ceren. Rıfat'da iyi çocuk be. Ayrıca neden senle yatarken Ceren'in senden etkilendiğini bile bile bu tarz hareketler yapayım. Niye seni paylaşayım. Kız mutsuz kötü şeyler yaşamış sen gördüğünden beri. Bak söz bi'olay ya da sıkıntı olursa hiç sana ikiletmeden Ceren'i de Rıfat'ı da alır giderim. Söz.

Soksok sporlu kardeşim, Pelin de çok karakterli bi'kızdır, yani senle çakışıyo zevk için ne karakteri desen de, bu farklı amk o farklı. Bilerek üzmez kimseyi, arkadaşını 5 keza düşünür. Görürsün hikayenin ilerleyen kısımlarında zaten kardeşim.

Ben - Galiba kaşınmak istiyorum ben de. Dedim ve sırıttım.

Ben sırıtırken yapıştı tekrar dudaklarıma. Sonra '' E hadi kamp için bi'şeyler almam lazım hadi kalk kalk.'' Dedi ve gibindirik bi'alışveriş merkezine doğru yola çıktık. Hepsi gibindirik zaten.

Yoldayken Pelin Ceren'i aradı. Hala kararsızdım ama artık geri dönüşü yoktu. Yine RIfat'ın kulakları olucaktı hayatımda. Kaybolursak kampta Rıfat'ı verici anteni olarak kullancaktım amk ehuehueheu.

Pelin konuşurken bana döndü gülerek bi'yandna gülümsüyor bi'yandan Ceren'le konuşuyordu. Ulan acaba neler dönüyor diye düşünürken, olacakları yaşamaya düşünmemeye çalıştım sigara yaktım. Artık daha sakindim...

Döndü bana doğru iki elimden tutarak. Gülümsedi, sevgilim gibi davranmasından o an rahatsız oldum. Yüz ifademle bunu belli ettim. Muhtemelen yüzümde, evdeki yemeği beğenmeyen pos bıyıklı amca ifadesi gibi bi'ifade takınmıştım amk kız gerildi durduk yere ehuehuhe.

Pelin - Tamam tamam böyle davranılmasını sevmiyosun. Bana aşık ol demem tabii de hiç mi aşık olmadın be olum bu zamana kadar. Dedi ve tebessüm etti.

Ben - Ne dedi Ceren geliyolar mı? Ulan yapacağın işe sokiim. Dedim biraz bozuldu ama alışıktı böyle sert konuşmama. Sinirlendiğim zaman ya da bişiler ters gittiği zaman böyle konuşmama etrafımdaki herkes alıştı zamanla soksok sporlu kardeşim.
Pelin - Gelicekler Rıfatla birlikte gelicekler hem de. Dedi. Sanki Rıfat'a bayılıyorum amk. Devam etti; Sevindi hatta bu aralar baya bi'kötü zaten.

Ben - Nooldu ki, neden kötü?

Pelin - Aaa ama, ben sana sen bana neden bu kadar bağlıyız. Sır sakladığımız dürüst olduğumuz için. E şimdi kız bana anlattı sadece sana anlatırsa öğrenirsin ben anlatamam bebeğim. Dedi. Bebeğim ne lan. Oldu kundakla, arada altımı al, ponçik ponçik pudrala beni. Şaka maka Pelin sağlam kızdır. Sır saklar, başkasıyla uğraşmaz. Kendi hayatına bakar ama dostları için de elinden geleni yapan bi'kız. Şu Rıfattaki şans hiç birimizde yok soksok sporlu kardeşim. Biri çocukluktan diğeri okuldan uzun yıllardan beri arkadaş. Ceren desen içi dışı güzel, Pelin desen içi dışı güzel ciksi bi'hatun. Rıfat nası beceriksiz bi'tipse hayat yüzüne gülmüş. Pardon amk hayat kulaklarına gülmüş ehueheh.

Pelin öyle dediği için üstelemedim. Zaten formaliteden sormuştum. Pelin ve Ceren'in ortak tanıdığı arkadaşları Rıfatmış. Zamanında böyle tanışmışlar. Araları iyiymiş tabi ben bunları ne Cerenle tanıştığımda biliyordum. Ne de bunca zaman Pelinle takıldığımda öğrenmiştim. Sormamıştım da o derece gibimde değildi. Neyse gittik alışveriş merkezine. Soksok sporlu kardeşim hiç eziyet çekmedim. Gittim oturdum sen bak gel ben takılıcam dedim. Biraz kitap falan baktım ne var ne yok piyasada diye. Hep yeni gibindirik, instagram kızlarından oluşan yazarlar. Abidik gubidik post modern yarakları, sinirim bozuldu gittim bi'kafeye oturdum.

Aradan bi'saat geçti. Pelin aradı nerdesin diye. Oturduğum yeri söyledim. Cevahirdeki Kahve Dünyası'nda oturuyordum. Gidenler bilir en köşede az insanın oturduğu yerler olur sigara içilebilir alanda. Neyse bunları bekliyorum derken bi baktım Pelin yanında biriyle geliyor. Yakınlaşınca anladım Ceren. Oha anasını satiim avm içinde kamyon ne arar lan . Anca kamyon çarparsa bu kız bu hale gelir. Dağılmış resmen çökmüş gözleri kıpkırmızı burnu kırmızı. Ama hala o yeşil güzel gözleri tüm parlaklığını koruyor. O da beni görünce şaşırdı. Belli ki Pelin ikimize de bi'cacık söylemeden denk getirdi bizi. Demek ki Ceren Pelin'e benden bahsetmiş. E Pelin'de ben o çocukla her gece sevişiyorum demek yerine durumu çaktırmamız. Burda huurluk yapmış gibi durabilir ama anlıcaksın ilerde soksok sporlu kardeşim.

Oturdu ikisi de yan yana ben karşılarındayım. kendimi ödüllendirip o gün puro almıştım kendime. Onu yaktım. Ceren'e döndüm.

Ben - Hoş geldin.

Ceren - Hoş buldum ama şu an ben hiç hoş değilim. Seninle buluşacağımızı bilseydim kendimi toplayıp gelirdim kusura bakma. Ben bi'lavaboya gideyim. Dedi gülümseyerek kalktı gitti. Amk bunu da anlamam tuvalet lan onun adı lavabo ne. Kibar olucam diye mantık hatası yapmayın amk, el yıkadığın yere mi sıçıyosun-işiyosun. Dangozluk yapmamak için bana bu iğrenç şeyleri düşündürmek zorunda mısın? Ben de bilincimin işlevselliğine sokiim ehueheu.

Pelin - Bak kız senden hoşlanmış sen olmaz deyince başkasıyla çıkmış. O yüzden biz takılıyoruz demedim. Yani özel hayatımdan kimseye bahsetmem aslında biliyosun. Ama kız üzgün ve şu an yanında olmam lazım ve sen ona iyi geliyosun. Onunla sevgililik boyutunda bi'ilişki yaşamıcaksın biliyorum. Kızın gururuyla da oynamamışsın anlattı hepsini. Önce tüm bunlar için sana teşekkür ederim. Benim senden son bi'ricam var. Lütfen Ceren'i iyi bi'hale getirene, atlatana kadar bırakmayalım olur mu? Dedi.

Ben - Beni ilgilendirmez Pelin biliyosun. Ne yaşadığı beni hiç ilgilendirmez.

Pelin - Sana daha önceden borçluyum. Benim yüzümden bi'ton şeyle uğraştın.

Ben - Borçlu değilsin, sen olmanla alakası yoktu olayın. Orda başka biri olsaydı yine aynı şeyi yapardım [[[[Olay da şu sevgili soksok sporlu kardeşim, bu sarhoşken okul partisinde, bir iki lavuk bunu zorla zütürmeye çalışmıştı odaya. Parti ev partisi tarzında bi'şeydi. Ben de lavuklara dalınca ortalık karıştı. Sağlam çıktım içerden ama polisle uğraştım. Lavukların birinin gözünde morluk vardı, diğerinde bi'kaş yarık bi'bilek de çatlak varmış. 4 yıllık antrenman var amk sen herkül müsün deme soksok sporlu kardeşim.Şikayetçi olmuş lavuklar. içerde de delikanlı gibi yanımda duran sadece Rıfat oldu, taciz mevzuusu olunca polisin de olaya yaklaşımı değişti. Komser yardımcı oldu baya bi'sağolsun. Kısa sürede halloldu mevzu. Rıfat ve Pelin'le de bağlarım o mevzuya dayanır. Ondan bahsediyor yani burda borçluyum derken]]]]

Pelin - Senden tek bi'şey daha istiycem bırak bizle takılsın Ceren. Zaten kız iyi olana kadar diyorum. Seninle aramızdaki sadece ciks olayını da gerekirse anlatırım. Bişi saklayamam zaten Ceren'den.

Ben - Bak aslında Ceren çok güzel kız iyi niyetli. O yüzden uzak duruyorum. Kıza aşık olmayı isterdim, sevmeyi isterdim de olmuyo amk. Olay cikse bağlanıcak ve ben soğucam yine. O yüzden anlat yoksa olmaz yardım edemem. dedim

Güldü. Geldi öptü ve çok sağol dedi.

Biraz sonra da Ceren geldi zaten. Yine yüzünde gülümsemeyle, parlayan yeşil gözleriyle.

Ceren - Şimdi hoş geldim. Dedi. Ceren ve pelin kıkırdadı.

Sonra Pelin haftasonu yapılıcak olan kamp için gerekenlerden bahsetti. Yarın sabahtan yola çıkıcaktık. Cengiz'i arayıp durumdan haberdar ettim. eşyaları toparlamak için herkes evlere dağıldı.

Gece 11 civarı telefonum çaldı. rıfat arıyordu.

Rıfat - Kanki, kızları aldım sana geliyorum. Dedi. Amk kerhane mi işletiyoruz hıyar kızları aldım ne. Bi'de bu dangoz bluetooth kulaklıkla konuşur arabadayken. Bi'kere kulağının içinde kayboldu sandık amk cihaz ehueheuh. yarım saat aradık cihazı arabada kulağının büyüklüğünden görünmüyo cihaz. En son örs-çekiç-üzengi boşluğundan aldık cihazı eheuehueh. Neyse gereksiz anıları ara ara yazıcam hikaye arasında böyl ekafan karışmasın soksok sporlu kardeşim.

Ceren, Pelin ve Rıfat bana doğru yoldayken ben de toparlanmayı hallettim. Kapı çaldı açtım. Ceren en önde ulan arkada Pelin sanki Victoria mankenleri geldi snadım. Kamp için bu kadar güzel olmaya gerek yok. O an yalan söylemicem sana samimi soksok sporlu kardeşim. ikisiyle de takılmak istedim.

Ceren içeri girerken yanağımdan öptü. Sonra Pelin diğer yanağımdan öptü. Ben Rıfat salağını unutum kapıyı yüzüne kapadım amk ehueheuhe. Kulağı sıkışıyodu az kalsın ehueheu sonra aklıma geldi, hızlıca açtım kapıyı, Gir lan gir hadi acıdım diyerek olayı şakaya vurdum. Bilmiyoki hıyar harbi harbi unuttum dışarda ehuheueh.

oturduk gece baya bi sabah erken kalkıcaz ama kimse uyumuyor. En son otururken Pelin omzumda Ceren koltukla, Rıfat öküzü de kulağına yaslanarak uyuya kaldı ehueheu.

Sabah alarm sesiyle uyandık...

Rıfat öküzü uyanır uyanmaz saçlarını ve kulaklarınız düzeltti. Pelin gerinirken Ceren tatlı tatlı bakıp kahve içenler? diye sordu. herkes okey verdikten sonra kahve yapmaya geçti. ben de o sırada Cengiz'i aradım.

Ben - Kamp alanında mı buluşalım yolda bi yerde mi?

Cengiz - Kamp alanında buluşalım kardi. Ben de kızı alıp geliyorum.

Ben - Tamam haberleşiriz.

Diyerek telefonu kapattım. Tuvalet faslı şu bu derken hazırlandı herkes. Kamp alanında bi'şeyler yeriz dedik. Yola koyulduk. Kamp alanı da kilyostaki kamp alanlarından. Hem karavan hem de çadır için uygun kamp alanları var. Bazıları barakalı kamp alanları soksok sporlu kardeşlerim. Çadıra izin vermeseler bile bir iki ısrar ve hafta içi gidiyosanız eğer çadır kurup baraka parasından kurtulursunuz. Neyse yolculuk ortalama 1 buçuk saat sürecekti. Rıfat arabayı kullanıyordu. Yorulunca ben geçerim dedim ama yorulursa kulaklarıyla kullanırdı amk ehueheue.

Bizim gideceğimiz alan çadır v karavanlar için olan kamp alanlarındandı. Yolculuk sıkıntısız geçior derken. Rıfat'ın yüzündeki ifade dikkatimi çekti. ileri bakarken gözlerini hiç kırmıyor direksiyonu sıkıyordu. Oha dedim herif neyden nası tahrik olduysa çadırı arabada kurdu diye düşünürken bana baktı ve ses çıkarmadna ağız oynatarak derdini anlatmaya çalıştı. Anladım. Lavuk cırcırdı ve bu şekilde kampa geliyordu. Çaktırmadan Pelin ve Ceren'e baktım ikiside telefonlarına dalmış muhabbet ediyorlardı. Arkada hafif müzik vardı. Bizi duyamayacakları şekilde Rıdvan'ın ağzına sıçma girişimlerine başladım. Hafiften fısıldayarak;

Ben - Lan anten, madem bu haldesin ne tak yemeye geliyosun. Bize de mi tak yediricen lavuk.

Rıdvan - Kanki dün gece oldu.

Ben - Kendini kassan ne olucak amk. içinde dolacak kulağından fışkıracak. Ddim. Sesimin yükseldiğini o an fark ettim ama kızlar da fark etmişti. Pelin lafa girdi.

Pelin - Noldu ya ne fısır fısır konuşuyosunuz kız olan biziz bırakın biz fısıldaşıp dedikodu yapalım Dedi. Ceren'de her zamanki gibi vikvikleyerek güldü. vikviklemek ne amk ehueheuhe.

Rıfat'ın rengi gittikçe değişiyordu. Eziyet çekiyordu. O an zütüne kör tıpa taksa fayda etmezdi illa portlatması lazım kendini yoksa içindeki takuyla kendini zehirlicek kamp alanına kadar ehueheu. Pelin'e pek cevap vermeye tenezzül etmeden bi'bahane bulup benzinliğe çektirdim.

Ben - 1-2 dk sonra sağda benzinlik var bi'arabayı çek de tuvalete falan gidiim. 2-3 günorda kalıcaz araba için de lastikti yağdı falan bi'baktıralım ne var ne yok diye. Dedim ve Rıfat yüzündeki mutlulukla noel babanın taşşağını gören çocuk gibi oldu. Yani bi'an umutlandı ama sıçtı sıçacaktı arabaya.

Benzinliğin önüne geldik. Arabayı sağa çekti önce Rıfat indi. Ben kızlara dönüp bişi istiyo musunuz diye sordum. cerne ve Pelin biz bakarız ya siz halledin işlerinizi işte diyip benzinliğin marketine doğru gittiler.Ben de arkadan Rıfat'ı izliyorum. Tutamaçla yürüyen dedeler gibi ufak ufak adımlar atıyordu. Kahkaha atıyordum arkasında. Dönüp bana küfür etmeye yeltendi yine sıçacak gibi oldu muhtemelen. Ulan Rıfat sen bahtsızlığın Hollywood'usun. Doğumun hata resmen ehuheuheu.

Neyse tuvalete girdik. Bu en uzak kabini seçip içeri girdi. Bende bi saçı başı düzeltiim elimi yüzümü yıkiim derken. Olduğum yerde irkildim, CIIRRUUUUUUPAAAT diye bi'ses geldi. Aha dedim kabak gibi ayırdı kıçını oortadan. Çıktım baktım kızlar arabada. Sigara içip gelicem dedim. benzinlikten biraz uzaklaştım sigara içmek için Cengiz mesaj atmış ''kardi bi'saat kadar gecikebilirim siz gidip takılın ben gelince kamp alanına seni ararım'' yazmış. Ulan Cengiz yine ne gibler karıştırıyosun derken yanıma Ceren geldi.

Ceren - Eee anlat bakalım sesini özledim.

Ben - Yani o zaman bi'ses kaydı al ben konuşurken sarıp sarıp dinlersin.

Yine vikvikleyerek güldü.

Ceren - Biliyo musun nası bi'etkin varsa senle eğlendikten sonra diğer şeyler sıkıcı gelmeye başladı. Bu lunaparktan gidip çocuk parkında oynamak gibi bi'şey işte. Dedi.

Ben - Lunapark mı? Çocuk parkını tercih ederim. Daha samimi bi'de illa salıncaktan atlarken kafasını yarak çocuk kesin olur. eğlencelidir yani. Diyerek hiç bi'gib anlamamış gibi davrandım. Ceren yedi mi? Yemedi tabii ki soksok sporlu kardeşim.

Ceren - Tamam tamam biliyorum, anladım ne demek istediğini bence de çok iyi arkadaş olaabiliriz haklısın. Dedi.

Arabaya doğru yürüdük. Araca bindiğimde oda parfümü kokuyordu. Pelin camdan dışarı kafasını çıakarmış nefes almaya çalışıyor. Ceren kokunun kaynağını anlamaya çalışıyor derken Rıfat'a baktım. Rıfat naıs sıçtıysa üstüne koku sindi herhalde. Yada üstüne sıçmış gibi olabilir. O züt patlamasından sonra tuvaleti düşünemiyorum bile.. Tavana kadar sıçmıştır hıyar muhtemelen. Salak evladı Rıfat tuvalete konulan oda spreyinden üstüne sıkmış anlaşılan üstüne sinen kokuyu gizlemek için. Hiç tepki vermeden ileri doğru bakıyor tepki vermiyordu. Ceren, Rıfat'ın dangozluk yaptığını farkedip Ablalık iç güdüsü yine kabarmış bi'biçimde cümle kurdu;

Ceren - Haid Rıfatçım, hadi benim öz kardeşim kadar yakın, can kardeşim hadi bas gaza geç kalıcaz bak. Dedi. O ne lan can kardeşim de. Ceren sen minibüse mi çıkıyosun boş vakitlerinde. Ama olsun be öyle içten öyle tatlı söylediki Rıfat bile cırcırlığını unutup gülümsedi. pelin hala kafa dışarda duruyordu. Belli bi'süre de öyle kaldı.

Yolda giderken kızlar uyudu. Gece geç yatıp erken kalktık tabii, Rıfat'da bana dönüp kanki sen geç dedi. ben direksiyondayken öküz yine uyudu. Bi'yadnan da yolu hatırlamaya çalışıyorum. Arada yol üstündeki soğancılara soruyorum falan derken kamp alanını gördüm.

Arabayı park ettim ve bizimkileri uyandırdım...

Uyanıp arabadan indik. Cengiz'i aradım ne zaman geliyosunuz diye. Daha yeni yola çıktıklarını söylediler yani minimum 2 saat sürücekti gelmeleri. Tamam dedim ben yerleşiyorum sen de geldiğinde ara beni dedim. çadırları aldık kızlarda hafifi yükler bende ve Rıfat'ta ağır eşyalar bir iki git gel yaptıktan sonra alan koyduk eşyaları geriye yerleştirmek kaldı. 2 çadır vardı. iki kişilik çadırlar olduğu için kızlar bi'çadırda. Rıfatla ben bi'çadırda olacaktı. Aklıma sıçayım Rıfat'ın kulaklarıyla kalacağımı unutup iki kşilik çadırı almıştım. Sadece kulakları ve Rıfat anca sığardı zaten ehueheuhe. Alan gayet sakindi genellikle kamp sezonunun dışında gidersen sakin olur. Ateş alanının yakınına kurulalım dedik. Hani şu ortada ateş yakılan taşlı ocaklar olur ya işte o bölgeye yakınız.

Herkese görevini verdim akşam mangal yapıcaktık. Kızlara etleri soğuk tutmak için alan içindeki marketin dondurucusunu kullanmak için rica etmelerini istedim. Kızlara hayır diyemeyeceklerini biliyordum soksok sporlu kardeşim. Rıfat'a da iki ağacı gösterip hamağı şuraya kur dedim. Hamak olmadan kamp olur mu amk. Ama görev Rıfat'a verildiği zaman iş karışıyordu. Ulan Er Rayn'ı Kurtarma ekibinin içine bunu koy iki dk ya ekip birbirini taramaya başlar. Rıfat böyle bi'cenabet işte. Küçükken döl kazanına mı düştün olum böyle cenabetsin sen.

Bu başladı hamağı bağlamaya bi'yandan çadırı kuruyorum bi'yandan buna bakıyorum. ilk başı bağladı, ikinci başı yani ayak kısmını bağlarken gerdirmeye başladı ipi. Ah benim salak oğlum dalın ortasına bağlanır mı hamak. Dalın çıktığı yerin gövdeyle kesişen noktasından bağlanır. Tam destek alabilmek için. Bu salak ipi dalin ortasından geçirmiş gerdiriyor. Görüünce seslendim.

Ben - Rıfaaat kırıcaksın oğlum bak dalı yanlış yapıyosun bekle gelicem şimdi

Rıfat - Ben hallederim kanki, doğru bu doğru.

Ben - Lan salak kırıcaksın diyorum asılma şu ipe.

Rıfat - Dur dur halled...
derken dal çat diye bi ayrıldı bu salak zütünün üstünden yere yapıştı. Fırlayan dal elindeki ipin ucuna takılmış, gerdirdiği için de hızla buna doğru gelip haşırt diye gömdü kafasına. Artık elimizde cırcır bi'Rıfat yoktu. Hem cırcır hem de ağzı yüzü dağılmış travestiye dönmüş bi'Rıfat vardı. inatla kamp yapmak için direniyordu hala hıyar. Yanına yaklaştım.

Ben - Doğa bile sana gibtir git diyo oğlum niye illa yaşamaya çalışıyosun sen sık kafana. Dedim gerçi kafasına sıksa kulağından beynine ulaşana kadar kurşun yorulur dururdu amk ehuehuehe. Biraz bozuldu tabii ama haklı olduğumu da biliyor.

Rıfat - Kanki haklısında napiim işte kaderim bu.

Öyle deyince üzüldüm lavuğa. Neyse deyip bunu tuvalete gönderdim. Hamağı da ben kurdum iki çadır da bitmişti 1 saat sürdü hepsi. Eşyaları düzenledik. Çadırların içini tulumları falan ayarladık. gece serin olur kamp alanları. Coğrafya bilgisi vermiim şimdi. Neyse Cengiz2i aradım yolu yarılamıştı. Bi'saate gelirdi muhtemelen. Herkese Cengiz'in durumunu anlattım. Ceren bayıldı, baya bi'övdü Cengiz'i. Bak işte kız için ne kadar güzeldüşünmüş nerde öyle adamlar falan deyip vikvik güldü. Pelin de destekledi Ceren'i. Rıfat öküzü her zamanki gibi gereksizce alındı tabii.

Rıfat - Biz neyiz tuvalet faraşı mıyız burda. Dedi. Ulan Rıfat bilsen o bile senden daha işe yarar bi'nesne amk.

Pelin - Ya tamam alınma olum işte takılıyoruz işte, dedi sonra bana dönüp devam etti; eee bizle mi takılıcaklar hep yoksa ayrı mı takılırlar dedi.

Ben - Bi'süre yardım edicem Cengiz'e sonra onlar ayrı takılır. Dedim. Ulan Cengiz'den kurtulup kafa dinliim derken bi'anda yine kalabalığa kaldım. Canım sıkıldı biraz bu duruma. Ben biraz etrafı dolaşıyorum dedim. Ceren kalktı ben de gelicem dedi. Gelmesen olmaz anasını satiim zaten. Yürürken de sohbet etmeye başladık bi'yandan tabii;

Ceren - Biliyo musun senle tanıştıktan sonra bi'sevgilim oldu.

Ben - Kırmak istemem ama anlatacağın kişi ben miyim acaba.

Ceren - Bak şu konu da anlaşalım biliyorum Pelinle aranızda olan şeyleri. Seni anlıyorum da inan sadece rahatça konuşabileceğim biri olarak görüyorum seni. Böyle şeyleri insanlar dinlerken hep yorum yapar sen en azından susuyorsun dinliyorsun sadece. Bu zor bişi yani ama sen yapabiliyosn Dedi

Bilmiyo ki amk sıkılıyorum konuşmak yerine susuyorum. Neyse öyle böyle derken baya bi yürüdük. Ara ara kamp alanlarında domuz olur soksok sporlu kardeşim ama nadiren görünür. Bi'ses geldi homurtu gibi. Ben gayet normal bi'şekilde domuz mu lan bu dedim. Ceren biraz korktu koluma girdi. Sonra yüzü kızardı. Yüzü kızarınca yeşil gözleri iyice ortaya çıkıyordu.

Neyse dönelim hadi dedim o sırada Cengizler geldi. Tanıştırdım falan filan derken bunların çadırı kurduk el birliğiyle. akşam üzerine doğru herkes acıkmaya başladı zaten kahvaltıyı bile adam akıllı yapamamıştık. Mangala geçelim dedik.

Ben mangalı yaktım etleri pişiriyorum. Tabii ki içlerinde mangal yapmaktan anlayan tek kişi benim. Cengiz'in kız arkadaşı da gayet samimi içten bi'kız. Cengiz'de baya mutlu kız da. Ulan o an baba gibi hissettim. Cengiz geldi yanıma. Konuştuk. Kızı sordu nasıl falan diye. Ben de gayet iyi olduğunu falan söyledim işte. Huy olarak tabii ki dış güzellikten bahsetmem. O ne amk liseli gibi kardo kız arkadaşım nası güzel mi diye soracak değil ya çocuk. Neyse sonra Cengiz köfteyi tencereye biriktirirken.

Ben - Cengiz al kızı bi gece burda kaldıktan sonra 2 km aşağıda bi alan daha var barakalı alan orda klın olum siz. Burda baş başa kalamazsınız. Orda miniik güzel oteller de var. Beni dinle olum dönüşte yine beraber döneriz.

Cengiz - Aslında haklısın ya kıza eziyet etmeye gerek yok bu gece kalalım sabah yola çıkarız o kadar parasını verdik olum buranın. Dedi bütün öküzlüğüyle. Kızı düşündüğünden değil yani zonta. Bilmiyor ki neden gönderdiğimi. Burda hava kararınca ışık çok olmaz. Muhtemelen kız da Cengiz'i ışıksız alanda görmedi. Şehrin içinde ne karanlığı, doğal karanlıkta Cengiz samuray gibi amk görünmez olabiliyor. Sonra kız gece gece gelip Cengiz yok dese yarıla yarıla gülerim ehueheuhe. Cengiz'i at makinaya beyazlarla hepsini boyar emin ol soksok sporlu kardeşim ehuheuhe.

Neyse mangal faslı bitti. Sonrasında çok bişi olmadı uyku vakti geldi. Herkes çadırında Rıfat ve kulakları benim yanımda. iyice sıkıştırdım köşeye bini araya da tulumu koydum ne olur ne olmaz diye.

Anlaşılan sakin geçicek bu kamp diye düşünüyordum ama tüm gibindirik şeyler yeni başlıyordu...

Sabah bi'kalktım çadırda oksijene dair bi'emare yok. Rıfat kulaklarıyla fotosentez mi yapıyor lan oksijeni bitirdi derken, beynimin kıvrımlarına kadar tecavüz eden bi'koku geldi soksok sporlu kardeşim. Çadırın fermuarını açıp zor attım kendimi dışarı. Telefonu almak için içeri tam girmeden uzanayım derken Rıfat öküzünün altına sıçma ihtimalini düşündüm. Telefonu aldım saate baktım. 06:00'ydı tam. Rıfat antenine seslendim yavaşça kızlar yan çadırdaydı. Uyandırmadan seslenmeye çalıştım.

Ben - Lan çadıra mı sıçtın bin kalk. Kalk git zütünü başını yıla ağzına sıçtığımın pekekenti kalk.

Rıfat -IIhhh hı kanki ne old... Hay amk yaaa bildiğin sızdırmışım.

Ben - Sen kadın pedi misin de sızdırıyosun amk salağı. Kalk bildiğin sıçmışsın fil gibi çadırı da yıkıycaksın bak kızlar duymasın diye uğraşıyorum çıldırtma beni gib kafalı ben kahvve falan ayarlıyorum. Duş al gel kulağına sıçtığımın salağı seni. diye konuşurken hafiften bağırmaya başlamışım sanırım Ceren uyandı sese. Çadırın fermuar sesini duyunca sustum bende.

Ceren - Nooluyo ya sabah sabah. Dedi. Tatlı uyku mahmuru haliyle. Bi'kız iki şekilde güzel kalıyorsa o kız hakikatten güzeldir; 1- Yemek yerken, 2-Uyandığı an güzelliğini koruyabiliyorsa doğal bi'şekilde o kız cidden güzeldir soksok sporlu kardeşim.
Rıfat ağlamaklı oldu. Eşek gibi adamın sıçtığını görmesi hem Ceren için hem Rıfat için ciddi tramvalara sebep olabilrdi. Sonuçtu zütte kurumuş tak çorbası görüyosun kolay değil ehueheuehu. Ben hemen Ceren'in yanına gittim tuttum kolundan çadırdan çıkmasına yardım ettim.

Ben - Hadi gel senle bi'sabah yürüyüşü yapalım madem uyandın artık uyku yok sabah ayrı güzel olur burası.

Ceren - Hmmm bu senden beklenmeyecek kadar iyi bi'teklif. Diyerek takıldı, gülümsedi hırkasını alıp koluma girdi. Gidip ateşi yaktım suyu kaynamaya bıraktım. Ceren'de biraz ısındı ateşin başında, güneş doğmuştu ama hava hala hafif serindi. Koluma girdi. Yürümeye başladık parkurda.

Parkur ağaçlık lanın içine doğru gidiyordu. Bi'yandan aklım Rıfat antenindeydi. Acaba naptı pekekent çadırı yıkadımı, temizledi mi diye düşünüyorum. Sabah yıkarsa akşama kadar kururdu. Ben Rıfat ve takunu düşünürken Ceren düşüncelerimi dağıttı;

Ceren - Neden böylesin?

Ben - Nasılım?

Ceren - Yani sana ulaşamıyorum, senin içindne geçenleri bilmiyorum. Sadece duygusal olarak neden bu kadar bağlanmaktan korkuyorsun?

Ben - Cevabını bilmiş olsaydım eğer şu an çoktan bi'sevgilim olurdu.

Bu şekilde laflarken biraz yoruldum dedi oturdu bi kayanın üstüne. Muhabbete devam ettik.

Ceren - Ben de yeni terk edildim. Aldatılarak hemde. Beni aldattın diyemeden, hırsımı alamadan ayrıldı benden.

Ben - Bence çok önemseme her aldatmanın elbet bi'süreci olur. Erkekler basittir. Zevki için aldatır. Kadınsa duygu olmadan aldatmaz. Duygusal olarak da sevişir kadın yani.

Ceren - Romantik biri gibi durmuyorsun çok. Yani odunsun demiyorum ama eden böyle duygudan uzak olduğunu anlıyorum kimseye güvenmiyosun. Dedi kikirdeyerek güldü ve bana döndü iyice yaklaştı...

Bende kendimi o an bıraktım ne yaklaşıyorum ne de bi'tepki veriyorum. Gözlerini kapadı. Öpüşmeye başladık. Gittikçe derinleşmeye başladı o an yaşadığım boşluk. Erkek mantalitesi, sabah ereksiyonu ve Ceren'in güzelliği birleşince hepsi bi'anda saldırınca nakavt oldum. Cerne bi anda doğrulup kucağıma oturdu. Artık üşümüyor gibiydi. Belinden tuttum. Bi'yandan da masumsun ama sevişmeyi içgüdüsel olarak yapıyorsun. O yüzden hep ateşli ve durmadan öpüyorsun diyorum içimden.

Kucağımdayken ileri geri yapmaya başladı. Çok sessiz bi'biçimde inlemeye başladı. Anladığım kadarıyla artık durması imkansızdı çünkü şu an mantıkla hareket etmeyi düşünemiyordu. Ben de artık kontrolden çıktım tamamen. Tüm halimizle o an boşluktaydı. Nerde olduğumuz ne yaptığımız önemli değildi. Sadece oluyordu işte. Ayağa kalktım hala kucağımdaydı. Bi'süre o şekilde öpüştükten sonra yere indi beni kendisine çekerek taşa doğru uzandı. Şortunu yavaşça sıyırdı. Hayatımın en kolay girşi oldu. O kadar çok ıslanmıştı ki ne ben ona ne o bana oral sex yapmadan yavaşça içine girdim. Sessiz olmaya çalışıyorduk. Açık alan Pelin ve Rıfat bize çok uzak değil. Bizden başka 4-5 çadır ve bi'karavan vardı alada. Bi'yadnan da başkalarının bizi görme ihtimali. Tüm bu stresin içinde uzun tutmadan boşalmam lazımdı.

Daha içine gireli 2 dk olmadna Ceren boşalmıştı. Tüm kaslarının kasılıp salındığını hissettim. 5-6 dk sonra da kendimi zorlayarak ben boşaldım. ilk defa erken boşalabilmek için çaba sarfediyordum. Her şey bitince yaşanan o gibindirik boşluk hiç sevmediğim bi'duygu. Ayağa kallktı, güldü ve öptü tekrar dudağımdan. Koluma girdi ve hiç konuşmadan alana yürüdük.

Su kaynamıştı Pelin'de uyanmıştı. Pelin beni ve Ceren'i görünce şaşırdı. Anladı muhtemelen aslında Ceren direkt çadıra girdi ben ateşin yanına girip zippomu çıkarıp bi'sigara yaktım. KAhve koymak için yeltenmiştim ki Pelin kahveleri ben yaparım dedi. Yanıma oturdu kahveleri yaptıktan sonra gülümsedi;

Pelin - Senin problemin değil merak etme Ceren istedi bunu hata ise de sen suçlu değilsin. O da farkına varıcaktır merak etme ikiniz için de iyi oldu.

Ben - Bilmiyorum, düşünmüyorum. Umarım kendisini yıpratmaz uzak durmak için çok çaba sarf ettim.

Pelin beni anlayabiliyordu iyiki. Keyfim yerine gelmişti sigara ve kahveden sonra derken bi'çığlık geldi. Uzun uzun sert bi'çığlık...

Çığlık Cengiz ve sevgilisinin kaldığı çadırdan geliyordu. Tüm bu olayların içerisinde gündüz feneri gibi kara kara gezinen Cengiz'i vesevgilisini unutmuştum. Koştuk çadıra. Ne oldu diye. Çadırdan ilk Cengiz çıktı kulağı hafif kanlı.

Ben - Noldu lan?

Cengiz -içerde fare var kardi.

Ben - Kızı niye bıraktın lan içerde!

ikimiz de çadıra yeltendik o sırada kız attı kendini çadırdan. Okkalı bi'küfür etti. Ben böyle işin ta amk diye. Basa basa söyledi, Cengiz şok biz hunharca gülüyoruz. Kafamı içeri uzatıp baktım. Fare içerde ölmüş. Cengiz'in kulağını kemirmiş hafiften. Nası bi'mahlukatsa Cengiz, hayvanı zehirlemiş. Hayır yarın öbürgün kız bunu öperse ne olur sen düşün soksok sporlu kardeşim.

Sonra kız dönüp özür diledi bizden. Cengiz'e bakıp ''aşkım pansuman yapalım gidip bi'doktora gösterelim'' dedi. Cengiz'e ilk defa aşkım dediğine hepimiz emindik. Çünkü zonta Cengiz'in verdiği tepkiden anladık.

Cengiz - gibtir et doktoru moktoru sen bana aşkım mı dedin? diyerek diz çöktü. Noluyo lan derken yüzüğü çıkardı. Oha amk Cengiz nerende saklıyosun olum. Lisede taşşaklara saklanan sigara paketi mi bu. Nerden çıkardın yüzüğü dangoz. Kesin kaybolur diye derisinin içine koydurmuştur hıyar ağası ehueheueh.

Kız ikinci şoku yaşadı. Pelin telefonu çıkardı kayda almaya başladı. Ceren ve Rıfat yavaş yavaş yürürken koşarak gelmeye başladılar. Rıfat hayvanı kozalağa çarptı koşarken. Müthiş bi'şut çekti gib kafası. Pelin'in tam bacak arasından vurdu. Hepimiz güldük. Rıfat ne yaptığının farkında olmadan tüm romantikliğin içine etmeye devam etti. Bana güya kendince sessiz bi'şekilde Kanki noluyo burda amıığğahhiiyim. Dedi. O sırada Ceren bi'cimcirdi bunu. içimin yağları eridi soksok sporlu kardeşim. BU kadar mutlu olamazdım. Cengiz salağı da hakikatten şanslı adam. Kız sarıldı ağladı. Ulan kamp alanı, kulağı kanlı adam, tanımadığın insanlar, çadır. Yani evlilik teklifi almamak için her şey müsait. Ama kız bunlara bakmadan Cengiz'e evet dedi. Biz alkışlarken arkamızda 5-6 kişi de alkışlamaya başladı. Onlarda çığlığa gelip evlenme teklifini görenlerdi muhtemelen.

Hikaye çok uzadı normale gore soksok sporlu kardeşim. O yüzden detay vermiycem. Aslında daha en az 6-7 partlık olay oldu. Ama sonuçlandırmak lazım artık. Takip eden soksok sporlu kardeşlere teşekkürler. mesaj kutuma dün gece bakmadım sabah baktım ve 5 tane abi ne zaman biticek mesajı gördüm haklı da soksok sporlular. Biraz uzadı hikaye. Kısa kısa yazmaktansa uzun partlar tercihim okurken bütünlük bozulmasın diye. Kısaca bitiriyorum hikayeyi;

Her şey ilk defa etrafımda güzel bi'şekilde gelişmişti ve eve dönmüştük. Ceren'le bi'süre daha takıldık sevgili olmadan. Pelin'le o süre boyunca sadece dışarda sohbet muhabbet için buluştuk. Sonra Ceren yurt dışına gitme kararı aldı. Son bi'kez daha seviştik gitmeden. O istedi ben olmaz desem de yine çavuşun dikine parande atarak gittim. Bazen kadınlara olan zaafım yüzünden hata yapabiliyorum Ceren'de bi'hataydı aslında. Gitti sonuçta yurt dışına sorunsuz bitti her şey rahattım. Pelin'le düzenli olarak takılmaya devam ettim. O ve Ceren'de hala arkadaş kalabildiler. taktan bi'ilişki işte. Cengiz evlendi 5 ay sonra. Hala evli ve mutlu. Babası Kaya amca da artık oğlundan ümitli değil sadece ona inanıyor da. Rıfat desen yine aynı pekekent. Dünyanın en avanak ama en delikanlı adamı sıçtığımın kulaktan tak atan gibiği ehueheuhe.

Kıssadan hisse Herkes ciks yapar. Her istediğin kadınla yatabilirsin sadece çavuşu bazen dizginle ki zamanı geldiğinde mahmuzlarsın soksok sporlu kardeşim.

Artık cidden uzun bi'süre hikaye yazmıycam soksok sporlu kardeşlerim. Sıkıldım illa gibiş olmalı samimiyetsizliğini gibtiğimin yerinde. Eski inciyi özleyip genç kız gibi yatağa koşarak, çapraz bi'şekilde sallıycam yatağa kendimi ve ağlamaya başlıycam ehueheuhe. Hadi bol bol gibişin soksok sporlu kardeşlerim. Sizi üzenin de ta dıbına koyiim.