-
43.
+1reserved
-
42.
+1şubat 2040
"her ne kadar görevim monotonlaşmış olsada hala dünyaya içten içe acımaya devam ediyordum kayıplar 3 milyarı bulmuştu. ceset görmek sıradanlaşmış adını bile bilmediğimiz hastalıklar kurşunlardan çok can alır olmuştu. atılan nükleer başlıklar sanırım dünyanın dengesini bozmuş olmalı ki depremler bi hayli sıklaşmıştı. geçen ay karargahın b bloğu çökmüştü bi sarsıntıda. durumu daha da kötüleştiren tek şey doğu batı liderlerinin savaşa son vermek üzere attıkları hidrojen bombalarıydı. işte gerçek katliam şimdi başlamıştı. savaşı birtirmek şöyle dursun daha da alevlendirmekten başka bişeye yaramamıştı. beraberinde getirdiği zarar tahminlerin çok üstündeydi belki dünyayı yörüngesinden kaydıramışlardı ama yaşanacak kara yüzdesi % 40 lara gerilemişti.
virüsler ayrı bi korku ürünüydü imkanı olan devletler askerlerine özel maskeler hazırlamışlardı hem radyasyon esintisinden koruyacak hem virüslere karşı koyacak özel maskelerdi. tabiki sivil halkı düşünen yoktu canı cehenneme sivil halkın önemli olan askerdi bu çağda.
yeni düzen askerler asker üniformasını sanki kimya bölümünde deney yapanlarla değiştirmişlerdi labaratuvar çalışanlarına benziyorları. sırtta oksijen tüpü önde maske üzerinde sarı siyah koruyucu kıyafet ayakta çizmelerle askerlik tamamen yeni bir boyut kazanmıştı.
bende o şanslı askerlerden birisiydim. zaman zaman dışarı çıkıp keşif görevi yapsamda çoğunlukla içerdeyim.
dünyanın yok oluşunu bilgisayarımın başımdan izliyordum tek eksiğiim su yemek ve biraz içkiydi sanırım... " -
41.
+1temmuz 2039
"savaşa alışırmış insan giderek alışıyordum bende kayıplar 2 milyarı geçmişti artık kimse bir barış olabileceğine inanmıyordu.
aklı olan kimsede inanmazdı zaten bu saatten sonra bütün dünya bir araya gelselerde geri çevrilemezdi verdikleri zarar. canı cehennemeydi dünyanın kıyamet gelmişti.
su sıkıntısı iyiden iyiye baş göstermişti. su savaşları olur deniyordu yıllardır ama kimse böyle tahmin etmemişti eminim. artık kendi ülkemdeki insanlar bile 5 10 lt su için birbirini vurup yaralıyordu. tahrib edilen tarım alanlarının cezasını yeni yeni çekmeye başlamıştık. stoklardaki tahıl ürünlerinin bitmesiyle yeni bi tehlike vardı artık. salgın hastalık savaş su kıtlığı bir yana yiyecek ekmek bulamıyorduk.
ama artık benimde umurumda değildi. bu savaş benden çok şey almıştı. sağ bacağımı elimdeki bi kaç parmağımı. ama bunlar önemli değildi. asıl darbe vuran yaklaşık 2 hafta önce aldığım lanet haberdi. eşimle çocuğumun bulunduğu sığınak bombardımana tutulmuş bi daha da haber alınamamıştı. zaten sadece yanık parçalar ve enkaz vardı.
bu haber artık intihar etmem için gereken son nokta gibiydi. bi kaç defa eşebbüs ettiysemde hala tam olarak vazgeçememiştim sanırım. insan canı tatlıydı bu gerçeği kimse inkar edemezdi.
yeni yeni kendime gelip görev başına geçmiştim tekrar. bu geçen bunalım sürecinde çalıştığım karargahta kalmıştım. ağlayan birbirine bağıran pgibolojisi bozulmuş askerlerle beraber durarak iyileşmeye çalışmak mı.. en zekice fikir değildi bi faydasıda yoktu zaten.
uyuyabildiğim nadir anlarda bi bomba sesi yada eşimin çocuğumun çığlıkları bölüyordu uykumu yine huzursuz bi şekilde kıvranıyordum sadece..
beni çağırıyorlardı ama daha işim bitmemişti bu dünyada bir türlü şansım benden yana olup bi kurşunla karşılaştırmıyordu beni bi nükleer başlıkla küle çevirmiyordu..
alacak nefesim çekecek çilem vardı belliydi... " -
40.
+1Tebrik ediyorum panpam takibe devam eline sağlık.
-
39.
+1reserved.. klavyene sağlık panpa acayip sardı güzel yazıyorsun
-
38.
0başlık takip
-
37.
0eyw pmpm bende bodyden geldim bunu gordum iyi gitti valla *
-
36.
+1reserved okunur bu
-
35.
+1@35 yine yazacam panpa şu an çok yorgunum panpa muay thai yapıyorum ordan geldim duşa girmeden yazdım bi kaç part.
yarın bi gün yazarım yine belki iyi olursam bu gece bile girer yazarım
kal sağlıcakla panpam -
34.
+1dewam lan super mk takipteym
-
33.
+1panpalarım yine devam ederim yorgunum biraz spordan geldim duş almadan yazdım bi kaç part
takiptekiler teşekkür ediyorum öpüyorum sizi
kalın sağlıcakla -
32.
+1mayıs 2039
"masa başı işime alışmıştım işimi iyi yaptığım için ve sakatlıklarımdan dolayı beni bu işe layık görmüşlerdi.
savaş alanında topallayan bi asker ancak yük olurdu fazladan mühimmat kaybıdyı. ülkemin durumu gün geçtikçe kötüye gidiyordu
her yandan saldırılar devam ediyordu. dünya genelinde günlük ölüm ortalaması binlere ulaşmıştı. genel olarak 100 lerce gemi batmış 1000 lerce tank yok olmuş uçaklar düşürülmüştü.
atılan nükleer başlıklar her geçen gün daha kötü bi hale geliyordu. batı kıyılarından doğu kıyılarına okyanus ötesi ülkelerde payını alıyordu. geçen 4 ayda kayıplar katlanarak artmış dünyada savaşa girmeyen devletin kalmamasıyla kayıp 1.4 milyara ulaşmıştı.
korkunç bir rakarmdı inanılması güçtü ama en kalabalık şehirlere atılıyordu başlıklar.
eğer fethetmek istediğin yere nükleer başlık atıyorsan nasıl yerleşebilirdinki. konu fethetmek değildi çünkü öldürebildiğin kadar öldürmek yok etmekti.
anlaşılan o ki dünya kana susamıştı. tek korkum dünya üzerinde yaşanacak toprak kalmamasıydı. veya kalmayacak olması daha doğruydu.
öyle bir yıkımdaydık ki hastaneler en kalabalık şehirler öncelikli hedefti askeri üsler 2. sıradaydı savaş ahlakı zaten çoktan terk etmişti bizi..
sanırım kıyamet buydu.." -
31.
+2ocak 2039
" son muharebedeki üstün başarımızdan(!) sonra bir kaç ay görev yeri değiştirebilmiştik. topallamam ve diğer şarapnel yaralanmaları sonucu masa başı haberleşme işi için uğraşmıştım ve kabul edilmiştim.
karım ve çocuğumla bile görüşebildim bi kaç defa ama kızımın benden ilk başta korktuğunu görmeseydim keşke. eşim topallığımın geçici olup olmadığını sorduğunda geçici diyebildim zar zor gülümseyerek ama o da inanmıştı anlaşılan ki bana cevap olarak sulu gözlerle sarılmıştı. 2 hafta kadar süren ev izininden sonra burada masa başındaydım rakamlar giderek büyüyordu. kimse ateşkese yanaşmıyordu neredeyse bir yıl olmuştu ama hala atılan bombalar azalmak yerine artıyordu. sanırım bi 20 30 yıl hazırlanmıştı dünya bu savaşı bekliyordu.
resmi kayıtlara göre dünya geneli genel kayıp 250 milyonu aşmıştı. her yerde ceset parçaları kokusu vardı. şehirler hayaletleşmişti. eyfel kulesi yıkılmış pizza kulesi paramparça olmuştu. london eye çoktan yok olmuştu zaten özgürlük anıtı atılan bir b 52 bombasıyla dümdüz olmuştu. bu savaşın kazananı yoktu güçlüsü zayıfı yoktu.
sanırım dünya savunmayı artık terketmiş o vurmadan önce sen vur mantığına bürünmüştü. yetkililer şimdiden radyasyon kirliliğine çözüm aramaya başlamış ama onlarda henüz bir şey bulamamıştı.
her geçen gün kanserden ölen insan sayısı artarken sakat doğan bebek sayısıda onunla yarışıyordu.
salgın hastalıklarda 25 milyon kadar insan katletmişti su ve elektrik kesintileri ayrı bir kaos yaratmıştı.
dünya çöküşüne doğru depara geçmişti sanki... " -
30.
+1reklam alınır reserved
-
29.
+1ağustos 2038
muharebe alanı
" akşama kadar süren ilerleme sonucunda düşman sperlerine ulaşmıştık. rahatlamaya başladığını düşündüğüm için hata etmiş olduğumu farketmem uzun sürmedi. siperlerle aramız 30 metre kadar olamlıydı. gecenin içinden aydınlanan 100 kadar nokta vardı. sıkı bir birlik saklanmış olmalıydı. 3 dakikadan az bir süre içerisinde 10larca kayıp vermiştik sağ koluma şarapnel parçası isabet etmişti ama çıkarıp atmam çok sürmedi pek önemli sayılmazdı. 2 saat kadar süren yoğun çatışma sonrasında siperleri ele geçirdik. teslim olan yoktu sığınaklarda kalanlar bizden bi kaç kişiyi daha zütürmek için canlı bomba yapmışlardı kendilerini dinlemeye çalışırken duyduğumuz patlamaların sebebi buydu.
o an anladım ki bu savaşın kazananı olmayacaktı ele geçirme yönetme hükmetme meselesi değildi bu yok etmeydi. ya yok edersin ya yok olursun bu kadar basitti.
gece 3 gibi karargahla iletişim kurabildik anladığımız kadarıyla hiç bir devlet savaşta olmak daha fazla insan katletmek için bir adım geri durmuyordu. fosfor bombaları misket bombaları kimyasal silahlar nükleer silahlar ne ararsan vardı
dünnya haritasında yanmayan nokta yok gibiydi doğusundan batısına güneyinden kuzeyine yok eden yok edeneydi.
dünya genelindeki kayıp 100 milyonu geçtiği söyleniyordu bu kadar kısa sürede bu kadar insan katlederek sanırım tarihe geçmiştik bile... " -
28.
+1ağustos 2038
muharebe alanı
"silah yoldaşımla bir kayaya kısılmış kalmıştık çevremizde inanılmaz bir karmaşa vardı 2 taraftanda tanklar alev alıyor havan topları ateşleniyordu ritmik olarak üzeriimize taş ve toprak parçaları saçılıyordu sağ elimin serçe parmağındaki ağrıyı kaskımı düzeltirken hissettim kırılmış olmalıydı çarpışma sırasında. düşamana göre güçlü bir bölüğümüz vardı tank ve zırhlı araç sayımız onlardan fazlaydı ama görünen o ki düşman sağlam yerleşmişti. yoldaşımda savaşın şşokunu atlatmaya başlamış yarı nişan alarak yarı saklanmaya çalışarak kurşunlarını boşaltıyordu bize ateş edilen yere.
pek akıllıca sayılmazdı ama beni kafamzı gizlemeye çalışarak taramalı silahımı ateşlemeye başladım. yanık barut kokusu beni kendime getirdi. elindeki taşınabilir havanı ateşlemek üzere olan bi askere nişan aldım ve tetiği çektim sarsıntıyı sabitlemeye çalışarak ortalama 10 mermiden sonra vurmuş olmalıyım ki havanın yanına hareketsiz uzandı kaldı.
birliklerimiz tabir yerindeyse düşe kalka ilerliyordu. zırhlılarımız yoğun ateş altındayı 34 zırhlıdan sadece 18 tane kalmıştı ki daha yaklaştık sayılmazdı bile cepheye. yoldaşımla konşup hemen bi tankın siperine girmemiz gerektiğinde anlaştık ve ani bir hareketle koşmaya başladık. en yakındaki tankın gölgesine kendimi attığım an arkadaşımın vurulduğunu anladım yerde yatıyordu sanırım karnından vurulmuşta tam yardım etmek için ayaklanmıştım ki bi el bpmbasının patlamasıyle çığlık çığlığa can verdiğine şahit oldum et parçaları postalıma kadar gelmişti.. bunu unutmam kolay olmayacaktı..
savaşı yaşamamış her insan savaşı ister ama yaşayanlar savaştan nefret eder..
gerçek buydu... " -
27.
+2ağustos 2038
" ilk füzeyi yalancı ateşleme sistemiyle göndermeyi başarmıştık ama davetsiz misafirimiz ısrarcıydı. bir dakika içinde 2.defa alarmlar çalmayabaşladı. yeni yetme askerlerin yüzünde korku belirdi pilotumuz manevra yaparak kurtulmaya çalışıyordu ki kulakları zorlayn bir patlama sesi ve yanık kokusu ortamı esir aldı. helikopterimiz alabildiğine dönüyor simsiyah dumanlar çıkarıyordu sarsıntıdan 2 3 asker düşmüş olmalıydı var gücümle koltuğa tutunuyordum pilot son bir manevrayla yan yatırmaya çalışarak helikopterimiz yere çakıldı.
beni yangından uzaklaştıran askeri görebilmem 2 3 dakikamı aldı her yerde alevler yanık kokusu vardı. topallayan bacağıma bir kez daha küfür ederek kalkmaya çalıştım ama beni sürükleyerek uzaklaştıran asker kafama bastırıp aşağıda kal dedi o an anladım ne demek istediğini. muharebe bölüğümüzün kara birliklerini seçmeye başlamıştım ki 30 metre ilerde bi askermizin kafatasından saçılan parçalar bana gerekli mesajı vermişti. bi an önce bi sığınak aramaya başladım bi kaya parçası ne olursa. çatışmanın şiddetinden dolayıdır beni sürükleyen askerle birlikte bi kayanın arkasına saklanmayı başardık. ve ardından kayaya isabet eden mermilerin sesini dinleyerek ne yapabileceğimizi düşünmeye başladım.." -
26.
+1ağustos 2038
"tekrar muharebe bölüğündeydim. ülkem ne yapmaya çallışıyordu anlamıyordum ama sanırım bulunduğu konum nedeniyle en şiddetli geçen çatışmalar bu topraklardaydı. bu yüzden sınır dışına taşımaya çalışıyordu ama nafile bi uğraştı şimdiden dört bi taraftan saldırıya uğramış askeri birlikler dağılmış durumdaydı.
işin en kötü tarafı belkide kiminle savaştığını bile bilmemekti. denizden çıkan siyahlar içindeki saldırı birimleri mi yoksa dağlardan gürültüyle gelen tanklar mı daha tehklikeli bilinmezdi.
helikopterde yeni silah arkadaşlarımla tanışmıştım birisi yeni evli savaştan 3 ay önce çocuğuna hamile karısı. birisi daha 20 sinde bi genç. korktuğu gözlerinden belli ama yediremiyor kendine asker üniformasını taşımak güç ister pgibolojisi sağlam olmalıdır insanın yoksa ezilir o üniformanın altında.
komutanımız cepheden cepheye koşmuş tebcürebeli bi askerdi yıllarını vermiş kırlaşmış saçlarıyla filmlerdeki kahraman askerleri andırıyordu.
helikopterimizin alarm sesinin çalmasıyla kendime gelmiştim. davetsiz bi misafir bize füze yollamak üzereydi.." -
25.
+1Bu akşam yazmanı bekliyorum panpam 12 ye kadar refreshleyecem sayfayı.
-
24.
+1okuyalım bakalım
-
su bunak silinse sozluk ne kaybeder
-
nobetten selamlar
-
konstant dayı ve ramo
-
ben michael inci sözlüğün arslanı
-
ucan kedi aksam napıyorsun
-
bu sahte mikropcan yazim stilinden
-
biz burda başlık açarken ispanya 6 yaptı
-
bu grubun uyeleriyle
-
pedri çıkmasa on atarlardı
-
ölüsü olan bir günnn
-
uyumayin la amg
-
tehdit edikdigim seye bak amg
-
mikropcan sen kimsin amg
-
sahte mikropcan anayi
-
sözlükte travesti olmaması sorunsalı
-
bende insta twitter hepsine giriyor
-
4 aydır ağır depresif yaşıyorum
-
dedem rabıta yaparken bi tekme koydum
-
ucan kedi yemek öner la
-
youtube ve instaya girilmiyo
-
minik huurlarim benim
-
helix nerede la
-
en iyi yöntem kestirme yöntemi
-
geçenlerde balili bir kıza fitre zekat verdim
-
osmanlıda içki içen 10 padişah
-
6 0 ne amg
-
ucan kedinin osuruk sesi
-
padişahlar neden kardeşlerini boğdurmuş
-
beyler makatıma bir aparat taktıracam
-
5 ay omceki sakalim amg
- / 2