1. 301.
    0
    Arkadaşlarımın çoğu araba sürmeye başlamıştı. Hepsi benden kısa olmalarına rağmen. Üstelik hepsinden daha iyiydi derslerim. Daha ne yapmam gerekiyordu?
    ···
  2. 302.
    0
    Komşunun çocuğunun 6 zayıfı vardı, buna rağmen araba kullanabiliyordu. Babam bana hep o çocuğu kötülerdi; “Oğuz da ne mal bi çocuk ha, kaç tane zayıfı var. Geçen sene de sınıfta kalmıştı. Salak.” Ben de bunu anlayamıyordum. Oğuz nasıl hak ediyordu araba sürmeyi? Daha 12 yaşındaydı. Hem, benden de kısaydı.
    ···
  3. 303.
    0
    Ya batarsın, ya çıkarsın. içine girmeden, sonucu bilemezsin.
    ···
  4. 304.
    0
    Fatma Teyze aşağıdan bana “Gel” dedikçe, korkumdan geri geri gidiyordum. Sonra, garip bir şey oldu. Biri, arkamdan itekledi beni, suya düştüm. Su, neredeyse benim iki katım kadardı. Çırpındım, dibe doğru gidiyordum. Sonra, refleksle ve içgüdülerle yukarı çıktım. Fatma Teyze, tuttu kolumdan, gülerek “Başka türlü gelmeyecektin” dedi. Ne olduğunu anlamamıştım. iskeleye baktığımda, Oğuz’u gördüm. Meğerse, Fatma Teyze ona söylemiş, o da beni suya itmiş. Artık derinde yüzebiliyordum. Mutluydum. Ben de onlardan biriydim.
    ···
  5. 305.
    0
    Ondan sonra bir daha anlatmadım.
    ···
  6. 306.
    0
    Öyle işte.
    ···
  7. 307.
    0
    Oya. ilk aşkım. 6 yaşında.
    ···
  8. 308.
    0
    Gamze’ye “kaça gidiyorsun evladım sen” dedi. Gamze, “Sınıf arkadaşıyız amcacığım” dedi terbiyeli bir şekilde. “Ha, orta- 2’ye gidiyorsun yani, seneye sınava gireceksin, seneye iyi çalış e mi yavrum” dedi ve gitti.
    ···
  9. 309.
    0
    Bir keresinde, Gamze’yi bize davet etmiştim. Ders çalışalım diye. Sırf, biraz daha görebileyim diye. Onun dersleri kötüydü, bu fırsatı kaçırmayıp onu görebilmek için eve davet etim. Geldi. Annem, çeşit çeşit pastalar, börekler, kurabiyeler hazırlamıştı. Salonda oturup, ders çalışmaya başladık. Ama, gözümü Gamze’den alamıyordum ki! Beyaz bi elbise giymişti, uzun sarı saçları vardı. O kadar güzel gülüyordu ki…
    ···
  10. 310.
    0
    Ama, Ahmet Amca gülüyordu. “Olsun evladım, ilk seferde olur öyle.” O güvenle, çalıştırdım arabayı. Gidiyorduk! Ben zütürüyordum! Gerçi, kaputun yarısını görebiliyordum ama, olsun, yol boştu zaten. Sahil yolundaydık, sahilin sonuna kadar gittik. Sağa çektim ve durdum. O nasıl bir mutluluktu! “Çok teşekkür ederim Ahmet Amca!” dedim. “Aferin oğlum, sana helal olsun. Ne kadar iyi kullandın.” Dedi.
    ···
  11. 311.
    0
    Geçtim şoför koltuğuna, böyle bir heyecan olamaz. Hiçbir sınavda yaşamadığım bir heyecandı bu. Aynaları kontrol et, koltuğu ayarla, kontağı çalıştır, el frenini indir, debriyaja bas, vitesi 1’e al, hafifçe ayağını kaldır, gaza bas… Nasıl yapılacak bu kadar iş? Ben beceremem ki! Döndüm, soran gözlerle Ahmet Amca’ya baktım. “Hadi oğlum, yavaşça çalıştır bakalım arabayı.” Çalıştırdım, ama araba istop etti. Zınk! Diye durdu. Allahım, şimdi kızacak bana?
    ···
  12. 312.
    0
    Asıl salak olan bizmişiz be baba.
    ···
  13. 313.
    0
    Oğuz’un babası, geçen gün Facebook’ta duvarına “canım oğlum, seni çok seviyorum. Sen benim biricik evladımsın” yazmış. Ağladım. Çok basit bir şey ama, oturdum buna hüngür hüngür ağladım.
    ···
  14. 314.
    0
    O günden sonra, ders çalışmaya hiç hevesim kalmadı.
    ···
  15. 315.
    0
    Fen Bilgisi’nden 3 almıştım.
    ···
  16. 316.
    0
    Babamın elindeyse, bi kağıt vardı. Gollerimi yazdığım kağıdı bulmuştu herhalde. Gururla, “Ne kadar çok gol atmışım de mi baba, Sergen gibi de mi?” diye sordum. Takdir edilmeyi bekliyordum. Babamsa sertti. “Seni bi daha oraya göndermeyeceğim, okulla futbolu bi arada idare edemedin. Derslerinde başarısız olursan bu iş biter demiştim, bitti. Futbol falan yok bundan sonra!”
    ···
  17. 317.
    0
    Tabii, babamın buna çok kızdığını bilmezmişim.
    ···
  18. 318.
    0
    TEK Lojmanlarında oturuyorduk. Babamlar, iş dönüşlerinde ya da işe gitmeden (vardiyalı çalışıyorlardı 08.00- 16.00 gibi) muhakkak lokalde “taş dizerlerdi.” Biz çocuklar da, oraya gider bir şeyler içerdik. Hasta Fenerli bir komşumuz vardı. Aziz Amca. Oraya her gidişimde, beni yanına çağırırmış. “Ulan, “En büyük Fenerbahçe” de, sana kola ısmarlıyim!” Ben de çocuğum tabii, hemen bağırırmışım kola için. “En büyük Fenerbahçe”. Hemen kolayı getirirlermiş. Kolayı alıp,”En büyük Beşiktaş, başka büyük yok!” diye bağırıp, kaçarmışım dışarı. Bunu böyle böyle, baya bi yapmışım. Galatasaraylısı, Trabzonsporlusu, Altaylısı, Göztepelisi vs. Onlar da, eğlence olsun diye buna devam ederlermiş. Hepsinden kolaları kapıp, gene bildiğimi okurmuşum. “En büyük Beşiktaş!”
    ···
  19. 319.
    0
    Doğuştan Beşiktaşlı değilim ben. Daha doğrusu, öyleyim sanırdım ama komşumuz işin gerçeğini anlattı bana. Komik bir anı bu, hem biraz duygusallığa ara vermiş oluruz.
    ···
  20. 320.
    0
    Bozulmuştum ama içten içe de mutsuz olmamam gerektiğini düşünüyordum. “Babam diyorsa doğrudur. Hem, söz verdi. zütüreceğim dedi.” Babam, o gün maça gitmişti. Hem de, 8 -2 kazandığımız maç.
    ···