/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 8.
    +9
    3 sene boyunca argan yağıyla beslediğim,kerastes şampuanlarla parlattığım,zeytinyağıyla sıvazladığım saçlarım saniyeler içerisinde,takoz bir tıraş makinesiyle
    yok olup gitmişti.Aynada gördüğüm bir insandan çok,yüksek gıda takviyesine maruz kalmış patatese benziyordu dıbına koyim.Velhasıl berberhanedeki işim bitince
    diğer askerlerin yanına katılıp,işte bildiğiniz şeyler palaska,kamuflaj tibi standart techizatları almaya zütürüldük.
    Aşıdır,ıvır zıvırdır işlerimiz bittikten sonra kaçıncı postada olduğumuz,bölüğümüz falan ayarlandı.Yerleşmeye gönderildik.Yerleşmeye giderken Allah razı olsun
    hala bazen arar sorarım,urfalı bir eleman çıkageldi.Bavulumu taşımamda yardımcı oldu.Benim acemi birliğindeki en sıkı dostum oldu.
    O gece,yani ilk gece yatağa kafamı koyar koymaz uyuyuverdim.Hiçbir şey düşünmedim.Bazı insanlarda travmadır askerdeki ilk gece ama ben öyle normal yatıp osura osura uyumuştum.
    Sonrasında günleri saya saya beklemeye başladık bitmesini.Çok çile çektiğim bir dönemdi dıbına koyayım.Manisa kırkağaç gerçekten lanet bir yerdi.
    Hatta dağıtım izninde manisayı anlatan bir entry girmiştim.. http://www.incisozluk.com.tr/e/198425040/ şu linkten bakarsınız,tekrar anlatmayayım şimdi.
    Öyle böyle derken günler bir şekilde geçiyordu.içtima,içtima,içtima.Sürekli birileri gelip bize bağırıp çağırıp bir şeyler anlatmaya çalışıyorlardı.
    Eğitim yapıyorduk.Heryere uygun adım gidiyorduk.Kantinden sigara almaya uygun adımla gider hale gemiştik dıbına koyim.
    Ama öyle veya böyle günler geçiyordu,dağıtım zamanına az kalmıştı.Dağıtım demek benim lügatımda izin demekti.izin olsun ki hatunla konuşayım.Çünkü herşey
    havada kalmıştı.Tamam seni bekleyeceğim demişti de, 1 satır cümle kurmuştu dıbına koyim.Askerde de ara sıra 5-10 dakika naber nasılsın diye konuşuyor kapatıyorduk.
    Mevzunun içi çok boştu ve bunu beni huzursuz ediyordu.
    ···
  2. 7.
    0
    Rezcikk
    ···
  3. 6.
    +3 -1
    Okunur hikaye güzel
    ···
  4. 5.
    +2 -6
    Yalan hikaye.
    Cugu.
    ···
  5. 4.
    +2 -2
    Berberhaneye gidince orda bir eleman ile tanışdım. Eleman beni tıraş ettiği yerde adeta alttan alttan deydiriyordu. Askerliğim yanmasın diye pek sesimi çıkarmadım. Ancak beni traş ederken adını ve tipini iyice aklıma kazıdım. Usta erkekleri yeni gelenlere çok kötü davranıyordu. Hayatımda duymadığım küfürleri orada işittim.

    Ardından günler bir şekilde geçti. Bir iki elemanın şaka icabı anama sövmesiyle ufak kavgalar ettim. Kavgadan dolayı koğuşumu değiştirdiler. Yeni düştüğüm koğuşda traş ederken deydiren elemanı gördüm. Nihayet intikamımı alıcaktım. Gece kafamda bir plan kurdum. Herkes uyuduktan sonra dolaptan jiletleri alıp bir tahtaya yapışdırdım. Elemanın yattığı yatağa gidip jilet saplı tahtalarla elemanı biçdim. Can acısıyla olsa gerek birden uyandı ve elimi tuttu. Eleman berber olduğunda olsa gerek 2 elimi tek eliyle hemen kavradı. Ve pantalonundan penisini çıkartıp beni gibmeye başladı ömrümde hiç böyle gibilmemiştim. Onun gibmesi bitmezmiş gibi devrelerim gelip onlarda katıldı ömrümde böyle gibilmemiştim. Askerlik boyunca ve devamında muallak olmaya karar verdim. Ve mutlu bir ömür sürüyorum...
    ---(SON MUTLU SON)---
    ···
  6. 3.
    0
    REZZERS
    ···
  7. 2.
    +11
    Atladık sonra otobüse manisaya gidiyoruz. Otobüs kalktı 5 dakika oldu olmadı telefon zırıldamaya başladı.Bir baktım ki hatun arıyor. Heyecanla açtım tabi. Yolda
    giderken yanımda olmak istediğini, fakat mümkün olmadığından en azından telefonla konuşarak yanımda olacağını söyledi. Ulan zaten duygusaldım iyice iştahım kabardı
    mevzuya. Konuşuyoruz bununla 30-35 dakika oldu olmadı dıbına kodumun otobüsü şehirden çıkar çıkmaz telefon sinyali kayboldu. Manita askfsşf falan bir şeyler diyo
    anlamıyorum ne gibim diyorsa.Ben bir şeyler diyorum,o anlamıyor bu kez. Kapattık telefonu. Dedim bari uyuyayım dıbına koyayım. Yarın gücümüz kuvvetimiz yerinde olsun
    malum askere gidiyoruz ilk günden akşamdan kalma vaziyette gitmeyelim.
    Tam uyuyacağım falan derken gecenin bir vakti deli gibi yağmur başladı. Ulan hüzün çöktü içime iyicene.Bir taraftan sağanak yağmur yağıyor,bir taraftan
    gecenin karanlığı,bir taraftan aklımda telefon sinyalinin kaybolması ve hatunla konuşamama üzüntüsü. Nasıl bir duygu durumundayım bilemiyorum.
    1-2 saat yalandan uyudum derken gün ışıldamaya başladı zaten. Sonrasında kırkağaç'a geldim. Kırkağaç manisaya 80km kala bir yerde. indirdiler beni bi yerde, şurada
    soma otobüsü var ona bin seni tam alayın önünde indirir. Eyvallah kaptan falan filan indik aşağıya. Soma otobüsüne bindim gidiyorum.Bir abiyle tanıştık otobüste
    ama ne konuştuk,ne oldu ne bitti tam hatırlamıyorum. Bayağı askerlikten dem vuran bir abiydi ama. Selam olsun kendisine.

    Soma otobüsü beni köşe bir yerde indirdi. indiğim yerden yaklaşık 300-400 metre yürüdükten sonra alay kapısına ulaşıyorsunuz. Alaya bir gidişim var ama sormayın.
    Son gün şeklim bozulmasın diye ne saç tıraşı olmuşum ne sakal.20-30 cm saç var kafamda dıbına koyayım, rüzgar vuruyor saçlarıma püfür püfür,bir karizmayım ki sormayın.
    Alaya doğru giderken bilenler bilir kırkağaç'ta efsane bir dağ tepesi vardır.Önce vatan tepesi derler. Kocaman böyle "önce vatan" yazar. Ulan şaka maka askere geldim
    hissiyatı başladı onu görünce. Zaten 100 metre ileride 2 nöbetçi er var bana bakıyor ne gibim yiyor burada diye. Elimde sülüs kağıdım öylece ilerliyorum tepeye bakarak.
    Nöbetçilerin yanına vardığımda "selamun aleyküm,ben askere gelmiştim de,teslim olacam işte ben de askerim beyler" falan diyorum. Heyecanlıyım dıbına koyayım. Adamlar
    baktılar kağıda, eliyle bir yeri işaret etti şuraya git diye. Gittik.Bir baktım 20-30 tane benim gibi dalyarak bekliyor.Üst araması varmış meğerse.

    Üst araması, çanta kontrolü gibi metodlar uygulandıktan sonra, kayıt işlerimizin halledilmesi için tek sıra vaziyetinde toplanmamız istenildi. Toplandık bizde.
    Ama tipleri görmeyin. Herkes farklı farklı coğrafyalardan gelmiş, kimisi dızzo, kimisi iyi aile çocuğu, kimisi benim gibi alkolik belli, kimisi evli çoluk cocuk sahibi.
    Herkes farklı lan.Bu kadar farklı insanı aynı objektifte görmek zaten askerlik haricinde nasip olmazdı.Çok farklıydık.
    Toplandık normal adım halinde önümüzdeki "usta" askeri takip ediyoruz. Giderken tabi alayın içerisinde yürüdüğümüz için bir sürü eğitim yapan, uygun adım yürüyen, marş
    söyleyen bölükler görüyoruz. Bazı boşta olan askerlik bizi yani "çömezlerini" karşılamaya gelmişler. Demiştim ya şeklim bozulmasın diye saçlarımı kesmedim diye.
    Kafamı, aklımı dengemi gibeyim dedim oradayken. Saçlar uzun olduğu için, anadoluda uzun saçlı erkek görmeyen bir takım askerler tarafından karşılanınca durum bayağı
    bir farklı oldu tabi. işte sana değil de saçlarına üzüldüm. Oğlum bu nasıl adam lan puahauhau.Vay amk bunu da mı askere almışlar gibi, türlü türlü tahrik edici sözlere
    maruz kaldım. Benim gibi birkaç kişi daha vardı tabi..
    Sonrasında kayıt olacağımız yere geldik. Kayıt eden bir assubay başçavuştu. Beni görünce bu ne hal lan böyle? Seni üniversite bahçesinden mi topladılar aminüym?
    Sen askere nasıl gelmen gerektiğini bilmiyor musun? Diyerek fırça attı bana. Kayıt edildikten sonra usta askerler tarafından apar topar berberhaneye zütürüldüm.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Rezevenk
      ···
    2. 2.
      0
      Rezerve
      ···
    3. 3.
      0
      Rez gibeyim reeeeez
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 1.
    +47 -1
    ön bilgilendirme:Arkadaşlar hikayede paylaştığım fotoğraf ve giriş yaptığım paragraf neticesinde içeriği yanlış anlayıp okuyabilirsiniz. Eğer ki kahramanlık hikayesi falan dinleyeceğinizi düşünüyorsanız direkt başlığı terkedin.Çünkü bu hikayede benim askerlik görevimi yerine getirdiğim esnada yaşadığım bir takım olayları konu aldım. Olayın komandoluktan, bordo bereli olmaktan, veyahut helipkopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirmek ile uzaktan yakından alakası yoktur.

    Merhaba dostlarım. Bugün sizlere burada bir öykü anlatmak istiyorum. Bizzat yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum daha doğrusu.
    Bu klagib bir hikaye. Sokağın içinden bir hikaye. Hepiniz duydunuz, belki çoğunuz anlattınız bu hikayeyi.Ben de burada, sizlerle paylaşmak istedim hikayemi.
    Hayatımın bir dönemini kapsayan ve belki de benim karakterimde birçok değişikliğe sebep olan bir anı da diyebilirim.
    Önsözü epey uzatmayı lüzumsuz gördüğümden hikayeye bodoslama tabiri ile giriş yapmak isterim;

    Bundan tam 2 sene evvel, totalde 4 sene birliktelik yaşadığım kadınla artık ilişkimizin son demlerini yaşıyorduk.Zor ve taktan bir dönemdi.Ne okuluma ilgi gösteriyor
    ne işime odaklanabiliyor ne de sosyal aktivitelerde etkin olamıyordum.
    Belki aşkım hala devam ediyor ve belki de en kötüsü sadece alışkanlıklarımdan dolayı yaşadığım bir takıntıydı. Bilemiyorum.
    Velhasıl kelam o dönem ilişkimin bitmesini istemediğim için, çoğu insan gibi gururumu ayaklar altına aldırarak bir şekilde kendimi ifade etmeye çalışıyor ve
    ilişkimi kurtarmaya çalışıyordum. Gerek arkadaşlarıyla iletişim kuruyor,ne yapmam gerektiğini konuşuyor, gerek kapısına kadar gidip kendimden ödün veriyordum.
    Fakat bunların hiçbirisi ama hiçbirisi bir gibe yaramadığı için en sonunda vazgeçmiştim.
    Yalnız ben onun peşinden koştukça, onunla beraber olmak için, ilişkimizi kurtarmak adına günlerimi harcadıkça kendimden uzaklaşmıştım. Bunu o zaman farkedemedim.
    Yapayalnız, yalın bir halde kalınca anladım.Ne çok zaman kaybettiğimi.
    Ne işimden hayır geliyordu,ne de açıktan sadece askerliği ertelemekten başka bir gibe yaramayan okulumdan. Dımdızlak bir şekilde kalmıştım öyle.gib gibi..

    Sonrasında radikal bir karar aldım kendimce. Kendimi bir şekilde toparlamam gerekiyordu. Sonuçta dünyanın sonu değildi ya dıbına koyayım. Daha 20li yaşlarımın başındaydım.
    Bir yerden benim de hayata başlamam, birçok şey yapmam gerekiyordu.Çevremdeki herkesin bir uğraşı,bir hedefi vardı. Bense aptal gibi depresif vaziyette geçiriyordum
    günlerimi. Kendimi toparlamam için bu şehirden uzaklaşmam gerekiyordu. Gitmem ve yalnız kalmam. Ailemi,arkadaşlarımı, alışkanlıklarımı..Herşeyi bir kenara bırakarak
    uzaklaşmam gerekiyordu. Fakat bunu yapabilecek kadar lüks bir hayatım olmadığı için bu metodu uygulamanın tek bir yolu vardı! Yıllardır ertelediğim askerlik.
    Radikal bir kararla bir sabah erken saatlerde kendimi askerlik şubesinde buldum. Girdim içeri, gerekli belgeleri alıp, tecilimi bozdurup, askerlik için gün saymaya
    başladım.
    Bu kararıma birçok arkadaşım kızsa da,ailem benim için en doğru olanın bu olduğunu söyleyerek o dönem beni desteklemişlerdi. Sonuçta bir baltaya sap olamayan
    dangalağın biri olduğum için en çok da babam sevinmişti bu olaya.

    Daha sonrasında gün geldi çattı. Askere gitmeme bir gün kala askerlik eğlencesi adı altında arkadaşlarla kadıköyde bir pubda buluşma,bir kaç bira yuvarlama kararı
    aldık.Öyle fazla değil,8-9 arkadaş..
    Fakat çevremdeki çoğu insanın eskiden hayatımda olan kadınla da arkadaşlığı olduğu için, yani hepsi aslında ortak arkadaşlarımız olduğundan, benim aldığım bu kararı
    kendisi de öğrenmiş ve yanımıza gelmişti.Bu kararımı sadece onun için aldığımı bildiğinden bir sorumluluk hissetmişti sanırım.
    Yanımıza geldiğinde masada öylece oturuyordu.Bir şey söylemiyor,ara sıra bana kaçamak bakışlar atmaktan başka bir şey yapmıyordu. Daha sonrasında dayanamayıp
    benimle konuşmak istediğini, farklı bir masaya geçip geçemeyeceğimizi sordu. Benim içimde bir ukte kalacağına dedim gel geçelim, konuşalım.Sonuçta son günüm dıbına koyayım
    konuşmasam 1 sene boyunca ah ulan keşke konuşsaydım diyebilme ihtimalim var. Tanıyorum ben kendimi.
    Velhasıl oturduk konuştuk. Beni beklemek istediğini falan söyledi. Aramak istediğini,bu süreçte yanımda olmak istediğini, bizim beraber büyüdüğümüzü falan fişman.
    Bir sürü şey anlattı dıbına koyayım.E tabi benim orada kafa güzel,e hatun güzel, dıbına koyayım gitmeme kalmış 6-7 saat. Dedim tamam ulan, bekle beni..
    O konuşmadan yaklaşık 2-3 saat geçti geçmedi, kalktı gitti. Sonra samimiyete göre insanlar ufak ufak gitmeye başladılar masadan. Kardeşim Allah\'a emanet ol,söyledir böyledir
    gibi şeyler söyleyerek.
    En son yanımda epeyce samimi olduğum 2-3 kişi kaldı. Onlarla da artık sıkılıp biz de kalkalım dıbına koyayım dedik ve kalktık.
    Ben atladım otobüse gidiyorum dıbına koyayım.Eve geçicem, evden de alibeyköy otogara geçip manisa kırkağaç jandarma komando 6.alay komutanlığına teslim olucam.
    Saat gece 4 civarı peder bey tarafından otogara bırakıldım. işte onlarla da Allah\'a emanet, sağ salim git gel oğlum, yavrum,muhabbeti yapıldı.
    Benim aklımda hiçbçir şey yok ama. Nereye gidiyorum, gittiğim yer nasıl bir yer, orada ne tak yerim,ne ederim yok aklımda hiçbir şey.Tek aklımda olan şey hatun.
    Ulan gideyim 2 ay eğitim göreyim de dağıtıma gelip hatunu göreyim kafasındayım. Başka askerlikmiş, jandarmaymış falan filan hikaye yani. Aklıma dahi gelmiyor.
    Tümünü Göster
    ···