Oldukça ilginç bir hikayedir.

1.5 yıl kadar önce Çindeki bir fabrikadan bizzat görüşerek, örnekleri inceleyerek sipariş verdiğim 2k adet ürünün hikayesi...

Bu ürünleri fabrikanın anlaşmalı olduğu kargo yöntemiyle bulunduğum şehire getirmek oldukça pahalı oluyordu. Ben de çindeki bir arkadaşımdan bir oda kadar yer kaplayan bu ürünleri almasını kendi yöntemiyle bana getirmesini istedim. Çin oldukça büyüktür, kendi içindeki kargosu da dahil ordan Türkiyeye kadar ürünleri getirttim.

Ürünün adet fiyatı 23¢'e mal olurken türkiyedeki satış fiyatı 7₺ idi o zaman. Türkiyeye kadar getirttiğim kargosuyla beraber 46¢ gibi bir fiyata total mâliyeti olmuştu. Geriye sadece gümrük vergisi kalmıştı ve %100 gümrük vergisi bile olsa fark edebileceğiniz gibi kârdaydım. (Dolar 3.7₺ idi o zaman diye hatırlıyorum.) Keyfim yerindeydi ve paket istanbuldaki gümrüğe ulaşmıştı.

ilk şokumu o gün yaşadım. Mâli müşavirim aradı ve ürünlerimden total

%1525

vergi alınacağını söyledi. Dediğine göre üretimi, yolu, işçiliği falan toplam 4k₺ ye Türkiyeye kadar getirttiğim ürüne 25k₺ gümrük vergisi ödeyecektim.

Beni kandırdığını düşünerek gümrükte çalışan akrabamı aradım. O da gerekli bilgileri aldıktan sonra verginin doğruluğunu onayladı.

Üstelik benim ne yapılacağına karar vermek için geçirdiğim her gün için gümrük deposunda bekletilme bedeli 100'lerce lira para alınıyordu.

Önüme 3 seçenek sunulmuştu.

-Ya ürünlerin yakılmasını söyleyecektim, ki yakmak için de yanlış hatırlamıyorsam 500₺ istiyorlardı

-Ya ürünleri çine geri yollayacaktım ve şirkete iade edecektim. Ki anlaşmamıza göre iade yaparsam verdiğim paranın %80'ini geri alabiliyordum. Ürünlere 2k₺ kadar para ödemiştim. 1.6k₺'sini geri alabilsem bile çine geri yollamak için yine 2k₺ kadar kargo parası yollamam gerekiyordu.

-son seçenek ise paşa paşa 25k₺ yi ödemekti. Ki benim o kadar param yoktu.

Velhasılı kelam oldukça zarar ederek ithalatçılık işimi daha başlayamadan sonlandırdım.

Bir vergi insanın hayatını nasıl karartabilid görün istedim.