1. 307.
    0
    Başlık takip + reserved sonra okurum
    ···
  2. 306.
    0
    burcunun yanına gittim, dedim ki ben alkolu bırakacağım, bana ne dedi biliyor musunuz? ama nasıl olur, sen alkoliksin. ben baktım böyle ters ters. yaklaşık 3,5 yıldır neredeyse her akşam içiyordum. ve burcu bu durumun farkındaydı. ses çıkarmıyordu. alkolik olduğuma üzülerek alkol almaya devam ettim beyler. ta ki askere gidene kadar. babam beni yolcu ederken son sözleri şunlardı. bize geçer askerlikte, senin alkolikliğine bir saniye bir yıl gibi gelir orada dedi. annem ağlıyordu, bindim otobüse gittim. askeriyeye teslim oldum. sıraya aldılar bizi, içeri sokuyorlar. ordan geçtik, sıraya soktular otobüse bindik. otobüsten indik yine sıraya aldılar yemekhaneye soktular. kayıtlar için sıraya soktular. her yerde sıraya giriyorduk beyler. askeriye öyle bir yer ki her şey sırayla. sıraya bile sırayla giriyorsun o derece.

    bizi gönderdiler sağlık taraması için, ben geçtim bir tane albay doktor var. albay da bir albay beyler yüzü sadece kaştan oluşmuş gibi. gözlerinin hemen üstünde kaş var. hatta dikkatli bakınca kaşının üstünde bile bir tane daha kaş var. çok ürkütücü adam. var mı dedi sıkıntı, dedim komutanım böyle böyle. tamam dedi. not aldı. sonra revirci beni her gün adamın yanına zütürmeye başladı. bir tane de rehberlik danışma merkezinden asteğmen vardı, o da oluyordu hep. her gün gidip yanlarına gözüküyordum onlara. ancak beyler olaylar hiç düşündüğüm gibi olmadı. askeriyeye girdiğim dünden çıktığım güne kadar bir kez olsun canım alkol istemedi. hiç de alkolik değilmişim anlayacağınız. demekki 3 yıl bir fiil içmek beni bağımlı yapmamıştı. ilk 1 aydan sonra zaten albay kovdu beni numara mı yapıyorsun lan sen bize diye.

    askerlik bitti, döndüğüm ilk gün 1 kadeh rakı içtim, beyler içtiğim gibi deli gibi uykum bastı. hemen yattım uyudum. şimdi de ayda bir 2-3 kadeh rakı içerim. nadiren bira alırım dün ki gibi onu içerim tuzlu fıstıkla. alkol benim için bağımlılık olmamıştı hiç bir zaman, hala da olmadığını düşünüyorum.

    askerden geldikten sonra bir bankayla görüştüm, önerdikleri maaş, çok azdı kabul etmedim. ilaç firmasından satış müdürüm aradı ancak, biraz farklı arayışlardayım dedim. yaklaşık 1 ay sonra başka bir bankanın sınavlarını kazandım. şimdi orada çalışıyorum. bana göre gayet yüksek bir maaşım var, ve işimi, yaşamayı seviyorum. burcu ile yakın zamanda sözlendik. aynı şehirde birleştiğimizde evleneceğiz inşallah.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 305.
    0
    reserved
    ···
  4. 304.
    0
    kazadan sonra istifamı sundum, hiç zorluk çıkarmadan kabul ettiler. satış müdürüm geçmiş olsun için aradı, askerden sonra bekliyorum seni dedi. bakarız dedim tşk ettim. bastım burcunun yanına gittim. o da üniversite okuyor o zamanlar. öğrenci evi, bir kız ile birlikte kalıyor. o kızın da sevgilisi gelmiş. hep beraber takılıyoruz, geziyoruz, yiyoruz içiyoruz. akşamları deli gibi rakı içiyorum ben yine. hayatta ki en büyük vicdan azaplarımdan birisi geliyor şimdi beyler.

    ramazan ayındayız, askere gitmeme az kalmış. oturdum akşam diğer elemanla başladık rakı içmeye. gece 12 gibi annem aradı. oğlum çok ayıp dedi, ne ayıp dedim. bugün kadir gecesiydi, sabahtan beri hiç aramadın dedi. insan böyle bir günde annesini aramaz mı dedi. ben şöyle bir masaya baktım, elimde rakı bardağı, ramazan olduğunu biliyordum ama kadir gecesi olduğunu bilmiyordum. büyük bir utanç yaşadım. bir şey diyemedim anneme de. telefonu kapadık içmeye devam ettim o sinirle. içimden hesaplaşıyorum, önceden oruç tutardın, namaza başlamıştım, şimdi dinimizce en hayırlı gece denilen günde rakı içiyorsun zütü gibişmiş bebe falan. bunları da derken deli gibi içmeye devam ediyorum.

    neyse tuvalete kalktım ben, girdim işedim. ellerimi yıkıyorum, bu içtiğim arkadaş geldi kapının önünde dondu kaldı. baktım ben buna ney lan dedim. kanka suratın dedi bu sadece. lan aynaya bir baktım suratımda böle minik minik kırmızı benekler var. hemen yüzümü falan yıkadım geçmiyor, ellerime baktım ellerimde de silik silik benekler var. dedim burcuya sakın söyleme, gittim yattım hemen. sabah kalktım gizlice gittim banyoya, benekler geçmiş, elimde biraz silik silik var. inanılmaz korkuyorum ama. hemen istanbulda ki dayımı aradım. dedim ki dayı böyle böyle, çabuk her şeyi bırak istanbula gel dıbına koyarım senin dedi. gittim istanbula. beni aldı doktora zütürdü. doktor bir sürü test falan yapıyor. en sonunda geldi dedi ki, senin karaciğerin küçükmüş dedi. dedim nasıl küçükmüş, akciğerin falan da tam gelişmemiş dedi. nasıl yaaa dedim. genetik olabilir dedi. dedim ki nasıl olur kimsede yok, o sıra aklıma geldi beyler. ben daha 7 aylıkken doğmuşum. tam 7 ay bile olmamış hatta. 6 ay 25 gün falan. dedim ben 7 aylığım. dedi ondandır, tam gelişmemiş organların dedi. karaciğerin yağlanmış, küçük ve görevini zor yapıyor dedi. dedim doktor abi ne yapacaz, alkol yok, sigara içilen ortamda durmak yok, yağlı yemek yok, sebze meyve ağırlıklı besleneceksin takır takır saymaya başladı.

    sonra dayım baktı bana dedi ki bu salak alkolik doktor bey dedi. o zaman tedavi görecek dedi doktor. dedim ki askere gidecem ben, tedavi falan olamam. bu da dedi ki askeriye de muayene olmadın mı sen dedi. yok dedim. nasıl lan dedi. girdim muayene odalarına, var mı bir sıkıntın dediler yok dedim, bastılar imzayı dedim. ilk defa alkolik olduğumu kendime itiraf edebiliyordum beyler. dayım yüzüme tokat gibi çarpmıştı gerçeği. çıktık oradan, moralim bozuk. dayımın evine gittik. güzel et yaptı bu, aldım eti elime, giberim dedim, bu et rakısız yenmez, gittim dolaptan çıkardım rakıyı doldurdum. dayı yiğen içtik tüm gece. şu an dayıma siroz teşhisi kondu beyler.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 303.
    -1
    askere gitmeme daha çok vardı, boş boş oturunca zaman geçmiyordu. ben de yavaştan iş aramaya başladım. bir tane ilaç firmasında işe girdim. mümessillik yapacaktım. medikal işini yaptığımdan dolayı çok yabancı değildim işe. ancak çalışma sistemim diğer mümessillerden farklıydı. hem ilacım kolay satılabilir bir ilaç olduğundan, hem her akşam içtiğimden, sabah 11 gibi uyanıyordum. duş alıp çıkıyordum evden, 1 gibi hastanelere, eczanelere gitmeye başlıyordum. ancak asıl satışım buralarda olmuyordu. geceleri nöbetçi doktorlara bir tepsi börek, veya bir kilo tatlı falan alıp gidiyordum. hayırlı nöbetler hocam falan deyip giriyordum muhabbete. ilaçla ilgili tek kelime dahi etmiyordum. ancak gecenin bir yarısında gelen mümessile karşı doktorlar ilaçlarımı hep yazıyordu. ilacımda beyler, ilaç kullanan insanlara ilaçların yan etkisi falan olmasın diye mide koruyucu ilaç. yani ilaç kullanan her insana verilebiliyor.

    bazen hastaneden çıkıp gecenin 1 inde eczaneye gidiyordum. gelen her hastanın reçetesinde ilacım yazılı oluyordu. satış müdürümüz çalışma sistemimden çok şikayetçi ama satış rakamlarımdan çok memnundu. ancak ben her şeyin takunu çıkarmaya devam ediyordum. arabamda viski veya vodka oluyordu. bir iki kapak atıyordum sürekli. gece 3-4 gibi yatıyordum, düzensiz bir hayatta emin adımlarla ilerliyordum. kısa süre ilaç firmasında çalışacağım için amirlerimi pek iplemiyordum. satışlarım gayet yüksekti, onlar da ses etmiyordu. bir akşam ankara da toplantıya gidecez, aynı firmadan 2 arkadaş ile birlikte buluştuk. bindik arabaya hoş beş gidiyoruz. alkol almamışım, kafamda bir an öne otele ulaşıp alkolun dibine vurmak var. ilk mola da aldım arabayı, deli gibi basıyorum. arabadakiler tedirgin olmaya başladılar, yavaş falan diyorlar. ama beynim bir an önce alkole ulaşmanın gerekliliğini telkin ediyor. ve ankaranın girişinde kaçınılmaz sona ulaştık beyler. kazanın nasıl olduğunu hatırlamıyorum, kafamda rakının hayalleri falan var, bir anda baktım arkadaşlar bağırıyor arabada, ben kavşağa doğru gidiyorum, frene asıldım ama çok geçti. son hatırladığım arabanın burnu havaya kalktı, yıldızlara baktım. sonra kendime geldiğimde yerde yatıyordum. millet toplanmış hep başımıza. ufak tefek sıyrıklar var hepimizde de, polis geldi alkol testi yapcaz arabayı kim sürüyordu falan dedi. ben üfledim, alkol çıkmadı. çok tırstım ama üflerken.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 302.
    0
    bi ara okuruz.
    ···
  7. 301.
    0
    merak etmeyin beyler adam zengin oldu şimdi internet faturasını ödeyebiliyor
    ···
  8. 300.
    0
    reserved
    ···
  9. 299.
    0
    hadi aga devam
    ···
  10. 298.
    0
    bu süreç içerisindeyken okulumuzu ziyarete yök başkan yardımcılarından biri geldi. ne gibi şeyler yapıyorsunuz falan diye sorunca rektöre, o da getirmiş bizim fakülteye. biz de hep beraber hocalarla tartışıyoruz işte şu nasıl olur bu nasıl olur falan. girdiler içeri. hoşgeldiniz muhabbetinden sonra yök başk. yrd. analatın bakalım neymiş bu proje dedi. dekan bana döndü, fikiri çıkaran öğrenci arkadaş daha hakim konuya, henüz ortada somut bir şey yok, o anlatırsa daha çok bilgi sahibi olursunuz efendim dedi. döndü bana anlat bakalım dedim. anlattım bende efendim, şöyle bir proje var kafamızda, şunun için yapıyoruz, şu şekilde sonuçlar bekliyoruz, ölçme sistemi olarak şunu kullancaz onun için bunu diğerini kullancaz falan, bildiğim en bilimsel dille anlattım. nerede yapıyorsunuz çalışmayı dedi, kütüphanede dedim. projenin sonuçlarını direk bekliyorum dedi bu rektöre, sonrada döndü dekana, bu arkadaşlara bir oda tahsis edin, bilgisayar milgisayar ne istiyorlarsa yeteri kadar verin, ihtiyaçları oldukça ödenek falan da verin dedi, gitti.

    dekanımız sağolsun hemen bir oda verdi. 3 tane masaüstü 2 tane de laptop verdi. istediğimizden fazlasıydı bu. akademisyen kapısından girmemiz içinde 7 tane akademisyen kartı çıkarttırdı. hafta sonları da gelebiliyoruz artık. sürekli projeye çalışıyoruz, her hafta aşamalar hakkında hocaları bilgilendiriyoruz vs. velhasılı kelam beyler bu projeyi yaptık, sonuçları çok olumlu çıktı, yök başkanına bildirdiler, pilot üniv. olarak bzde uygulamaya alındı. şu an da 7-8 üniv. bu sistemi pilot olarak uygulamaya devam ediyor. dekan bu proje ile ilgili kitap yazdırdı bize. bilimsel olarak neyi nereden ve neden onu kullandık falan, şu an 7 öğrenci ve 6 akademisyen olarak yazdığımız kitap var yani. bu proje daha sonra avrupa birliği projesi olarak sunuldu ve kabul gördü, 260.000 eura civarında para hibe edildi ve pilot üniv. uygulanmaya devam ediliyor. bunun içinde bir sürü ödül verdiler bize. hepimize okulda kalmayı teklif ettiler. bu saydığım 7 öğrenciden 4 ü okulda kaldılar. ben kalmak istemedim, daha farklı hayallerim vardı.

    alkolu her gün içmeye devam ediyordum. o sene mezun oldum, mezuniyet belgemi aldığım gibi askeriyenin yolunu tuttum, askere başvurdum, ancak beni ağustos celbine almadılar aralık celbine attılar. 6 ay boş boş gezecektim. bende kendimi iyiden iyiye içkiye verdim. sabahın 7-8 ine kadar içiyordum, sonra yatıyordum. akşam 10 gibi kalkıyordum. hayatım böyle gidiyordu. abim işe girmiş çalışıyordu. babam artık inzivaya çekilmek istiyordu, gözümün içine bakıyordu. bir gün yine rakıyı aldım geldim eve. babama gel biraz oturalım dedim, buna da doldurdum bir kadeh rakı, hiç sevmez normalde ama baba oğul içiyoruz karşılıklı. futbol muhabbeti falan başladık, en sonunda iş güç olayına geldi muhabbet. dedim ki baba ben fabrikaya gelmek istemiyorum. neden dedi. dedim ki ben oraya gelsem de gelmesem de zaten orası kazanacak, ben kendim bir yerlere gelmek istiyorum. biraz üzüldü beklemiyordu böyle bir şey, peki dedi sadece. sen öyle istiyorsan öyle olsun.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 297.
    0
    o yaz istanbula kuzenimle birlikte dayımın yanına gittim. dayım tek başına yaşıyor beyler. bayağı zengin birisi. evi villa tarzı havuzlu falan. her gün içmeye devam ediyorum ben. dayım işten geliyor, yakıyoruz mangalı gecelere kadar içiyoruz. sonra dayım yatıyor kuzenimle ben havuza giriyoruz gecenin bir yarısı. yine böyle bir gece deli gibi sarhoşum amk, önümde laptop bir baktım burcunun babası kalp krizi geçirmiş. (babası çok ünlü olmayan bir sanatçı, arada bir trt de falan çıkar). ulan dedim arıyayım geçmiş olsun diyeyim. aradım, açtı telefonu belli bayağı ağlamış. dedim geçmiş olsun, sustu sustu ve kimsin dedi. burcuuu dedim. sesimi unutmadığını biliyorum. tanıyamadım kimsinin dedi. dedim ki yarın geliyorum sana tanıtacağım kendimi. ertesi gün çıktım istanbuldan bursaya geçtim beyler, direk evlerine gittim. annesi açtı kapıyı girebilir miyim dedim. gir oğlum hoşgeldin dedi. elimdekileri verdim oturdum babasının yanına geçmiş olsun dedim. konuştuk biraz. ben biraz uyuyacam kusura bakmazsan dedi, sonra kalktı koluma girdi. ben bunu yatağına yatırmaya zütürüyorum, burcuyu da gördüm mutfakta oturuyor. gelmiyor yanıma. sonra dudaklarımı sıktım beyler. çok ağırıma gitti. ben kalkmış gelmişim ta nerelerden, yüzüme bile bakmıyor, tam yatıracağım babasını yatağa, geri dön dedi. döndük mutfağın kapısına geldik burcuya baktı "ben senin gibi bir kız yetiştirmedim, ben evimize geçmiş olsun diye gelen bir insanın yüzüne dahi bakmayan bir kız yetiştirmedim, utan utan, ayıp be tüh sana!" dedi ve yatağına doğru gitti. ben bunu yatırdım. bu böyle benim elimi tuttu, baktı biraz ben kızımı sana güvenip emanet ederim oğlum dedi. adam ne taklar yediğimi bilmiyor tabi. saolun dedim, geçmiş olsun dedim, ağlıyorum hafiften bu sıktı elimi falan çıktım odadan. annesine gittim, geçmiş olsun dedim, ayakkabılarımı giymeye gittim, giyiyorum ayakkabıları, artık her şey bitmiş, kesin eminim. yolcu bile etmiyor kimse.

    annesi bir bağırdı mutfaktan "burcu beni sinirlendirme, yürü çabuk!" diye. burcu geldi sonra yanıma, o da ayakkabasını giydi. asansöre bindik beyler. ağlıyorum ben biraz, o da ağlıyor. sonra sarıldı bana bir anda. o anda dünyalar benim oldu. ama hiç bişe diyemiyorum, bir daha asla yapmayacam falan ağzımdan çıkmıyor. çünkü kendime güvenimde yok. 2-3 gün kaldım orada görüştük bol bol. akşamları evlerine yemeğe gittim, babasına sürekli hediyeler alıyorum, annesine falan. çünkü onlar olmasa mal gibi gidecektim.

    tekrar istanbula döndüm, deli gibi rakı içmeye devam ediyordum. ancak bu sefer sevinçten içiyordum. o sene 4. sınıfa geldiğimde, aynı ekipten proje yapma fikri çıktı. daha ders dönemi açılmadan danışman hocamızın yanına gittik, projemizden bahsettik. o da olur verdi, başladık çalışmaya. proje çok meşakkatli, 6 ay rahat sürecek. gerekli programlar var, web sitesi yapacaz hiç bir tak anlamıyoruz. benim bilgisayar da en büyük numaram, klavyenin solunda ki ctrl tuşuna basılı şekilde bırakıp, komşu çocuklarının bilgisayarla uğraşmaya çalıştığında hiç bir tak yapamamasını sağlamaktan ibaret. bir arkadaşımız laptopdan daktilo diye bahsetmişliği var. diğer arkadaş biraz anlıyor ama o da web tasarımı kadar uzman değil. böylece ekibi 3 kişiden 7 kişiye çıkardık. artık her işi yapabilmek için gerekli potansiyele sahip insanlar vardı. ancak hala bir çok konuda sıkıntılar çıkıyordu, mesela bir istatistik çıkıyordu, nasıl hesaplarız, hangi program, programı nereden buluruz falan, sürekli hocalarımızı rahatsız ediyorduk. durumu gittik dekana anlattık. dekanımız kendi dahil 6 hocayı dahil etti projeye. 3 öğrenci ile başladığımız proje 7 öğrenci, 6 akademisyen ile devam ediyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 296.
    0
    reserved
    ···
  13. 295.
    0
    panpa çok ağırsın ya hadi biraz daha hızlı
    ···
  14. 294.
    0
    devam et papa
    ···
  15. 293.
    0
    sunuma gittik beyler 52 farklı üniversite var. türkiyenin en baba üniversiteleri, orada. olay şunun üstüne kurulu. her üniversitenin takımı sunumu yapıyor, salondaki diğer üniversitelerin takımları sorular sorarak terletiyor, sunucuları. yani hataları çıkarmaya çalışıyorlar falan. sunum yapan moderatör gittiğimiz fakültenin dekanı. yalnız millet sunum yaparken biz orada masa tenisi bulduk onu oynuyoruz sürekli. sunumlar 2 gün aralıksız sürdü. sadece kendi sunumumuzda salona girdik. üçüncü gün ödül töreni yapılacak. sabah uyandık, ben baktım arkadaşlara takım elbiseleri giyiyorlar. dedim lan napıyorsunuz? bunlar ödül alırsak falan diye takım giyiniyoruz dedi. deli gibi güldük beyler. ben kot tişört giydim, bunlarda çıkardı kot tişört giyindi gittik. ilk 10 a girenlere ödül verecekler. başladı ödül töreni, yalnız ortamda takım elbise olmayan sadece biziz. kot tişört rahatça takılıyoruz. ben hafiftende alkolluyum. başladı ödül töreni 10. şu üniversite diyorlar gidiyor takım ödülünü alıyor, teşekkür falan ediyor. dokuzuncu sekizinci falan derken üçüncüyü çağıracaklar. başladılar anlatmaya falan en sonunda bu senenin 3. sü xxxx üniversitesiii dedi kız. biz bir seviniyoruz beyler, bizim üniversiteden başka katılanlar olmuş, ödül aldılar diye. birbirimize sarılıyoruz falan. yalnız sahneye hiç çıkan yok. xxx üniversitesini ödüllerini almak için bekliyoruz diye anonslar geçiyor. biz dalga geçiyoruz bizim üniversitenin adamı oldukları çok belli falan, sahneye de çıkmıyorlar diyoruz. sonra bir tane kadın geldi xx üniversitesi öğrencilerini bekliyoruz dedi isimleri okumaya başladı. ulan sahneden ilk benim ismimi söyledi. var ya beylerrrrr biz donduk kaldık. yanımızda diğer üniversiteden öğrenci arkadaşlar falan var döndüler bize alkışlıyorlar falan. elimizi sıkanlar tebrik edenler. hayat durmuş gibi, arkamdan arkadaşlar iteliyor, ama sanki yer altımdan kayıyor gibi. yürüyor gibi değilim. kot tişört çıktık biz sahneye, aldık ödüllerimizi. kız geldi arkadaşlar söylemek istediğiniz bir şey var mı dedi. ben mikrofona eğildim burcu dedim ve indim sahneden. millet gülüyor falan, sarılanlar oluyor. bir tanesi geldi dedi ki "abi pinpon oynayarak ödül aldınız, önünüzde saygıyla eğiliyorum"

    çok acaip bir histi beyler. annemi aradım çığlık çığlığa kadın. nasıl seviniyor. benim içimde burcu var keşke arayabilsem falan diyorum. üniversiteye döndük, üniversitenin sitesinden falan bizim haberlerimiz veriliyor. herkes tebrik ediyor. üniversite gazetesinden geldiler, ropörtaj falan yaptılar. rektör çağırdı bizi. gittik dekan da orada. dediki tebrikler, var mı sizin için yapabileceğim bir şey. yok dedik hocam saolun. dekan da dedi ki sayın rektörüm arkadaşları ödüllendirelim, otobüsle gitmişler masraf olmasın falan diye dedi. rektör de normalde alacağımızdan daha fazla para ödettirdi bize. fakültede her dersten geçtim, yalnız tek kalacağım ders dekanımızın dersiydi. muhtemelen beni geçirdi beyler.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 292.
    0
    anlatcağın olayı gibim. istanbuldaysan biraların 2 sini getirsene
    ···
  17. 291.
    0
    Şuanda hala zenginsen bize bişeyler atsana panpa
    ···
  18. 290.
    0
    hızlı yazsan panpiş ?
    ···
  19. 289.
    0
    adam zirveye yükselmiş hala bira fıstık yapıyor amk giberim öyle işi
    ···
  20. 288.
    0
    devam et panpa hadı hızlı bıraz üzüldüm en başlardaki haline
    ···