önceki hikaye çok tutunca(yalanımı gibiim), yenisini yazmaya karar verdim aq.
bol gibişli, feci aksiyonlu bi hikaye sevgili muallakler.
---
playboylar aslında günlük tutmazlar. o kadar amlı zütlü memeli hayatın arasında, kalem kağıtla uğraşmayı hiç düşünmezler. ama bütün yaşadıklarını angiblopedi gibi akıllarında tutup hatırlayabilirler.
bunun sebebi, playboyun yalnız kalma korkusunda saklıdır. yalnız kalma korkusunu her an iliklerinde hisseden bu zampara, bi gün gerçekten yalnız kalırsa bu anılarla avunup iç çekcektir.
tamamen bilinçaltıdır bu olay, isteyerek aklında tutma ya da kasten günlük tutmama gibi bi durumları yoktur.
---
babasının onca serveti, onu iş hayatından uzak tutmaya yetmemişti. "çalış da adam ol eşşoğleşşein damadı" fırçalarından bıkan kahramanımız, havaların da ısınmasıyla çay bahçesinde garsonluk yapmaya, daha doğrusu bi çay bahçesinde gördüğü "eleman aranıyo" ilanıyla kararını verir.
"kızları keserim falan süper iş" düşüncesiyle işe balıklama atlayan pb
*, çay bahçesinin sahibini heyecanıyla ürkütmesine rağmen işe kabul edilir.
-pazaatesi sabah 7de burda ol yiğenim
+tamam dayı
-şu sakalları da kes amoğa goyim ne lan bu beygir hırsızı
+keserim dayı
pazartesi sabahı apar topar evden çıktı. tam garajını açıp son model porsche'si ile gitcekti ki, yeşilçam filmlerindeki fabrikatör pezevenek gibi merdivenlerde bekleyen babası(tanımımı gibiim)nın sesini duydu:
-işe böyle mi gitcen
+e evet
-ver lan anahtarı biz ne diyoz sen ne diyon hergele
+nası gitcem ben?
-dolmuş neyine yetmiyo, bas git hadi geç kalcan
babasına akla hayale gelmedik küfürler ederek dolmuş durağından kıçını yere süre süre giden minibüse bindi. nası bi kalabalık lan bu millet resmen gibişiyo aq derken şoförle dikiz aynasından bakıştılar. şoför gibici bi adama benziyodu, tırstı parayı uzattı.
arkadan bikaç kişinin daha gelmesiyle iyice sıkışırken geniş bi çift zütün sıcaklığını gibinde hissetti. resmen arasına giriyodu.