-
126.
0son olmasin reiyiz daha devam et okuruz
-
127.
0piizler acildi sigaralar harlandi
-
128.
0sokucam spotuna. hata veriyor sürekli. neyse.Tümünü Göster
kahpeyle evimize döndüğümüz üçüncü seneydi sanırım. kahpe beni ilk gördüğü zaman nefret etmişti benden, memnun etmesi gereken bir huur çocuğu olarak gördü beni, daha sonra değişik bir şeyler gördü demek ki takıldı peşime.ama sinemde gördüğüm farklılıktan daha öteydi bu.sevilmeye eyvallah sevmeye de eyvallah da,aslıya ne diyim. anlatamam ki orhan gencebayın dediği gibi.
goril siteden ayrılmıştı dediğim gibi, güntekini iki artı bire satmıştı bin. güntekinin ne durumda olduğunu bilmiyordum,en sonunda kızın kemiklerini bir torbaya alıp beraber atlamış terastan, mahalleliden duydum. keşke aslıdan duysaydım."seni bende bir daha yaratamam ki." gencebaydan aslıya.
söylenene göre gündüz vakti tak diye atmış kendini. etrafa saçılmış kemikler ve kafatası, dişler... belki de böyle bir sonu hakediyordu, yıllarca hayvan gibi yaşadı, köşeye kıstırıldığını anlayınca dişlerini gösterdi, yetmeyince kendini bir akrep gibi ateşin ortasında öldürdü.
goril zorla üzülmüş numarası yapmaya çalışıyordu, tufan geldi aklıma. napıyor acaba amk esnafı dedim. gittim tek başıma, buldum.aynı mahallede aynı manavda. yine önlükle geziyor.
uzun uzun konuştuk. defalarca çay söyleyip cigara sardık.
tufan da evlenmiş. çoluğa çocuğa karışmış. karısı düğünde hamileymiş. aile tarafından kimse gelmemiş düğüne kız tarafında. babası da içten içe gurur duyuyordur elin kızını gibti diye.
hala bırakamamış otu. patrick muhabbetini açtık. ulan dedim ne adamsın, davids e çevirdin iki dakikada. onun için hollandanın 2000 in başlarındaki futbol takımı efsanedir. cemil i sordum, cemil işi büyütmüş. beşiktaşta ortaköyde kadıköyde çeşitli yerlere pazarlıyormuş bunları. kampanya bile yapıyormuş bin. 3 gramlık bonz kadar şeref yoktur o binte.her neyse. devam edip etmediğimi sordu, yaşıyorum dedim. yaşamadığım zaman bırakırım anca.
kafenin sahibinin dükkanına gittim, ortalık ergen kaynıyor. hepsi kasaya yığışmış. alışveriş peşindeler. goril girdi içeri ağzında kürdanla. dürümcüden gelmiş bin. onla da oturduk biraz. dedim karınla gorili aynı anda nasıl idare ediyorsun ?
etmiyorum artık dedi.
nasıl lan dedim.
karısından boşanmış. kolpadan bi aldatma hikayesi uydurmuş, sözde karısı bunları evinde başka karıyla basmış.amk muallaksi, gorile kendini gibtirmek için huurnun birini tutup yatakta beklemiş saatlerce karısı gelsin de görsün diye. -
129.
0günler geçip gidiyordu, sarılacak tek insan kahpemdi. günden güne onu daha çok seviyordum, saçlarını aslı gibi küt kestirmişti. daha sonra hoşlanmadığımı anladığımda 3 numaraya kestirdi saçları sırf beni memnun etmek için. hoş olmuştu. hatta müthişti, masumiyeti züt gibi ortadaydı.
bilmiyorum,her zaman onu benim yarattığımı söyler. estağfurullah çekerim. güzel kadın.ona oturup kafamdaki herşeyi anlatınca rahatlıyorum. yeni bir telefon mu çıkıyor ? onu satınalmanın gereksizliğinden bahsediyorum. televizyonda bir program mı çıkıyor ?saydırıyorum da saydırıyorum.
kahvaltıdan sonra layıkıyla olsun diye kahve içer her sabah.hep kahveye sigaraya altlık olsun diye yerdi yemeği. bunca şey yaşamamıza rağmen tribe girip kilo almamıştı.ben değişmiştim cidden. saç sakal giyim kilo.her gün değişiyordum. fransız seri katiller gibiydim.
şöyle bir düşündüm kim kaldı diye. daha kimle yaşatırım bu ot satma eylemini diye düşündüm. kafenin sahibi yine düzenli olarak yatırıyordu paramı. yaşanan şeylerden sonra zam yapmıştı bin aklınca. geçinip gidiyorduk ama içimdeki küçük bine, dalga lazım mı diye bağıran züt oğlanına söz geçiremiyordum.
kerem dedim .
büyük huur çocuğu.
gittim yanına, uzun zamandır mahalleye gitmemiştim. babam kahvede yoktu, inme mi inmiş ne olduysa. bilmiyorum tam. keremin evine gittim. anlattım durumu. devam edelim abi dedi. bende yeni şeyler de var. kimya okuyan bir elemanla tanışmış.bir günde bir tablet lsd ayarlar dedi. peki dedim. maryjane denen gavur nanesinden de ayarlamıştı kerem.
tamam lan dedim devam ediyoruz. -
130.
0nasil bi hikaye ya hoc bitmesin
-
131.
-1" go ask alice."
kimyager dediğim elemanla tanıştım. kimyager benim yaşlarında hiç bir taka sahip olamamış bir üniversite öğrencisiydi. konuştuk ettik, tehlikelerden sıkıntılardan trafikten bahsettik.o sadece üretim kısmında olduğu için sıkıntı olmaz diye düşündü.en çok tehlike onlardadır aslında.her neyse.
çıktım. bindim arabaya. eski evimin önünden geçerken pencereye dikkat ettim, annem perdeyi çekiyordu.of dedim içimden. indim arabadan geçtim apartmana bastım zile. kapı açıldı. gittim evin kapısını çaldım. annem açtı. içim sızladı,ama çabuk geçti. babamı görmek istediğimi söyledim.bir odayı gösterdi. girdim içeri.
kapıyı kapadım. annemin gelmeyeceğini biliyordum. zatenhiç bir zaman gerçek bir aile olmadık,hep dışarıda gördüğümüz aile yapısını taklit ettik. bunlar ayrı mevzular.
babam ölmek üzereydi, tüm gün yatıyor, ilaçlarını alıyor ve ağzını açamıyordu. sadece kalbi atıyordu. ağzı yüzü yamulmuştu.
durdum suratına baktım.
değdi mi baba ? dedim.
değdi mi ? şu hale bak. çıkardım cebimde yolluk olsun diye kerem e sardırdığım maryjanelerden birini gösterdim. gözünün önünde bir o yana bir bu yana salladım iki parmağımın arasında cigarayı.
bak dedim, beni getirdiğin noktaya bak. okula sakallı gittim diye sakalımı kestikten sonra dövdün beni insan içine çıkamayayım diye, senelerce adam değilsin dedim, hala adam değilim. adam olamadım,ama senin oğlun da olmadım. benden utanıyorsun değil mi.?nasıl olur da senin gibi asil bir adamın taşağından düştüm ben ? nasıl bir hata bu...
duyup duymadığını bilmiyorum ama beni gördüğüne sevinmedi. yaktım cigarayı. dışarda ezan okunmaya başlandı. kaç vakit okunur bu dedim. anlamsız sesler çıkardı.
öksürmeye başladı. annem içeri girdi. elimde cigarayla görünce iki üç tane vurmaya kalkıştı ağlaya ağlaya. hayvan gibi güldüm yüzlerine karşı. helal lan size, benden bir huur çocuğu yarattınız dedim. helal size. -
132.
0merdivenleri yavaş yavaş indim. annem arkamdan hayatımda duymadığım küfürlerle seslendi. komşular kapıya çıkmıştı." rezil bunlar rezil " dedim umutsuz bir evkadınına. güldü.bir şeyler söyledi, cigaranın kafasından anlamıyordum. küçük çocuğu eteğinden çekiştiriyordu. hafif etli butlu süper bacakları vardı. bacaklarına kitlendim o anda. eliyle bacaklarını kapamaya çalıştı. bildiğin oynuyordu kendisiyle. çocuk olmasa içeri alacaktı huur.
kendime geldim. kadının yüzüne baktım, dedim neyse. çıktım dışarıya atladım arabaya. gibtirolup gittim.
bir avm girişinde durdum. kahpeme güzel bir kolye aldım. gittim eve. kolyeyi görünce sevinmekten çıldıracaktı. uzun zamandır doğru dürüst yüzüne bile gülmüyordum.
beni sen yarattın asıl.sen olmasan çoktan kanadaya gitmeye çalışırken telef olurdu bu adam.
meseleyi anlattım.ona ihtiyacım vardı, gireceğimiz mekanlar elit yerlerdi orada kendimize yer edinmeliydik, sortide asmalımescit barlarında, girişinde karagözlüklü lavukların olduğu yerlerde. -
133.
0ilk küçük yerlerden başladık. asmalımescitte gezdik biraz hafif janjanlı bir yere girdik kahpemle.
3 sene önce aslıylagibsen giremezdik buraya.
kimyagerden numune almıştım sadece, cigara kontenjanım tamdı. biraz içtik eğlendik. ortam güzeldi haliyle, plaza erkekleri, yeni evliler,her gece sarhoşum ayağına birinin altına yatıp ertesi gün bakireyim ben tribinde gezen kezbanlarla doluydu. cebimdeki hapın değeri 200 liraydı.lsd kolay bulunabilen bir şey değildir, çoğu rock star ın bu yüzden kendinden geçip öldüğü bilinir,lsd tribi hiç bir şeye benzemez.su içmeye çalıştığınız musluk akar gider gözünüzün önünde.
etrafa baktım. içicileri kestirebiliyordum. sigara içmek için mekanın arka bahçesine çıktık. çok sayıda beyaz yakalı siyah ceketli gerizekalı barınıyordu ve tabi iyi elbiseli kadınlar.
cigaramı yaktım, kokusu etrafa yayıldı.ama mekana iyi para bırakacaktım, kimse gelip uyarmadı yokmuş gibi davrandılar.
ama herkes kokuyu aldı, elbet birisi düşecekti.bir hatun geldi. öyle bir tayt giymişti ki nevrim dönmüştü.ama kahpemi üzmeyi göze almıyordum.bu kaşarın beni nereye zütüreceğini düşündüm.
merhaba dedi, kahpeme.sizi bir yerden tanıyorum sanki.
evet dedi kahpem.ben de...
nereden acaba derken muhabbet uzadı.
kaşar döndü kır saçlı bir adamı çağırdı.
bu adam mı gibiyor şimdi bu güzelim zütü ?bu züte bu adamın büzüşmüş gibi mi girip çıkıyor.mor koltuklardan birine geçip oturduk dördümüz. kaşarın yanına oturdum sırf o züte zütüm değsin diye.
eğdik büktük muhabbet cigara meselesine geldi. elimdekinin son olduğunu ama bir numune olduğunu söyledim.hap olduğunu duyunca sevinmedi pek herif,ama lsd lafını duyunca gözleri açıldı.o zamanlar zor bulunuyordu ya karabükte bulurdunuz bunu ya zonguldakta ya da istanbulda.
ciddiyim.
iki yüzlükle halledilir dedim adama, peki dedi. verdim züt kadar hapı. attı cebine. içmeye devam ettik kahpemle. gece boyunca kaşarı da hafiften taciz ettim, kaç kere tuvalete kalktı. arkasından gidemedim kahpe biliyor çünkü ne yapacağımı.ama masaaltından baya bir girişimde bulunduk birbirimize -
134.
0saat 7 olmuş lan. gece bitiririm dedim ama bitiremedim, öğlen falan bitirmeye çalışırım..net sıkıntı zaten bende. uyku da lazım biraz.
-
135.
0uykuyu gibtiret sen anlat biz kopalim be kanka
-
136.
0hikayesini hic bir yere satamayan cakma danteller burdan medet umuyor amk. olm kendiniz olun lan kendi hikayenizi yazin, basinizdan geceni yazin. tutanlar hep onlardir, bunlarla bir yere varamazsiniz.
-
137.
0okuyorum amk bakalım nereye kadar
-
138.
0yol boyu okudum amk, çok iyi gidiyo panpa
-
139.
0biramı açtım okumaya devam ediyom..
-
140.
0bi bitmediniz amk
-
141.
0okumadımda salak
-
142.
0yazsana ulan dıbına kodumun tinercisi
-
143.
0kusura bakmayın beyler, bugün pek giremedim inciye, savsakladım.dinlemeye devam edenler varsa yazıyorum yine. haftaiçi de imkan buldukça yazmaya çalışırım.
şimdilik devam.
---
kimyager bin tam aradığım gibi bir adamdı, etliye sütlüye karışmayan. sadece işine gücüne bakan birisi. kalkmış gelmiş büyükşehire, insan klonlayacak kafaya sahip adam, öğrenci evinde telef oluyor, ketılda makarna yapmaya çalışıyordu.
dediğim gibi zeki çocuktu. keremde onu evine aldı. üstünden her türlü masraf kalktı çocuğun, gül gibi yaşıyordu, haftada iki üç kere üç ömür görse gibemeyecek amları üst üste koyup tokatlıyordu. kerem bini de açıktan kimya mühendisliği okuyacağım diye telef olup gidiyordu. sorsan proton nedir bilmez muallak.
son entry de bahsettiğim olaydan sonra kahpemle çıkıp taksimin orta yerinde orhan gencebay ın ilk gözağrım şarkısını anıra anıra söyledik.
seninle doğmuş bir mecnununm
sensiz bu ömür nasıl geçsin
dertli başım kaderimsin
çektiğim dert kederimsin...
aslının mailiyle ölmüş onunla doğmuş gibiydim, onsuz bu ömrün anasını gibeyim. dertli başım kaderimdi kısacası kendisi.
her şey güzeldi. goril ve ps kafenin sahibiyle daha az görüşüyor ve her geçen gün yaşadıkları değişimi görüyordum. artık sadece geceleri geziyor, gündüzleri uyuyordum. küçük işler olarak gördüğüm eski işleri de köşe başında takılıp motorola telefonlardan ceza dinleyen kamillere bırakmıştım. organizasyon şemamız müthişti. kerem üretimdeydi,ben satış temsilcisiydim.ps kafenin sahibi sermayemizi sağlıyordu, goril de adam gibme kontenjanında son gaz sigara içiyordu.
çok kişiye ekmek yedirdik yani.tam anlamıyla iki ayağımın üstünde durabildiğim zamanlarımı yaşıyordum.iki ayaklarımın üstünde durup dünyanın tekerine işiyordum. -
144.
0şimdi aradan geçen iki üç ay aynı tempoda ilerledi.bir çok müşteri edindik, apaçi kluplerinden tutun bir makarnaya 17 lira ödenen yerlere kadar. taksimdeki tomtom sokakta en iyi malı ben pazarlıyordum kısacası. zamanın modern gençleri patlamak için şeker,ex roj denen taktan şeyleri ararlarken ben onlara karşılarındaki hatunu marilyn monroe gibi gösterecek haplar üretip satıyordum.
talep vardı,arz ediyorduk.şu an kapısının önüne gidip damsız geri çevrileceğim yerlerin lobi denen mevkilerinde işletme sahipleriyle oturup çay içmişliğimiz vardır.
çok komik bir andır. ciddiyim.adam karşınıza oturur, işletmecilikten taksimdeki fuhuş olaylarından yeni neslin terbiyesizliğinden bahseder, ancak bu uyuşturucu işini kendi işletmesinin ekonomisine katkı yapabilmek için kullanmaya başladıklarından bahsederler bana.
derler ki.sen bana bundan bilmem kaç tablet sat ben sana şu kadar para vereyim.ben kendi işletmemde müşterilerime sunayım bunu.
duysanız inanmayacağınız şeyler yaşanıyor bu mekanlarda. adamlar içerde özel yer yapmışlar sırf cigara içenler için. millet giriyor yakıyor dönüyor, ortam kuruyorlar. karılar kızlar gırla...
işletme içi işletme... bar içi bar, duman içinde duman.
tabi o zamanlar kapalı alanda sigara içmeyecek kadar medenileşmemiştik. rahattı herkes. duman aynı duman. kimse anlamıyordu ne olduğunu,pis koku da kimsenin umrunda değildi.
millet içerde içiyordu, çıkışta da benim banka hesabından maaşını çeken bin kuruları cila olsun diye basic haplardan, ucuz otlardan satıyordu.
her türlü yolumuz vardı, bize her yol amsterdamdı. -
145.
0yine günlerden bir gün istiklal caddesi üzerindeki mekanlardan birine gitmiştim bu görüşmeler için.her şeyi hallettim, alışveriş yapıldı. tokalaşıldı çıktım.
peruk dükkanı ayağına her türlü taku yiyen bir arkadaşım vardı tarlabaşında. onun yanına uğradım. travestilerle dolu bir sokaktı.her taraf kıllı adam, kirli sakallı travesti ve bol miktarda apaçi kaynıyordu. sokağın girişinden sonuna kadar çeşitli çeşitli barlar vardı. sokağın sonuna varıp şu trafiğin aktığı caddelerden birinin önüne çıktım. adını tam hatırlamıyorum oraların. neyse girdim binaya.
peruklar sadece cama asılıydı, orada asla peruk satın alamazsınız. peruk almak için oraya giren insan, zütünde bir ağrıyla çıkar dışarıya çünkü.
arkadaşın anadoluda çok kullanılan bir ismi vardı, ancak ona herkes gazella derdi anldıbını kimse bilmez, hala bilmem.
gazella aşağı gazella yukarı. Gazella şöyle kral adam, gazella böyle güzel abi.o sokaktaki en itibarlı insanlardan biriydi. günün birinde bir pekekenti travestiye tokat attı diye feci dövmüştü, söylenenlere göre adamın meme uçlarını makasla kesmiş.
tam bir caniydi.ama süper adamdı aramız çok iyiydi.ps kafenin sahibi tanıştırmıştı bizi.ama iyi anlaşmıştık, ikimiz de aynı yerdeydik, insanları zehirliyorduk ancak yine de içimizde yolunu kaybetmiş iyi niyetli bir huur çocuğu vardı.
onunla sohbet ettim biraz, peruk satamıyormuş eskisi gibi. yani gibecek adam kalmamış ona taksimde, yeni yerlere açılmak istiyordu. taksim artık züt gibi meydandaydı. eskisi gibi ara sokaklardan kaybolamıyordu. konuştuk ettik, benim durumlarımdan bahsettim. isterse beraber iş yapabileceğimizden bahsettim.
böyle bir insana ihtiyacım vardı, sizinle ölüme gelebilecek bir adama her zaman ihtiyaç duyarsınız,ne aşağı ne yukarı,gel abi deyince gelecek birileri lazım, gazella ne kadar tekinsiz bir adam olsa da yarı yolda bırakmaz kimseyi.
gazellayla ortak bir şirket kuruyorduk, sadece ticaret sicil gazetesinden yayınlanmayacaktık, vergi vermeyecektik,ama anonimliğin dıbına koyacaktık. artık tarlabaşı efsanesi kerem ve kimyager binle istanbulun dıbına koymaya hazırdık.
büyük para dönecekti.
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
bu evrende ölürsek diğer evrenlerde de
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
keske turkiye gelseydin
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
1 ekimden itibaren yazarların zamlı maaşı
-
güzel yazmış herif
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
başladıysa geç yazmalar
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
incici cuck aile ziyareti
-
charlie kirk denilen adi herif
-
beyler bir kızın sevdiğini nasıl anlarım
- / 1