bir türkücü olarak neşet ertaş

ne lan mına koduklarım, türkücü olarak başarılı olabilir.bir üniversiteden fahri doktora almış olabilir. iyi de bundan bana ne?
yani babasıyla eski karısı yüzünden kapıştı diye, türkü derledi diye ( yani bundan bana ne, gidip atıyorum makine mühendisliği okusaymış), pek çok kişi tarafından seviliyor diye ben neden sevmek zorunda kalayım? hani sanat göreceliydi? hani senin aldığın zevki ben almayabilirdim?

aslında gerçekten de neşet ertaş'ın sesi çok kötü. öldüğü gün, dur lan youtube'dan bir kaç türküsünü dinleyeyim de bilgim olsun dedim. aman allahım sesi gerçekten tak gibiydi. sözler anlaşılmıyordu.

türkü derlemeleri yapmış, bozkırın tezenesi denmiş. tezene dediğimiz de şu saz çalınan plastik madde. yani aslında bir düşününce bozkırın tezenesi lakabıyla açıkçası neşet ertaş yerilmek mi yoksa yüceltilmek mi isteniyor anlamadım.

kısaca: bir türkücü olarak zütüm gibidir.

ajdarı sevmeyenlere de oh olsun diyor ve onlara ajdarın bir şarkısıyla selam ediyorum:

-şahaneyim şanahe bundan sana ne?

şahaneyim şahane bundan sana ne?

herkes neşet ertaşı sevmek ya da saygı duymak zorunda değil.

hiç birimiz hiç bir şeye saygı duymak zorunda değiliz. ama tahammül etmek zorundayız. tıpkı benim/bazılarımızın burdaki pek çok huur çocuğuna tahammül ettiği gibi.

ne yani şimdi, ooooow neşet ertaş çok saygı duyarım kendisine deyip de ayağa mı kalkmalıyım?

ölen öldüğüyle kalmıştır. geriye dönük sızlanmanın alemi yok.

tıpkı 74 yıl önce vefat eden atatürk için yaşasaydı öyle olurdu böyle olurdu diyen kemalist, laik bağnazların yaptığı gibi, ölenin ardından sırlanmanın hiç bir mantığı da yoktur.

1-neşet ertaşın sesi gerçekten kötüdür.ama bu onun türkücü olmasına engel değildir.
2-devlet sanatçılığını reddetmesi kendisini bağlar. gidip makine mühendisliği de okuyabilirdi. okumadıysa benim ne suçum var.
3-hani sanat göreceliydi? zevkler ve renkler tartışılmazdı amklarım?
4-sizin sevdiğinizi sevmek zorunda değil hiç kimse.ben sizi ajdar sevmiyorlar diye eleştiriyor muyum?
5-hepinizin 7 sülalesini gibeyim. ulan huur çocukları, kaçınızın evinde bir tane neşet ertaş albümü var?
6-neşet ertaş öldü diye bu yapmacık üzüntü gösterisi sunanların da zütlerine rocco sifredinin gibi girsin.
7-hiç kimse vazgeçilmez değildir.
8-alevi bir vatandaşın cenazesini sünni camisinde kıldıracak kadar aleviliğe düşman bir toplumuz.

allah hepinizi bildiği gibi yapsın diyorum.

@14 cami toplanılan yer demektir. cem evi cem, yani toplanma evi demektir, ki aleviler kendi ibadet yerlerine cem evi derler.

sünniler de cami derler.

hristiyanlar kendi ibadet yerlerine kilise, yahudiler havra/sinagog derler.

aslında genel olarak bakıldığında tüm ibadet yerlerine cami/toplanma yeri/cem evi denilebilir.

heristiyan camisi, yahudi camisi, bahai camisi, alevi camisi/cem evi gibi.

ha türkiyede yaygın mezhep sünnilik olduğuna göre, camiden de kesinlikle sünni camisi olarak söz edilebilir.

mına koduklarım, seri eksilemeye geçmişsiniz.

sevmiyorum ulan neşet ertaş'ı .böyle beni sevmeye zorlayacaksanız da asla sevmeyeceğim.

dağılın şimdi.

(bkz: şu neşet ertaşcılar bi gelsin bakalım)