-
1.
+1"... o bileklik neyseki hala kolumda duruyordu. duvardan atlamaya çalışırken yere çakılışımda onu yukarıda bıraktığımı
sanıp korkmuştum bir an.dudağımdan durmadan akan kana aldırmaksızın yaklaştırıp öptüm bilekliği, değerdi."
kendim için değil benim uğruma emek harcayan bir kaç kişi için bir şeyler yapmam lazımdı. biliyordum çünkü kısa zaman içinde
üzerimdeki bu yükü atıp vicdanımı az da olsa rahatlatmazsam bütün bir ömür peşimden gelecekti bu duygu...
-
2.
+1onların gidişinden sonra ev iyice berbat durumdaydı. çalıştığım zamandan biriktirdiğim para beni daha ne kadar idare ederdi
bilmiyordum ama her gece eve dönüşümde bira almaktan da kendimi alıkoyamıyordum. onca şeyden sonra alkolün bana günah olmaması
lazımdı çünkü. gelince de tek yaptığım kanepeye uzanıp elimde birayla ertesi günü planlamaktı. biraz geçmişime özlem duymak,
biraz ağlamak. çoğu zaman da sesli bi şekilde kendi kendime söylenmek. bağıra çağıra balığım del piero'ya isyan etmekti. onun da
tek yaptığı o şişmiş amcığa benzeyen pörtlek gözleriyle bana bakıp fanusa kafa atmaktı. başucumda çalan radyoyu dinleye
dinleye uyurdum her gece. -
3.
+1http://www.youtube.com/watch?v=4K2FNnT5580
işler bir kere kötüye gitmeye başladığında durduramazsın,ardı arkası kesilmez.dibe battıkça batarsın.bir noktadan sonra her şeyin
normale dönmesi için değil de işlerin bundan daha kötüye gitmemesi için dua edersin,bir çıkış yolu ararsın kendine.tek başınasındır
bu hayatta.sonra nefes aldığını farkedersin.ve aldığın her nefes seni hayatta tutacak bir umuda dönüşür.
ne zamana kadar böyle sürüp gidecekti.artık tüm bu zayıflıklardan kurtulup yeniden güçlü bir adam olma vakti gelmişti.ertesi gün evden
çıktım bizim çocukların sürekli takıldığı bir cafe vardı.şehrin tüm gürültüsüne ve yoğunluğuna karşı koymuş bir arka bahçesi vardı çok da
tatlı bir mekandı.herneyse oraya gittim bizimkilerden birilerini görmek umuduyla.açıkçası onlar da benden ümidi kesmişlerdi.her zaman değişik
biriymişim gibi bakarlardı bana ama kendimi soyutladıkça da iyice kopar olmuştum onlardan.zaten can ciğer kardeşim dediğim tek bir insan da yoktu.
kimse sana senin gibi davranmıyordu çünkü.kimse senin için kılını bile kıpırdatmıyor herkes içten içe kendi mutluluğu için her türlü numarayı
çeviriyordu.artık kendim için bir şeyler yapma zamanı gelmişti. -
4.
+1devam et panpa
-
5.
+1cafenin arka tarafında masaya oturmuş kahkaha atıyordu birbirinin suratına bizimkiler. masaya doğru yürüdüğüm kısa zamanda herkesin yine ne kadar yapmacık olduğunu gözlemledim. daha ben kelam etmeden ayağa kalktı yunus oo kardeşim hoşgeldin falan filan derken selamlaştık ogün
de oradaydı bana karşı hep bir öyle bir böyle olan bi çocuktu sıradan tokalaşma sonrası içeri girdiğimde arkası bana dönük olan ve o ana dek yüzünü hiç görmediğim kızın sarı saçlarının ışığı yüzüme nüfuz etti resmen. beyaz teni ve yeşil gözleriyle tatlılık abidesi bir yapıta denk gelmiştim hiç karşılaşmamıştım şu ana kadar bu kızla ne işi vardı ki lan burada. elimi uzatıp neymar dedikten sonra merhaba selin ben de deyip gülümsedi. dördüncü kişi de yunusun gudubet sevgilisi gözdeydi. allahım bir insan bu kadar mı gargamele benzer hele o itic tavırları yok mu her gördüğümde yanan sigarayı kızın burun deliklerine sokasım geliyordu. onun da konuşmadan elini sıktım her zamanki gibi. sıradan bir merhabalaşma faslı gibi gözüken bu olayın içinde aslında benim için yeni bir nefes beni hayatta tutacak yeni bir umut yatıyordu.o yeşil gözlere bakınca içime mutluluk aktı adeta.ne olursa olsun selin'i son görüşüm olmamalıydı ve bunun uğrunda her şeyi de yapabilirdim. -
6.
+1orada fazla oturamadan telefonum çalmıştı cafeden ayrılmak zorunda kaldım bir kaç iş hallettikten sonra eve dönmüştüm o gün zaten akşam olmak üzereydi
dönüşte beni görmekten bıkmış olan büfeciye uğramadım bu sefer.bu gece içecek bir nedenim yoktu. çünkü kafamda odaklandığım tek bir amaç vardı. gece yunus'u
aradım. üç beş kelam ettikten sonra konuyu seline getirdim. hayırdır nedir kimdir diye soruşturdum biraz. gargamel gözdenin arkadaşıymış. nasıl böyle
bir dostluk kurmuş bu iki zıt element anlamadım ama gözde ogünle tanışsınlar diye selini çağırmış bir nevi. selin de ogün gittikten sonra bana göre biri
değil diyerek bizim şaklaban ogünden yana kalbinin atmadığını belli etmiş açıkça. ogünle de konuşmuş biraz yunus ogün kanka çok güzel kız ya ayarlayın bunu
ben bi gibeyim gibisinden konuşmuş.bak ırz düşmanı pekekente bak. tamam dedim yunus eyvallah görüşürüz.
açıkçası genel yapı meselemdir. arkadaşlarımın sevgilileriyle hiçbir birliktelik düşünmem. arkadaşlarımın tek taraflı sevdiği kızlarla birliktelik düşünmem.
arkadaşım sadece o kızla konuşmuş olsa bile o kıza yan gözle bakmam. fakat bu sefer kendime karşı çıkıp bundan vazgeçtim. ogün'ün daha önce yengen diye
tanıştırdığım kıza ben ayrıldıktan sonra ilan-ı aşk etmesi bu kararımdaki en büyük etmendi. ayrıca selin'e olan arzum da peşisıra geliyor. -
7.
+1yine de çekip bir konuşmam lazımdı bu çocukla. uzun süredir darmadağın bir halde kim hakkımda ne düşünüyor nasıl görünüyorum neler yaşıyorum kaygısı gütmeden yaşıyordum ve tekrardan insancıl bir şekilde topluma ayak uydurmam gerekliydi. ertesi sabah kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. yani poğaça çay peynirden farklı olarak bir menemen yapmıştım özene bezene. daha yaşam dolu hissediyordum kendimi. kanımda güven duygusu çalkalanmaya başlamıştı hafif hafif. insanın hayatında bazen böyle kıvılcımlar gerekiyor. bende de bu tip bir fitil ateşlenmişti işte. saatler öğlene doğru vurmuştu ogün'ü aradım.gel dedim evdeyim bir çayımı iç. fazla bekletmedi kapı çaldı yarım saate en geç. geçti oturdu iki çift kelam ettik öyle oradan buradan. sonra dedim velhasılkelam güzel kardeşim selinle olan durumunu merak ediyorum açık açık sordum buna dedim böyle böyle ogün kardeşim sen ne diyorsun ne var aranızda. beklemediğim şekilde birden çıkıştı bu bana. ayaklandı,elindeki çay bardağını sehpaya vurdu. yakıştı yakama ağzından "sen ne karaktersiz adamsın, daha geldin dün gördün kızı hemen işe koyulmuşsun öğrendim zaten selini soruşturduğunu gibeyim senin arkadaşlığını... " gibi peşisıra gelen hakaretler savruluyordu. eyvallah dedim ogün eyvallah. gözünü seveyim git de tatsızlık çıkarmayalım. gitti ben de çıktım çok geçmeden. peşinden.abartısız 3-4 saat başım eğik dolandım sokaklarda sadece düşünüyordum. sonra akşama yakın iki siyah torba elimde sahile doğru indim. yine en başa mı dönüyordum lan ben
-
8.
0hiç mi kimse yok
-
9.
+1ANLAT PANPA OKUYOM BEN
-
10.
+1saat baya geç olmuştu heralde etrafta şen şakrak el ele dolaşan çiftler yerlerini kuytu köşede yiyişenlere bırakmıştı artık eve dönmem lazımdı. sallana sallana yürüyordum eve doğru kim bilir etraftan nasıl gözüküyordum bilmiyorum evsizler gibiydim belki de.kimsenin umurunda olmayan dışarıdan bakılınca aşağı biriymişim gibi görülen.3 metreden o pis kokusuyla günümüz çağdaş insan müsvettelerini rahatsız eden kimsesizler gibiydim belki.o herkesçe tanınan boyacı çocuklardan biri yaklaştı yanıma ne dediğini bile hatırlamıyorum ama ben ona bakmadan yürüyordum ben zaten kimseye bakacak halde değildim.o sırada "lan sen ne karaktersiz adamsın be" diye bağırdı çocuk.eh dedim be yeter artık tuttum yakasından fırlattım çocuğu çimlere sonra sendeledim üstüne düştüm ben de.bir yandan ağlıyordum o sırada bir yandan da kalkmaya çalıştım gözyaşımdan akan bir kaç damla çocuğun üstüne düştü.o da anlamadı ne olduğunu ama bağırıp çağırıyordu.ben daha tam doğrulamamışken suratıma doğru bir diz yedim tam o sırada. yere düştüm iki yandan tekmeliyordu abileri sandığım biraz büyükçe boyacılar. biraz gözlerimi açtım ufak boyacı çocuk üstüme tükürdü. para da ver lan dediler. tamam dedim bekleyin veriyorum. doğruldum ayaktaydım en büyük olanın burnuna yumruğu koymamla arkaya doğru düşmesi bir oldu. sonra da diğer ikisi kaçtı.ben de koşarak eve gittim.o gece bir de duşa girdim evde. duştayken düşündüm her şeyi. olsun ne olursa olsun vazgeçmemem lazımdı. biraz daha para bulup selinle biraz daha tanışacaktım. çıktım baktım telefonda bir cevapsız çağrı var
-
11.
+1yunus aramış burnumdan hafif kan topakları geliyordu pamuk koydum durdursun diye. yunusu geri aradım hayırdır dedim yunus beni aramışsın. kardeşim kusura bakma bu saatte ama sana geliyorum evde misin dedi gel dedim buyur evdeyim bekliyorum. fazla değil 5-10 dakika sonra tekrar telefon çaldı yunus yine kardeşim aşağıdayım gelsene dedi.lan diyorum kesin bu babasından arabayı aldı bana benzin doldurtup dolaşmaya çıkaracak. indim aşağı apartman kapısından çıktım sağa sola bakınıyorum kimse yok telefona bakındım bekledim bir iki dakika tam yunusu arayacakken lan puşt diye bi ses geldi yan taraftan. ogün yanına 3 tane eleman almış karşıma dikildi. tepkisiz bakıyordum suratına.ne söyleyecekti cidden merak ediyordum. başladı içindeki nefreti kusmaya. beni zaten oldu olası sevmediğinden bahsediyordu. selin'i soruşturmamın ne kadar şerefsizce olduğunu anlatıyordu bana.hem de ogün gibi bi ciğersiz. sonra gülmeye başladı bu hasta daha dayağı yemeden pansuman yapmışsın lan dedi.o sıra iyice anladım ki sahildeki ısınma hareketleriydi. sağlam bir dayak yiyecektik besbelli. düşündüm en azından bu huur çocuğunun suratındaki gülümsemeyi durdurmam lazımdı. bekle seni burada gibip o pamuğu da zütüne tıkayacam muallak deyip yine aynı noktaya tam burnunun ortasına vurdum yumruğu. sendeledi beklemeden üstüne atladım yüzüne gözüne bir iki tane daha sallamaya çalıştım ama yanındaki lavuklardan biri ben ogünün üstündeyken yandan bana tekmeği vurdu yana düştüm sonrası da malum zaten. çok dayak yemiştim. baya çok. bayılmamıştım ama kendimi apartmanın giriş kapısına doğru atıp yaslanacak dermanım bile yoktu.bir saate yakın olduğum yerde yatmıştım. yanımdan bir iki kişinin geçtiğini gördüm ama kimse elini sürmüyordu yine bana. biraz doğrulmaya çalıştım yüzüstü yere kapaklandım.o sıra heey iyi misin dedi sokağın başından seslenen ama yüzünü göremediğim kız
-
12.
0devam diyen olursa devam beyler
-
13.
0Bu başlık nasıl giblenmez devam et panpa
-
14.
0inanmadim panpa ama gercekse ve izmirdeyse gelelim beraber dayak yeriz
-
15.
+1yazsana got
-
16.
0@14 kocaeli, ifşa olmamak için yeni hesap açıp yazdım ama isteyen olursa gelsin görüşürüz beklerim
devam ediyorum beyler geldim şimdi çay doldurdum -
17.
+1şöyle birazcık kafamı çevirebildim en fazla. kıvırcık saçlı kısa boylu yaşıtım olduğunu tahmin ettiğim şirin bir kız acıyarak bana bakıyordu sokağın başından. sorun yok dinleniyorum dedim biraz sırıtmaya çalışırken. hızlı hızlı yanıma doğru geldi. aptala bak bi de hala dalga geçiyor ya dedi başımda dikilmiş ellerini beline koymuştu.bu kızı hiç tanımıyordum ama çok ihtiyacım vardı birinin desteğine.o da zaten acınası halimi görmüş olacak ki cebinden telefon çıkardı ambulansı aradı. benim gülümsemeye çalışmamdan yüz bulmuş olacak ki bu coğrafyanın tüm sağlıkçılarını buraya çağırdım dedi. hıhh diye burundan soluk vererek bir gülücük atmaya çalıştım ki o gülücük zütüme girdi tüm vücuduma bıçak saplanıyormuş gibi hissettim. biraz da kan tükürdüm. beklerken aklıma del piero geldi.iki gündür ne suyunu değiştirmiş ne de yem vermiştim büyük ustaya. cebimi işaret ederek şu anahtarı alsana dedim.saf saf baktı suratıma. heralde o sıra tüm bunların tezgah olduğunu aslında cebimi delmiş olduğumu ve tek arzumun onun ellerinin yannanıma uzanması olduğunu falan düşündü. hadi hadi sol cebimde dedim. uzandı aldı. evimi soyacağını sanmıyorum sana zahmet del pieroya yem versene dedim. afalladı kız iyice.ben devam edebilirim balığımla ilgilen dedim.bu halde bile gibik gibik şaka yapabiliyordum. anahtar da sen de kalsın bana adresini ver yarın gelir senden alırım ve bir teşekkür kahvesi ısmarlarım dedim. biraz da ikna çabası sonrası tamam dedi. ambulans geldi taşıdılar beni içine. evini tarif etmişti. üst sokak demek yerine başta açık adres verince biraz karıştırdım ama sıkıntı yoktu. çirkin hemşire dudağıma alkollü ve kahverengi zıkkım dökülmüş pamuk sürüyordu.o gece hastanede kaldım sabah da hastanenin kahvaltısını gömüp ayrıldım
-
18.
+1ertesi sabah eve gidebilecek durumum yoktu çünkü anahtarım yoktu. hemen ogünü pataklamaya yada yunusa hesap sormaya da gidemezdim. hala ağrım vardı. telefonu çıkarıp adresi kontrol ettim saat 12 ye yakındı. cumartesi günüydü. kızın numarasını yada adını bilmiyordum ama az sonra kapısını çalacaktım. gerçi hiçbir şeyini bilmediğim bir kıza da anahtarımı vermiştim. bunu da nasıl bir kafayla yaptım bilmiyordum açıkçası. apartmana girdim kapı açıktı ama kız 1.kat demişti 1.katta iki daire vardı. merdivenin hemen yanındakinin kapısını çaldım. neyseki benim kurtarıcım çıkmıştı karşıma.oo gazi hoşgeldin gel dedi. içeri girdim baktım masada bizim del piero vardı. bana baktı yanıma aldım eve gittiğimde senden bile kötü haldeydi kakası tarafından etrafı sarılmıştı, evini fazla kurcalamamak için buraya getirdim dedi. minnettar olduğumu söyledim. dün akşamki vahim durumu sordu. açık açık tüm olanları anlatmıştım. kıza nedensiz bir sempati ve güven duyuyordum. biraz sohbet ettik. bana çorba getirdi. teşekkür edip gitmem gerektiğini söyledim. merak etme kahve borcum aklımda dedim ve del piero'nun yanındaki not kağıdına numaramı yazdım. fanusu alıp kapıya gittim çıkarken ha bu arada neymar dedim. gülce dedi gülerek.her şey için tekrar teşekkür edip eve gittim.
-
19.
0üst kattaki çatlak komşum 50 yaşındaki bekar aynur'un bağıra bağıra söylenmelerini duyuyordum.eve geldiğimi bildiği için bilerek yapıyordu. bıktım artık bu serserilerden diye çığlık atıyordu resmen.o günü salonda televizyon karşısında yatarak geçirdim. biraz dinlenmem lazımdı. ertesi gün sabahtan telefonun çalmasıyla uyandım. tanımadığım bir numaraydı. açtım hey yanımda topallamayacaksan pazar kahvaltısına gidelim hadi gel dedi. anladım ki gülceydi. yine neşe doluydu kızın sesi. hemen hazırlandım çıktım evden. gittim kapısının önünde bekledim. hala param vardı kıza iyiliğinin az da olsa karşılığını vermem lazımdı. sahildeki cafelerden birine kahvaltıya gittik. bileniniz varsa seka park tarafındaki cafeye. güzelce kahvaltı yaptık iyi vakit geçiriyordum gülceyle. ısınmıştık birbirimize birden bire. böyle bir tanışma hikayesi cidden beklemezdim kendimden. kahvaltıdan sonra biraz dolaştık sinemaya gittik. dost kazığıydı filmin adı. hiç unutmuyorum tam da bunların üstüne görünce direk buna girelim demiştim. ismiyle bağlantısız saçma bir filmdi hatırımda kaldığı kadarıyla. sonra gülceyle vedalaştık işleri olduğunu söyledi. akşam üstü civarıydı.ben de bizim cafeye gitmeye karar verdim. içerde yunus veya ogünü bulmayı beklerken hiç beklemediğim biriyle karşılaştım
-
20.
0buralarda bir iki kişi bile olsa yarın devam edeceğim,iyi geceler çocuklar