-
29.
0panpa bi cildiyeciye görünseydin vardır elbet uygun bi krem, ünideyken bazı arkadaşların böyle sorunu vardı, geçti.
-
28.
0go karta bin
-
27.
0roaccutane kullan.
bir dermatologa gidersen sana detaylı bilgi verecektir, ben 2 aydır kullanıyorum ve sivilceden baya çekmiş olan yüzüm şimdiden tertemiz oldu, tek tük iki tane kaldı. izleri bile silip atıyor fakat yan etkileri çok ağır bir ilaç, ayrıca karaciğer enzimlerini yükselttiği için tahlil yaptırman gerekiyor düzenli. ama değer, git bir dermatologa denetim altında başla, o kadar güzel bir çözümü yok sivilcelerin. -
26.
0@26 benim dediğim 2 aylık bi şey kanka uzun süre kullanman lazım
-
25.
0@25 panpa aknilox kullanıyorum oda senin dediğin gibi birşey kurutor suratımı şey yapamıyorum ama anlamadım ssabaha yıkayınca gene geliyor
-
24.
0bulabilirsen acnelyse kremini kullan kanka 3-4 lira bişeydi. yatmadan önce çok çok az bi kremi yüzüne sür bigün ara ve sonra devam. yüzünü soyuyor kızartıyor yakıyor ama sivilcelerinde dıbına koyuyor. ama dediğim gibi çok çok az süreceksin içinde asit var yüzü yakıyor resmen biraz araştır nette nasıl kullanılacağını.
- 23.
-
22.
0Hipotermi genellikle yağmur, rüzgâr, kar veya soğuk suya maruz kalma gibi faktörler tarafından tetiklenir.
Çok uzun süreyle soğuğa maruz kalırsanız, vücudunuzun savunma mekanizması daha fazla ısı kaybetmenizi engellemeye çalışır. Titremeye başlar ve majör organlarınızın sıcaklığını normal düzeyde tutmaya çalışırsınız. Cilde olan kan akışı azalır ve ısı yaratmak üzere hormonlar salgılanır.
Eğer vücut enerjisi tükenmişse, hipotermi yaşamı tehdit eden boyutlara ulaşabilir.
Özellikle yaşlı insanlar ve kolay hareket edemeyen hastalar hipotermiye karşı daha hassastırlar.
Bebekler de vücutlarının sıcaklık düzenleyici işlevi henüz tam gelişmediğinden hipotermi için risk grubundadır. Uzun süreli olarak soğuk bir odada kalırlarsa hızla ısı kaybederler.
Belirtiler hipotermi belirtileri soğuğa ne kadar süreyle maruz kaldığınıza bağlı olarak hafif, orta şiddetli ve şiddetli olabilir. Hafif hipotermi belirtileri titreme, ellerin ve ayakların soğuk olması, kol ve bacaklarda uyuşma, ellerde beceri kaybı ve enerjinin düşük olmasıdır.
Hipoterminin orta şiddetli belirtileri ise şiddetli ve kontrol edilemez titreme, yuvarlayarak ve yavaş konuşma, solunum ve nabzın yavaş olmasıdır. Düşünmekte ve etrafınızda olan biteni algılamada zorluk çekersiniz. Hareketlerinizi kontrol etmeyle ilgili sorunlar yaşayabilirsiniz. Ayrıca korkak ya da mantıksız davranabilir, hafıza kaybı ve uyku hali gibi belirtiler yaşayabilirsiniz.
Şiddetli hipotermi belirtileri yaşamaya başlamışsanız, ellerinizin, ayaklarınızın, kollarınızın ve bacaklarınızın kontrolünü kaybedersiniz. Titreme durur ve bilincinizi kaybedebilirsiniz. Solunum çok yavaşlar veya tamamen durur; nabzınız yavaşlar, düzensizleşir veya durur. Ayrıca adaleleriniz kasılabilir ve göz bebekleriniz genişleyebilir.
Hipotermi geçiren bebeklerin cildi soğuyabilir, çok sessiz ve normalde olduğundan daha tepkisiz olabilirler ve beslenmeyi reddedebilirler.
Hipotermi nedenleri -
21.
0@19 doğrudur
@20 kükürtlü sabunla yüz pomadına başladım ama kullanıyoruz bakalım pazartesi okullar başlıyor ama artık kabullendim -
20.
0@16 o derece saç sakal bırakıyorum gene gizlenmiyor
-
19.
0kesele kamka 1 hafta iz kalır geçer
-
18.
0çten yanmalı bir tür motor. Gazı (havayı) sıkıştırıp, (yakıtın yanması sonucu) ona ısı ilave ederek genişlemesini, dönme hareketine çevirir. Bu hareket devamlı ve düzenli olarak ort Aya çıkar. Bu özelliği yönünden benzin ve dizel motorlarından
fark eder. Benzin ve dizel motorlarında dönme hareketini elde etmek için ihtiyaç duyulan krank miline burada gerek yoktur. gaz türbinleri hemen hemen bütün güç motorlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Elektrik elde edilmesinde, gazların boru ile iletilmesinde ö nemli bir yeri vardır.
En yaygın ve basit gaz türbini “açık devreli” olanıdır. Burada hava bir kompresöre çekilir. Basıncı birkaç atmosfere yükseltilir. Sıcaklığı yanma odasında Sıvı veya gaz Yakıt kullanılarak artırılır. Basıncı yüksek gaz, Atmosfer basıncına düşürülürken, türbini döndürür. Jet motorlarında bu genişleme bir
lülede gerçekleştirilir. Türbin ve kompresör bir mille birleştirilmiş olup, türbin aynı zamanda kompresörü çalıştırır. Sıkıştırma ve genişleme basınçları oranları hemen hemen aynıdır. Türbine giren gaz yüksek sıcaklıktadır ve genişlemesi sonucu, sıkıştırma için gerekli olandan daha fazla iş ort aya çıkar. Bu -
17.
0@14 panpa anasını sıkeyım para yok hastahanede dıbına koduklarım 1 ay sonraya randevu veriyorlar ama gidicem yoksa kalacak gitmicek dıbına koyayımya
-
16.
0Çocuğun sivilcesi yok sivilcenin çocuğu var amk
-
15.
0vallahi insanın özgüveni gidiyor haksızmıyımla
-
14.
0@12 stres yapma panpa nasılsa gececek dermatologa gideydin bi
-
13.
0Antoine LavoisierTümünü Göster
Vikipedi, özgür angiblopedi
Antoine Lavoisier
Modern Kimyanın Babası
Doğum 26 Ağustos 1743
Paris, Fransa
Ölüm 8 Mayıs 1794
Paris, Fransa
Antoine-Laurent de Lavoisier (Telaffuz: [ɑ̃ˈtwan lɔˈʁɑ̃ də la.vwaˈzje]) (d. 26 Ağustos 1743, Paris – ö. 8 Mayıs 1794, Paris) Fransız kimyacı.
Yaşamında iki devrim görmüş bir kişidir. Devrimlerden biri, yüzyıllar boyunca "simya" adı altında sürdürülen çalışmaların, bugünkü anlamda, kimya bilimine dönüşmesidir. Lavoisier bu devrimin kahramanıdır. ikinci devrim, "1789 Fransız ihtilali" diye bilinir. Lavoisier bu devrimin getirdiği terörün kurbanıdır.
Konu başlıkları [gizle]
1 Biyografi
1.1 Flogiston Teoremi
1.2 Kütlenin Korunumu Kanunu
2 Kaynakça
Biyografi [değiştir]
Antoine-Laurent Lavoisier Parisli zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Daha küçük yaşında iken annesini yitiren Lavoisier, babasının yakın ilgi ve bakımıyla büyür; başlangıçta belki de onun etkisiyle, hukukçu olmaya yönelir. Ancak bu arada uyanan deneysel bilim merakı, çok geçmeden bir tutkuya dönüşür. Yirmi bir yaşına yeni bastığında, Paris'in sokaklarını aydınlatma proje yarışmasında birinciliği alır, Fransız Bilim Akademisi'nce altın madalya ile ödüllendirilir. 25 yaşına geldiğinde, özellikle kimya alanındaki çalışmaları göz önüne alınarak Akademi'ye üye seçilir. Bu arada hükümetin özel bir komisyonunda görevlendirilen genç bilim adamı, metrik sistemin oluşturulması, Fransa'nın jeolojik haritasının çıkarılması gibi etkinliklerden tarımda verimin yükseltilmesine uzanan pek çok uygulamalı bilim çalışmalarını düzenler. Ayrıca o sırada bir tür abluka altında olan ülkesinin savunma ihtiyacı barutun üretim sorumluluğunu üstlenir. Genç bilim adamı bu kadarla da yetinmez; ilerde yaşdıbını yitirmesine yol açan bir işe, ülkenin bozuk vergi sistemini düzeltme işine el atar. Ama tüm bu uğraşlarına karşın Lavoisier, kendisini asıl ilgilendiren bilimden kopmamıştır; her fırsatta özel laboratuarına çekilip deneylerini sürdürmekten geri kalmaz.
Flogiston Teoremi [değiştir]
Flogiston deneyi
Lavoisier bilim dünyasında en başta yanma olayına ilişkin geliştirdiği yeni kuramıyla ün kazanır. Ne ki, simya devrimini oluşturmada başka önemli çalışmaları da vardır. Ayrıca, deneylerinde, özellikle ölçme işleminde gösterdiği olağanüstü duyarlılık, kendisini izleyen yeni kuşak araştırmacılar için özenilen bir örnek olmuştur. Kimya dili; mantıksal düzen ve kuramsal açıklama yönlerinden bilimsel kimliğini Lavoisier'e borçludur. Tüm bu çalışmalarında ona büyük desteği eşi sağlar: deney şekillerini çizer, yabancı dillerden kaynak çeviriler yapar, makale ve kitaplarını yayıma hazırlar.
Lavoisier araştırmalarına başladığında, kimyada Antik Yunanlıların maddeye ilişkin dört element (toprak, su, ateş ve hava) öğretisinin yanı sıra yanmaya ilişkin flogiston kuramı geçerliydi. Bilindiği gibi, bir tahta ya da bez parçası yandığında duman ve alev çıkar, yanan nesne bir miktar kül bırakarak yok olur.
Yürürlükteki kurama göre, yanma; yanan nesnenin flogiston denen, ama ne olduğu bilinmeyen, gizemli bir madde çıkarması demekti. Odun kömürü gibi yandığında geriye en az kül bırakan nesneler flogiston bakımından en zengin nesnelerdi. Bilim adamlarının çoğunlukla doyurucu bulduğu bu kurama ters düşen kimi gözlemler de yok değildi. Bunlardan biri yanma için havanın gerekliliğiydi. Bir diğeri, kurşun gibi madenlerin, erime derecesinde ısıtıldığında, yüzeylerinde oluşan "calx"ın, madenin eksilen bölümünden daha ağır olmasıydı. Aslında yanma olayını açıklamadaki güçlüğün bir nedeni gazlara ilişkin bilgi ekgibliğiydi. 1756'da iskoç kimyageri Joseph Black "sabit gaz" dediği karbon dioksidi buluncaya dek bilinen tek gaz hava idi. ingiliz kimya bilgini Joseph Priestley daha sonra deneysel olarak 10 kadar yeni gaz keşfeder. Bunlardan biri onun "yetkin gaz" dediği, ileride Lavoisier'nin "oksijen" adını verdiği gazdır.
Priestley, oksijeni bulmasına karşın flogiston kuramından kopamaz. Üstün bir deneyci olan bu ingiliz bilim adamı, kuramsal yönden rakibi Lavoisier ile boy ölçüşecek yeterlikte değildi. Lavoisier yanma olayı ile 1770'lerin başında ilgilenmeye başlamıştı. Kapalı bir kapta fosfor yakınca gazın ağırlığının değişmediğini, oysa kabı açtığında havanın içeri girmesiyle birlikte gazın ağırlığının az da olsa arttığını saptamıştı. Bu gözlemin yürürlükteki kurama uymadığı belliydi, ama daha doyurucu bir açıklaması da yoktu.
Kütlenin Korunumu Kanunu [değiştir]
Lavoisier'in Hôtel de Ville-Paris'teki heykeli
"Mösyö Lavoisier ve Karısı" adlı portre
Lavoisier aradığı açıklamanın ipucunu birkaç yıl sonra Priestley'le Paris'te buluştuğunda elde eder. Priestley cıva oksit üzerindeki deneylerinden söz ederken bulduğu "yetkin gaz"ın özelliklerini belirtir. Lavoisier yayınlarının hiç birinde Priestley'e hakkı olan önceliği tanımaz; sadece bir kez, "Oksijeni Priestley'le hemen aynı zamanda keşfetmiştik," demekle yetinir.
Doğrusu, oksijenin keşfinde öncelik Lavoisier'nin değildi; ama bu gazın gerçek önemini ilk kavrayan bilim adamı oydu. Priestley'in deneylerini kendine özgü dikkat ve özenle tekrarlamaya koyulur. Belli miktarda havaya yer verilen bir kapta cıva ısıtıldığında, cıvanın kırmızı cıva okside dönüşmesiyle ağırlık kazandığı, havanın ise aynı ölçüde ağırlık yitirdiği görülür. Lavoisier deneylerinde bir adım daha ileri gider: cıvadan ayırdığı cıva oksidi (calx'ı) tarttıktan sonra daha fazla ısıtır; kora dönüşen kırmızı oksidin giderek yok olmaya yüz tuttuğunu, geriye belli sayıda cıva taneciğiyle, solunum ve yanma sürecinde atmosferik havadan daha etkili bir miktar "elastik akıcı" kaldığını saptar. Elastik akıcı Priestley'in "yetkin gaz" dediği şeydi.
Lavoisier üstelik bu artığın ağırlığı ile cıvanın ilk aşamadaki ısıtılmasından azalan hava ağırlığının da eşit olduğunu belirler. Dahası, cıva oksidin ısı altında cıvaya dönüşmesiyle kaybettiği ağırlık etkili bölümüyle (yani oksijenle) birleşmesiyle gerçekleşmektedir. Başta önemsenmeyen bu kuram, suyun iki gazın birleşmesiyle oluştuğuna ilişkin, Cavendish deney sonuçlarını da açıklayınca, bilim çevrelerinin dikkatini çekmede gecikmez. Cavendish deneylerinde, asitlerin metal üzerindeki etkisinden "yanıcı" dediği bir gaz elde etmiş, bunu flogiston sanmıştı. Ancak Priestley'in bir deneyi onu bu yanlış yorumdan kurtarır. Priestley, hidrojen ve oksijen karışımı bir gazı elektrik kıvılcımıyla patlattığında bir miktar çiyin oluştuğunu görmüştü. Aynı deneyi tekrarlayan Cavendish daha ileri giderek patlamada "yanıcı" gazın tümünün, normal havanın ise beşte birinin tüketildiğini, öylece oluşan çiyin ise arı su olduğunu saptar.
Flogiston teorisi yıkılmıştı artık. Yeni teorinin benimsenmesi, kimi bağnaz çevrelerin direnmesine karşın, uzun sürmez. Kimyada geciken atılım, sonunda gerçekleşmiş olur. Lavoisier, ulaştığı sonucu Bilim Akademisi'ne bir bildiriyle sunar; ne var ki, tek kelimeyle de olsa Priestley, Cavendish, vb. deneycilerin katkılarından söz etmez. Lavoisier'in aslında ne yeni kimyasal bir nesne, ne de yeni kimyasal bir olgu keşfettiği söylenebilir. Onun amacı yeni ve işler bir sistem kurmaktı. 1789'da yayımlanan Traité Élémentaire de Chimie adlı yapıtı, kendi alanında, Newton'un Principia'sı sayılsa yeridir. Biri modern fiziğin, diğeri modern kimyanın temelini atmıştır.
Lavoisier'i unutulmaz yapan bir özelliği de nesnelerin kimyasal değişimlerini ölçmede gösterdiği olağanüstü duyarlılıktı. Bu özelliği ona "Kütlenin Korunumu Yasası" diye bilinen çok önemli bilimsel bir ilkeyi ortaya koyma olanağı sağlar. Lavoisier, kimi kez kendi adıyla da anılan bu ilkeyi şöyle dile getirmişti:
« Doğanın tüm işleyişlerinde hiç bir şeyin yoktan var edilmediği, tüm deneysel dönüşümlerde maddenin miktar olarak aynı kaldığı, elementlerin tüm bileşimlerinde nicel ve nitel özelliklerini koruduğu gerçeğini tartışılmaz bir aksiyom olarak ortaya sürebiliriz demiştir ve modern kimyanın temelini atmıştır. »
ölüm tarihi -
12.
0olmadı doktora git sivilce kremi mi hapı mı ne var bizim arkadaşlar kullanıyordu ama cildi çok kurutuyor
-
11.
0@4 panpa vallahi çok ezik hissediyorum kendimi 2. sınıfım lan bu dıbına koduğumun suratını yakacam heryer kırmızım kırmızı lanet oolsun lanet olsun
-
10.
0panpa benzamycn kullan benmde hep öyle geçmişti
-
su bunak silinse sozluk ne kaybeder
-
nobetten selamlar
-
konstant dayı ve ramo
-
ben michael inci sözlüğün arslanı
-
ucan kedi aksam napıyorsun
-
bu sahte mikropcan yazim stilinden
-
biz burda başlık açarken ispanya 6 yaptı
-
bu grubun uyeleriyle
-
pedri çıkmasa on atarlardı
-
ölüsü olan bir günnn
-
uyumayin la amg
-
tehdit edikdigim seye bak amg
-
mikropcan sen kimsin amg
-
sahte mikropcan anayi
-
sözlükte travesti olmaması sorunsalı
-
bende insta twitter hepsine giriyor
-
4 aydır ağır depresif yaşıyorum
-
dedem rabıta yaparken bi tekme koydum
-
ucan kedi yemek öner la
-
youtube ve instaya girilmiyo
-
minik huurlarim benim
-
helix nerede la
-
en iyi yöntem kestirme yöntemi
-
geçenlerde balili bir kıza fitre zekat verdim
-
osmanlıda içki içen 10 padişah
-
6 0 ne amg
-
ucan kedinin osuruk sesi
-
padişahlar neden kardeşlerini boğdurmuş
-
beyler makatıma bir aparat taktıracam
-
5 ay omceki sakalim amg
- / 2