-
48.
0michael green ileride çok adını duyacağımız bir matematikçi, gerçi biz biliyoruz ama alt tabakadan 10. sınıf insanlar bilmez abi, adam lucasian matematik profesörlüğünü s hawking'in elinden almış biri.
-
47.
0a-m=mem
-
46.
0züt is your name?
-
45.
0@20 siz öyle diyorsanız doğrudur efendim
-
44.
0qubit
quantum bilgisayrdan yazıyorum beyler -
43.
0yok lan istesemde beceremem
-
42.
+1Özel Görelilik Kuramı ya da izafiyet teorisi, Albert Einstein tarafından 1905'te Annalen der Phygib dergisinde, "Hareketli cisimlerin elektrodinamiği üzerine" adlı 2. makalesinde açıklanan ve ardından 5. makalesi "Bir cismin atıllığı enerji içeriği ile bağlantılı olabilir mi?" başlıklı makaleyle pekiştirilen fizik kuramıdır. Kurama göre, bütün varlıklar ve varlığın fizikî olayları izafidir. Zaman, mekan, hareket, birbirlerinden bağımsız değildirler. Aksine bunların hepsi birbirine bağlı izafî olaylardır. Cisim zamanla, zaman cisimle, mekan hareketle, hareket mekanla ve dolayısıyla hepsi birbiriyle bağımlıdır. Bunlardan hiçbiri müstakil değildir, Kendisi bu konuda şöyle demektedir:Tümünü Göster
« Zaman ancak hareketle, cisim hareketle, hareket cisimle vardır. O halde; cisim, hareket ve zamandan birinin diğerine bir önceliği yoktur. Galileo'nin Görelilik Prensibi, zamanla değişmeyen hareketin göreceli olduğunu; mutlak ve tam olarak tanımlanmış bir hareketsiz halinin olamayacağını önermekteydi. Galileo'nin ortaya attığı fikre göre; dış gözlemci tarafından hareket ettiği söylenen bir gemi üzerindeki bir kimse geminin hareketsiz olduğunu söyleyebilir. »
E=mc²
Einstein'ın teorisi, Galileo'nin Görelilik Prensibi ile doğrusal ve değişmeyen hareketinin durumu ne olursa olsun tüm gözlemcilerin ışığın hızını her zaman aynı büyüklükte ölçeceği önermesini birleştirir.
Bu teorem sezgisel olarak algılanamayacak, ancak deneysel olarak kanıtlanmış birçok ilginç sonuca varmamızı sağlar. Özel görelilik teoremi, uzaklığın ve zamanın gözlemciye bağlı olarak değişebileceğini ifade ederek Newton'ın mutlak uzay zaman kavrdıbını anlamsızlaştırır. Uzay ve zaman gözlemciye bağlı olarak farklı algılanabilir. Bu teorem, madde ile enerjinin ünlü E=mc² formülü ile birbirine bağlı olduğunu da gösterir (c ışık hızıdır). Özel görelilik teoremi, tüm hızların ışık hızına oranla çok küçük olduğu uygulama alanlarında Newton mekaniği ile aynı sonuçları verir.
Teoremin özel ifadesiyle anılmasının nedeni, görelilik ilkesinin yalnızca eylemsiz gözlem çerçevesine uygulanış şekli olmasından kaynaklanır. Einstein tüm gözlem çerçevelerine uygulanan ve yerçekimi kuvvetinin etkisinin de hesaba katıldığı Genel Görelilik Teoremini geliştirmiştir. Özel Görelilik yerçekimi kuvvetini hesaba katmaz ancak ivmeli gözlemcilerin durumunu da inceler.
Özel Görelilik, günlük yaşamımızda mutlak olarak algıladığımız, zaman gibi kavramların göreli olduğunu söylemesinin yanı sıra, sezgisel olarak göreceli olduğunu düşündüğümüz kavramların ise mutlak olduğunu ifade eder. Birbirlerine göre hareketi nasıl olursa olsun tüm gözlemciler için ışığın hızının aynı olduğunu söyler. Özel Görelilik, c katsayısının sadece belli bir doğa olayının -ışık- hızı olmasının çok ötesinde, uzay ile zamanın birbiriyle ilişkisinin temel özelliği olduğunu ortaya çıkarmıştır. Özel Görelilik ayrıca hiçbir maddenin ışığın hızına ulaşacak şekilde hızlandırılamayacağını söyler.
Konu başlıkları [gizle]
1 Öngörüleri
2 Galileo ve Lorentz dönüşümleri
3 Dört boyutlu uzay zaman
4 Ayrıca bakınız
5 Kaynakça
6 Dış bağlantılar
Öngörüleri [değiştir]
Özel görelilik, kendi zamanı için inanılması güç pek çok öngörülerde bulunmuştur, bunlardan en önemlileri:
Cisimler hızlandıkça zaman cisim için daha yavaş akmaya başlayacaktır, ışık hızına ulaşıldığında zaman durmalıdır.
Cisimler hızlandıkça kinetik enerjilerinin bir kısmı kütleye dönüşür, durağan kütleye sahip cisimler hiçbir zaman ışık hızına erişemeyeceklerdir.
Cisimler hızlandıkça hareket doğrultusundaki boyları kısalmaya uğrayacaktır.
Özel görelilik, mantığımıza ve sağ duyumuza aykırı bir evren tanımladığından bilimciler 100 yılı aşkın bir süredir bunun doğruluğunu gözleri ile görmek ve bir açık bulmak umudu ile deneyler yapıp durmaktadırlar. Bu öngörülerin pek çoğu 1905'ten günümüze dek defalarca denenmiş ve doğru çıkmıştır:
içlerinde çok hassas atom saatleri taşıyan uçaklar değişik yönlere doğru değişik hızlarla hareket ettirilmiş ve saatlerin kuramın hesaplarına yeterince uygun olarak yavaşladığı/hızlandığı gözlenmiştir[1].
Zamandaki yavaşlamanın sadece saatte meydana gelmediğini, gerçekte yaşandığının kanıtı ilk olarak nötrino ve mü-mezon deneylerinde ortaya çıkmıştır. Güneşten dünyamıza gelen nötrino ve müonların ışık hızına çok yaklaştıkları (%99.5) için ömürlerinin (yaşam sürelerinin) Dünya'da üretilen durağan olanlara göre çok daha uzun olduğu görülmektedir[2].
Parçacık hızlandırıcılarındaki hızlandırma deneylerinde bugüne kadar kütlesi olan hiçbir cisim, atom veya elektron, ışık hızına çıkarılamamıştır. Hız arttıkça kütlesi de arttığı için ivmelendirilmesi zorlaşmaktadır.
Galileo ve Lorentz dönüşümleri [değiştir]
Ana madde: Lorentz dönüşümleri
Değişik gözlemciler Newton fiziğinde Galileo dönüşümleri tarafından tanımlanmaktadır. Öncelikle belirli bir O olayı için (x,y,z,t) koordinatlarını kullanan bir R1 referans sistemi düşünelim. Aynı olayın başka bir gözlemci tarafından (x',y',z',t') koordinatlarıyla ifade edildiğini farz edelim (R2 referans sistemi). Eğer R2, R1 sistemine göre sabit bir hızla x ekseninde hareket ediyorsa gözlemlenen O için kullanacakları referans sistemleri arasındaki bağıntı şöyle olacaktır:
Lorentz transform of world line
Bu dönüşümler Newton'un mekanik yasalarına uygulandığında, yasalar formlarını korumaktadır. Fakat aynı şey Maxwell denklemleri için geçerli değildir. Maxwell denklemleri Lorentz dönüşümleri altında ancak formlarını koruyabilmektedir. Lorentz dönüşümleri Galileo dönüşümlerinden farklı olarak şu şekildedir:
Ayrıca ters halleri:
Galilean transform of world line
burada . Lorentz Dönüşümlerinde görüldüğü üzere iki gözlemci için aynı zaman betimlemesi geçerli değildir. Bu dönüşümlerde Einstein'ın Özel Görelilikle ortaya çıkardığı düşünce değişimi görülmektedir, yani farklı hızlardaki iki gözlemci aynı olay için farklı zaman değerleri ölçer.
Bu dönüşümleri y ve z eksenlerinde de düşünüp yöney (vektör) gösterimi kullanılabilir. Bunun için konumu hıza paralel ve hıza dik olacak şekilde iki bileşene ayırabiliriz:
Bu biçimde sadece hıza paralel bileşen olan dönüşüme uğrar. O halde, Lorentz dönüşümleri
biçimine indirgenmiş olur.
Dört boyutlu uzay zaman [değiştir]
Ana madde: Minkovski uzayzamanı.
Minkovski uzayzamanı, özel göreliliğin dört boyutlu yapısını matematiksel olarak betimleyen geometridir. Bu geometride yöneyler (vektörler) dört bileşene sahiptir. Örneğin Öklid uzayında bir konum yöneyi
olarak ifade edilir. Özel görelilikte ise "uzayzaman"da bir "konum"u, daha doğru bir deyişle, bir "olay"ı ifade etmek için dörtyöneyler kullanılır. Bu durumda dörtkonum yöneyi,
olarak tanımlanır. Burada dördüncü bileşen olan zamanın ct şeklinde konulması sadece yöneyin her bileşeninin biriminin metre olması içindir. Çoğu kaynak c=1 seçerek daha sade bir biçim verir. Aynı şekilde dörthız yöneyi de, hızın tanımından
olarak çıkarsanır. Buradaki özel zamandır.
Aynı şekilde dörtmomentum da,
olarak bulunur.
Bu uzayzamanda bir dörtyöneyin boyu,
olarak tanılandığından, dörthız yöneyinin boyu
olarak bulunur. Yine, dörtmomentumun boyu
Ayrıca dörtmomentumun boyu
olarak da hesaplanabildiğinden, bu iki sonuç birleştirilip her taraf ile çarpıldığında
gibi özel göreliliğin en önemli denklemlerinden biri elde edilmiş olunur. -
41.
0dante aligheri ilahi komedayanın yazarıdır 1200lü yılların sonlarında yaşamıştır. cennet,cehennem, araf üçlemesidir bunlar aynı zamanda muhteşem yüzyılda pargalı öldürülmeden önce yatakta bu kitabı okumaktadır.ama mantık hatası vardır pargalının elindeki cilt sonradan 1550li yıllarda basılmıştır
-
40.
+1amino asitlerin ribonükleik asitler içerisindeki genetik nükleotit şifrelerini mikroskopta inceleyen süper ciksi biyoloji asistanına arkadan yaklaşıp donunu indirdim ve oracıkta şeftalisine gömdüm yannanı. karşı koymadı huur.
edit : (bkz: beyler seviyeyi yükseltip bir anda indiriyoruz) -
39.
+1Arazide, analog saatin akrebini gunese hizalarsaniz, akrep ile 12'nin aciortayi guneyi gosterir.
-
38.
0franz schubert çok kısa bir yaşamı olmasına rağmen öldüğü güne kadar beste yapmaya devam etmiştir ave maria, serenade gibi ünlü eserleri vardır
-
37.
+1mark twain 1910 yılında ölmüştür amerikan edebiyatının ilk gerçek yazarıdır aynı zamanda daktilo makinasını ilk kullananlardandır
-
36.
+1marksizmin teokratik olgular üzerine kurulu yeni sanayi toplumuna ve sanayi devriminden sonra ki dünyaya kattığı eşitlik kavramı üzerine sıkça yenilenen fakat günümüzde ki kapital ve global görüşte artık yerini kaybetmiş olan sosyoljik olduğu kadar felsefi ve ideolojik olan bakışı yorum ve önerileri...
-
35.
+1ivan pavlov 1905 yılında şartlı refleks deneyini tanıtmıştır
-
34.
+1erik satie gnossienne bestecisidir ölene kadar gariplikleriyle anılmıştır.
-
33.
0Belirsizlik ilkesi, anti madde, Planck sabiti, kara cisim ışınımı, dalga kuramı, alan teorileri gibi kavram ve kuramlar bu alanda geliştirilmiş ve klagib fiziğin sarsılmasına ve değiştirilmesine sebep olmuştur.
-
32.
0@19 iyi gidiyodun lan aslında :/
-
31.
+1iki insan sarılınca karşısındakinin kalbi sağ tarafını doldurur diyolar da. karşındaki ya kalpsizse :(
zaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa -
30.
+1Saussure, dilsel göstergeleri, anlamları ilişkilendirilen ses birimleri olarak kavramaktadır. Ayrıca dilsel göstergeleri, anlamları ele alınabilen biçimler olarak ve konuşmacının bu dilsel biçimleri diğer dilsel biçimlerle “Parole” kavramı aracılığıyla anlaşılabilir hale gelen dilsel ifadeler olarak anlatmaktadır.Tümünü Göster
Buna göre dilsel göstergeler boğumlama sürecinde ortaya çıkan karmaşık birer zihinsel ve pgibolojik birimdir. “Cours de Linguistique générale” eserinde de gösterge kavrdıbının kullanımı bulunmaktadır (Erken Romantizm dönemindeki bu konudaki uyum tartışmaları özellikle Novalis hakkında bulunmaktadır). Dilsel göstergenin zihinsel ve ses bilimsel yanı gösterilen (signifié = gösterilen, gösterge içeriği) ve gösteren (signifiant = Dış gösterge biçimi) olarak sınıflandırılmaktadır. Gösterge kavramı Saussure’un kuramsal bakış açısında daha önceden bulunmaktadır. Çünkü Saussure genç dilbilgisel ve genç dilbilgisi araştırmacıları gibi çok yaygın ikili göstergeler anlayışını artık devralmıştır. ikili bir gösterge kavramı düşünsel ve ses bilimsel tarafını bağımsız, özgür düşünülebilir gösterge bölümleri olarak bir araya getirmektedir.
Bu anlayıştan yola çıkarak Saussure sentetik bir gösterge kavrdıbına ulaşmıştır. Saussure bütün göstergeler için “Sème” kavrdıbını kullanmıştır, “Sème” kavrdıbının ses bilimsel kısmı için “Aposème” ve zihinsel göstergelerin bakış açısı için de “Parasème” kavramlarına yer vermiştir. “Sème” kavramı daima tüm göstergeler anldıbına gelmektedir, yani kişiliğin bir türünü birleştiren gösterge ve anlamı ifade etmektedir. Ayrıca ya ses bilimsel (ya da düşünsel) taraftan üstünlüğü ortadan kaldırabilmesi anldıbına gelmektedir. “Parasème” ve “Aposème” kavramları da “Sème” kavrdıbının bir kısmını ifade etmemektedir, aksine bunların bakış açıları anldıbına gelmektedir. Bu bakış açıları “Sème” kavramında konuşma sırasında oluşan mantıksal olarak farklı birimler değildir. Bu durum şu anlama gelmektedir: Sadece zihinsel olarak var olan anlamlar aynı zamanda var olan seslerle ilişkilendirilmemelidir. Dil sadece düşünceleri oluşturmamaktadır. Dil daha fazlasını oluşturmaktadır. Örneğin ilk olarak konuşan kişinin eylemi, boğumlaması, dil öncesi ilişkisini ve bundan dolayı da düzensiz ve ses bilimsel maddelerle sanki iz bırakmadan kaybolup giden düşünceleri gerçekleştirmektedir. Bu süreç zaman içerisinde doğrusal olarak meydana gelmektedir. Sözcükler birbiri ardına değişmektedir. Ses oluşturma süreci düşüncenin akışını sınıflandırmaktadır ve her şeyden önce bu nedenle ortaya çıkan ifadeyi bir düşüncenin ifadesi olarak oluşturmaktadır. Bununla birlikte de düşünceleri tanımlanabilir ifadeler olarak dilsel bağlamda ele almaktadır. ilk olarak ses oluşturma eylemi düşüncelere birer kimlik ve farklılık vermektedir. Bu durum düşüncelere varsayılan içsel biçimde gösterge analizinin kabul edilmesine izin vermektedir. Göstergelerin ses bilimsel - düşünsel bakış açısında daima göstergelerin oluşumu, gösterge sentezi sonradan anlaşılarak sınıflandırılmaktadır. Var olan göstergelerin tümü ve “Sème” kavramı her iki göstergenin de önemli koşulu durumunda bulunmaktadır. “Aposème” ve “Parasème” kavramları “Sème” kavrdıbının bağımsız birer parçaları değildir; aksine sadece Dilbilim araştırmacıları tarafından ele alınan birer görüşüdür. Bu kavramlar Saussure için bir sayfa kâğıt ile karşılaştırılabilmektedir: Düşünce, sayfanın ön yüzüdür, ses ise sayfanın arka yüzü. insan sayfanın arka yüzüne zarar vermeksizin sayfanın ön yüzünü ne kadar az parçalara ayırıp zarar verebilirse, o ölçüde de düşünce sesten ayrılabilmektedir.
işaret ve anlamı
Yukarıda gösterildiği gibi Saussure'e göre anlam mantıklı olarak olması gereken işaret bireşiminden başka bir şey değildir, aksine somut olarak sosyal değişimde, işaret bireşiminde ortaya çıkarılmaktadır. Hangi anlamın hangi işaretle ortaya çıkacağı, tanımlayan ve tanımlanan arasında giderek birbirine benzeyen iç bağlantılarla belirlenmektedir. işaretin içinde belli bir anlamı savunabilecek bir kalite bulunmamaktadır. Saussure tarafından dil dizgesinin yargısal (arbitrar) ilkesi olarak adlandırılan bu kavramı, Türkçeye keyfilik olarak çevirmek mümkündür. Arbitrar ilkesi işaretin belirli bir tanımlayıcı işlevi bakımından özgürce seçilmesini kastetmemektedir. Burada kastedilen kendi içinde bulunmayan ve dizge bireşimi özelliğiyle bir anlama bağlı işaretin serbestliğidir. Bu hem farklı dillerin farklı işaretleri aynı anlam için kullanmasının hem de işaretlerin anldıbının zamanla değişmesinin duruma göre değişebileceğine göstermektedir.
Anlam, işaretin (ontolojik) özelliği değildir, tam tersine Parole’ün dilsel bağlamda kaldığı sürece dil toplumu tarafından dilin kullanımının bir etkisidir. Aynı zamanda dil işaretlerinin bir dizgenin kısımları (langue) olmasında bu etkinin varlığından bahsetmemek mümkün değildir. Bir dizgenin içinde bir işaret, diğer bütün işaretlerden ayrılmaktadır. Dilsel biçim ancak anlam dizgesel bir ilişki içinde diğer biçimleri kastederse anlam kazanmaktadır. Bir işaret aynı zamanda kendi anlamı içinde kendinden yola çıkarak olumlu bir anlam edinmemektedir, hatta anlamdaki değişiklik farklı işaretlerle ifade edilmektedir. Saussure ile birlikte anlam "sürekli yandan" gelmektedir, hatta diğer işaretlere yönelik muhalefet yoluyla ortaya çıkmaktadır. Burada –kendi içinde anlamsız olan- işaretin olumsuzluğundan bahsetmek mümkündür („nullité du sème en soi“; sème’nin kendi içindeki sıfırlık hali). Saussure anlamın değişim mantığına göre belirlenmesinin sistematik açısını “valeur”, yani işaretin sistemik değeri olarak tanımlamaktadır.
Bu işaret belirlemesinin ön koşulu arbitrar ilkesinin yanı sıra ses varlığının konuşulduğu gibi sürdürülmesi, yani boğumlamadır. ilk zamansal olarak farklılık gösteren ard arda dizilme, boğumlamadaki düşüncenin yapılandırılması dilsel birliğin sınırlandırılması ve farklılaşması için ön koşul oluşturmaktadır. Bununla birlikte ortaya çıkan diğer bir koşul da, dilsel birliğin kimliğinin ortaya çıkmasıdır. -
29.
0Birden fazla kişi tarafından
imza edilen kağıtlar için
birden fazla vergi alınmaz
ancak kâğıtlara ait vergi ve
cezanın tamamından kâğıdı
imza eden kişiiler
müteselsilen sorumlu
olurlar
-
reis alfa kral baslik aciyor
-
reis alfa kralı sevmem ama
-
axentonun hayalindeki inci sözlük
-
herkesi kendin gibi otistik mi sanıyorsun
-
günaydın başlığımdan keyfi entry silen axento
-
zalinazuurt adlı yazarınn anasını
-
x tayfa
-
reis alfa kral baslik açıyor
-
ucan kedi kuş kadar beyninle
-
bu ülkede olan hiçbir şeye şaşırmıyorum artık aga
-
tüm çakralarım tıkalı
-
karınızı kızınızı gözünüz arkada kalmadan hangi
-
kıçıma boru taktırıp boru ile sıçacam
-
06 08 2025 kırmızı pelerinli ananıı
-
sozlukcan neden entrylerini sildi olum la
-
the fuckings
-
kutsalsuku nerdesjn
-
91 puanla hizmetli oluyon
-
idrar hortumumu inikken betona gömsek
-
günaydın başlıklarına maxosmandan daha çok
-
8 bin bitcoini çöpe atan adam 12 yıllık arayışına
-
artık yalnızlık can sıkmaya başladı
-
seyis beta kral
-
eskıden internete foto atmak ve gercek
-
iyi ki 31 var
-
bekircanan sozluge gir
-
internet bir köydür
-
taşaklara boş şırınga ile hava boşluğu bassam
-
sozlugun yarısı kamılın yan hesabı
-
aga bu ne la
- / 2