-
76.
+4Sözlüğün anasını gibtiler beyler. Amk serkanı şu %35lik hisseyi sattığı gün gibildi buralar. Neyse yazıcam
-
77.
+4Size şunu belirtmek isterim bundan sonraki her gece; O'' nun gözleri aklıma gelmeye devam etti. Asla unutmadım. Unutmak da istemedim.
Ancak bir daha asla bir araya gelmedik.
Ben Berkayla takılıp ona destek olmaya devam ettim. Annesi zaten yoktu. O küçükken vefat etmişti. Babası da gidince yalnız kalmaya başladı. Allahtan babasının Ankarada 4 evi vardı. Tamı tdıbına 3.900 lira kira getiriyordu. Tek kişi için güzel para. Ayrıca vadeli bir fona oğlunun universite masrafları için 140bin tl para yatırmış babası. Bu da demek oluyor ki 1 sene sonra para 200bin lira civarında Berkaya geri dönecek.
Berkayla para mevzularını konuştuktan sonra onu Doğan abimle tanıştırdım. Beraber takılmaya başladık bir süre. Önceden bahsettim mi hatırlamıyorum. Ancak Doğan abim bipolar hastası. Yani bazen gerçekten tuhaf bir insan olabiliyor. Büyük sıkıntılar geçirenler listesinde zirvede bana göre.
Doğan abim sonradan eğlenmeyi öğrenmiş. Sesi bir hayli güzel. Dedi gençler bir rakı sofrası kurayım kafamızı bulalım. Kurduk sofrayı binbir çeşit meze koyduk masamıza. Izgaraya mantar koydu suyunun gelmesini bekledik. Mükemmel bir şey bee. Ben mantarı sevmezken bile o tada bayıldım.
Kafalarmız yerine gelince(bizim kafalar yerine gelince sarhoş oluruz *) bahçeliye çektim arabayı bmwnin içinden en tiz seslerimizle şarkı söyledik. Saat gece 1 2. Millet tip tip baktı bize. Çok komikti aga. Hele Doğan abi hiç detone olmadan söyleyince insanlar şaşırarak baktılar.
Sonrasında bir kafeye çekip. 3lü batak attık. Ulan dünyanın en iyi batak tayfası olabilir. Muhabbetimize yan masalar bile gülüyordu siz düşünün. Kafedeki garsonlardan biriyle de yakınlaştık. Eleman baya kafa çocuktu.
insanlarla tanışmak en iyi terapidir beyler. Utanmaca çekincemece olmadan tanışın. -
78.
+4Bir süre hayatım rutim geçti. Ki ben rutinlerimi anlatmayı hiç sevmem. O günlerde tek yaptığım 3. ders zamanı okula gelip; herkese ters davranıp, 2 ders sonra okuldan kaçmak. O' nu gördüğüm her an ise yaralanmak.
Bir gün Zeynep, ciddi bir ses tonuyla akşam bir yerlere gidelim mi dedi. Tabi tahmin ettim durumu. Ancak hiç gibimde değildi. Bu mezvu bir an önce çözülsün istedim. Zaman geçtikçe daha da paranoyaklaşabilirdi.
Dedim bir kıyak geçiyim. Gittim Doğan abimden bmwyi aldım. Sonrasında Zeynepi evinin önünden alıp, onun istediği mekana sürdüm arabayı. Zaten arabayı görünce bayağı bir etkilendiğini hissettim. Araba hissettiriyor kendini be aga harbi bak. iyidir araba. Çok tecrübe ettim bunu.
Neyse mekana oturduk. Şampanyalar, yemekler felan derken Zeynep ciddileşti. Durdu durdu, ben senden çok hoşlanıyorum dedi. Ben duraksadım. Yüzümü üzgün bir hale soktum. Arkadaş olduğumuzu düşünüyordum dedim. Bayağı bozuldu. Gel dışarda konuşalım sigara içicem diyip terasa zütürdüm Zeynepi.
Yaktım sigaramı, o da istedi ona kendi sigaramı verip kendime bir tane daha yaktım. Bence arkadaş kalmalıyız dedim. Böyle daha çok eğleneceğimizi düşünüyorum dedim. Benim aklımda hala O' var kolay atlatamam bunu dedim. Kabullenmiş gibi yaptı. Ama belli yani baya zoruna gidiyor. Sigara içişi felan değişti.
Neyse gece bitti onu eve bıraktım. Az gezdim arabayla eve gitmek istemedim. Evi arayıp anne ben Doğan abimde kalıyorum dedim. Doğan abime de araba bugün bende kalsın abi dedim.
Zihnimiz çay gibidir. Önce bilgilerle kaynatırsınız. Sonra üzerine tecrübeleri ekler demlendirirsiniz. Ne kadar çok kafanızı dinlerseniz çay o kadar güzel olur. Ancak bir sorun var. Fazla demlenirseniz ya bilgiler buharlaşır gider ya da tecrübeler yaşlanır acır. -
79.
+4Saat 07.00 sularında uyudum. Kalkış saatim ise 15.00 oldu. Mila ortalıkta gözükmüyordu. Baktım kahvaltı için krep malzemeleri hazırlamış. O an en iyi yaptığı yemeğin krep olduğunu düşündüm.
Yeni mi kalktın? Dediğimde; evet dedi.
Ancak biraz daha sorgulamamla 3 4 saat önce kalktığını söyledi. Uyanmamı beklemeyip yeseydin be, dedim. Biz misafirimizi bekleriz, dedi. Güldük.
Krepleri yine çikolata ve sütle gömdükten sonra; bu akşam dönsem iyi olur dedim. Ancak o izin vermedi. Bir günün daha var, dedi. Kabul ettim.
Yemekten sonra film izlemeye karar verdik. Benim ısrarımla limit yok izledik. Beğendi.
Kim beğenmez ki. Filmin sonlarına doğru bana "gece neden öyle oldu" diye sordu. Ben de sarhoştun dedim. istemiştim gerçekten dedi.
O an beynimde yine milyonlarca düşünce oluştu. Sonuç mu?
Ben de onayladım. Belki dedim. En azından beni önemseyen biri diyerek kendimi teselli ettim. Akşama doğru şarap içmek istedi. Ancak şaraptan fazla hoşlanmadığım için biraya ikna ettim.
Beyler metabolizmadan mıdır nedir bilmem. Ben 5 biraya kadar fazla kafa yaşamıyordum ( şuan bu 10 bile olabilir).
O ise 2. birada saçmalamaya başladı. Ve eski sevgilisini anlattı. Onu aldattığını tek amacının sex olduğunu söyledi.
ilişkide tek amaç sex midir? Onca bekaret meselesi evlenmeden olmazlar? Erkekler evlendikten sonra değişiyor gerçekleri?
Hepsi amacımıza ulaştığımızdan mıdır? -
80.
+4Onlarca din, hayat tek bir düşünce yapısıyla tekrar tartışılabilir. Buna öğrenmişlik denir.
Doğduğunuzda öğrenmeye başlarsınız. Bazı refleksler doğuştan gelirken. Geneli öğrenilir. Ailenizi gözlemler nasıl konuştuklarını öğrenirsiniz. Önünüze çıkan her örnek sizi bilgilendirir. Bildiğiniz gibi(ya da bilmediğiniz gibi *) birçok ülkede kar yağmıyor. Ve orada yaşayan bir insan kar hakkında çok az fikre sahip. internet olmadan önce çoğu yabancı; karı pamuk sanmış.
Burdan çıkaracağımız sonuç öğrendiğimiz kadarını biliriz. Düşünme şeklimiz bile ona göre gelişir. Peki ya bazı bilgileri hala insanlık öğrenmediyse? Evrende bir zaman yasası varsa? Adeta yerçekimi gibi. Hayal etmesi zor değil mi? Ama unutmayın ki bundan 20 yüzyıl önce uçağın olma ihtimaline ancak bir deli inanabilirdi.
işte sevmek de böyle öğrenilir. Çevrenizden gördüklerinizle. Böyle bir duygu olmayabilir. Belki sadece bir insan 0dan başlattı. Ve bize hoş geldiği için beynimiz bizi kandırıyor.
Yaşadıklarınızın ne kadarı gerçek? Amacımız ne? Amacımız olması gerekiyor mu? Cennete inansanız bile sonsuz bir yaşamı bize cezbedici kıldıracak nedir?
Her şeye sahip olanlar bile mutlu olamıyorsa varoluş amacınız nedir? Kendiniz için mi yaşıyorsunuz?
Soru sormayı dinsizlik olarak görmeyin. Ancak bir aptal sorularına cevap bulmadan bir gerçekliğe inanabilir. -
81.
+4Biz mekanda otururken 4lü bir hatun gurubu geldi yanımıza. Doğan abiyi tanımışlar. Dedim ya eski facebook fenomenlerinden. Belirli bir yaş grubu tanır onu. Her neyse geldiler. Benden büyük hatunlar(yaşları farketmeden kızların genelinin yarım akıllı olduklarını düşünmekteyim). Tanıştık. Kaynaştık. Bayağı eğlendim. Neden diye sorarsanız aralarımda bir hatun tam bir afetti. Ona ulaşmaya çalışırken bayağı eğleniyordum.
Tabi gecenin sonunda onun da rol kestiğini, aslında beyinsizin teki olduğunu anladım. Kızlar gerçekten güzel rol yapıyorlar. Ama gerçek hallerine ulaştığınızda tam bir aptallar. Evlenenlere beylere önerim. Kızın, erkek kardeşi varsa ondan evlendiğiniz kadının nasıl bir insan olduğunu öğrenebilirsiniz. Muhtemelen evlenene kadar size rol kesmeye devam edecektir. Ay ben tatlı bir kızım felan hikaye bunlar.
Mekandaki kızlar, o kadar kaşardı ki önce bizim eve gelmek istediler. Biz, evimiz yok deyince; kendi evlerine bile davet ettiler. Ancak o anda aramızda kızlarla 1 saat daha geçiemek isteyen yoktu. Onları güzelce reddettik. züt olduklarını yüzlerinden rahatça anladım.
Gece vakti bizim Fatih abiye gidip çorba içtik. Sonrasında da bir köfte ekmek gömdük. Bizden iyisi yok dıbına koyuyum. Berkay arabada sızınca eve geçtik. Doğan abim yattı Berkay da uyuya kaldı. Kaldım bir başıma. Uykum da yok.
indim aşağı aldım arabayı. Başladım Ankarayı turlamaya. Kafam açılmaya başlayınca bir bira daha aldım. Ama içemedim. Midem hala hassas içkiye özellikle bira bir süre mide bulantısı yapıyordu o zamanlar.
Günümüz güzel geçtiyse mutluca uyumalı mıyız? Yoksa gün bitmesin diye tüm gece ayakta mı kalmalıyız? -
82.
+4Öncelikle şunu anlatmak istiyorum. Ailem parayı bulduktan sonra; Annem kendini sürekli gezerek rahatlattı, babam ise gece işi bittiğinde eve gelir dinlenirdi.
Yani bu zamandan sonra ev nadiren dolu oldu.
Ben kendine bakabilen bir insanım. Ütü yapmayı, yemek yapmayı(her türden yemekler), temizlik yapmayı bilirim. Dolayısıyla beni hiçbir zaman ailem sıkıntı etmedi. Arada sınava çalış dediler.
Miladan ayrılıp eve gittiğimde canım çok sıkılmıştı. Ev boş, bilgisayar oynayacak moralde değilim. Aklımda bir şeyler yapmak var.
Aradım Doğan abimi dedim abi bana araba lazım. Araba sürmeyi biliyordum ama babam değil amcam öğretmişti. Doğan abim tabi hiç sorgulamadı gel al anahtarı dedi.
Arabayı almak için; gece yarısı 1 otostop çekip, ardından taksiye bindim. Zira batıkent abidinpaşa uzun mesafe...
Bir büfeden bira zulaladım. Bir tane de sigara aldım. Arabam da taşaklı bir bmw (modelden pek anlamam). Bastım istanbul'a bir yandan biramı içiyorum gözler flu.
Sonra napıyorum dıbına koyuyum diyip eve geri döndüğümü hatırlıyorum. Eve girince yorgunluğa dayanamayıp sızdım.
Seviyorum araba sürmeyi her an gidebileceğin hissini veriyor insana.
Ardından sabah telefon sesiyle uyandım. Mila arıyordu. Hıh diye açtım. Bir şeyler zırvaladı ama anlamadım. Sabah kalkinca beynim ışık tutulmuş tavşan gibi oluyor.
Milaya şuan daha uyanmadım sonra ararım dememin ardından telefonu kapattım. Uyandıktan sonra tekrar aradım. Pardon sabahları fenayım diyerek konuyu yumuşatıp konuşmayı sürdürdüm.
Mila okuduğu şehre gideceğini veda etmek için aradığını söyledi. Hemen duş alıp koşarak çıktım. Gittiğimde pek üzgün durmuyordu. Bana veda ederken "her haftasonu gelirim hatta fırsatım olursa hafta içi de gelirim" dediğinde yalan sandım.
Ön yargılarımız bizi ne kadar kontrol eder? Kararları biz mi veririz?
Önceden yaşananların ışığında mı ilerliyoruz? -
-
1.
0Rezervasyon panpa devam edicem
-
1.
-
83.
+3Beraber olmak istediğiniz kişinin ne özelliklerinin olmasını isterdiniz?
Güzel bir göz`, boy , zeka vb. değil mi?
Her yerde okuyorum bunun tek sebebinin bizim çiftleştiğimizde verimli bir bebek elde etmek istememiz olması olduğunu anlatıyorlar. Atıyorum zeki ve kaslı bir çocuk olmasını istiyorsan; zeki ve kaslı 2 insanın çiftleşmesi gerekir. Tabi bunda genetik faktörler de etkili yani kadın daha zayıfken; erkek daha güçlü gibi.
Şimdi size sormak istediğim şey şu, soruyu herkesin yanıtlaması için genel soracağım. Bir sevgiliniz olmasını istediğinizde ya da bir sevgiliniz olduğunda; kaçıyla evlenme ve çocuk yapma fikriyle beraber oldunuz?
Az mı? Peki o zaman neden kusursuz bir çocuğunuz olma ihtimalini düşünesiniz ki? Salak ya da güzel olmayan bir kızla beraber olmanızın hiç bir sakıncası yok herhalde?
Ancak görüyorum ki gerçek hayatta pek de öyle olmuyor. Zeki kişileriz. Beynimiz çoğu şeyi planladığımızı bilip önceden size fark ettirmeden seçim yapabilecek kadar güçlü bir organ.
Asıl sorunun başkalarına güzel gözükme olduğunu düşündünüz mü hiç? Aslında yanınızdaki bir kişiyi, belki bir mobilyayı, odanızdaki lambayı seçerken ne kadar spesifik olduğunuzu düşünün. HiÇ!
Yanınızdaki insanı bile başkalarını mutlu etmek için seçiyorsanız; onlar da aynısını sizin için yada kendi gibileri için yapıyor ise bu hayatta doğru seçim yapmanızı engelleyen şeylerden uzaklaşmak en mantıklısı değil mi?
Dürüst olmak gerekirse karşınızdaki insanı başkalarının yargılarından bağımsız bir şekilde seçmek için çaba harcamanız gerekiyor. Beraber olmak istediğiniz insanı seçerken neden beraber olmak istiyorum sorusunu kendinize defalarca sormalısınız. Ve yanıtı asla kaybetmemelisiniz.
Hayatınızı siz mi yaşıyorsunuz yoksa bir topluk algısında sürüklenen bir aptal mısınız? Kadınların erkeklerden daha çok çevre algısına dikkat ettiğini fark ettiniz mi? Ve kadınlara çoğu insanın erkeklerden daha zeki olarak baktığını fark ettiniz mi? Sizce bu toplum algısı mı? -
84.
+3Okulun sonları olabilir bu zaman dilimi. inan hatırlamıyorum. Sınava çalışıyormuş gibiyim. Tabiki çalışmıyorum. O' canımı çok yaktı o günlerde. Ben de babamdan yüklü miktar para aldım. 6 8 bin lira bir ay için mükemmel para. Aldım başımı Bursaya gittim. Ailem kendime bakabileceğimi biliyorlar.
Dedim bir ev tutayım. Ama bundan önce bir meyhaneye gideyim de 2 bira gömeyim. Oturdum.
1 bira güzel bir şarkı.
2 bira mükemmel şarkı. 8mi oldu 9 mu derken abi bana bir rakı açıver. Rakı bitti mi? Ne ara? Viskiyi de hatırlıyorum. Canımın yandığını... benden değişik bir ses çıktığını hatırlıyorum.
Hastanede uyandım. Doktor bile yok başımda. Rüya sandım. Hemşire gelene kadar...
Ardından doktor geldi. Doktor fazla babacan çıktı. Ulan bu içmeyi evde yapmış olsan şuan cesedine bakıyorduk dedi. Söylendi, yaşımı sordu, ailemi. Hallederim ben dedim ama refakatçi olmadan yarramı çıkarsın dedi. Mide kanaması, zor şey. Adam, bir diyet saydı. içinde dünyada bulunan hiç bir ürün yok. Jetgillerin haplarıyla doyucam sandım.
Saate baktım 2 3 civarı gece dıbınakoyum. Refakatçiliği kapıdan bi herife para vererek yaptırdım. Yalvardım yakardım adama. Montumda param vardı. Kimse ellememiş. Çok sevindim. Alsalar hayatım karardı.
Özel hastaneye köpek gibi para bayıldım. Şimdi ev bul bu saatte. Nah bulurum. Otel aradım buldum. Adam salak saçma bir şeyler dedi. Sonradan anladım. Mekan fuhuş gibi bişey dıbına koyuyum. Bursadayız ne bekliyon. Kapıdaki dayı bi yer tarif etti de gidip yattık.
Canınızı kendiniz yakabilir misiniz? illaki. Ancak hayatınızda acı veren çoğu durumun kaynağı başkalarıdır. Çevrenizde hiç insan olmasa mutlu olabilir miydiniz? -
-
1.
0Son sorunun cevabı bence bir çok şeyin cevabı
-
1.
-
85.
+31 yıl daha ...
-
-
1.
0Bitti mi burada
-
-
1.
0Kısa bir ara verdim devam ediyorum
-
1.
-
1.
-
86.
+3Size ikili ilişkilerde başarı için gerekçe olarak gördüğüm bir şeyi anlatmak isterim.
Bir kızla tanıştınız herhangi bir yerden farketmez. Konuşmaya ya da mesajlaşmaya başladınız. ilk bir kaç gün çok güzel sohbet döndü.
Biz erkekler işte tam bu aşamada kaybederiz. Sen o kızla konuşmaya onu tanımak için başlamıştın. Ancak 3 gün içerisinde kendini salak gibi ona verdin bile.
Unutma ilk günler herkesle güzel konuşma yapabilirsin. Önemli olan konuşmayı uzun süre devam ettirebilmektir.
Yapılması gereken. Karşı cinse bir kaç gün deneme süresi vermektir. Bu süre sonunda hala sohbet mükemmel ilerliyor ise bu süreyi uzatın.
Adeta bir spotify üyeliği gibi aylık uzatın ilişkinizi. Her ay gözden geçirin. Çünkü erkekler sonuca odaklıdır. Ve sonuca giderken sonucun elinden gittiğini farkedemez bile.
Bu durumu kendiliğinden farketme durumuna oto kontrol denir. Ve erkeklerde bu aşamada oto kontrol çalışmaz. Eğer oto kontrol çalışmıyorsa görev size düşer. ilişkinizi kontrol edin.
Unutmayın ateşin sönmeye başlayacağı en güçlü anında belli olur.
Siz ateşin sönmeye başladığını zirvede farketmek zorundasınız. -
87.
+3Birkaç sıkıntı yaşıyorum-Herzamanki gibi-. Ya bu gece ya da yarın gece devam edicem.
-
88.
+3Gerçekleşmesini umduğunuz ihtimaller imkansızınız olduğunda aklınızda üzüntü oluşmaz. Hayal kırıklığı oluşur. Bir aptal olduğunuzu kabullenemezsiniz. Kendinizi eleştiremeyecek kadar körsünüzdür. 50 yaşına gelenlerin ulan ne hatalar yapmışım be demesi kendini kabullenmesinden sonra oluşan süreçtir.
Hikayenin bu kısmında ne olduğunu hatırlamıyorum. iki ihtimal var zaten. Ya o sırada kısa bir süre beraber olmuştuk ve benden nefret etmişti. Ya da o benden nefret edip hiç beraber olmamamızı sağlamıştı.
Bu kısımda hatırladığım tek şey bana ilk söylediği yalandı. Ya da benim ilk farkettiğim ahahah. Bana aynen şöyle demişti.
Seninle parktan ayrıldıktan sonra eve gittim. Ağlamaktan yorgun düştüm. Ve odaya babam geldi. Bana neden ağladığımı sordu. Ben de durumu anlattım. Ve senle görüşmemem için yemin ettirdi. Beraber olmayız... Babamı kaybedemem.
Büyük yalan büyük bahane ben o gün anlamıştım başıma gelecekleri. Şunu söylemek isterim. Oha dıbına koyduğum kız seni istemiyor gibtir git diyebilirsin. Ancak benim onunla geçirdiğim vakit normal bir vakit değildi.
Ortamda 1 milyon kişi var. Oradan birinin size aşık olma ihtimali 1 milyonda bir. Sizin ona aşık olma ihtimaliniz 1 milyonda bir. Birbirinize aşık olma ihtimaliniz çok düşük. Bunu her zaman biliyordum. Bunu korumaya çalıştım. Aşkı kaybetmemek...
ilerisi benim için pek hatırlanabilir değil. Sebebi olan günü anlatmak isterim.
Ama diğer partta size bu partta sadece bir soru bırakıcam.
8 milyar insanın içinden 2 insanın birbirini bulma ve aynı seviyede aşık olma ihtimali nedir? Maddi düzeylerinin ve mesafelerin beraber olmak için yeterli olma ihtimali nedir? Sağlık sıkıntıları olmama ihtimalleri? -
89.
+3Kimi zaman yalnızlık insanın en iyi ilacı olurken. Kimi zaman yanında yüzlerce insan olsun ister insan.
Bu durum açıkça gösteriyor ki en kötü durumunuz bile sizin ilacınız olabilir. Kimi zaman yaraların sarılsın isterken; kimi zaman kafan yarılsın isteyebilirsin.
Sevgi tam olarak bu noktada çıkıyor bence. Kafan yarılsın istiyorsun. En mutlu anlarını yaşamak istediğin bir insan olduğu gibi. En mutsuz anlarını yaşayarak da mutlu olabiliyorsun.
Bazen anlatmak istediklerimi kelimelere sığdıramıyorum. Ve şu an içimden yazmak gelse de içimde tek kelime bile yok.
O yüzden sizi şu videoyla baş başa bırakıyorum.
https://youtu.be/GiY0QWwQ4T8
iyi geceler. Herkese -
90.
+3Köyde fazla kalamadım. Ben hayata küsmeye çalışırken herkes beni öylece izliyor sanmayın. Telefon susmuyordu dıbına koyuyum. Yakın bir kardeşim olan berkayın; mesajlarından birinde kardeşim musaitsen bir konuşalım yazısını görünce bir duraksadım. iyi çocuktur. Gereksiz yere gibsen rahatsız etmez.
Aradım geri, birkaç kere çaldı. Açtı. Kardeşim, nasılsım dememle; aga babam hastanedeydi biliyorsun dedi. Ama benim haberim yoktu. Bilmiyorum aga dedim. Vefat etti dedi. Nerdesin olum sen dedim. Bizim 2. Evdeyim dedi. Kırşehirdeyim basıp geliyorum dedim. Kapattım.
Yanına gittiğimde Berkayı ilk kez böyle üzgün gördüm. Normalde kendisi koy züte rahman takılır. O an anladım ki hayat siz üzülmedikçe size daha sert vuruyor. Babası, alkol kaynaklı kalp krizinden gitmiş. Çok içerdi vesselam. Bira şişelerini 25 kuruşa satar harçlığımızı çıkarırdık eskiden.
Berkayı teselli ederken acımın hiç olduğunu hissettim.
Abi herifi hiç sevmiyorum demiştim ya sana. Evet aga? Onu diyen ağzımı gibeyim çok özlüyorum lan. Her söylediğim kelime aklımda. (birebir onun sözü)
Ölenin ardından üzülmek onu düşündüğümüz için mi? Yoksa burda da bencillik yapıp kendimizi mi düşünüyoruz? -
91.
+3Ulan zorlama işte günün güzel güzel gidiyor. Hep kaşınıyorum dıbına koyuyum.
Abidinpaşa civarlarında turlarken yanımdan iki kez felan polis arabası geçti giblemedim. Derken üçüncüde; ben arabayı park etmiş. Sigara içerken yanıma durdular. iki tane göbekli dayı. Selamın aleyküm dediler. Onlar da sigara içmeye başladı.
Kötü senaryolar aklıma gelmeye başladı. Birincisi; alkollü müsün sen? Deseler sıçtık.
Ikincisi ehliyet ruhsat ver deseler sıçtık. Hayırdır gece gece buralarda gel bizimle merkeze deseler sıçtık(çevrede köpek gibi uyuşturucu satışı var).
Ama; dediler yeğenim kafayı demliyorsun heralde afiyet olsun. Ulan ne sevindim anlatamam. Beni giblerine takmadıklarını anladım. He abim sorma başımız rahata ermiyor dedim. Öyle biraz muhabbet ettik.
Devriyelerinden bayağı rahatsızlarmış.
dıbına koyuyum adamlar çekiyor fakir semtine porscheyi uyuşturucu satıyorlar. işlerine cocukları alet ediyorlar. Ceplerinde silah var. Adam sabah karısını, çocuklarını görmek istiyor adamlara elleşmiyor. Sonuna kadar haklı.
Size bir gerçeği söyleyim: Çatışmalı olaylarda polisler bilerek olay yerine geç gelirler. Çünkü çatışmaya katılmak istemezler. Olum adamları alo polis diye çağırıp bacağından vuran adamlar biliyorum ben. Bu gerçek öyle bacaktan vuruldu diye basına da yansımaz böyle şeyler. Zor meslektir.
Başkalarının hayatı için kendi hayatınızı tehlikeye atar mısınız? Askerlik, polislik çok kutsal meslekler saygı duymanızı öneririm.
Polis abilerimle güzelce sohbet ettikten sonra bastım bende eve. Yorgunluk gelmişti sonunda. Yatağa attım kendimi. O an sızmışım herhalde. -
92.
+3Mesela şimdi yazabilirim. Bir insan düşünün dışında mutluluklar içinde bir burukluk.
Zira her etkinin bir tepkisi olur. Ve etkinin tam tersi olur. Bir insan fazla mutluysa kesinlikle onu dengeleyecek bir mutsuzluk vardır. Zaten mutluluk mutsuzluk için kendimize ve çevremize yaptığımız bir savunma değil mi?
Bir insanı sevdiğinizi anlamanın basit bir yolu vardır. Bu şifreyi size verebilirim. Duygusal bir film izleyin. izlerken kimi düşündünüz?
Düşünmek, onu düşündüğümüzü söyler dururuz. Ancak o sizi unutup başka mutluluklara yelken açarken gidip mutluluğunu bozacak kadar da cesursunuzdur.
Birini düşünmenin 3 yöntemi olabilir. ilki bariz bir şekilde ona sarılmak, onu korumaktır.
ikinci yöndem ise ona kendinizi hissettirmemek. Platonikler bilmeden bunu yaparlar. Cesareti olmayan insanların bir kadını mutlu etmesi düşük ihtimaldir. Onu kendinizden korumuş olursunuz. Düşünceli Platonikler.
Üçüncü yöntem en acılı olanıdır. Ona zarar verdiğinizi farkettiğinizde onun hayatından çıkarsınız. Unutması için giderken unutmaması için yalvarırsınız içinizden.
Sevgi karın doyurur mu? -
93.
+3insanların zeka seviyelerini karşılaştırır dururuz. Kimine aptal kimine zeki deriz. Ancak neye dayanarak?
Bir şeye inanmamız için onu destekleyen bir yasa olmalıdır. Örneğin benim bu güne 3 şubat 2018 demem için. Bir 0 varsaymam gerekir. Bu miladi takvime göre alınmış değer. Ve takvimim kabulleri var. Ancak ya sıfır 0 değilse. 2018 yıl boyunca ileriye giden zaman belki belirlikli aralıkla geriye gidiyordur. Ancak biz ileri gittiğini kabul ettiğimiz için ona inanıyoruz.
Aptal olduğunu düşündüğünüz insanı neye dayanarak aptal konumuna soktunuz bir düşünün. Matematik becerisi mi yok. Denge becerisi mi yok. Yoksa mantıklı düşünemiyor mu?
Senin 0'ın ne? Ben sana söyleyeyim. Senin kabulün geçmişte yaşadıkların. Aslında karşındakinin aptal olduğu düşüncesi senden çok çevrendekilerin yapımı. Bu nedenle birine yaklaşırken onu reddetme. Onun açısından bakmaya çalış.
Bu bir empati yoludur. Dünyadaki çoğu insanın empatiyi doğru yapabildiğine inanmıyorum. Empati 1 saniyelik bir iş değildir. Empatinin ya ben onun yerinde olsaydım düşüncesi olduğunu biliyorsunuz.
Peki onun kadar seçici düşünebiliyor musunuz? Önce karşınızdakinin görebildiğiniz tüm özelliklerini benimsemelisiniz. Örneğin bugün sevgilisiyle kavga ettiğini biliyorsunuz. Bunu da kendinize katın. Tamamen o olun yarım değil.
%100 başarılı empati yapılmadığı gibi karşınızdakini de %100 analiz edemezsiniz. Onun aptal olduğunu düşünmek yerine ya değilseyi düşünün. Ancak böyle doğru bir iletişim kurabilirsiniz.
Ya tüm kabullerinizin çürüdüğü bir gün gelirse? Ya inandığınız her şey sizin zekanızın algıladığı kadarsa?
Belki de yaşadıklarınızın öğrettikleri yalandan ibarettir? -
94.
+3Ben tabi davet sebebini yavaş yavaş anlamaya başladım. Bana eski sevgilimi tekrar , Berkaya da eskiden kanka olduğu kızı yamamaya çalışıyorlardı. Tabi ben bu oyuna gelmem heyy. Aklıma fena bi muallaklik geldi. Sigara içme bahanesiyle kalktım.
Gittim dışarıda sigaramı içtim. Dönerken de mutfağa uğradım. Durumu anlattım abime; dedim böyle böyle, kızlar bizi ayakta gibmiş. Mekan baya lüks bir yer. Kızlar da ilk kez geliyormuş. Davete de biz geldiğimiz için hesabı onlar ödeyecek. Her şey uygun. Dedim abi, şunlara güzel bir hesap çek çıkamasınlar. Yaparız bir şeyler dedi.
Neyse baya oyalandıktan sonra gittim masaya oturdum. Tabi bizim berkayı soruya boğuyorlardı. O da anlamış durumu belli. Masaya oturduktan 5 dk sonra hadi kalkalım başka biyerlere gideriz. Bu sefer hesap bizden dedim. ( hesabı ödeyeceklerini de belirttim yani).
Kabul ettiler. Hesap istedim. Kızlar açtı hesabı mosmorlar *. Bin lira küsür hesap gelmiş. Kıvrandılar. Bi 700 lira paraları çıktı. Neyse tamam gerisini ben öderim dedim. Kızlar mosmor mekandan çıktı. Ben de abimin yanına gidip gerçek hesabı ödedim. Para kazandım dıbına koyuyum *.
Neyse çıktık dışarı, kızlarda eski pozitiflik yok. Mekan ne pahallıymış muhabbeti yaptık. Allahtan bende para çok, muhabbeti yaptım. Kızlara güzel bir gibtir çektim. Bastık eve. Berkay eve gittiğimizde hesap işini sen yaptın demi lan dedi.
Evde analiz yapıp gülme krizi geçirdik. Ben hesabı öderken bizi davet eden kız neonlight gibi renk değiştiriyormuş *. -
95.
+3Genelde günümün en zevkli dilimi Zeyneple olduğum vakit olsa da ona karşı en
ufak bir his beslemiyordum. Bana göre erkekle kız arkadaş olabilir. Hala da bu düşünceye sahibim.
Ardından gece attığım lol oyunları heralde mutlu olmamın sebebini oluştururdu. Ayıptır söylemesi bayağı iyi oynarım. O zamanlar da yok ediyordum. Oyunlara girip; rakip takıma, 20 dk içerisinde oyunu kaybedeceksiniz yazar ve kaybetmelerini sağlardım. Gerçekten eğleniyordum.
Okulda kankalarımla masa tenisi oynayarak kendimi eğitiyordum. Arada kafamın güzel olmasının etkisiyle, top yerine raketi atmam tüm sene alay konusu olmuştur.
Bir gün okuldan kaçarken yakın arkadaşım kendini sırtından demir tellere taktı. Süpermen gibi havada asılı kalınca korkusundan arka kapıdan bir daha çıkamadı. Biz de öğle arasında velinin izniyle çıkarılan kartları photoshop üzerinden değiştirip kendi resmimizle bastık. Üzerine bir de kimlik filmi çektirdik. Ohh miss.
Sonraki zaman diliminde hergün öğle arasında okuldan kaçar akşama kadar batak atardık.
Hiç çimenlikten kaçtınız mı? Ya da ağaçlardan. Ama okuldan kaçtınız. Belki evden kaçmak istediniz.
Kaçma isteği etrafımıza duvarlar örüldüğünde mi oluşur? Serbestlikten kaçmak isteyeceğimizi sanmıyorum.
başlık yok! burası bom boş!