-
76.
+4Neşet ertaş- Maphusanelere güneş doğmuyor
(Behzat ç den de hatırlarsınız)
https://youtu.be/7UhH6gJ7Nps
Ankaraya döndüğümde ve pek önemli olmayan kısımları atladığımda, bu beni O' nunla tekrar barıştığım zaman dilimine taşıdı.
En azından ben, o zamanlarda yaşandığını hatırlıyorum. O günlerde aklımdaki tüm düşünceler; neden geri döndüğünü anlamak üzerineydi.
Bir kafede buluştuk. Çok güzel, küçük, tatlı ve sakin bir kafe. Oturduk. Çok yoğun duygular yaşadım o anlar inanamazsınız. Kısa bir süre sonrasında eve geri dönmek istedi. Kabul ettim. Metroda yere oturduk. Omzumda uyudu. Heralde hayatımın en iyi anlarından biridir.
Sonrasında metrodan indik. Artık, ben ona dokunduğumda bile onu aldattığımı düşünüyordum. Metrodan indiğimizde biraz daha yakınlaştık. Öpüşme mesafesine geldiğimizde, ben onu öpmek istemedim. O ise aksini istedi.
Onun istediği oldu. Öpüştük. inanın en aptalca ancak en güzel öpüşmemdi. Duygu yüklüydü. En azından benim açımdan. Aklımdan düşünceler ilk kez tamamen silinmişti.
Ona son dokunuşum olduğunu eve gidince öğrendim. Eski konular açıldı ve çok güzel bir kavga ile birbirimizi uzaklaştırdık.
Bir şey az olduğu için bizi mutlu eder. Eğer biz onunla beraber olsaydık. Emin olun ben o anı aklıma kazımayacaktım.
Annenizin en az yaptığı yemeklerden hiri sizin en sevdiğiniz yemektir. Sebebi ise az olması.
Azla yetinmeyen çoğu bulamaz atasözü bir aptal avunmasıdır. Azla yetinseydiniz zaten o az olmazdı ki.
Yoksa olur muydu? -
-
1.
0Devam panpaa
-
1.
-
77.
+4Ben hayatım boyunca dikkatimi toplayamadım. Emin olun, yakınım öldüğünde bile bu halı niye böyle diye düşünmüşümdür. Bu yazıyı yazarken sigaradaki çizgi sayısını sayıyorum mesela.
Bu bana. en çok bir insanla konuşurken oluyor. O kişinin, gerçekten komik bir olayda gülüşünü adeta kaydediyorum. Sonrasında ise sahte olan tüm gülüşlerini bir reflex misali algılıyorum(Herkes yapıyor sanırım ancak düzeylerinin bulunduğunu düşünmekteyim).
Tabi bir çok yalanı da... insanlar yalan söylerken genel konuşmasında yaptıkları hataları yapmamaya başlar. Çünkü tüm hareketlerine dikkat ediyorlardır.
Birkaç gün sonra öğretmen arkadaşımızın bana güzel bir yalan söylediğini öğrendim. Ben o akşam onu benim seçtiğimi, tabiri caizse onu oltaladığımı sandım. Meğersem oltaya gelen ben mişim. Manita hikayesi felan palavraymış. Nu hikayeyi kullanarak bir çok çocukla çıkmış. inanmaı zor değil mi?
Ben de Bursa serüveni bitti diyerek evime döndüm. Gerçek evime.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı. Ne ilginç bir atasözü. Bize eninde sonunda sonumuzun başlangıcımız olduğunu mu söylüyor acaba? -
78.
+4Yanına yaklaştım selam verdim. Benden büyük olduğu barizdi. Tahminim 20 üstü. Sigaramla yaklaştım. Ateş isteyip ardından oturma izni aldım. Otur derken gözlerinde, bunun amacı ne acaba bakışları barizdi.
Önce karşımdakinin normal bir insan olup olmadığını ölçtüm. Sigaramdan çekip ardından; rahatsız olmuş gibi bakıyorsun, dedim ki tepkisini direk versin. Evet tedirgin oldum biraz, dedi. Bu an herhangi bir keko söz söylese koşarak uzaklaşırdım. Mesela, manalı bir evet olabilirdi bu.
Tedirgin olmana gerek yok. Arkadaşça geldim. Zaten küçüğüm ben ya, dedim. Güldü. Üni okuduğunu, parasının çok olduğunu ve sevgilisinin fazla gururlu bir fakir olduğunu öğrendim. Çocuk ailelerin kültür farkından dolayı beraber olamayacaklarını belirtmiş ve ayrılmışlar. Ben de kendimden bahsettim.
Yaklaşık 6 saat civarı orda kaldık. Ağladı biraz. Ben de destek oldum. Fazla sarhoş olunca, onu evine bırakarak. Kendi evime taksiyle geçtim. Numaramı da vermedim. Bir daha konuşmak istemiyordum. Çünkü bu durumun olayı budur. Sadece bir gece sohbet eder ve gidersin.
Ortak çıkarlar için beraber olmak da denilebilir. huurluk? Ancak bu durum o kadar rahatsız etmiyor insanı. Nedendir acaba ? -
79.
+4Bu hayatta amacın ne diye sorarsan bana, "her gün değişiyor" derim.
Bir gün o güzel gözlere bakarken uyuya kalmak derim. Bir gün sadece boş boş oturmak. Bir gün sigaramı içip oyun oynamak iken. Bir gün o gözlere bakarak ölmek derim.
Hiç birine gerçekten inanarak beraber ölelim dediniz mi? Gerçekten siz onsuz ya da o sizsiz 1 saniye geçirmesin istediniz mi?
istemeyin çünkü mümkün değil göreceğiniz tek şey sizsiz geçirdiği bir ömür olacaktır. Eğer yeterince geniş düşünebilecek seviyede bir insansanız. Tek bakışta onsuz geçen bir ömürün haritasını gözünüze getirebilirsiniz.
ilk sevişmesi, belki ilk evlenişi, ilk acı çekişi hepsini kaçırmak demektir bu. Adeta bebeğiniz elinizden alınmış ve sizsiz büyüyormuş gibi bir his. Üzücü olan ise onun sizi hatırlama ihtimali. Oralarda bir yerde böyle bir insan vardı demesi sizin ve onun için en acı gerçeklik haline gelebilir.
Eğer bebeğinizi kaybettiyseniz. Bir an bile düşünmeyin. Uzaklaşın oradan. Onun sizi bulabileceği sınırların dışına çıkın ve mutlu olmaya çalışın.
Masum bir bebeği mutsuz etmek istemezsiniz değil mi? -
80.
+4Biz mekanda otururken 4lü bir hatun gurubu geldi yanımıza. Doğan abiyi tanımışlar. Dedim ya eski facebook fenomenlerinden. Belirli bir yaş grubu tanır onu. Her neyse geldiler. Benden büyük hatunlar(yaşları farketmeden kızların genelinin yarım akıllı olduklarını düşünmekteyim). Tanıştık. Kaynaştık. Bayağı eğlendim. Neden diye sorarsanız aralarımda bir hatun tam bir afetti. Ona ulaşmaya çalışırken bayağı eğleniyordum.
Tabi gecenin sonunda onun da rol kestiğini, aslında beyinsizin teki olduğunu anladım. Kızlar gerçekten güzel rol yapıyorlar. Ama gerçek hallerine ulaştığınızda tam bir aptallar. Evlenenlere beylere önerim. Kızın, erkek kardeşi varsa ondan evlendiğiniz kadının nasıl bir insan olduğunu öğrenebilirsiniz. Muhtemelen evlenene kadar size rol kesmeye devam edecektir. Ay ben tatlı bir kızım felan hikaye bunlar.
Mekandaki kızlar, o kadar kaşardı ki önce bizim eve gelmek istediler. Biz, evimiz yok deyince; kendi evlerine bile davet ettiler. Ancak o anda aramızda kızlarla 1 saat daha geçiemek isteyen yoktu. Onları güzelce reddettik. züt olduklarını yüzlerinden rahatça anladım.
Gece vakti bizim Fatih abiye gidip çorba içtik. Sonrasında da bir köfte ekmek gömdük. Bizden iyisi yok dıbına koyuyum. Berkay arabada sızınca eve geçtik. Doğan abim yattı Berkay da uyuya kaldı. Kaldım bir başıma. Uykum da yok.
indim aşağı aldım arabayı. Başladım Ankarayı turlamaya. Kafam açılmaya başlayınca bir bira daha aldım. Ama içemedim. Midem hala hassas içkiye özellikle bira bir süre mide bulantısı yapıyordu o zamanlar.
Günümüz güzel geçtiyse mutluca uyumalı mıyız? Yoksa gün bitmesin diye tüm gece ayakta mı kalmalıyız? -
81.
+4Gözlerinizi açıp etrafa bakındınız. Bir farklılık hissediyorsunuz. Vucudunuzda bulunan tüm hisler gitmiş. Kalp atışlarınızdan tut, ayak parmağınızdaki kırığa kadar hiçbir yerde acı hissetmiyorsunuz.
Ayağa kalkmaya çalıştınız biraz zor oldu. Ancak sonunda kalktınız. Çok tuhaf hissediyor ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuz. Adeta sizi bir kukla gibi kullanıyorlar.
Sokağa çıktığınızda insanların yanınızdan hızla geçtiğinde oluşturduğu esintiyi bile hissedemiyorsunuz. Uğultulu sesler geliyor. insanların acelesi var gibi.
Hastaneye gidiyorsunuz. Hastalığınız olmadığı söyleniyor. Aklınıza bir süredir düşündüğünüz acısız intiharın tam zamanı olduğunu düşünüyorsunuz. Takım elbiselerinizi giyip daha önce iş yemeği sebebiyle gittiğiniz; lüks, çok katlı binaya gidiyorsunuz. Son bir sigara içmek istiyorsunuz ama onu bile hissedemiyorsunuz.
Terasa çıkıp korkulukların diğer tarafına geçiyorsunuz. Normalde ölümüne korkacağınız manzara, bugün bir harika gözüküyor gözünüze. Bırakıyorsunuz kendinizi yüksek katlardan. ilginçtir ama sağ kulağınızda hava basıncını hissediyorsunuz. Sonra sol kulağınızda...
Umutsuzluğun ne zaman biteceğini bilemezsiniz. Önemli olan biteceğine inanmaktır. En büyük hatalar umutsuzken yapılır -
82.
+4Size şunu belirtmek isterim bundan sonraki her gece; O'' nun gözleri aklıma gelmeye devam etti. Asla unutmadım. Unutmak da istemedim.
Ancak bir daha asla bir araya gelmedik.
Ben Berkayla takılıp ona destek olmaya devam ettim. Annesi zaten yoktu. O küçükken vefat etmişti. Babası da gidince yalnız kalmaya başladı. Allahtan babasının Ankarada 4 evi vardı. Tamı tdıbına 3.900 lira kira getiriyordu. Tek kişi için güzel para. Ayrıca vadeli bir fona oğlunun universite masrafları için 140bin tl para yatırmış babası. Bu da demek oluyor ki 1 sene sonra para 200bin lira civarında Berkaya geri dönecek.
Berkayla para mevzularını konuştuktan sonra onu Doğan abimle tanıştırdım. Beraber takılmaya başladık bir süre. Önceden bahsettim mi hatırlamıyorum. Ancak Doğan abim bipolar hastası. Yani bazen gerçekten tuhaf bir insan olabiliyor. Büyük sıkıntılar geçirenler listesinde zirvede bana göre.
Doğan abim sonradan eğlenmeyi öğrenmiş. Sesi bir hayli güzel. Dedi gençler bir rakı sofrası kurayım kafamızı bulalım. Kurduk sofrayı binbir çeşit meze koyduk masamıza. Izgaraya mantar koydu suyunun gelmesini bekledik. Mükemmel bir şey bee. Ben mantarı sevmezken bile o tada bayıldım.
Kafalarmız yerine gelince(bizim kafalar yerine gelince sarhoş oluruz *) bahçeliye çektim arabayı bmwnin içinden en tiz seslerimizle şarkı söyledik. Saat gece 1 2. Millet tip tip baktı bize. Çok komikti aga. Hele Doğan abi hiç detone olmadan söyleyince insanlar şaşırarak baktılar.
Sonrasında bir kafeye çekip. 3lü batak attık. Ulan dünyanın en iyi batak tayfası olabilir. Muhabbetimize yan masalar bile gülüyordu siz düşünün. Kafedeki garsonlardan biriyle de yakınlaştık. Eleman baya kafa çocuktu.
insanlarla tanışmak en iyi terapidir beyler. Utanmaca çekincemece olmadan tanışın. -
83.
+4Anlat be kardeşim.
-
84.
+4Bir süre hayatım rutim geçti. Ki ben rutinlerimi anlatmayı hiç sevmem. O günlerde tek yaptığım 3. ders zamanı okula gelip; herkese ters davranıp, 2 ders sonra okuldan kaçmak. O' nu gördüğüm her an ise yaralanmak.
Bir gün Zeynep, ciddi bir ses tonuyla akşam bir yerlere gidelim mi dedi. Tabi tahmin ettim durumu. Ancak hiç gibimde değildi. Bu mezvu bir an önce çözülsün istedim. Zaman geçtikçe daha da paranoyaklaşabilirdi.
Dedim bir kıyak geçiyim. Gittim Doğan abimden bmwyi aldım. Sonrasında Zeynepi evinin önünden alıp, onun istediği mekana sürdüm arabayı. Zaten arabayı görünce bayağı bir etkilendiğini hissettim. Araba hissettiriyor kendini be aga harbi bak. iyidir araba. Çok tecrübe ettim bunu.
Neyse mekana oturduk. Şampanyalar, yemekler felan derken Zeynep ciddileşti. Durdu durdu, ben senden çok hoşlanıyorum dedi. Ben duraksadım. Yüzümü üzgün bir hale soktum. Arkadaş olduğumuzu düşünüyordum dedim. Bayağı bozuldu. Gel dışarda konuşalım sigara içicem diyip terasa zütürdüm Zeynepi.
Yaktım sigaramı, o da istedi ona kendi sigaramı verip kendime bir tane daha yaktım. Bence arkadaş kalmalıyız dedim. Böyle daha çok eğleneceğimizi düşünüyorum dedim. Benim aklımda hala O' var kolay atlatamam bunu dedim. Kabullenmiş gibi yaptı. Ama belli yani baya zoruna gidiyor. Sigara içişi felan değişti.
Neyse gece bitti onu eve bıraktım. Az gezdim arabayla eve gitmek istemedim. Evi arayıp anne ben Doğan abimde kalıyorum dedim. Doğan abime de araba bugün bende kalsın abi dedim.
Zihnimiz çay gibidir. Önce bilgilerle kaynatırsınız. Sonra üzerine tecrübeleri ekler demlendirirsiniz. Ne kadar çok kafanızı dinlerseniz çay o kadar güzel olur. Ancak bir sorun var. Fazla demlenirseniz ya bilgiler buharlaşır gider ya da tecrübeler yaşlanır acır. -
85.
+3Ben tabi davet sebebini yavaş yavaş anlamaya başladım. Bana eski sevgilimi tekrar , Berkaya da eskiden kanka olduğu kızı yamamaya çalışıyorlardı. Tabi ben bu oyuna gelmem heyy. Aklıma fena bi muallaklik geldi. Sigara içme bahanesiyle kalktım.
Gittim dışarıda sigaramı içtim. Dönerken de mutfağa uğradım. Durumu anlattım abime; dedim böyle böyle, kızlar bizi ayakta gibmiş. Mekan baya lüks bir yer. Kızlar da ilk kez geliyormuş. Davete de biz geldiğimiz için hesabı onlar ödeyecek. Her şey uygun. Dedim abi, şunlara güzel bir hesap çek çıkamasınlar. Yaparız bir şeyler dedi.
Neyse baya oyalandıktan sonra gittim masaya oturdum. Tabi bizim berkayı soruya boğuyorlardı. O da anlamış durumu belli. Masaya oturduktan 5 dk sonra hadi kalkalım başka biyerlere gideriz. Bu sefer hesap bizden dedim. ( hesabı ödeyeceklerini de belirttim yani).
Kabul ettiler. Hesap istedim. Kızlar açtı hesabı mosmorlar *. Bin lira küsür hesap gelmiş. Kıvrandılar. Bi 700 lira paraları çıktı. Neyse tamam gerisini ben öderim dedim. Kızlar mosmor mekandan çıktı. Ben de abimin yanına gidip gerçek hesabı ödedim. Para kazandım dıbına koyuyum *.
Neyse çıktık dışarı, kızlarda eski pozitiflik yok. Mekan ne pahallıymış muhabbeti yaptık. Allahtan bende para çok, muhabbeti yaptım. Kızlara güzel bir gibtir çektim. Bastık eve. Berkay eve gittiğimizde hesap işini sen yaptın demi lan dedi.
Evde analiz yapıp gülme krizi geçirdik. Ben hesabı öderken bizi davet eden kız neonlight gibi renk değiştiriyormuş *. -
86.
+3Bir insanı tanımanın en iyi yolu onunla kavga etmektir. Komik mi geliyor? Gelmemeli...
insanlar kendini bir rol model olarak gösterebilirler. Çünkü popüler olmak isterler. Kimi zaman kimseye inandıramaz, kimi zaman ise tüm ülkeyi kandırırlar.
işte o kandıran kişiler, gerçekten planlayan kişilerdir. Size ne anlatacaklarını geceleri bile düşünecek kadar saplantılı olanlardır.
Kavga tüm planları bozar. Sizin kustuğunuz kin karşısında size ait bildiği tüm zayif noktalara saldırmak isterler. Plan kalmaz ortada. Sadece gerçeklerle saldırırlar.
20 yıllık bir arkadaşınız olabilir. Ancak onunla hala bir kavganız olmamışsa bilin ki ilk kavgada ilişkiniz darmaduman olabilir.
Güçlü birliktelikler birbirlerinin zayıf noktalarını belirtip onları geliştiren birlikteliklerdir. Örneğin sabah kalkın ve saçınızı yannan kürek bir hale getirin. Ve gidin sizi seven insana saçım nasıl olmuş diye sorun. Alacağınız cevap yannan gibi olursa bilin ki doğru yoldasınız.
Ancak çok güzel diyor ise; bilin ki bir yalanlar ülkesinde yaşıyorsunuz.
Hitler ülkeyi kaybederken bile övülmekteydi unutmayın. Kendiyle yüzleştiğinde intihar etmeyi çözüm olarak bulabildi.
Siz bunu daha erken farkedin ve kendinizi intihara sürüklemeyin.
Yanınızdaki insanlara ne kadar güveniyorsunuz? -
87.
+3Kimi zaman yalnızlık insanın en iyi ilacı olurken. Kimi zaman yanında yüzlerce insan olsun ister insan.
Bu durum açıkça gösteriyor ki en kötü durumunuz bile sizin ilacınız olabilir. Kimi zaman yaraların sarılsın isterken; kimi zaman kafan yarılsın isteyebilirsin.
Sevgi tam olarak bu noktada çıkıyor bence. Kafan yarılsın istiyorsun. En mutlu anlarını yaşamak istediğin bir insan olduğu gibi. En mutsuz anlarını yaşayarak da mutlu olabiliyorsun.
Bazen anlatmak istediklerimi kelimelere sığdıramıyorum. Ve şu an içimden yazmak gelse de içimde tek kelime bile yok.
O yüzden sizi şu videoyla baş başa bırakıyorum.
https://youtu.be/GiY0QWwQ4T8
iyi geceler. Herkese -
88.
+3Yaz reyiz yaz
-
89.
+3Birkaç sıkıntı yaşıyorum-Herzamanki gibi-. Ya bu gece ya da yarın gece devam edicem.
-
90.
+3Ulan zorlama işte günün güzel güzel gidiyor. Hep kaşınıyorum dıbına koyuyum.
Abidinpaşa civarlarında turlarken yanımdan iki kez felan polis arabası geçti giblemedim. Derken üçüncüde; ben arabayı park etmiş. Sigara içerken yanıma durdular. iki tane göbekli dayı. Selamın aleyküm dediler. Onlar da sigara içmeye başladı.
Kötü senaryolar aklıma gelmeye başladı. Birincisi; alkollü müsün sen? Deseler sıçtık.
Ikincisi ehliyet ruhsat ver deseler sıçtık. Hayırdır gece gece buralarda gel bizimle merkeze deseler sıçtık(çevrede köpek gibi uyuşturucu satışı var).
Ama; dediler yeğenim kafayı demliyorsun heralde afiyet olsun. Ulan ne sevindim anlatamam. Beni giblerine takmadıklarını anladım. He abim sorma başımız rahata ermiyor dedim. Öyle biraz muhabbet ettik.
Devriyelerinden bayağı rahatsızlarmış.
dıbına koyuyum adamlar çekiyor fakir semtine porscheyi uyuşturucu satıyorlar. işlerine cocukları alet ediyorlar. Ceplerinde silah var. Adam sabah karısını, çocuklarını görmek istiyor adamlara elleşmiyor. Sonuna kadar haklı.
Size bir gerçeği söyleyim: Çatışmalı olaylarda polisler bilerek olay yerine geç gelirler. Çünkü çatışmaya katılmak istemezler. Olum adamları alo polis diye çağırıp bacağından vuran adamlar biliyorum ben. Bu gerçek öyle bacaktan vuruldu diye basına da yansımaz böyle şeyler. Zor meslektir.
Başkalarının hayatı için kendi hayatınızı tehlikeye atar mısınız? Askerlik, polislik çok kutsal meslekler saygı duymanızı öneririm.
Polis abilerimle güzelce sohbet ettikten sonra bastım bende eve. Yorgunluk gelmişti sonunda. Yatağa attım kendimi. O an sızmışım herhalde. -
91.
+3Okulun sonları olabilir bu zaman dilimi. inan hatırlamıyorum. Sınava çalışıyormuş gibiyim. Tabiki çalışmıyorum. O' canımı çok yaktı o günlerde. Ben de babamdan yüklü miktar para aldım. 6 8 bin lira bir ay için mükemmel para. Aldım başımı Bursaya gittim. Ailem kendime bakabileceğimi biliyorlar.
Dedim bir ev tutayım. Ama bundan önce bir meyhaneye gideyim de 2 bira gömeyim. Oturdum.
1 bira güzel bir şarkı.
2 bira mükemmel şarkı. 8mi oldu 9 mu derken abi bana bir rakı açıver. Rakı bitti mi? Ne ara? Viskiyi de hatırlıyorum. Canımın yandığını... benden değişik bir ses çıktığını hatırlıyorum.
Hastanede uyandım. Doktor bile yok başımda. Rüya sandım. Hemşire gelene kadar...
Ardından doktor geldi. Doktor fazla babacan çıktı. Ulan bu içmeyi evde yapmış olsan şuan cesedine bakıyorduk dedi. Söylendi, yaşımı sordu, ailemi. Hallederim ben dedim ama refakatçi olmadan yarramı çıkarsın dedi. Mide kanaması, zor şey. Adam, bir diyet saydı. içinde dünyada bulunan hiç bir ürün yok. Jetgillerin haplarıyla doyucam sandım.
Saate baktım 2 3 civarı gece dıbınakoyum. Refakatçiliği kapıdan bi herife para vererek yaptırdım. Yalvardım yakardım adama. Montumda param vardı. Kimse ellememiş. Çok sevindim. Alsalar hayatım karardı.
Özel hastaneye köpek gibi para bayıldım. Şimdi ev bul bu saatte. Nah bulurum. Otel aradım buldum. Adam salak saçma bir şeyler dedi. Sonradan anladım. Mekan fuhuş gibi bişey dıbına koyuyum. Bursadayız ne bekliyon. Kapıdaki dayı bi yer tarif etti de gidip yattık.
Canınızı kendiniz yakabilir misiniz? illaki. Ancak hayatınızda acı veren çoğu durumun kaynağı başkalarıdır. Çevrenizde hiç insan olmasa mutlu olabilir miydiniz? -
-
1.
0Son sorunun cevabı bence bir çok şeyin cevabı
-
1.
-
92.
+3insanların zeka seviyelerini karşılaştırır dururuz. Kimine aptal kimine zeki deriz. Ancak neye dayanarak?
Bir şeye inanmamız için onu destekleyen bir yasa olmalıdır. Örneğin benim bu güne 3 şubat 2018 demem için. Bir 0 varsaymam gerekir. Bu miladi takvime göre alınmış değer. Ve takvimim kabulleri var. Ancak ya sıfır 0 değilse. 2018 yıl boyunca ileriye giden zaman belki belirlikli aralıkla geriye gidiyordur. Ancak biz ileri gittiğini kabul ettiğimiz için ona inanıyoruz.
Aptal olduğunu düşündüğünüz insanı neye dayanarak aptal konumuna soktunuz bir düşünün. Matematik becerisi mi yok. Denge becerisi mi yok. Yoksa mantıklı düşünemiyor mu?
Senin 0'ın ne? Ben sana söyleyeyim. Senin kabulün geçmişte yaşadıkların. Aslında karşındakinin aptal olduğu düşüncesi senden çok çevrendekilerin yapımı. Bu nedenle birine yaklaşırken onu reddetme. Onun açısından bakmaya çalış.
Bu bir empati yoludur. Dünyadaki çoğu insanın empatiyi doğru yapabildiğine inanmıyorum. Empati 1 saniyelik bir iş değildir. Empatinin ya ben onun yerinde olsaydım düşüncesi olduğunu biliyorsunuz.
Peki onun kadar seçici düşünebiliyor musunuz? Önce karşınızdakinin görebildiğiniz tüm özelliklerini benimsemelisiniz. Örneğin bugün sevgilisiyle kavga ettiğini biliyorsunuz. Bunu da kendinize katın. Tamamen o olun yarım değil.
%100 başarılı empati yapılmadığı gibi karşınızdakini de %100 analiz edemezsiniz. Onun aptal olduğunu düşünmek yerine ya değilseyi düşünün. Ancak böyle doğru bir iletişim kurabilirsiniz.
Ya tüm kabullerinizin çürüdüğü bir gün gelirse? Ya inandığınız her şey sizin zekanızın algıladığı kadarsa?
Belki de yaşadıklarınızın öğrettikleri yalandan ibarettir? -
93.
+3Beraber olmak istediğiniz kişinin ne özelliklerinin olmasını isterdiniz?
Güzel bir göz`, boy , zeka vb. değil mi?
Her yerde okuyorum bunun tek sebebinin bizim çiftleştiğimizde verimli bir bebek elde etmek istememiz olması olduğunu anlatıyorlar. Atıyorum zeki ve kaslı bir çocuk olmasını istiyorsan; zeki ve kaslı 2 insanın çiftleşmesi gerekir. Tabi bunda genetik faktörler de etkili yani kadın daha zayıfken; erkek daha güçlü gibi.
Şimdi size sormak istediğim şey şu, soruyu herkesin yanıtlaması için genel soracağım. Bir sevgiliniz olmasını istediğinizde ya da bir sevgiliniz olduğunda; kaçıyla evlenme ve çocuk yapma fikriyle beraber oldunuz?
Az mı? Peki o zaman neden kusursuz bir çocuğunuz olma ihtimalini düşünesiniz ki? Salak ya da güzel olmayan bir kızla beraber olmanızın hiç bir sakıncası yok herhalde?
Ancak görüyorum ki gerçek hayatta pek de öyle olmuyor. Zeki kişileriz. Beynimiz çoğu şeyi planladığımızı bilip önceden size fark ettirmeden seçim yapabilecek kadar güçlü bir organ.
Asıl sorunun başkalarına güzel gözükme olduğunu düşündünüz mü hiç? Aslında yanınızdaki bir kişiyi, belki bir mobilyayı, odanızdaki lambayı seçerken ne kadar spesifik olduğunuzu düşünün. HiÇ!
Yanınızdaki insanı bile başkalarını mutlu etmek için seçiyorsanız; onlar da aynısını sizin için yada kendi gibileri için yapıyor ise bu hayatta doğru seçim yapmanızı engelleyen şeylerden uzaklaşmak en mantıklısı değil mi?
Dürüst olmak gerekirse karşınızdaki insanı başkalarının yargılarından bağımsız bir şekilde seçmek için çaba harcamanız gerekiyor. Beraber olmak istediğiniz insanı seçerken neden beraber olmak istiyorum sorusunu kendinize defalarca sormalısınız. Ve yanıtı asla kaybetmemelisiniz.
Hayatınızı siz mi yaşıyorsunuz yoksa bir topluk algısında sürüklenen bir aptal mısınız? Kadınların erkeklerden daha çok çevre algısına dikkat ettiğini fark ettiniz mi? Ve kadınlara çoğu insanın erkeklerden daha zeki olarak baktığını fark ettiniz mi? Sizce bu toplum algısı mı? -
94.
+3Mesela şimdi yazabilirim. Bir insan düşünün dışında mutluluklar içinde bir burukluk.
Zira her etkinin bir tepkisi olur. Ve etkinin tam tersi olur. Bir insan fazla mutluysa kesinlikle onu dengeleyecek bir mutsuzluk vardır. Zaten mutluluk mutsuzluk için kendimize ve çevremize yaptığımız bir savunma değil mi?
Bir insanı sevdiğinizi anlamanın basit bir yolu vardır. Bu şifreyi size verebilirim. Duygusal bir film izleyin. izlerken kimi düşündünüz?
Düşünmek, onu düşündüğümüzü söyler dururuz. Ancak o sizi unutup başka mutluluklara yelken açarken gidip mutluluğunu bozacak kadar da cesursunuzdur.
Birini düşünmenin 3 yöntemi olabilir. ilki bariz bir şekilde ona sarılmak, onu korumaktır.
ikinci yöndem ise ona kendinizi hissettirmemek. Platonikler bilmeden bunu yaparlar. Cesareti olmayan insanların bir kadını mutlu etmesi düşük ihtimaldir. Onu kendinizden korumuş olursunuz. Düşünceli Platonikler.
Üçüncü yöntem en acılı olanıdır. Ona zarar verdiğinizi farkettiğinizde onun hayatından çıkarsınız. Unutması için giderken unutmaması için yalvarırsınız içinizden.
Sevgi karın doyurur mu? -
95.
+3Temel kabullerimizden biri vardır. Yasa halinde bulunur. Enerjiler yok olamaz ve yoktan var olamaz sadece birbirlerine dönüşür.
Önce tanışırsınız. Sonra ondan hoşlanmanızı sağlayan özelliklerini beyninize her gün kazırsınız. Tam bu aşamada gerçekler şöyledir:
Siz=5
O=5
Ancak ona ulaşamadığınız her gün biraz daha düşünceye ihtiyacınız vardır. Artık dudakları yeterli gelmez size, belki bir gülüş belki bir bakış daha kazırsınız aklınıza.
işte o an skorlar değişmeye başlar. Ancak bu bir futbol maçı gibi üzerine eklenen skor değildir. ikiniz de aynı insanlarsınız sadece enerjileriniz değişiyor.
Ve sevdiğinizi yücelttiğiniz her saniye onun kötü özelliklerini unutursunuz. Tuhaf olan şudur ki onun iyi özellikleri kadar; kendi kötü özelliklerinizi görürsünüz. Ve skorlar değişir. Siz eğilerek onu olduğundan daha uzun görürsünüz.
Bu aşamada siz= 2
O=8
Artık onsuz yaşayamazsınız çünkü o çok iyi ve siz kötüsünüz. işte aşk budur. Sizin hayal gücünüz. Ulaşamadığınız şeye yeni bir anlam yüklemek. Ve kendi hikayemize inanmak.
Yalanlarınızı hiç gerçek sandınız mı? Sabah kalktığınızda hatırladıklarınızın gerçek mi yoksa gerçek sandığınız yalanlar mı olduğunu nasıl bilebiliriz?
başlık yok! burası bom boş!