/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +3
    O" nunla gece yaptığımız telefon konuşmaları hala aklımda. O geceler pgibolojim ailemden ötürü bozulmuşken her gece yastığa sarılmış bir halde uyuya kalırdım.

    Saatlerce O" na seni seviyorum dediğimi hatırlarım. Sevgi bir insanın gözünü ne kadar kör edebilir inanamazsınız. Karşınızdaki ne hissediyor umrunuzda değildir. Çünkü bedeniniz ona sahip olmak, zihniniz onun zihniyle dans etmek ister.

    Siz bir şeye anlam yükledikce o dünyanın en değerli şeyi haline gelebilir. Ve gidişi sizin için hiç değerli bir şey olmamasına rağmen canınızı yakabilir.

    Doğum günümde onun bana verdiği w mum vardı. Bildiginiz basit doğumgünü mumları. Biri mavi diğeri ise pembe. Uzun süre sakladım onları sevgimizi temsil ediyordu benim için adeta. (Burada hüzünlü ama geçmişi yadsıyan bir gülüş atıyor olabilirim.)

    O" nu kaybettiğime tamamen inandığım an o iki mumu aleve verdim. Yanışlarını izledim. Basit ince bir doğum günü mumu ne kadar uzun süre yanabilir? Hiç bu kadar uzun süre yanan bir mum görmemiştim.

    Mumlar söndüğünde hala sigaram yanıyordu. O gün öksürük krizlerime rağmen paketlerce sigara içtiğimi hatırlıyorum.

    Duygularımızı somutlaştırıp yakabilir miyiz?
    ···
  2. 102.
    +3
    Size ikili ilişkilerde başarı için gerekçe olarak gördüğüm bir şeyi anlatmak isterim.

    Bir kızla tanıştınız herhangi bir yerden farketmez. Konuşmaya ya da mesajlaşmaya başladınız. ilk bir kaç gün çok güzel sohbet döndü.

    Biz erkekler işte tam bu aşamada kaybederiz. Sen o kızla konuşmaya onu tanımak için başlamıştın. Ancak 3 gün içerisinde kendini salak gibi ona verdin bile.

    Unutma ilk günler herkesle güzel konuşma yapabilirsin. Önemli olan konuşmayı uzun süre devam ettirebilmektir.

    Yapılması gereken. Karşı cinse bir kaç gün deneme süresi vermektir. Bu süre sonunda hala sohbet mükemmel ilerliyor ise bu süreyi uzatın.

    Adeta bir spotify üyeliği gibi aylık uzatın ilişkinizi. Her ay gözden geçirin. Çünkü erkekler sonuca odaklıdır. Ve sonuca giderken sonucun elinden gittiğini farkedemez bile.

    Bu durumu kendiliğinden farketme durumuna oto kontrol denir. Ve erkeklerde bu aşamada oto kontrol çalışmaz. Eğer oto kontrol çalışmıyorsa görev size düşer. ilişkinizi kontrol edin.

    Unutmayın ateşin sönmeye başlayacağı en güçlü anında belli olur.
    Siz ateşin sönmeye başladığını zirvede farketmek zorundasınız.
    ···
  3. 103.
    +3
    Bu gün sadece sevgiyi anlatıcam. Sevgi güzelliğin gözlerinden öpmektir. Sevdiğinizi öptükten sonra utanışını izlemektir. Yüzüne tüm gün baksanız bile bıkmamaktır.

    Gittiğinde canınızın yanmasıdır. Onu üzdüğünüz için kendinizfen nefret etmektir.

    Başkalarıyla geçirdiği her saniyeyi kıskanırken onun seni düşünmemesidir.
    Siz onun fotoğrafına bakarken onun başkalarını sevmesidir.

    Ona sarılıp uyumak için tüm ömrünüzü verebilmektir.

    Sevgi yalandır. Gerçekleşemeyecek kadar güzel olan bir şeydir.

    Yanında bulunduğunuz her saniye heyecanlanmaktır. Öyle bir heyecanlanmaktır ki sevdiğinizi anlaması için kalbinize dokunması yeterlidir.

    Sevgi aptallıktır. Bilirsiniz ki sizi terk etse bile bir bakışı onu tekrar sevmeniz için yetecektir.

    Sevgi eğiticidir. içinizde bir bıçakla yaşamayı öğretir. Onun atacağı bir mesaj için yıllarca beklemektir.
    ···
  4. 104.
    +3
    Gerçekleşmesini umduğunuz ihtimaller imkansızınız olduğunda aklınızda üzüntü oluşmaz. Hayal kırıklığı oluşur. Bir aptal olduğunuzu kabullenemezsiniz. Kendinizi eleştiremeyecek kadar körsünüzdür. 50 yaşına gelenlerin ulan ne hatalar yapmışım be demesi kendini kabullenmesinden sonra oluşan süreçtir.

    Hikayenin bu kısmında ne olduğunu hatırlamıyorum. iki ihtimal var zaten. Ya o sırada kısa bir süre beraber olmuştuk ve benden nefret etmişti. Ya da o benden nefret edip hiç beraber olmamamızı sağlamıştı.

    Bu kısımda hatırladığım tek şey bana ilk söylediği yalandı. Ya da benim ilk farkettiğim ahahah. Bana aynen şöyle demişti.

    Seninle parktan ayrıldıktan sonra eve gittim. Ağlamaktan yorgun düştüm. Ve odaya babam geldi. Bana neden ağladığımı sordu. Ben de durumu anlattım. Ve senle görüşmemem için yemin ettirdi. Beraber olmayız... Babamı kaybedemem.

    Büyük yalan büyük bahane ben o gün anlamıştım başıma gelecekleri. Şunu söylemek isterim. Oha dıbına koyduğum kız seni istemiyor gibtir git diyebilirsin. Ancak benim onunla geçirdiğim vakit normal bir vakit değildi.

    Ortamda 1 milyon kişi var. Oradan birinin size aşık olma ihtimali 1 milyonda bir. Sizin ona aşık olma ihtimaliniz 1 milyonda bir. Birbirinize aşık olma ihtimaliniz çok düşük. Bunu her zaman biliyordum. Bunu korumaya çalıştım. Aşkı kaybetmemek...

    ilerisi benim için pek hatırlanabilir değil. Sebebi olan günü anlatmak isterim.

    Ama diğer partta size bu partta sadece bir soru bırakıcam.

    8 milyar insanın içinden 2 insanın birbirini bulma ve aynı seviyede aşık olma ihtimali nedir? Maddi düzeylerinin ve mesafelerin beraber olmak için yeterli olma ihtimali nedir? Sağlık sıkıntıları olmama ihtimalleri?
    ···
  5. 105.
    +3
    Fakirken elde etmek istediğim tek şey para iken; şuan sahip olduğum para, benim mutlu olmamı sağlamıyor. Bunun tek sebebi; beynimizin kötü olayları unutmasıdır.

    Eğer aptal bir insansanız, bu durum sizin için iyi bir şeydir. Çünkü geçmişinizde yaşananlar nedeniyle acı çekebilirsiniz. Beyniniz bunu engeller.

    Ancak yeterince zeki iseniz geçmişin ne kadar önemsiz, geçmişte çıkardığınız sonuçların ise ne kadar değerli olduğunu bilirsiniz. Bundandır ki günlük tutmalı, bundandır ki tarihinizi bilmelisiniz.

    Ve tüm bunları bilirken. sizin yapmanız gereken geçmişteki mutluluklarla mutlu olmak yada geçmişteki kötü olaylarla mutsuz olmak, değildir. Yapmanız gereken, derslerinize iyi çalışmanızdır. Ki bir daha tekrar ettiğinde, aynı hayatı yapmayın.

    Eğer bunları okuyup geçmişteki sevgilinizi hala özlüyorsanız; aptal olduğunuzu söylemeliyim. Şuan eski sevgilinizi düşünmek yerine elinize bir kağıt kalem alın ve onunla beraberken yaptığınız hataları yazın.

    Bilin ki o tekrar geri gelmeyecek. Ancak yeni biri geldiğinde; onda yaptığınız hataları yapmamalısınız. Amacınız sadece bu olmalı.
    ···
  6. 106.
    +3
    1 yıl daha ...
    ···
    1. 1.
      0
      Bitti mi burada
      ···
      1. 1.
        0
        Kısa bir ara verdim devam ediyorum
        ···
  7. 107.
    +3
    . Kulaklığım bozuldu aq gidip, ilk kez 20 lira üstü fiyata kulaklık aldım. ilk kez sennheiser markasını duydum. 300 liraya; bir tane kulak içi kulaklık beğendim, aldım. Ulan yeni kulaklık alınca çok mutlu oluyorum. Hele pahalı bir şey alınca çok daha mutlu oldum.

    Eve giderken sesi fulledim erikli sokaklarından benim eve doğru çıkıyorum. Ara sokakta; çat diye önüme bir dallama, arabayla çıktı. Ben de duymadım, anca gördüm. Arabayla dokundu bana ama fazla acımıyor yani. Morarır geçer belli.

    Eleman, kornaya bastım felan, dedi. Özür dileştik. Sonra gitti adam. Ben de eve girer girmez kulakligin sağ tarafını kestim. O gün bu gündür kullanmıyorum.

    O gün kızın ahını aldığımı düşünerek, özür dilemeye gitmek istedim. Atladım taksiye, hemen. Önceki oturduğumuz yere yakın bir yerde; bu sefer öncekinden daha kötü bir halde, oturuyordu. Birayı bacağının arasına felan almıştı.

    Arkasından sigara içerek yaklaştım. Hissetti diyeceğim ama sigara kokusundan da farketmiş olabilir. 1 ila 3 paket arası sigara tüketiyordum çünkü.

    Sevdiğiniz şeyler mi size zarar verir? Yoksa zaten zarar veren şeyleri mi seviyoruz?
    ···
  8. 108.
    +3
    Hayalleriniz gözlerinizi kapattığınızda gördükleriniz midir? Yoksa gözlerinizi açtığınızda görmek istedikleriniz mi?

    Onunla güzel bir ayrılık konuşması yaptıktan sonra; o gözlere son kez baktığım düşüncesi beni deliye çevirdi. Önce; elimi, parçalayana kadar duvara vurdum. Ardından içmek istedim. Ama midem izin vermedi.

    Sonra dağıtmak istedim. Doğan abimin yanına gittim. Bmwsini istedim. Lafımı iki etmedi verdi. Ehliyetsiz biraz hız yaptıktan sonra kendime eğlence bulmaya karar verdim.

    Gittim bir kareoke bara, para savurdum. Neye diye sorarsan ben de bilmiyorum. Ama harcadım parayı yani. Yemek de yemedim fazla. Ardından Doğan abim de benimle gelmek istedi.

    Gittim onu aldım arabayla sonrasında kareoke bara geri döndük. Saat 1 civarı gece. Doğan abim bir şarkı söyledi. Sesi fenadır. Facebook fenomenlerinden sayılacak adamlardan. Adam adam *.

    Dağıttım kafayı biraz ama sinirimi atamıyorum. Dedim napayım bişeylere zarar veriyim. Bastım köye.

    Ankara bizim köy arası 2.5 saat. Ben 1 saat 20 dkda gittim siz düşünün. Gittim bizim köy evindeki tüfeği aldım. Bir tane de köyde kalan bir abimden tüfek aldık. Onu da Doğan abime. Çıktık ava.

    Açtım arabanın farını tavşan arıyoruz. Mallar araba farını görünce züt gibi kalıyorlar *. 3 tane tavşan vurduk. 10 15 mermi de domuzlara salladık. Benim sinirim geçti.

    Sonra çıktık bizim dağdaki minik kulubeye yüzdük birini , pişirdik yedik. Diğerlerini de köy evinin buzluğuna attık.

    Tavşan ışığı görünce büyülenir mi? Yoksa korkar mı? Ya da sadece doğası mı böyle? Tavşan olmadan bilebilir miyiz?
    ···
  9. 109.
    +3
    Gözlerine taptığınız bir insan düşünün. Çevrenize yalanlarıyla bir gerçeklik oluşturmuş. Adeta cahilsiniz. Bu rüyadan uyanıp gerçekliğe gelmek sizi mutlu eder miydi?

    Hiç sanmıyorum. Peki size bir sorum olacak. Ayrıldığınız sevgilinizi yıllarca unutamaz iken gece gördüğünüz mükemmel rüyayı neden unutursunuz? O da güzeldi?

    Cevap çok basit. insan doğası rutin avcısıdır. Eğer bir durumu rutininiz haline getirirseniz kesinlikle uyum sağlarsınız. Ancak o geçiş sürecinde zorluk çekmeniz normaldir.

    Örneğin hız yasaları. Merkez kaç kuvveti derler buna. Arabayı ani frenlediğinizde sizin sabit bir hızla gidişiniz durduğu için size bir kuvvet uygulanır. Adeta sen yoluna devam et dercesine ön cama doğru itilirsiniz.

    Peki her şey mi rutin olmak zorunda hiç sanmıyorum. Ben buna öğrenilmiş rutin adını verdim. Eğer bir gerçeklik size öyle yapılması yönünde rutin bir şekilde gösterilirse; o gerçeklik sizin rutininiz olmalıdır. Beyniniz onu ister.

    Beyin rutini mi desek? Onlarca aptal bilgi beynimize bu şekilde işleniyor.

    Her geçen gün daha da şüpheye düşüyorum. Acaba davranışlarımın ne kadarı bana ait?
    ···
  10. 110.
    +3
    Köyde fazla kalamadım. Ben hayata küsmeye çalışırken herkes beni öylece izliyor sanmayın. Telefon susmuyordu dıbına koyuyum. Yakın bir kardeşim olan berkayın; mesajlarından birinde kardeşim musaitsen bir konuşalım yazısını görünce bir duraksadım. iyi çocuktur. Gereksiz yere gibsen rahatsız etmez.

    Aradım geri, birkaç kere çaldı. Açtı. Kardeşim, nasılsım dememle; aga babam hastanedeydi biliyorsun dedi. Ama benim haberim yoktu. Bilmiyorum aga dedim. Vefat etti dedi. Nerdesin olum sen dedim. Bizim 2. Evdeyim dedi. Kırşehirdeyim basıp geliyorum dedim. Kapattım.

    Yanına gittiğimde Berkayı ilk kez böyle üzgün gördüm. Normalde kendisi koy züte rahman takılır. O an anladım ki hayat siz üzülmedikçe size daha sert vuruyor. Babası, alkol kaynaklı kalp krizinden gitmiş. Çok içerdi vesselam. Bira şişelerini 25 kuruşa satar harçlığımızı çıkarırdık eskiden.

    Berkayı teselli ederken acımın hiç olduğunu hissettim.

    Abi herifi hiç sevmiyorum demiştim ya sana. Evet aga? Onu diyen ağzımı gibeyim çok özlüyorum lan. Her söylediğim kelime aklımda. (birebir onun sözü)

    Ölenin ardından üzülmek onu düşündüğümüz için mi? Yoksa burda da bencillik yapıp kendimizi mi düşünüyoruz?
    ···
  11. 111.
    +3
    Genelde günümün en zevkli dilimi Zeyneple olduğum vakit olsa da ona karşı en
    ufak bir his beslemiyordum. Bana göre erkekle kız arkadaş olabilir. Hala da bu düşünceye sahibim.

    Ardından gece attığım lol oyunları heralde mutlu olmamın sebebini oluştururdu. Ayıptır söylemesi bayağı iyi oynarım. O zamanlar da yok ediyordum. Oyunlara girip; rakip takıma, 20 dk içerisinde oyunu kaybedeceksiniz yazar ve kaybetmelerini sağlardım. Gerçekten eğleniyordum.

    Okulda kankalarımla masa tenisi oynayarak kendimi eğitiyordum. Arada kafamın güzel olmasının etkisiyle, top yerine raketi atmam tüm sene alay konusu olmuştur.

    Bir gün okuldan kaçarken yakın arkadaşım kendini sırtından demir tellere taktı. Süpermen gibi havada asılı kalınca korkusundan arka kapıdan bir daha çıkamadı. Biz de öğle arasında velinin izniyle çıkarılan kartları photoshop üzerinden değiştirip kendi resmimizle bastık. Üzerine bir de kimlik filmi çektirdik. Ohh miss.

    Sonraki zaman diliminde hergün öğle arasında okuldan kaçar akşama kadar batak atardık.

    Hiç çimenlikten kaçtınız mı? Ya da ağaçlardan. Ama okuldan kaçtınız. Belki evden kaçmak istediniz.

    Kaçma isteği etrafımıza duvarlar örüldüğünde mi oluşur? Serbestlikten kaçmak isteyeceğimizi sanmıyorum.
    ···
  12. 112.
    +2
    https://vocaroo.com/i/s0czB7IbBkZs

    Çok dertliyiz beyler çok * )))))
    ···
  13. 113.
    +2
    Çevrenizde sizinkilere benzer evlere sahip insanlar var. Ancak öyle bilgisiz insanlar değil. Şehir hayatından sıkılıp gelen yaşıtlarınız.

    Her gece çeşitli oyunlarla eğlendiğiniz komşularınız. Aynı anda bahçelerinizde salça pişirip, ilk elden yediğiniz komşularınız. Mangal yapıp, mısır közlediğiniz komşularınız...

    Yanınızda sizin gibi hayatın yoğunluğundan bıkmış bir kız arkadaşınız var. Delice aşık değilsiniz birbirinize. Hayatın kazığını yemiş insanlarsınız. Amacınız sadece mutluluğu kaybetmemek.

    Gününüzün tamamında farklı işlerle uğraşıyor ve tatlı bir yorgunlukla salonunuzdaki yorgana oturuyorsunuz. Beraber bir film seçip ardından mısır patlatıyorsunuz. O omzunuza yatarak izliyor filmi. Arada bacak aranızdaki mısırdan alıyor. Heyecanlanıyor sarılıyor, korkuyor sarılıyor. Gözlerinde dürüstlük var onun.

    Evin üst katını açtırmışsınız çatısı yok. Çıkıp bir yatak koyarak yıldızları izleyebiliyorsunuz. Eski sezen aksu şarkılarının olduğu plağınız sağınızda çalıveriyor. Üşüyen sevgilinizin ellerini ısıtıyorsunuz. Sabah beraber olmadığınız zamanlarda neler yaptıklarınızı anlatıyorsunuz. Sonraki günleriniz için planlar yapıyorsunuz...
    ···
  14. 114.
    +2
    Okuduğum bir yazıda "hayat enerjinizi kaybetmek istemiyorsanız; hayat enerjisi olan insanlarla yaşamalısınız" felsefesini görmüştüm.

    Bu felsefe size en küçük rahatsızlık veren insana bile tahammül etmemeniz. Rahatsız olduğunuz durumdan uzaklaşmanız gerektiğini anlatıyor.

    Örneğin arkadaşlarınızdan biri sürekli efkarlı mı? Onu hayatınızdan çıkarın. Sizi dibe mi çekiyor? Hayatınızdan çıkarın. Sevmediğiniz bir insan mı var? Bir daha asla tahammül etmeyin.

    Enerjinizi kaybettirecek her nesneden uzak durursanız; mutlu ve daha uzun bir yaşam sürebilirsiniz.

    Ben bunu lisenin başlarında uygulamaya başladım. Ve gerçekten işe yarıyor. Arkadaş ortamımda rahatsız olduğum bir çocuk vardı. Ancak tüm arkadaşlarım onu seviyordu. Mecburen ben de aralarımda bulunmak zorunda kalıyordum.

    Sonunda karar verdim ve onun bulunduğu her ortamdan sessizce uzaklaştım. Tüm arkadaşlarım onun yanında olsa da ben kitap okudum. Zamanla arkadaşlarımın bana olan ilgisi arttı. Ayrıca rahatsız olduğum durumdan da kurtuldum.

    Eğer sizi rahatsız eden bir kişi var ise ondan sakince uzaklaşmayı deneyin. Ona açıklama yapacak kadar bile önem göstermeyin. Sonuçlara bakarak bu tezi kendiniz kanıtlayabilirsiniz.

    Bunları bir yana atıp şunu da unutmayın. Sizi en çok üzen sevdiklerinizdir.

    iyi geceler.
    ···
  15. 115.
    +2
    Günlerim rutinliğinde 1 ay kadar devam etti. O' nu unutmak için çabaladım durdum. Günüm asla boş geçmesin diye çabaladım sadece. Biliyordum yalnız kaldığımda yine onu düşünecektim.

    Bir gün Zeynep aradı. Ağlamaklı sesi vardı. Buluşalım mı dedi. Anladım ki sevgilisinden ayrılmıştı. Çok ısrar edince kabul ettim. Onun evinin yakınlarındaki bir barda buluştuk. Kafası bayağı güzeldi.

    Biraz üzgün bir haldeydi. Biraz durduktan sonra ben artık sarhoş kafasına dayanamadım. Seni eve bırakıcam dedim. Hesabı ödeyecek hali bile yoktu. Hesabı ödeyip koluna girerek evine zütürdüm. Ailesi tatildeymiş. Kapıyı açtıktan sonra onu salona bırakıp. Evden çıkmaya hazırlandım.

    Ama o, dursana sana ihtiyacım var dedi. Ne kadar reddetsem de ağlamaya başlayınca mecbur kaldım. Ama seziyorum bir saçmalık yapacak. Film izleyelim dedi. Salak saçma bir film açıp izlemeye başladık.

    Ayrı ayrı koltuklarda oturuyorduk. Kalkıp dolaptan bira alıp geldi. Sonrasında, eski yerine değilde benim yanıma oturdu. Biraz içtikten sonra filmde öpüşme sahnesi çıktığında, yüzüme bakmaya başladı. Ben ise onun aksine gözümü filmden ayırmadım. Yüzümü tutup kendine çevirdi. Öpüşmeye başladık.

    Biraz daha ilerleyince olay benim kontrolümden çıktı. Uzun zamandır ilişki yaşamamıştım. Biraz daha ileri gidince ağlamaya başladı bir anda. Ben ise şaşırdım kaldım. Tüm erkekler aynı diye konuşmaya başladı. Öğrendim ki sevgilisi bakireliğini alıp sonrasında da sorumluluğu fazla diye terk etmiş Zeynebi.

    Ben tuhaf bir durumda kaldım. Dedim bence ben gideyim. Reddetmedi. Ben de çıkıp Doğan abimin yanına gittim. Bişeyler içtik. Mevzuyu anlattım. Elin gibinde kalmış lan dedi. Güldük.

    Erkekler kızlar göre fazlasıyla zeki bence. Ancak uçkurumuza kızlar kadar sahip çıkamıyoruz. Mantıklı düşünmemizi engelliyor.
    ···
  16. 116.
    +2
    Beyler hangi yılda olduğumuzu hatırlamıyorum. 1 sene ileri ya da bir sene geri. Ancak olaylar yaşandı. Zaten bizim için önemli olan olay örgüsü değil yaşananlanlardır. Örgü istiyorsanız gidin babannenize *.

    Neyse her günüm böyle geçmedi okul başladı. Ailem tabiki var sürekli arayıp soruyorlar ama gereksiz bir detay. Onlara olan saygım zaten bir hayli az önemsemiyorum onları.

    Okul başladı. Okula giderkenki halimi anlatmak isterim.

    Saçlarımı Bursada bir berber gay gibi kesti sağ tarafı solundan uzun felandı. Gece sabahlara kadar telefonla konuşuyordum. Oyun oynuyordum. Ya da kitap okuyorum. Yanımda biram ekgib olmuyodu. Sabah okula giderken otobüse nasıl bindiğimi bile hatırlamıyordum. içtiğim de hiç belli olmuyordu. Tipimden kaynaklı sanırım. Zaten alışkındım içmeye.

    Sadece okula gittiğimde fazlasıyla enerjili oluyordum. Bayağı neşeli davranıp; salak saçma gereksiz espiriler yapıyordum genelde. Tabi kendimde değildim. Yani kendimdeyim de biraz mallık vardı. Arada O' nu görüyordum. Gözlerine bakınca canım yanıyordu. Zaten bir kere baktıktan sonra nerdeyse hiç bakmadım.

    Başka kızlarla konuşuyordum. Bir kaçı okuldan, bir tanesi de yeni sınıfımdan. Günler bana güzel gidiyordu. Genelde Ümitköy taraflarında takılıyordum.

    Ümitköyde bir kızın benden hoşlandığını öğrendim. Zeka seviyesi diğer kızlardan yüksek olduğu için takılmak istedim kızla. Hesapları hep o ödüyor sürekli beni bir yerlere davet ediyordu. Bariz bir şekilde belli ediyordu hoşlandığını işte. Ben de arkadaş olmak istediğimi belli etmeye çalışıyordum. Genelde hoş muhabbetler edip kareoke tarzı yerlere gidiyorduk. Hayli neşeli bir kızdı.

    Zeynep desem sıkıntı olmaz sanırım. Genelde okul civarlarında 5 ila 7 ye kadar takılıp; ardından da Zeyneple buluşmaya gidiyordum. Genelde kafam güzel oluyordu. O da farkına varıyordu. Ama rahatsız olduğunu sanmıyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      E hadi devam et kanka
      ···
  17. 117.
    +2
    Size bir sarılır ki söylediklerimin tek kelimesini bile hatırlamayacak hala gelirsiniz.

    Unutmayın ne kadar pgibolojinizi bozsa da onunla yaşadığınız anlar hayatınızın en değerli anları olarak kalacaktır.

    Bu gece gelecekte arkamıza bakıp keşke diyeceğiniz zamanları düşünün. iyi geceler.
    The beatles- Yesterday
    ···
  18. 118.
    +2
    iyı uykular. Umarım kimse sizi aptal hayallerinizden uyandırmaz. Çünkü uyandığınız an karşınıza o kadar çok problem çıkacak ki uyandırandan bile nefret edeceksiniz.

    Ben bir kaç kişiyi uyandırdım. Hepsi şuan benden nefret ediyor. Analarına sövsem yanımda olabilirlerdi...
    ···
  19. 119.
    +2
    Gece partları öncesi 2 part bırakıyorum buraya.
    ···
  20. 120.
    +2
    Çoğu amacımızda bizi tetikleyen bir ümittir.

    Sevdiğiniz kızın peşinden koşmanızın sebebi onunla kurduğunuz hayallerin gerçekleşme ihtimalidir.

    Kaybettiğiniz bir kızı düşünmenizin sebebi onun geri dönme ihtimalidir.
    Onunla olan hayallerinizin gerçekleşme ihtimalidir.

    Sizi çabalamaya iten en güçlü şey umittir. Sizi o işi yapmaya ikna eden ve devam ettiren ümittir.

    Ben O" nunla mutlu olma ihtimaline tutulmuştum. Peki beni ne durdurdu?
    Tabiki hevesin kırılma olayı. Sizin umidiniz ya onun size geçerli bir sebep sunmasıyla ya da zamanla gerçekleşir.

    Hayallerim vardı. Ailemle aram iyi değildi ama onunla iyiydi. Ben onunla bir hayat kurmayı ümit ediyordum. Her şeyini paylaşabileceğin bir hayat arkadaşı. Mutsuz olduğunda yanında olan, mutluluğunu seninle paylaşan bir hayat arkadaşı.

    Ben hep onun da öyle düşünme ihtimaline tutunmuştum. işte bunun aksini düşündüğünü farkettiğim an tüm hayallerim yıkıldı. Ümit-amaç kayboldu.

    Yakınlarının sana en çok zarar vediği nokta budur. Yıllarca onun, senin hakkında ne düşündüğünü bilirsin. Ancak öyle bir zaman gelir ki aslında onları düşünmeyen bir insana yıllarını vermişsin.
    Demekki bunca zamandır bunu düşünüyormuş demektir en zoru.

    Size uyarım ümidiniz ile yola çıkın ancak ümidinize bağlanmayın.

    Ümit iyi bir kahvaltıdır evet. Ancak kötü bir akşam yemeğidir.
    ···