bu hikayeden cok ders alicaksiniz cok

sahile gidip bi bankta otururuz konusuruz diye düşündüm
hem belki cesaret toplar kendimi daha iyi ifade edebilirdim. öyle olmadı..
-hadi sahile gidelim biraz denizi izleriz hem cekirdek falan da alırım dedim..
-olmaz..
-neden ki eda ?
-baska zamana artık. beni dolmuslara bırakabilir misin ?
-tamam dedigin gibi olsun

kızı bıraktım dolmuslara kadar o bındıkten sonra acaba ben de mı gıtsem evıne kadar dedim ama cesaret edemedim tabi sonradan çok pişman oldum birlikte gitmedigime.. uzun bir gece olmadıgı gibi güzel bir gece de olmamıstı. kızın bir anda değişmesi hala kafamı kurcalıyordu. elbet bir sey bulmustur senden nefret edicek be cocuk diyip en iyi dostum olan sıgaramla beraber sahile gittim.
moraliniz yokken sıkıntınız çokken denizi izlemek kadar güzel bir şey yoktur beyler
o dalgalar yuregine vurur sanki.. şimdi öyle bir imkanım yok ayda bir gelebiliyorum istanbul’a..degerini bilin arkadaslar insan bir seyi kaybedince degerini anlarmıs ya iste aynen öyle.ben de şimdi anlıyorum her şeyin değerini ailemi babamı kardeşimi özlüyorum çok özlüyorum .siz denizi özlemeyin beyler yanınızdayken bol bol gidin konuşun onunla gerekirse ikiniz de susun bakın birbirinize.ona doymadan terk etmeyin onu siz de benim gibi özlemeyin lan.. neyse ben sacmaladım beyler bana bakmayın siz evinizin odasında tek başınıza takılın akrabalarını bayramda dahi görmeye gitmeyin ne gerek var..

neyse beyler devam edelim ;
saat 12 ye kadar sahilde oturdum tek kelime etmeden ama aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu. telefonum çalmamıştı annem de artık beni merak etmiyor sanırım diye düşündüm. sonra mesaj sesiyle düşüncelerim bir anda kayboldu.

mesajda bu gece için özür dilerim beni merak etme evdeyim yazıyordu
ne özürü çok güzel bir geceydi =)
yalancısın demiştim sana..
her gecem böyle olsa keşke
sen sandıgımdan da yalancıymıssın.. abartıyorsun
hayır bence sen abartıyorsun
nasıl yani ?
bu kadar güzellik fazla
evet beyler yüz yüze pek bir sey yapamam ama mesajlarda falan iyiyimdir yani kızı etkiledigimi dusunuyordum sonuc olarak o gece bana söz verdi başka bir gün telafi edicem dedi..

eve gittigimde saat kaç olursa olsun ben eve girince beni kapıda karşılayan annemi kapıda görememiştim bu sefer uyuyakaldı heralde dedim odama geçtim yatagıma uzandım. edayı dusunuyordum yasadıklarımı dunuyordum. dusunmek bile mutlu olmama yetıyordu o güzel gülüşünü aklımdan cıkaramıyordum.
belki sizin dikkatinizi cekmedi pek aklınız takılmadı ama bana giyim konusu cok koymustu. kızn yanında gercekten fazlasıyla sönük kalmıştım. kendime bir şeyler almalıydım.o gece edayı dusunerek uyudum ve aklımdan gelecege dair bi sürü plan kurdum bu kızla cıkmanın bir yolunu bulmalıydım. sabah kalktımda agzım kulaklarımdaydı adeta. babam evde değildi annemin yanına gittim kanepede oturmus televizyon izliyordu.
-annem yemek yok mu bana ?
-dolapta ne varsa onu ye
-nasıl ya yemek neden yapmadın ben açım !
-her şeyi ben yapıyorum eşek kadar adam oldun onu da kendin hallet
i̇çimden anneme sayıyordum lanet olsun senin gibi kadına diyordum. çok sinirlenmiştim gözüm döndü oturdugu odanın kapısını sertce vurdum o gün bir ekmek arası yaptım. aslında cok da abartılcak bir sey degildi yemek yapmak..

sonra babama mesaj atmak icin telefonu elime aldım.bir mesaj gelmisti eda’dan
-günaydın =)
(mesajı gordugumde saatin 1 i gectigini hatırlıyorum )
-günaydın güzel bayan bugün nasılsınız bakalım ? =)
-daha iyiyim ya siz beyefendi ? =)
-ben de iyiyim. bugun icin var mı planın ?
-ajandama bakmam lazım
-bak bakalım saat 5 ten sonra ortaköy’e ayıracak vaktin var mıymış ?
-ortaköy mü ?
-evet.. neden ki ?
-ben orayı çok severim babam beni zütürmüştü ama çok oldu gitmeyeli..
- o zaman saat 5 kadıköy iskelesi ?
-tabii =)
neden ortaköy demiştim anadolu yakasında o kadar yer varken anlamadım.yol parası ortaköy de kumpir parası falan benim canımı bir hayli sıkıyordu.. babamı arıcaktım ya ona sormak geldi aklıma.. babama durumumu anlattım gıysıye ıhtıyacım oldugunu falan da soyledım..

o zamanlar bana aldıgı bir kart vardı ek kart.. onun mevduat hesabına o zaman parasıyla güzel bir miktar yollamıştı inanamamıştım.ben onun 5 te birini bekliyordum.
telefonla aradım teşekkür etmek için
-baba çok sagol dedim
-sen yeter ki kararlı ol,ne olursa olsun arkandayım. anneni de üzmemeye çalış..
annem falan umrumda degildi ki baba hatta sen bile umrumda degildin. benim için tek önemli olan edaydı o senelerde. seni sadece para için arıcaktım annemi de kalıcak bir ev yicek bir yemek için. hemen üstüme bir şeyler alıp alışverişe çıktım güzel güzel giysiler aldım. kendime ilk defa bir şeyler alıyordum hem de yalnız. biraz garipti üstümde değişik bir heyecan vardı beyler anlatılmayacak bir şey. sevdiginiz için bir şeyler yaparken ne biliyim ona hediye alırken surprız yapıcakken bır heyecan olur ya..sevmeyen bilmez beyler o heyecanla her sey cok guzel gidiyordu.. alışverişim bittikten sonra eve döndüm annemin bir takıntısı vardı o ucuz seylerı almayı severdı babam da kaliteli..o yüzden ne zaman alışveriş yapsak etiketler bakardı.ben de eve girmeden önce fiyatın yazılı oldugu etiketler kopardım.ben banyodan cıktıgımda annem tahmin ettigim gibi posetlerin başında elinde giysiler etiketleri arıyordu ama bulamadı tabi

-kaça aldın ? diye sordu tek tek
hepsinin yarı fiyatını söyledim
-iyi madem dedi
annemin bu soguk tavırları beni pek ilgilendirmiyordu
saat 4 oldugunda evden cıktim biraz erken gidicektim ama olsun
saat 4 bucukta iskelenin önündeydim 5 ten önce gelmicegini tahmin edebiliyordum ama gözlerime hakim olamıyordum pek o kalabalıgın ıcınde onu arıyordum..onu beklemek bile güzeldi.. geldigini bana arkadan sarılana kadar fark edemedim.
-yoksa beni izliyor muydun uzun zamandır ?
-uzun zamandır bekliyor muydun beni ?
-hayır
-e hadı kacırıcaz vapuru diye tuttu elimden cekti beni

“beni elimden tutup cekti..” bu ileriki yıllarda bir çok kez tekrarlanıcaktı.o benim elimi tutup cekicekti belki de dogru olmayan yollara sonunda pısman olucagımız yollara..ama o an elimden tutması , koşuşturması benim çok hoşuma gitmişti.her an tekrar aşık oluyor gibiydim..

vapurla beşiktaşa gittik ordan ortaköy e yürüdük.. bilerek yürümek istedim belki kızla muhabbetimiz ilerler falan diye.. meşhur ortaköye gelmistik. cdıbının sag tarafındakı yerdeydık banklar falan var orda onlardan birine oturduk. omzuma yasladı basını hicbir sey demeden..
-burdan denize en son annemle babamla beraber bakmıstık dedi
-ne güzel dedim benim annem benimle pek dısarı cıkmayı sevmez
-neden ki ?
-ne biliyim sürekli tartısıyoruz , anlasamıyoruz .. ne yapsam kızıyor eve her geldigimde kızıcak bir sey buluyor beni cıldırtıyor..
-ne güzel..
-senin annen kaç yaşında ?
-44 yaşında
-ne iş yapıyor ?
-evde yatıyor sadece..
-benimki de öyle bu anneler hep böyle evde yatıyor bütün gün yemek de yapmıyor sonra ben kötü evlat oluyorum onun gözünde..
-benim annem 4 senedir felç.

o an yaşadığım şoku size anlatamam bir anda yanagımı kızın kafasından kaldırdım sarılma pozisyonundan cıktım.her zamankı gıbı ıkı elım de basımdaydı ne dicegimi bilemiyordum..
-heeey yapma böyle.ben alıştım artık hem bak üzülmüyorum bile dedi
yüzüne baktım..ilk defa oyle bir ifade goruyordum.. aglıcak bir “anne” desem aglıcak ama dolmus gozlerıyle bana gülümsüyor.
-ben çok özür dilerim dedim
sımsıkı sarıldı bana hıckırıklarından anladım agladıgını bir 2 dakika öylece kaldık.
ona benimle çıkar mısın diye somamıştım ama sevgili gibi davranıyorduk birbirimize sormayı da düşünmüyor degildim sadece nasıl yapıcam onu bilmiyordum..
babamla , annemle bir çok kez güzel yerlere gitmiştim.ne istesem yaparlardı beni mutlu etmek için çabalarlardı şimdi anlıyorum bunları.ama o gün ortaköyde eda ile gecirdigim kesinlkle hayatımın en güzel günüydü hicbir güne degismezdim..onu mutlu etmek apayrı bir şeydi.

beyler arada sırada kendinizi belli edin kime anlattıgımızı bilelim edenleri biliyorum etmeyenlere söylüyorum panpalar alınmayın

devam ediyorum kardeşlerim ;

günler böyle geçti kardeşlerim imkanım oldukça edayla bulusuyordum babam da bu duruma hic sesini cıkarmıyordu. annemle konusmuyordum , babamın parasını bıtırmekle ugrasıyordum. edayı ortakoy e gotur, edaya cıcek yaptır, edaya yemek ısmarla, edaya surprız yap. cebımde 5 lira varsa 4 ü edanındı. onun bir gülüşü yetiyordu.. dedigim gibi günler böyle geçiyordu ta ki üniversite sınavı sonucları acıklanana kadar. istedıgım üniversite marmara üniversitesiydi.. marmarayı bırak dogru duzgun hıcbır unıversite o puanda ögrenci kabul etmiyordu. seneye bir daha hazırlanıcaktım. edayı aradım.

sonuclarını ögrendin mi canım sevgilim ?
-evet şapşal çok iyiiii senin ?
-çok sevindim canım benim istedigim yere puanım yetmiyor o yüzden seneye tekrar giricem.sen ne yapıcaksın ? tercih yapıcak mısın ?
-anladım sevgilim evet ……… üniversitesinde hukuk düşünüyorum 1 e yazıcam
kendimi çok ezik hissediyordum bu duygu pek anlatılmaz yani cok rı bır sey kızın “anladım sevgilim” derkenki ses tonunu sizlere nasıl söylesem bilmiyorum.. zamanında adam gibi çalışsaydım simdi onun üniversitesine gidebilir onu her dakika merak etmek zorunda kalmazdım. babamı dinlemeliydim.

- tercih dönemi ya telefonlarım sürekli çalıyordu. dershanedeki, okuldaki arkadaşlarım merak ediyordu ne yaptığımı. herkesinki benden kat kat iyiydi ben puanımı soyledıgımde arkadaslarımın susmasından ve
- anladım kardeşim bizim de öyle işte demesinden belliydi..

zaten ben de sormuyordum kimseye sen ne yaptın diye ,biliyordum benden iyiydiler.o günlerde evden dışarı çıkmadım 2-3 gün edanın dışarı çıkma tekliflerini reddetmek zorunda kaldım.o tabii sınavı kazanmıştı istedigi gibiydi her şey kutlucak adam arıyordu ki hak ediyordu da.
annem sınav sonucunu öğrendikten sonra bambaska bir kadın oldu. zaten sinir oluyordum o günlerde sürekli kavga ediyorduk daha da kötüleşti her defasında yüzüme vuruyordu çalışmadıgımı.

benim hicbir yere giremeyecegimi ilk duydugunda :
- tek sorumluluğun çalışmaktı. taş mı taşıttırdık sana ? ne istedik senden ?
bu sözler bana çok ağır geliyordu…

- anne yapma lütfen olan oldu
- senden adam olmıcak “….”
- seneye girerim anne olmaz mı ?
- seneye çok bir şey değişicek sanki. babana söylemiştim bu çocuk okumaz diye ama dinlemedi.. yine adam gitti ek iş yaptı senden habersiz hastalıgını bir kenara baktı bir tek seni düşündü.ne kendini , ne beni bir tek seni düşündü nasıl bir evlatsın sen anlamıyorum!
- anne ne hastalıgı , ne işinden bahsediyorsun ?

annem kaşlarını çatmış bir şekilde baktı bana, sustu..söylememesi gereken bir şeyi söylemişti yüzündeki ifade tarif edilemezdi. aglıcak mı bagıracak mı anlayamıyordum susmayı tercih etti. yatak odasına gecti kapıyı kilitledi.
bense olanları anlamaya çalışıyordum babamın neyi vardı ne iş yapmıştı bu adam ?
kapıya dayandım

hafif bir tıklatma ile
- anne kapıyı aç..
- anne sana dedim konuşmalıyız..
sonrasında daha sert bır tıklatmayla :
- anne sana diyorum
- anne lütfen

annemin agladıgını biliyordum ama duyamıyordum. gözlerimden yaş geliyordu. bana söylemeliydi babamın nesi vardı. kapıyı yumruklamaya başladım sırtımı duvara yasladım kendimi aşağı bıraktım

- anne açacak mısın kapıyı hadi..

@73 panpa bugun aynı saatte yatıcaz gibi gorunuyor

@76 eyvallah panpa okuyanlar reserve alsın beyler bu gece bitecek..

babamı aradım telefonlarına bakmıyordu çok korkmuştum. hemen dışarı çıktım asansörü kullanmadım 7 katı merdivenle koşarak indim asansörü bekleyemezdim. babamın iş yerine gittim. orda bizim eve gelen babamın en yakın arkadaşını buldum benim de en çok tanıdıgım tek muhabbetım olan adam oydu.

- vay “….” sen ugrar mıydın hic buralara dedi hafıfce bır tebessumle
- kamil abi babama ulaşamadım sen nerde biliyor musun
- baban bugün işe gelmedi
- nasıl yani evde de yok ?
- hastanede tedavisi başlıcaktı bugün senin haberin yok di mi
- hangi hastanede ?
- “……..” hastanesi

göztepe köprüsünden sonra bir yerlerdeydi bu hastane biliyordum kamil abiye hiçbir şey demeden yola koyuldum.. hastanede ordan oraya koşuşturan “babam nerde”demekten başka bir şey bilmeyen bir çocuk vardı.

babam beni görünce çok şaşırdı beni beklemediği çok açıktı. gülümsedi doktora bakarak bak seni benim aslanımla tanıştırıyım dedi eliye beni gösterdi

- hoş geldin delikanlı biz de yaramaz babanla ugrasıyorduk gelirken kendine karton sigara almış, vermek istemiyor bana.

ben şok içindeyim babamı serum takılı bir halde görmek beni çok derinden etkilemişti.o an aklıma gelince kendimi zor tutarım aglamamak için.. belki siz de yaşamısınızdır beyler babanızı oyle goren olmustur.bir erkek çocugunu en çok etkileyen şey odur bence koskoca kuvvetli büyük babasının hastalanmıs, çaresiz halini görmek kim koruyacak seni o giderse ?

- baba nasılsın
- iyiyim olgum korkucak bir şey yok
- baba ben çok korkuyorum
- ben de oğlum bu adam sigaralarımı alıcak gibi görünüyor
- baba dalga geçme
- ne dalgasından bahsediyorsun ben o kadar para verdim o doktora içirir miyim bu sigaraları
- seni seviyorum baba
- gel sarıl bakıyım hayırsız seni