-
1462.
0soluksuz izledim amk ben zaten bir köpek sahibiyim..ve şu anda yaptığım şeyle gurur duydum.
-
1461.
0@1470 okuma dıbına piza kulesi soktuğumun evladı
-
1460.
01945 te kata dolsama adındaki bir çocuk öldürüldü ve sakın okuma!bu yazıyı okuyan herkesin dolunayda arkasında belirip öldüreceği söyleniyor bunun olmaması için 5 ayrı başlığa bu yazıyı at... yalan değil!
-
1459.
0okumadım
- 1458.
- 1457.
- 1456.
-
1455.
0up up up
-
1454.
0up up up
-
1453.
0up up up
-
1452.
0valla bu tarz olaylarda parmağı olan herkesin anasını gibiyim hepsi orrospu çocuğu aq nasıl öldürüyolar hayvanları anasını gibtiğimin çocukları ya.sol frameden inmesin bütün binler izlesin aq uplayın mını gibtiğim zütleri.
-
1451.
0bu sefer dalga geçmek için demiyorum adam haklı beyler
-
1450.
0ozet gec pic o ne amk daraldim da daraldim dalgalandim da duruldummTümünü Göster
Tarihçi Philippe Aries'in çalışmaları, Orta Çağ boyunca, çocukluğun kendine özgü doğasının bilinmediğini ortaya koymuştur. Orta Çağ sanat tarihi, modern anlamıyla "çocuk" teriminin o dönem dünyası içinde hiçbir yeri olmadığını kanıtlamaktadır. Dönem resimlerindeki çocuklar, sıradan çocuk özellikleri göstermekten uzaktır. Yüzleri ve kas yapılarıyla, yalnızca küçük ölçekle çizilmiş yetişkin birer insandırlar. insanları Toplumsal yaşam açısından ise, bu dönem boyunca ve 16. yüzyıla kadar çocuk, ailesinin yanı sıra ilişki kurduğu diğer yetişkinlerin uygun hareket ve davranışlarını gözlemleyerek toplumsallaşan küçük ve zayıf bir varlık, küçük bir insan olarak algılanmaktaydı. Çocuk, yalnızca bedeni ve gücüyle yetişkinlerden ayrılıyordu. Aries'in yüzeyselliğini vurguladığı tek çocukluk duygusu olan nazlanma, çocukluğun ilk yıllarına ilişkindi. Küçük insanı ailenin evcil hayvanlarıyla bir tutan bu duyguydu. Bu dönemde çocuklarla 'edepsiz küçük maymunlar'mış gibi eğleniliyor, içlerinden biri öldüğünde çok fazla üzerinde durulmuyordu. "Ölen çocuğun yerini bir başkası alır" mantığı hakimdi.
17. yüzyıldan itibaren, bu zihniyeti altüst edecek iki gelişme yaşandı. Çıraklığı bir eğitim yöntemi olarak ele alan özel bir kurumun -okulun oluşturulması, çocuğu yavaş yavaş yetişkinlerden ayırdı. Artık çocuk, hayatı yetişkinlerle doğrudan ilişki yoluyla öğrenmeyecek; çocuğun yetişkinlerin dünyasına girmesi ancak gitgide uzayan göreli tecrit döneminin -okul dönemi- sonunda gerçekleşecekti. Öte yandan aile, bir duygulanım ve kaygı nesnesi halini alan çocuk çevresinde örgütlenmeye başladı. Ebeveynler, çocuğun eğitimi konusunda endişeleniyor; geleceği için planlar yapıyorlardı ve çocuğun evden ayrılışı acıyla yaşanıyordu. Bu gelişmelerle birlikte çocuk yetişkinlerden farklı ve kendine özgü bir varlık olarak kabul edilmeye başladı.
Bu iki gelişme -okul ve ailenin evrimi- bir üçüncüden ayrı düşünülemez: çocuk içinde tutulduğu isimsiz durumdan çıkarılıp özen gösterilen bir nesne halini alırken, ona daha yoğun ilgi gösterilmesini sağlayacak bir şekilde çocuk sayısında azalma görüldü. Böylece 17. yüzyıldan itibaren toplumsal yaşamda aile, iş, çocuğa tahsil edilen mekan, çocuğa ve sorunlarına ayrılan zaman ve gebeliği önleyici uygulamalar ekseninde bir kutuplaşma görüldü, diyoruz -
1449.
0up up up
-
1448.
0@1 keşke herks bunların bilincinde olsa
- 1447.
- 1446.
- 1445.
-
1444.
0ya bırakın bu amlıyı ne zaman orgazm olamasa böle şeyler yapıyor
- 1443.
-
furkycan ne isle mesgulsun burom
-
koca nesil kurye kasiyer amg
-
helix nerede la amg
-
jew slayer kafayi beyaz ustunluguyle bozmus
-
sabahtan beri kakılmışa kakıyom
-
çaylak olan adam niye sinyal atar
-
ben zenci olup
-
ne salak muhabbet yabiyonuz
-
helix senin baci ne durumda la
-
belirli suphelerim olmakla birlikte
-
muhtar ne hayaller vardi la
-
la beni iyi dinleyin amg
-
a101 den hadi kart alırken kimlik gerekiyor mu
-
babama öfkeliyim akpli olduğu için
-
su tipi utanmadan paylasmak ozguven degil
-
daha resimli baslik acamiyorsun
-
habiscan niye caylak laa
-
pipim kalın ve 18cm
-
44 cm kol 24 cm penis 194 cm boy
- / 1