-
51.
0Bütün televizyon sistemlerine girip Ben Ogrish. Bana itaat etmeyenler ölecek yazısını yazdım.( her ülkenin dilinde ) Herkes Çok yaşa Ogrish diye bağırmaya başladı. Kahkahalar atıyordum. Artık dünyanın yöneticisiydim. Akşam olmuştu. Yatağa yattım ve uyudum gece saat 4 ' te sesler üzerine uyandım. Uyku sersemiydim ne sesi olduğunu anlayamıyordum. Balkondan bakmamla şok oldum. Gelen seslerin polis sesi olduğunu anladım. 500 polis arabası filan vardı o da saydığım kadarıyla. BENi NASIL BULMUŞLARDI? Ne yapmalıydım ? Aklıma bir fikir geldi. Hemen kılık değiştirdim. Hiçbir yerim gözükmüyordu. O anda kapı çaldı. Tık tık tık! Korkuyordum. Kapıyı açtım ve gelen adamları öldürerek merdivenlerden iniyordum. Yeteneğim olmasa çoktan ölmüştüm. Demir kapıya geldim. Çıktım dışarıya. Polisler vardı bir sürü. Yürüyordum hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi. Ormana giden bir yol vardı , en yakın yoldu. Polisler benim aradıkları kişi olduğumu farketmediler. Sokaktan tam dönüyordum ki rüzgarla birlikte giydiğim şapkam uçtu. Koşmaya başladım. Polisler arkamdan geliyordu. Yol bitti ve buzlu bir mağara gördüm. Hiç düşünmeden içeri daldım...
-
52.
0Kardeş nerede yaşıyorsun merak ettim
-
53.
0Buzlu mağaranın içindeydim. Işığın olmadığı bölgeye kadar indim ve cep telefonumun ışığını yaktım. Yol ikiye ayrılıyordu. Geriye dönme şansım yoktu. Polisler mağaranın başında bekliyorlardı. Sola saptım. Kaygan zeminde dikkatli adımlarla ilerledim.Tam tünelin ucuna gelmiştim ki aşağıdan bir rüzgar sesi geldi ve soğuk bir hava akımı yüzüme çarptı. Yerin altından nasıl gelebilirdi ki hava akımı? Mağaranın yakın bir yerde tekrar yeryüzüne çıktığını düşündüm ve diğer çıkıştan çıkmam gerektiği fikre kapıldım. Ancak tünelin sonu dibi gözükmeyen bir uçurumdu. Telefonumu buzlu duvarlarda gezdirdim. Hemen solumda bir insanın anca sığabileceği bir oyuk vardı. Oyuktan geçince tekrar bir yol ayrımına vardım. Bu sefer sağa saptım. Hatırlamalıydım bunları: sol sol sağ. Karanlık ve uzun bir tünelde yürüdüm. O sırada cep telefonum bateri sinyali verdi: pili bitmek üzereydi! Nasıl da unutmuştum bunu, belki de dakikalar içinde ışıksız kalacaktım. O anda içime berbat bir korku saplandı ve buzlu zemine aldırmadan koşmaya başladım. Yol ayrımlarını unutmuştum, çıkışı bir türlü bulamıyordum. Kahretsin! Kaybolmuştum. Cep telefonum üç kere bipledi ve sonra zifiri karanlık...
-
54.
0Soğuktan donuyordum. El yordamıyla yolumu bulmaya çalıştım. Buzlu duvarlar ellerimi acıtmaya başlamıştı. O an bütün umudumu kaybettim ve yere çöktüm. Gözümden yaşlar boşanıyordu. Az sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sesim buzlu duvarlarda yankılanıyordu, sanki aynı anda onlarca kişi ağlıyordu. Aniden durdum. Yankıların arasında bana ait olmayan bir ses duymuştum. O tüylerimi diken diken eden yavaş kahkahaydı bu ve gittikçe sesi yükseliyordu. Koşmaya başladım, ayağım kaydı, yüzümü yere çarptım. Kahkaha yükseliyordu. Bir şey beni ayağımdan yakaladı ve hızla çekmeye başladı. Çığlıklar atarak, suratım buzlu zemine çarpa çarpa sürüklendim. Yaşadığım şok ve acının etkisiyle kendimden geçmiş olmalıydım...
-
55.
0Gözlerimi açtığımda önce hiçbir şey göremedim. Yavaş yavaş etrafımda solgun, fosforlu bir ışık olduğunu algıladım. Güçlükle ayağa kalktım. Her yerim ağrıyordu. Birkaç adım atmaya kalktım, burnum sert bir şeye çarptı. Bir çeşit kafesin içinde olduğumu algıladım. Parmaklıkları yoklarken, bir anda kemikten yapılmış oldukları gerçeğiyle yüz yüze geldim. Çığlığımı zorlukla bastırdım. Tenimi ısıran soğuğa rağmen baştan aşağıya terlediğimi duyumsadım. Yaklaşan iniltiler ve ayak sesleri. Çaresizce kafesin arkasına sindim. iki metre gerideki taş duvarın dibine çaresizce çöktüm. Yaklaşan fosforlu ışıklar. Karşımda iki parlak beyaz kafa belirdi. Yumruklarımı sıktım ve bildiğim bütün duaları saymaya başladım. Beyaz kafalar yüzlerini kafese dayadı. Tüylerim diken diken bir halde bu iki acayip yüzü inceledim. insan gibiydiler ama bir farklılık vardı. Tenleri bembeyazdı ve solgun bir ışık saçıyordu. Allahım! Gözbebekleri ve burunları yoktu.
-
56.
0Kemik parmaklıkları kaldırıp iki kolumdan tuttular. Karşı koymaya gücüm yoktu. Kaygan zeminli tünelde ilerledik. Taş basamaklardan indik. Yüksek tavanlı geniş bir odaya geldik. içeride bu yaratıklardan onlarcası yüzünü bana dikmişti. Beni odanın ortasına bıraktılar ve çevremde bir halka oluşturdular. insan sesinden çok acı çeken bir hayvanın sesine benzeyen bir sesle konuşmaya başladılar. Söylediklerinden bir şey anlayamıyordum. Hepsi birdenbire sustu ve diz çöktüler. Hep bir ağızdan: ‘Kutan! Yüce Kutan!’ diye bağırmaya başladılar. Yaratıkların arasından başında parlak taşlar olan dört memeli bir yaratığın bana yaklaştığını fark ettim. Önce uzun uzun yüzümü inceledi sonra soğuk eliyle saçımı okşamaya başladı.
-
57.
0Günlerdir karanlık bir hücrenin içindeyim. Bana sundukları böcekler ve solucanlarla beslenip hayatta kalıyorum, tabi buna hayat denirse. Başıma daha ne gelecek? Bilmiyorum. içimde bir şeyler değişiyor. Kendimi öldürmeyi göze alamıyorum. Kahretsin! Ayak sesleri yaklaşıyor. Fosforlu yüzlerini mağaranın girişinde görebiliyorum. Yavaş, çok yavaş bir kahkaha atıyorlar sanki. Ellerinde beyaz bir çamur var. Yaklaşıyorlar. Allah'ım sen beni –
-
58.
0ne bu şimdi mk
-
-
1.
-2okumak istemiyosan çık mk zorlayan yok
-
-
1.
0sagane yapram
-
1.
-
1.
-
59.
0rezerved
-
60.
0senin için giriş yaptım
-
61.
0hadi panpa
-
62.
0olum acil devam
-
63.
0beyler az ses verinde ilham gelsin mk
-
64.
0Burdayim reyiz devam
-
65.
0mirai nikki izlemişte gelmiş huur
-
-
1.
0kardeşim mirai nikki ile alakası yok istemiyosan okuma zorluyom mu ?
-
1.
-
66.
0burdayım
-
67.
0panpa betimleyerek anlatırsan daha güzel olur
-
68.
0Panpa, sen çok fazla Future diary izlemişsin.
- 69.
-
70.
0Yarrağa bak 'mirai nikki' adlı animeyi kendi hikayesi diye anlatıyor. Prim vermeyin beyler
-
-
1.
0kardeşim mirai nikki ile alakası yok istemiyosan okuma zorluyom mu ?
-
1.
başlık yok! burası bom boş!