-
1.
+33 -81- onlar ilk insan olduğu için tüm insanlığa ibret olsun diye haramı helali bilelim diye böyle yapmıştır. o tecavüzcülere öbür dünyada ne olacağını kimse bilemez
2-peygamberimiz kılıç zoruyla kimseyi müslüman yapmamıştır. müslüman olmayanlara bile saygı göstermiştir.
3- Allah dini fantezi için çıkarmamıştır. o çıkarmış, kimi insanoğlu binlik edip onu değiştirmeye çalışmış ve diğer dinlerde başarılı olmuşlardır.
4- bu senin allahın verdiği beyni işine geldiği gibi kullanmandır. -
2.
+34 -31- allahın işine karışılmaz.
2- allahın işine karışılmaz.
3- allahın işine karışılmaz.
4- allahın işine karışılmaz. -
3.
+15 -17kuran'da ki açık ve net olan çelişkilere rağmen o olaya girmeyeceğim. başlıyorum.
soru 1: adem'i ve havva'yı 1 elma için cennetten kovan allah neden 7 aylık kıza tecavüz edenlere dokunmuyor? ha diyeceksiniz ki cehennemde yanacak vs.. geçin bunları..
soru 2: peygamberiniz neden hoşgörü dinini kılıç zoruyla yaydı? allahın onları müslüman yapacak gücü yok muydu? hani hoşgörü diniydi lan?
soru 3: allahınız neden bu kadar çok din icat edip din savaşlarına ve akabinde acı'ya ve sefalete sebep oldu? daha önce çıkardığı dinler yanlış mıydı? onlar demo dinler müslümanlık full sürüm mü amk?
soru 4: ben ateistsem bu tanrınızın varlığına beni inandıramamasındandır. yani allahınızın bana verdiği beyni kullanıp sorguladığım için ben mi suçluyum?
okuyan olursa daha bir çok sorum var buyrun. -
4.
+5 -61- elma yüzünden ibret veren tanrın diri diri kız çocuklarını gömen insanlara ne yaptı? hiç bişey.
2- git müslümanlığın nasıl yayıldığını araştır öyle gel karşıma
3- onlar da senin allahının çıkardığı dinlerdi ve insanoğlunun bunu değiştirebildiğini kabul ediyorsun ama müslümanlık değişmez öyle mi?
4- beni inandıramıyorsa suç benim değil. kanıt gösterdi de ben mi inanmadım? -
5.
+8 -1çok bilgili falan değilim ama bildiğim, cevaplayabildiklerimi cevaplıyım
1-) Orası cennet yani bir sınav yeri değil dünya bir sınav yeri sınavda doğru da yanlış da olur sen doğruyu seçmeye çalışırsın bu da öyle doğru cevaplarsan ödül yanlış cevaplarsan ceza alırsın
2-) peygamberimiz zamanında yapılan savaşlara dikkat edersen ilk 3 savaş tamamen savunma yani saldırana karşı kendini koruma meşru müdafaa diğerleri ise islamı koruma ve yayma çabası
3-) Allah'ın gönderdiği islam hariç tüm dinlerin aslı haktır. ama aslı bozulduğu için islam gönderilmiştir. Zaten tüm semavi dinlerin bozulmamış halleri temelde aynı şeyleri anlatıyor.
4-) Allah sana beynini vermiş sorulgulaman gerekiyor tabii -
6.
+3 -5peki sende benim sorularımı cevapla
1-allah yoksa seni kim yarattı japonlarmı ?
2-allah yoksa denizi ağacı meyveyi kim var etti kimyacılarmı ?
şu 2 soruyu cevaplada göreyim seni -
7.
+2 -4( diğerleri ise islamı koruma ve yayma çabası ) hangi merhametli tanrı kendi yarattığı insanların ölümüne sebep olacak savaşlar ister panpa?
madem cennet sınav yeri değil neden adem ile havva ceza aldı?
allah önce ki dinleri koruyamamış ama müslümanlığı koruyacağına inanıyorsunuz öyle mi yani?
sorguladığım zaman ateist oldum işte. bu da allahın suçudur. -
8.
+4Bunların hepsinin cevabını alıyosun. Ama senin tek sorunun inanmaman değil. inanmak istemiyosun. Yani biz burda ne anlatırsak anlatalım. Sen inanmayı reddediceksin. Allah sana doğru yolu göstersin kardeşim. Diyebileceğim hiç bişey yok.
-
9.
+2 -2çok soru gördüm de harbiden yarak gibi soruların dıbına koyim kuran okusan yorumlamadan cevabını alırsın yarak gibi sorular sormuşun amk
-
10.
+2 -1@1 imana gel ilkokullu daha fazla züt olmadan imana gel
-
11.
+2genellikle baktım da saçma bi konu tartışılıyo müslümanlık müslümanlara bakılarak öğrenilen bişey değildir. müslümanlığı kitaptan okursun ve uygularsın bu kadar basit. insan ateist de olabilir müslüman da olabilir önemli olan kitabı tamamen okuyup idrak etmektir. çoğu müslümanın aileden kültürle geldiğine inanan bi birey olarak konuşuyorm ki şuan türkiyedeki tam müslümanların sayısı %5-6 civarındadır hani gerçekten sorgulayanlardan bahsediyorum
edit: elhamdülillah (: -
12.
+1 -1Big bang teorisi nedir?Tümünü Göster
Büyük patlama olarak bilinir. Evrenin 13,7 milyar yıl önce aşırı sıcak bir ortamdan geldiğini savunan teoridir. Evrenin başlangıcı olduğu kabul edilir. Amerikalı Edwin Hubble evinde kullandığı dev bir teleskopla gözyüzünü incelerken yıldızların kızıl renge doğru yaklaşan bir ışık yaydıklarını saptadı. Bu buluşla bilim dünyasında büyük değişimler oldu. Yıldızların git gide dünyadan uzaklaştığını anladılar. Sadece dünyadan değil birbirlerinden de uzaklaşıyorlardı. Bunun sonucunda da evrenin sürekli genişlediğini anlaşıldı. Evrenin bu şekilde başladığı ön görülürbig bang teorisi
Big Bang herhangi "bir yer"de olmuş bir patlama değildir. Yani Big Bang (Büyük Patlama), adının böyle olmasına karşın, konuya aşina olmayan kimilerinin adını ilk duyduğunda hayal ettiği gibi, günümüzdeki galaksileri oluşturan maddeyi dışarı fırlatıp atan, herhangi bir noktada meydana gelmiş bir patlama değildir. Big Bang’ın ilk döneminde evrende (en azından gözlemlenebilir evren bölgesinde) hüküm süren koşullar her yerde aynıydı. Buna karşılık maddi unsurların evrenin genişlemesi olgusuyla birbirlerinden hızla uzaklaştıkları doğrudur. Büyük Patlama terimi de işte bu genişleme hareketinin şiddetine gönderme yapmak üzere tercih edilmiş bir terimdir, özel bir yerdeki patlamayı kastetmemektedir.
Big Bang’ın anladığımız anlamda bir merkezi ya da özel bir yönü yoktur. Evrenin geçmişte nasıl olduğunu ancak evrenin uzak bölgelerini gözlemleyerek anlayabilmekteyiz, evrende ne kadar uzak bir bölgeyi gözlemleyebilirsek, evren tarihinde de o kadar uzak bir geçmişe gidebilmiş oluruz. Fakat günümüzde görebildiğimiz şey doğrudan doğruya Big Bang'ın ilk döneminin kendisi değil, evren tarihindeki bu sıcak aşamanın ışıklı yansıması diyebileceğimiz “kozmik arkaplan ışıması”dır. Bu ışıma esas olarak tekbiçimli olup her yönde gözlemlenebilmektedir ki, bu, Big Bang’ın gözlemleme olanağı bulduğumuz bölgelerde son derece homojen bir tarzda meydana geldiğini göstermektedir. Bakışlarımızı asla Big-Bang’ın ilk haline kadar zütüremeyecek olmamızın nedeni, ilksel evrenin, yüksek yoğunluğundan dolayı, donuk ışımalı oluşudur; tıpkı Güneş’in merkezini doğrudan göremeyecek oluşumuz, ancak onun yüzeyini gözlemleyebiliyor oluşumuz gibi...
Big bang nasıl keşfedildi?
1929 yılında California Mount Wilson gözlem evinde, Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken, yıldızların, uzaklıklarına bağlı olarak kızıl renge doğru yaklaşan bir ışık yaydıklarını saptadı. Bu buluş bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Çünkü bilinen fizik kurallarına göre, gözlemin yapıldığı noktaya doğru hareket eden ışıkların tayfı mor yöne doğru, gözlemin yapıldığı noktadan uzaklaşan ışıkların tayfı da kızıl yöne doğru kayar. Hubble'ın gözlemleri sırasında ise yıldızların ışıklarında kızıla doğru bir kayma fark edilmişti. Yani yıldızlar bizden sürekli olarak uzaklaşmaktaydılar.
Hubble, çok geçmeden çok önemli bir şeyi daha keşfetti: Yıldızlar ve galaksiler sadece bizden değil, birbirlerinden de uzaklaşıyorlardı. Herşeyin birbirinden uzaklaştığı bir evren karşısında varılabilecek tek sonuç, evrenin her an "genişlemekte" olduğuydu.
Evren genişlediğine göre, zaman içinde geriye doğru gidildiğinde evrenin tek bir noktadan başladığı ortaya çıkıyordu.
Yapılan hesaplamalar, evrenin tüm maddesini içinde barındıran bu "tek nokta"nın, "sıfır hacme" ve "sonsuz yoğunluğa" sahip olması gerektiğini gösterdi. Evren, sıfır hacme sahip bu noktanın patlamasıyla ortaya çıkmıştı. Evrenin başlangıcı olan bu büyük patlamaya ingilizce karşılığı olan "Big Bang" ismi verildi ve bu teori de aynı isimle anılmaya başlandı.
Yeryüzündeki canlıların öyküsü yaklaşık 4 milyar yıl öncesinde başlar. Memeliler sınıfının 33 takımından biri sayılan primat ise bugünkü bilgilerin ışığında 65-70 milyon yıllık bir geçmişe sahiptir (Eimerl ve De Vore, 1969; Romer, 1971; Rosen, 1974). Primat tarihi bir bakıma tüm diğer memelilerinkiyle aynıdır. Mezozoik dönemin son zaman dilimi olan kretase'den itibaren yeryüzü iklimi hissedilir derecede değişti; ortam giderek soğumaya başladı. iklimde görülen bu önemli değişmeye, bir varsayıma göre, çok büyük bir gök cisminin dünyaya çarpması sonucu atmosferde oluşan muazzam toz bulutu ve çarpma sırasında atmosfere dağılan çok miktardaki parçacıklar neden oldu. Atmosferi kaplayan toz bulutu ve parçacıklar güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasına büyük ölçüde engel oldu. Sonuçta dünyamızdaki ısı önemli derecede düştü.
Bir başka görüşe göre de, bu belirgin iklim değişmesi öyle dış kaynaklı olamazdı; yeryüzü iklimi birdenbire değişmedi. Özellikle ikinci zaman sonundan itibaren başgösteren volkanik faaliyetler, deniz düzeyindeki önemli değişiklikler ve yeryüzü kaynaklı diğer jeolojik olaylar bu iklim değişmesinin belli başlı sorumlularıydı.
Zamanımızdan 65-70 milyon yıl öncesinden itibaren başta dinazorlar olmak üzere çok sayıda canlı tarih sahnesinden silindi. Ortaya çıkan bu boşluğu ise dünyanın birçok bölgesinde çok ufak, genelleşmiş bir anatomik yapıya sahip, dişleri, beslenme alışkanlıkları, sayısız bedensel ve davranışsal özellikleri ile her türlü ortamda rahatça yaşayabilecek bir biyolojik ve fizyolojik potansiyelde olan arkaik memeliler doldurdu. Bu memeliler yavrularını doğurarak dünyaya getiriyorlar, onları emziriyorlardı. Vücut ısılarını ayarlama mekanizmasına sahip sıcak kanlı hayvanlardı. Dişleri, sürüngenlerinkinden farklı olarak kesme, parçalama ve ezip, öğütme işlevlerini üstlenecek biçimde farklılaşmıştı. işte bu arkaik memeliler içinde bizi de çok yakından ilgilendiren bir takım var ki ona primat adı verilir. -
13.
+2Primat sözcüğü ilk kez isveçli doğa bilgini Linne tarafından kullanılmıştır. Morfolojik, fizyolojik, biyokimyasal ve davranış örüntüleri yönünden hayli çeşitlilik gösteren primatların tümünü hiçbir ayırım yapmadan maymun denilen çok yanlış bir sözcük altında topluyoruz. Bu sözcüğün bilimsel hiçbir anlamı yoktur; üstelik bir dizi yanlış anlamalara da yol açmaktadır. Biz insanlar, eski ve bugünkü tüm temsilcilerimizle primat dediğimiz bu takımın bir parçası sayılırız. Ancak, neden insanın bu takım içinde yer aldığı, ya da ne tür bir ilişki ile diğer primatlara bağlandığı, bunlar arasından hangilerine diğerlerinden daha yakın olduğu pek bilinmez. işte bu bölümde primatları anatomik ve davranış örüntüleriyle ele alırken, bu tür soruların da yanıtlarını bulmuş olacağız.Tümünü Göster
Her şeyden önce, biz insanlar tüm diğer primatlar gibi çok hücreliyiz. Bir memeli olarak tıpkı onlar gibi vücut ısımızı birkaç derecelik oynama ile sabit tutarız. Dişi primatlar gibi insanoğlunun dişisi de göğsünde bulunan bir çift memeden yavrusunu emzirir. Aslında, benzerliklerimiz bu kadarla da sınırlı değildir; gerek fizyolojik, gerekse morfolojik birçok anatomik özelliği diğer primatlarla paylaşırız.
Primat dünyası aslında bize pek yabancı sayılmaz; hayvanat bahçelerinde çoğumuz onların yarı açık kafesleri önünde durur, anlamlı bakışlarla uzattıkları ellerine kuruyemiş vb yiyecekleri vermek için yarış ederiz. Yassı tırnaklarla son bulan beş parmaklı ve tutucu başparmağa sahip ellerine bakarak, hayret ne kadar da bizimkilere benziyor, diye şaşar kalırız. Her tür yiyeceği ayırt etmeden yemelerine seviniriz. Gösterdikleri akrobatik hareketlerle seyircilerin hayranlığını kazanırlar. Kulakları, gözleri, yüz mimikleri ile onları hayvanat bahçesinde kendimize daha yakın hissederiz. Ancak aramızda bazı benzerlikler bulunmasına rağmen, yine de farklı bir cins olduğumuzu unutmamalıyız. insan dışındaki tüm primatlar içgüdüsel olarak beslenirler ve yaşamlarını böylece sürdürürler. Oysa insan, salt yaşdıbını sürdürmek amacıyla beslenmez; o yemek yemeyi bir davranış örüntüsü haline getirmiş ve beslenme kültürü nü yaratmıştır. Öte yandan insan, diğer primatlarda olduğu gibi salt soyunu sürdürmek için içgüdüsel olarak cinsel ilişkide bulunmaz. Bunu aynı zamanda bir davranış örüntüsü haline getirmiştir. insan, yavrusunu bakıp yetiştirirken, eğer böyle davranmazsam ölür kaygısını gütmez. Bu endişenin ötesinde onu, içinde yaşadığı kültürün icabettirdiği biçimde, daha iyi koşullarda besleme ve yetiştirme yollarını, kendi olanakları içinde araştırır. Aslında, tüm bu davranışları niçin gösteriyoruz? Çünkü bunları yerine getirirken bir tür zevk alıyoruz, mutlu oluyoruz, ruhsal doyuma ulaşıyoruz. Üstelik bunları, tüm diğer canlıların aksine, içgüdülerimizi aşarak gerçekleştiriyoruz. Bir başka deyişle, insan, içgüdülerini büyük ölçüde yitirmiş bir primattır.
insan dışında hiçbir primat kültürel sistemler geliştirememiştir. insanoğlu, simgesel anlatım sayesinde edindiği her tür davranış örüntüsünü bir bireyden diğerine ya da bir kuşaktan diğerine aktarabilir. Bu nitelik hiçbir primatta yoktur. Doğal ortamlarında primatlar çevrelerinde bulunan taş parçaları, ağaç dalları gibi nesneleri belirli amaçlar (avlanma, savunma vb.) doğrultusunda kullanabilirler, özellikle besin gereksinmesini karşılamak için, ince ağaç dallarını yapraklarından sıyırarak kullanan şempanzenin bu davranışını da pek öyle abartmamak gerekir (Kortlandt, 1986). Bunlarda her şeyden önce simgesel anlatım yoluyla, tıpkı insandakine benzer biçimde, bir bireyden diğerine aktarılan alet yapma ve kullanma geleneği bulunmamaktadır. Şempanzelerin bir alet teknolojileri yoktur. Alet olarak kullandıkları nesneler, hemen orada varolan ve ihtiyaç duyulduğu anda basit biçimde hazırlanan, işi bittikten sonra da bir kenara atılan ağaç dallarıdır. Şempanzeler bazen bu çubukları, dişleriyle kırdıkları uzun hayvan kemiklerinin içinden ilik çıkarmak amacıyla da kullanırlar (Goodal 1965).
Şempanzeleri yaklaşık 30 yıl doğal ortamlarında gözlemleyen Goodall, bunların ağaç dallarını, el ya da ağızlarıyla yapraklarından sıyırdıktan sonra termit yuvalarına sokarak termit yakaladıklarına tanık olmuştur. Bu tür çubukları hazırlarken şempanzeler, ayak başparmaklarını da en az el başparmakları kadar beceriyle kullanırlar. Bu avlanma şekli sadece şempanzeye özgü değildir; nitekim, capuchin adlı Güney Amerika primatları da dal ve yaprakları kullanarak ağaç gövdelerinden böcek larvalarını çıkarıp yerler. Gorillerde, şempanzelerdeki gibi çubuklar yardımıyla avlanma alışkanlığına rastlanmamıştır. îri primatların, özellikle şempanzenin bir başka yeteneği de resim yapmaktır. Şempanzeler bu işten büyük zevk duyarlar. Başında tipik ressam bonesi, ağzında piposu ve elinde yağlı boya fırçası ile tuval önünde büyük bir zevkle kullandığı renklerden çeşitli şekiller yaratan şempanzelere hiç de yabacıa sayılmayız. Şempanzelerin yaptıkları tablolarda renklerin belirli bir düzen içinde kullanıldığı görülür.
Primatlar değişik tonlarda çıkardıkları seslerle iletişim kurarlar. Primatların ses tonları, insan hariç tutulursa, 7 ile 26 birim arasında değişir, iletişim açısından insanı, diğer primatlardan ayrı değerlendirmek yerinde olur. insana özgü konuşma dilinin başka hiçbir primatta olmadığını biliyoruz. Bu yetenek onun aşağı yukarı 2 milyon yıl boyunca fizyolojik ve nöropgibolojik düzeyde geçirdiği değişim süreçleri sonunda gerçekleşmiştir.
insan dışındaki primatlara gelince, örneğin çok sık ormanlık alanlarda özellikle gece yaşdıbına uyum sağlamış primatlarda iletişim sesle ya da görsel olarak değil de, çoğunlukla göğüs, boyun, kol ve anüs çevresindeki salgı bezlerince salgılanan kokular sayesinde olur. Yeni Dünya primatlarından aluattalar, köpek gibi uluyarak iletişim kurarlar. Bu ses onların gırtlak bölgesindeki anatomik yapının değişik olmasından kaynaklanır. Bunlarda dil kemiği aşırı ölçüde büyüktür. Dil kemiğinin yarattığı titreşim bu sesin çıkmasını sağlar.
Jibonlarda çenelerin altında hava ile dolabilen iri ses kesecikleri vardır. Ses çıkaracağı sırada bu hava keseciği jibonun başı kadar irileşebilir. Ormanlık alanda birbirlerinden uzakta bulunan jibonlar, aralarında bu keseciklerden çıkardıkları seslerle haberleşirler. Aynı oluşum orangutanda da vardır. Çene altında bu oluşum göğüse kadar inebilir. Şempanze ve gorillerin gırtlak bölgesinde de hava keseciği bulunur. Ancak bunlar, orangutan ve jibondakinin aksine içe doğru gelişmiştir. Goril, elleriyle göğsünü yumruklarken bu kesecikler de şişer; böylece ses meydana gelir. Bu şişen kesecikler, aynı zamanda, göğüs kafesindeki kaburgaları da gorilin yumruklarından korumuş olur. -
14.
+2ben o serkan yavşağının taaaaa dıbına koyayım ki su siteye üye olmadan önce boyle dıbına koduklarıma iq testi yapmadı sapıtmıs ateistini gördümde bu kadar dangalağına ilk defa rastlıyorum tühhh allah belanızı vermesin giberim yazıklar olsun
-
15.
+2@9 iyice oku bak herkes farklı cevaplar veriyor. benim allah'a yada müslümanlığa karşı bi düşmanlığım yok sadece mantığın peşinden giden bir insanım ve kimse bana mantıklı açıklamalar yapamıyor. size göre mantıklı olabilir ama bana göre sadece kulaktan dolma hikayeler var.
-
16.
-2@13 cevap vereediğin açık açık ortada burdaki bazı insanlar senin sorularına cevap vermiş sende benim sorularıma cevap ver ilk okullu
-
17.
+1 -1- adem?Tümünü Göster
+ buyur allahim.
- sana kadin yaratiyim mi?
+ valla, cok makbule gecer
- tamam, once şu kaburga kemigini cikaralim.
+ ne kaburgasi? ne alakasi var simdi?
- e kaburga kemiginden yaraticam kadini...
+ niye be? topraktan yaratsana beni yarattigin gibi. bissuru toprak var.
- olmaz.
+ niye?
- kendini tekrar ediyor dedirtmem. neyse, sen uzan simdi, anestezist melekler seni uyutucak.
+ basimiza is aldik... ...
- adem, uyan hadi.
+ nerdeyim ben?
- cennettesin. sana kadin yarattim. adi havva. bak o agacin altinda oturuyor.
+ guzel olmus, eline saglik.
- tesekkur ederim. simdi, adem, bak, buralar hep cennet, istediginiz gibi tadini cikarin havvayla. ama su agactan yemeyin, o yasak.
+ ne isi var ki yasak agacin cennette?
- ben koydum.
+ niye?
- heyecan katsin diye.
+ allah allah? bari bi tel orguyle falan cevirseydin, madem yasak. neyse... peki surdaki kim?
- o mu? o seytan.
+ e onun ne isi var peki cennette?
- seni kandirip benim yolumdan cevirebilecegini soyledi. ben de dedim ki kanmaz adem, saglam cocuktur o dedim. giriyo musun iddiaya dedi. ben de giriyorum dedim.
+ e niye girdin ki iddiaya? bosverseydin.
- meleklerin onunde sordu, hayir diyemedim. neyse bak, dikkat et yani, seni kandirmaya calisacak. eger seytana uyarsan senin butun soyunu dunyada imtihan etmem gerekir. bana itaat etmeyenleri de cehenneme atarim, sonsuza kadar yakarim.
+ niye yakiyosun ki? zaten seytani sen sardin basimiza?
- zebanileri yaratmis bulundum bi kere. canlari gibilmasin, yaksinlar iste, oyalanirlar.
+ tamam, naapalim... peki baska insanlari ne zaman yaraticaksin?
- benden bu kadar. simdi siz havvayla cogalicaksiniz.
+ iyi de, cocuklarimiz kiminle cogalicak?
- birbirleriyle.
+ nasil yani? ana-baba bir kardesler birbirleriyle ciks mi yapicak?
- evet.
+ iyi de, yarativer bikac cift insan daha da içeste gerek kalmasin. topraktan yaratmak istemiyosan onlari da havva'nin kaburga kemiginden yarat, ne biliyim.
- olmaz.
+ valla, hikmetinden sual olunmaz ama, biraz sacma geliyor bana butun bunlar. cennette yasak agac, seytan, içest... yani, neden boyle?
- suphesiz ki ben senin bilmediklerinden haberdarim.
+ ha, tamam o zaman...
- neyse, hadi beline kuvvet, ben kactim, bikac bin sene sonra bi kitabim cikicak, onu yazmam lazim.
+ e daha vaktin varmis.
- senin icin bikac bin yil, benim katimda bikac gun oluyor. hep kitaplarimda yazicam bunlari. hadi, kendine iyi bak. seytana da dikkat et, cok kotudur, hayal edemeyecegin kadar kotudur. ben yarattim, ordan biliyorum.
+ tamam allahim, dikkat ederim. hadi gule gule. -
18.
+1 -1@8 kuran'ı okumadığımı nerden biliyorsunuz? işte fark burda. kuran'ı okumayan yada okuyup anlamayan müslüman okuyup anlayan ise ateist olur.
-
19.
+2yanlis sorudan dogru cevap cikmaz. sordugun sorular cok aptalca ve yanlis kurulmus retorik olarak. sivilce ergen bi ateist oldugun agibar kollarini yorup cevap yazmaya calisanlara basarilar bu salak bebeyin tatmin edemezsiniz bunu bilin.
-
20.
-2@6 big bang ve evrim teorisini araştır. bu iki soruyu da cevaplar.
-
cfkrn adlı yazarın anasıylaa
-
ben bu sözlüğün özürlü pijiyim
-
olum bu iceceklerin neden gazı yok arıtk
-
hayat artığı kız tavlama tavsiye
-
2 yıl 31 çekmesseniz bu alışkanlık otomatik olarak
-
kafam bozulduğunda uzaklaşmak istediğimde
-
arkadaslar yarranizi atmayin vikings kızıyor
-
üstad sedat kapanoğlu
-
kamyoncu kamil amcılığıı
-
ismim herhangi bi şekilde yozgatla
-
kamyoncu abi instanbula ne zaman gelcen ya
-
kız müslüman değilim diye konusmayi kesti
-
ben kürdüm askerlik benim neyime
-
ak parti hariç bir partiye oy veremiyorum
-
deli türkçü
-
flood yapma az beyinli
-
ilk şukumu aldım bundan sonrası
-
klima fiyat performans öneri
-
3 gundur öleceğimi hissediyorum
-
krem rengi lacoste
-
sözlük içi kank aranırr
-
ulu zombi bana borcun vardı
-
fotografimı bi daha paylaşan olursa
- / 1