-
26.
0mektubu bir sefer daha okumadım, masanın üzerine koydum.
beyler ben malım herhalde, o kadar şey arasında
o şoka rağmen kafama çocuğun yürüyememesi takıldı.
belden üstünü gayet kullanıyordu ancak bacaklarını hiç hareket ettirmemişti.
gerçi onu gözlemlediğim 2 ya da 3 dakikadır ama test etmek istedim.
mutfaktan çatal aldım, bacağına batırdım.
acıdığını belli eden bi ses çıkardı.
acıdı mı? dedim alaycı bir tavırla.
ve o kelimeyi duydum.. -
27.
0tek kişi mi var beyler bi ses verin
-
28.
0amk fazla süslemeden açık net yazınca da kısa olmuş sanki daha sayfa 2 deyiz. belki de başlığa bir tek ben yazdığımdandır *
-
29.
0@38 o hikayeyi özellikle okumadım tırsarım öyle şeylerden amk. neyden bahsettiğini anlayamadım daha mı seri olayım?
-
30.
0'evet' dedi. hayatımın en büyük şokuna, sadece bir kelimenin
basit bir kelimenin neden olacağına hiç ihtimal vermezdim.
'evet' dedi.
'... konuşmayı da pek beceriyor sayılmaz. iyice anlamak için
ona 'evet' kelimesini kullandırabilirsin.' yazıyordu. ve kullanmıştı o kelimeyi.
ama 'evet' den başka herşeye benziyordu.
pelteklik desen değildi, yeni konuşan bir çocuk bile bu kadar beceriksiz söyleyemezdi.
öyle bir 'evet' demişti ki, 'v' kısmını söylerken dilinin yarısı dışarı çıktı.
'e'ler barizdi ama 't' kısmı tam bir fiyaskoydu.
youtube'da izlesem, gerçekten gülerdim.
zaten embesil bir görüntüsü vardı, iyice embesile dönmüştü.
ne biçim bir 'evet'ti lan o öyle. tekrar duymak istedim.
bacağına çatalı bi sefer daha batırdım.
'şimdi acıdı mı?' dedim. başını evet anlamında salladı.
'anlamadım?' dedim üsteleyerek.
'hıhı' gibisinden bir ses çıkardı.
evet dediğinde yüzümdeki ifadeyi görüp utanmış olacak ki,
o gün bir daha konuşmadı.
akşam sahnem vardı, giyinip çıktım. -
31.
0beyler kimsenin gibinde değil anlaşılan. bırakıyorum.
-
32.
0insan bi tepki verir amk kendi kendime takılıyorum yarım saattir
-
33.
0devam ediyorum
-
34.
0ankara kızılayda voodoo blues diye bi mekan açıldı iki üç sene önce
bilen bilir.
orda sahnemiz vardı o akşam 10-12 arası.
rutin hazırlıklar muhabbetler falan sahneye çıktık
her zamanki repertuar
ilk şarkı, 'when the children cry' amk.
(şarkı da bu http://www.youtube.com/watch?v=MHZ79InLGRY )
algıda seçicilik desen değil, düpedüz kader anasını satıyım.
başlar başlamaz kafa gitti benim.
söylerken içim titredi resmen,
güzel bi alkış aldık. ama o şarkıdan sonra iptal oldum ben.
kafa gitti bizim embesil doruk'a.
çocuğun önüne bi kap yemek bi bardak su bile koymadan çıktık amk.
sokaktan eve getirdiğin kedi köpek olsa böyle yapmazsın.
12 de biten sahneden 11 e doğru ayrıldım beyler.
eve geldim.
uyumuş... -
35.
0kucakladım, kanepeye yatırdım. üzerine bir şeyler örtüp,
bizimkinin tekerlekli sandalyesine oturdum. bi sigara yaktım.
çocuk uykusunda bile embesil gibi görünüyor,
lan dedim oğlumsan bile kafam trilyonken mi yapmışım ben seni.
aldım çocuğu zütürdüm yatağıma yatırdım.
üstümü başımı çıkardım, yanına yatacaktım ki
dedim 'bu günlük bu kadar romantizm yeter.'
kanepeye uzandım.
anası olacak huuryu bulmaya karar verdim.
ama nasıl bulacaktım?
bulsam ne diyecektim?
oğlun mu, oğlumuz mu?
gibeyim onu da öğrenmek lazımdı dna testi falan filan.
bi bu ekgibti dıbına koyım.
gerçi sıkılmaya başlamıştım,
hareketli ve eğlenceli olan her şey sıkıcılaşmaya başlamıştı.
bi hareket geldi yaşantıma diye düşündüm en son.
sonra uyumuşum. -
36.
0uyanır uyanmaz, istemsiz olarak ona bakmaya gittim.
kapıyı açınca sıcak bir havasızlık ve koku vurdu yüzüme.
uyanmıştı ama hala yatıyordu hareketsiz,
bacaklarını kullanamadığı için kalkamayacağına sonradan akıl erdirdim.
üzerindeki battaniyeyi kaldırdım, altına sıçmıştı.
hiç bişey demeden, yüzüne baktım bütün sinirimle.
odanın cdıbını açtım. sakinleşmek için camın önünde kaldım
dışarıyı izledim bir süre.
camın önünde öylece dururken,
caddenin karşısındaki pastanenin bahçesinde oturan hatunla göz göze geldim.
karı kızla muhatap olacak halim yoktu ama
sabahları çok mu çekici oluyorum nedir,
hatun gözlerini alamıyordu benden.
baktım, baktım.. kalktı, masanın üzerine para bıraktı
caddenin sonuna doğru yürüdü.
gözden kayboluşunu izlemedim, odanın içine döndüm.
'sucuklu yumurta sever misin?' dedim. -
37.
0elimden geldiğince hızlıyım panpalarım.
-
38.
0'salam yok mu?' dedi bütün beceriksizliğiyle.
hay gibeydim ya ananı.
'anan iyi beslemiş herhalde seni kocazüt' diyecektim,
nedense diyemedim.
kaldırdım, taklu zütüyle tekerlekli sandalyesine oturttum.
çarşafı toplayıp öylece çöpe attım.
salona sürdüm, ona çizgi film açtım.
salam almak için dışarı çıktım. -
39.
0@57 ne desem boş. bu sıradan değil demiştim, tesadüfler fazlasıyla abartılı. haklısın.
ama gerçek bu. -
40.
0@60 eyvallah panpa da, ezan dediğin en fazla 2 dakka. 2 dakkada çoğunu okuduysan helal amk
-
41.
0neyse, devam...
-
42.
0eşofman tişört çağdaş'a doğru yürüdüm.
taklu çarşafı da çöpe attım kapıcıya bırakmadan.
o taktan kokudan sonra temiz havaya çıkınca keyfim yerine geldi
ıslık çalmaya başladım.
gören de akşam miranda kerr'in üstünde adriana lima'yı gibmişim
sabah oral sex'le uyandırıp yatağıma kahvaltı getirmişler sanar
nerde amk.
etrafıma bakınıyorum ıslık çalarken, caddenin karşısından bi hatun yürüyo
pastanedeki hatun.
dedim 'amk ben sabahları çekici oluyorum herhalde,
hatun vazgeçememiş geri dönmüş.'
kestim hatunu bi güzel, karşıdan karşıya, benim olduğum tarafa geçti
aramızda on adım vardı, bakıştık
gözlerinin dolduğunu hissettim. yanımdan geçti gitti
garip oldum, bir iki adım sonra arkamı döndüm baktım,
normalden hızlı yürüyordu.
dedim senin girdiğin tribi gibiyim.
girdim çağdaş'a 32 dilim salam aldım.
eve döndüm.
embesil embesil çizgi film izliyordu,
salamı kanepenin üzerine koydum.
tekerlekli sandalyesini banyoya sürdüm.
zütünü temizledim... -
43.
-1@64 sadece oku panpa, bana ayıp ettin diyemezsin.
-
44.
0umurunuzda değil biliyorum ama,
benim taşaklarım normalden büyük. doktora gitmişliğim de vardır
önemli değilmiş, çok nadir görülen bi tür genetik çeşitlilik.
çocuğun zütünü iyice temizledim,
altına işemiştir diye gibinin etrafını da temizliyim dedim.
gözüme çarptı, gibinden üç tane yanyana koysan bir taşağı etmezdi amk.
'hagibtir' dedim. 'oğlum musun lan sen!'
o sinirle bunu dal daşak tekerlekli sandalyesine bindirdim,
salona zütürdüm. yüzünü koltuğa çevirdim, televizyonu kapadım,
mutfağa döndüm. salamları ve peyniri bi tabağa koydum,
bir tabağa domates doğradım, yanına da bir iki dilim ekmek dilimledim.
salona gidip önüne koydum.
üzerimi değişip evden çıktım.
eve geldiğimde saat gece yarısını biraz geçmişti,
onu görmezden gelerek salondan odama geçtim. üzerimi değiştim.
içerden televizyon sesi geldiğini farkettim.
çıkarken televizyonu kapatmıştım,
vay amk demek o kadar da mal değilmiş diyerek salona girdim.
o saatte nasıl bulduysa, çizgi film izliyordu.
koltuğa baktım, sabah koyduklarım duruyordu.
sadece salamlardan yemişti...
gidip, kalan salamları saydım. neden mi?
15 tane salam bırakmıştı çünkü. yani,
yarısını bana bırakmış...
ama matematiği biraz kötü olacak ki bir tane fazla yemiş. -
45.
07 yaşında otistik çocuk nasıl sayı saysın da, nasıl 32yi ikiye bölsün değil mi beyler?
sazan.avi seslerini duyar gibiyim. ama etrafında otistik engelli biri olan bilir, isteyenler de araştırsın. otistik engelliler sürprizlerle dolu. ilerleyen safhalarda daha fazlasını göreceksiniz.