Part-32

her günüm biraz korkuyla geçiyordu ama hala babamı aramamıştım (konuşmak istemiyordum ya konuşacak çok şey olduğundan ya da susmak zorunda kalacağımdan)
Cuma ya kadar her günümü Leonie yle son günümmüş gibi yaşadım saat sabah 9-10 da alıp saat akşam 12 lere kadar dışarılarda geziniyorduk her gün
ona birşeyler alıyordum, her gün yeni yerler keşfediyorduk (en iyi dondurmacının mekanı, en iyi makarna yapılan yer, en iyi restaurant vb..) ama o 3-4 günde
minik öpüşmelerimiz dışında hiçbir hareket yapmadık birbirimize (onu alıştırmaya çalışıyordum) 2-3 yemek yapmayı öğrenmişti (kendisi hayatında sadece
makarna, yumurta ve pasta&tatlılar haricinde yemek yapmayı bilmiyordu) ki kendisi önceden hiç sıcak ana yemekler yapmamıştı ya da sulu yemekler
Perşembe gecesi beni evine çağırdı..
amcamı da çağırmıştı ama amcamın işleri vardı (hala ne iş yaptığını sormamıştım lan) yoldan geçerken bir çiçekçiye uğrayıp gül aldım ve eve doğru yol aldım
evde babası ve kardeşleri vardı abisini görmedim (görmek istemiyordum da zaten Noah bana hep soğuk davranırdı) Leonie ye çiçekleri verdim ve öpücüğümü aldım
öpüşürken gözüm açıktı (garip bir duygu denemenizi çok önermiyorum ama karşıdaki insanınki de açıksa güzel olabilir) arkasına bakıyordum babası felan yoktu
rahatça öpüştük ve 2. kata çıktık, Leonie çok güzel bir sofra hazırlamıştı babası baş köşede kardeşleri 2 yanındaydı yanağımdan öpüp mutfağa gitti giderken
gülümsüyordu ve bilerek biraz kıvırtmıştı babasına baktım öpmesine birşey demedi karşısını gösterdi ve diğer başköşeye de ben oturmuştum
Jon. kızım ilk defa mutfağa girdi (kahkaha attı) umarım zehirlenmeyiz
gülümsedim ben onun elinden ne olsa yerdim bee (ama diyemedim hala babasından çekiniyordum)
biraz amcam nerde diye konuşarak 2-3dk geçirdik ve sonunda Leonie geldi biraz terlemişti heyecanlıydı elleri titriyordu biraz heyecanlanmasına sevinmiştim
açıkcası ciddiye almıştı söylediklerimi.
ilk olarak çorba servis etti; domates çorbası ve yanında kıtır ekmek vardı açıkcası böyle bir performans beklemiyordum çok güzel yapmıştı çorbayı ama
sanki tuz yerine şeker kullanmıştı tatlı olmuştu (aynı onun gibi) ama afiyetle yedim..
babası da böyle birşey beklemiyormuş gibiydi çorbayı öve öve bitiremedi ben de en az onun kadar söylemeyi isterdim ama biraz utanç biraz korkuyla 2-3
cümleyle çok güzel yaptığını ve devdıbını beklediğimi söylemiştim bu ona yetmişti içeri tekrar gülümseyerek gitti bu arada kardeşleri beni süzüyordu
eminim g.tüne bakıp bakmadığımı izliyorlardı normalde bakacaktım çünkü benim için kıvırıyordu (büyük bir çaba harcıyordu gerçekten) ama ben de çocukları
izlemeye karar verdim siz hayırdır tarzında onlara bakıyordum onlar da kafalarını öne aldılar ve aşağı bakmaya başladılar
Leonie tabaklarımızı almaya geldi yanında da büyükçe bir tencere vardı pilav koydu ve içeri gitti, yine benim için kıvırtmayı unutmamıştı, sonra büyükçe
bir borcamda 4-5 karnıyarık vardı onları da koydu ve masaya oturdu, üstündeki tek parça kırmızı etekli giysisi biraz havalandı ve bacakları açıldı göz
ucuyla bakmıştım farketmişti hatta belki bilerek havalandırmıştı yüzüme bakıp gülümsedi, masadaki herkez bana bakıyordu ama Leonie aşkla, babası merakla
kardeşleri de nefret diye tanımlayabileceğim tarzda bakıyordu. ben de diğerlerini görmüyomuş gibi yapıp Leonie nin ellerine baktım (titriyordu hala)
patlıcanı bir çatal darbesiyle yardım ve biraz pilavla ağzıma zütürdüm.. başta salçanın yoğun tadını aldım pilavla birlikte salçalı sos en sevdiğim
birleşimlerdendi ama sonra patlıcanın tadı ağzıma geldi, çiğdi patlıcan patlıcanın çiğ tüketilmesi insanı zehirleyebilirdi ama kızı da üzmemeliydim
bardağımdaki tüm suyu tek dikişte bitirdim hemen bir bardak su istedim (ailesi garipsemişti yaptığım bu hareketi ama aslında onları kurtarıyordum) Leonie
de hemen kalkıp mutfağa gitti hemen uyarmalıydım 'durun yemeyin patlıcan çiğ' hepsi suratıma bakıyordu 'patlıcan çiğ yemeyin içini yiyin dışını bırakın
çiğ patlıcan yenmez zehirlenirsiniz' babası tamamdır işareti yapıp arkadan bir çöp tenekesi çıkardı ve hepsi sırayla patlıcanlarının yarısını kesip içine
attı onlar hazırlıklıydı ben de tam kesip atacakken Leonie geldi benim patlıcanım duruyodu onlarınki yarım yamalak da olsa yenmişti kızın tabağında da vardı
ona da yedirtmemeliydim saçma bir fikirdi ama aklıma anca o geldi
o. kardeşin patlıcanına hep tuz attı sakın yeme
Jon. (çok iyi rol yapıyordu) yaaa tüm eğlenceyi bozdun
Leo. (gülüyordu) (kardeşine bi çimdik attı) beni kandıramazsınn
1- tamam denedik olmadı
patlıcan yedirmedim sonunda ona ben de yediğimle kaldım 1-2 çatal almıştım ama neyse artık, pilav çok güzel olmuştu fakat yağsız süper tane tane ağza gelen
bir pilavdı Leonie yeniden tabakları toplayıp içeri gitti..

Part-31

amcamı ve Elena yı televizyon izlerken buldum ayrı koltuklardaydılar ama onların sıcaklığı odaya geçmişti resmen, içerisi alev alevdi amcam beni görünce
Elena ya işaret yaptı ve Elena da yukarı çıktı.
o. ya amca kızın babasıyla sen mi konuştun
a. (gülümseyip doğruldu) yapmışsın bi hata ben de en hızlı yoldan düzeltiyorum işte
o. ya iyi güzel de onlar babamlarla konuşcakmış
a. tamam ya o da bende, ben de sizinle gelicem hem de abimle görüşmüş olurum (ulan 7-8 senedir küs gibilerdi benim sayemde barışmışlar mıydı kendimi
süperkahraman gibi hissetmiştim:))
o. ee amca napcaz babam beni kürekle kovalar bu kızla yaptıklarımı öğrenirse
a. la söylememize gerek yok oğlum, sadece seviyoruz biribirimizi felan de aileleri tanıştırmak için kararlaştırdık seviyorum bu kızı de
o. demesi kolay amca aramam lazım babamı daha
a. ben aradım bile
ulan şok oldum iyi de olmuştu ne dicemi bilmiyordum
o. ee ne dedin
a. gelin getiriyorum dedim (gülümsedi) tam yetki de aldım bu haftanın sonunda gidecez
ulan 3 gün vardı Cuma ya Almanya da toplam 7-8 gün anca kalmış olacaktım
biraz ne yapacağımızı konuştuktan sonra amcam ben yoruldum dedi ve yukarı çıktı ben de telefonu alıp kanepeye uzandım whatsapp a baktım ama mesajlaşmak
istemiyordum direk Leonie yi aradım..
heyecanlı bir sesle hemen açtı sanki bu telefonu bekliyordu, arkadan Lena nın da sesi geliyordu (emrah aklıma gelmişti bu gece konuşurdum belki)
Leo. selam aşkım
o. haberleri aldın mı
Leo. evet (jaaaaa diyordu ve son gelen aaa lar çığlık gibi çıkmıştı)
o. bizim köye gelicekmişsiniz
Leo. evet (yine çığlık gibi olmuştu) babam babanla konuşmuş (ulan hani amcamla konuşmuştu babam nerden çıktı lan?) aileni öğrenicekmiş 2-3 hafta sizle
kalıcakmışız (heyecanlı heyecanlı konuşuyodu)
o. yaa evet (biraz sıkkındım ama telaffuzuma sıkıntımı yansıtmıyordum) ama sana anlatmam gereken şeyler olucak (kızı kaçınılmaz kaynana etkisinden
korumalıydım:))
Leo. evet aşkım dinliyorum (meraklanmıştı)
o. bak canım öncelikle benim ailemden herhangi biri varken bana yanaşmayacaksın özellikle annem ve babamın yanındayken (ablam köyde mi bilmiyordum)
eğer annem seni hamama zütürmek isterse de asla gitmeyeceksin birşeyler uydur ama kesinlikle gitme (kadınlar hamamı hakkında çok şey duymuştum:))
mutfakta da seni deneyecekler en azından 2 çeşit çorba ve 3-5 türk yemeği öğren tatlı öğrenirsen de daha iyi olur ama kessinlikle menemen yapmayı öğren
menemen babamın en sevdiği yemektir sana birkaç kez yaptırmaya çalışacaktır
Leo. dur dur (gülerek söylemişti) tatlım ailenle buluşaya geliyorum sınava girmeyeceğim (hepsini gülerek söylemişti ama tehlikenin farkında değildi:))
o. ya anlamıyorsun bak Türkiye de kızın saygı görmesi ve uygun gelin adını alabilmesi için önce eşinin anne ve babasına kendini kanıtlaması gerekir
Leo. tamam tamam (hala gülüyordu büyük ihtimalle söylediklerim bi kulağından girip diğerinden çıkmıştı) biliyorum çorba yapmayı, yemekleri de öğrenirim
hatta belki sen öğretirsin (erotizm tadı alıyordum:))
o. ben bilsem.. neyse dediklerimi unutma hamam ve büyüklerin yanında yakınlaşmalar yok bu Cuma yola çıkacağız üstüne ince rahat şeyler de al ama gece için
birkaç kazak da bulunsun yanında
Leonie hala söylediklerimde çok ciddi olduğumu anlamamıştı ama öğrenirdi yakında *
o gece 2-3 e kadar mesajlaştık ve gusül alıp yattım..

Part-30

az korkmadım değil 2de bir yolun kenarlarına birkaç tabela için bakıyordum (aklımda ne varsa sanki öldürecekler:)) adam farketmiş olacak ki 'şehrin
çıkışındaki bara gidiyoruz' dedi
bar eski kamyoncu konakları gibiydi ama içeri kulüp kartıyla alıyorlardı, ben konuk olarak girdim içeri Leonie nin abisinde ve babasında kart vardı.
kardeşlerinin adını hala bilmiyodum ama Leonie abisinin adının Noah olduğunu söylemişti abisi benden 2 yaş büyüktü babası Jonathan her zaman pokerface
suratı ile dolaşan biriydi yakın ama uzak davranıyordu (nasıl yapıyorsa mk) her zaman bi mesafesi oluyodu 3 büyük boy bira söyledi sanki küçük olanları
giblemiyordu (o zaman hala adlarını bilmiyordum) zaten yaşları da 18 den azdı kesin buraya girmeleri bile belki yasaktı ama ben de boşverdim

masaya 3 koca bardakta ağzına kadar köpüklü bira vardı sohbet için birbirimizi kesiyorduk sonunda Jonathan yani babası başladı konuşmaya
Jon. içemeyecekmisin biranı
o. hayır ben pek sevmem (diyemiyom içince direk sarhoş olurum belki de kusarım diye)
gülümsedi ve manalı bi bakış attı (aklıma babasının bizi takip ettiği gece geldi, o gece içmiştim, hatta kızının ağzından)
Jon. adın neydi
o. Oder
Jon. öğrencisin de mi, istanbul da okuyosun
o. evet efendim (biraz saygı ve yavşaklıkla çözemeyeceğim bir problem yoktur)
Jon. geçen seferde yanında bi çocuk daha vardı neydi adı emran (emran ne la) mı..
o. emrah tı
Jon. ne oldu o çocuğa neden gelmedi senle
o. aslında ben erken geldim burda amcamın yanında kalıyorum o belki orda okulun tatil olduğu zamanda gelir malum onun dersleri biraz zor
Jon. ne okuyosun sen bakalım
o. (la biraz sallamalıydım ama mantıklı da olmalıydı sonrasında da çevirebilmeliydim) ee efendim ben x de tercümanlık okuyorum ve aynı zamanda da uluslarası
ilişkiler okuyorum inşallah sonraki sene halklailişkilere de başlayacağım (ulan daha olmasına 2-3 sene olan şeyi sanki aha bitti bitecek gibi anlatmıştım)
Jon. iyi iyi böyle iyi konuşmayı da okul sayesinde öğrendin de mi
o. evet efendim
Jon. okulun bitince ne yapmayı düşünüyorsun
o. (aslında o konuları hala düşünmemiştim ama ölümüne abartmam gerekiyordu) birçok dil bildiğim için (4 dil biliyodum o zaman daha ama abartmalıydım)
herhangi bir şirkette güzel bir pozisyonu yakalamam zor olmaz diye düşünüyorum, ama eğer olmazsa burada amcamla ve babamlarla çalışırım (amcamın işini
bilmiyordum)
Jon. oh oh iyi.. bak.. açık kaonuşacağım Leonie benim hayatımdaki tek kız tabi Lena nın da ayrı bir yeri var, annesiyle ayrıldık, evlerimiz ayrıydı buraya
beni görmek için geliyordu ama artık başka bir erkek için de geliyor, ne dediğimi anlıyorsun de mi
o. evet efendim (adam kafasını öne uzatmış sanki hemen şimdi dalacakmış gibi duruyordu tırsmıştım ellerimi kucağıma koydum ve en azından kendimi korumaya
aldım)
Jon. şimdii sana soruyorum sen ne için buraya geliyorsun, yani Almanya ya
o. (3.5 3.5 ata ata) kızınız için geliyorum ve onu seviyorum
Jon. (gülümsedi) eminim öyledir, bu arada amcanla konuştum genç (neden söyledi bilmiyorum) babanla da görüşmek isterim bir gün
o. ııığ efendim onlar Türkiye deler buraya gelebileceklerine pek umut vermiyorum
Jon. (elini omzuma attı, sarhoş gülümsemesiyle) biz gideriz o zaman
lan Jonathan ne işler açtın başımıza belki avrupada siz geniştiniz ama bizim orda.. babam beni kürekle kovalayacaktı daha askerlik yapmamışım ne kızı diye
köy meydanında döverdi beni, daha da önemlisi kızı bozdum lan anlatamıcaktım ki ben bozdum diye de (o zaman beni tüm sülale dinlene dinlene döverdi)
e bir gün elbet yapıcaktık ve aile de o çarşafı isteyecekti..(ulan hemen evlendik de gerdeğe girdik yok daha neler)
o. tabiki bekleriz ama önce haber vermeliyim ordakilere aklınızda bi tarih var mı
Jon. amcan köy dedi gidelim köyünüze bu haftanın sonunda
ulan köy olmaz be olmaz
o. tamam efendim
köyümüz eski biryer olduğundan değil (güzel bir köydü gerçekten) köyde hep iş olduğundan gitmek istemiyordum (babam o kadar iş kurmuş parayı kırmış ama
yazları asla köy dışında biryere gitmezdi, tarlada çalışır inek sağardı ve işin saçmalığı köy bizim köy bile değildi dedemler bile köylü değildi anca taa
dedemin dedesinden köyle bir alakamız vardı)
o gece sadece Jonathan la konuştum diğerleri hala biraz mesafeliydi bana, evime de bıraktı adam ben adresi vermeden (tırsmadım değil)
hemen eve girdim amcamla konuşmalıydım..

Part-29

Banyomuz onlarınki gibi değildi burda sadece 1 büyük küvet vardı, evde amcam yoktu onun yüzünden biraz rahattım ama hizmetçi kızlardan 1 i burdaydı (Elena)
o da aşşağıdaydı o yüzden kıyafetleri giymeden sadece yanımızda zütürüp banyoya girdik. birden yine sevgilisine kıyamayan yanım tuttu 3 kez karşımda resmen
gel gib diye bağırdı ama ellemedim, küvette bolca öpüşdük ve vücudumuzu yıkadık. üstümüzü giyindik ve Leonie o konuşmayı yaptı..
Leo. tatlım bu akşam gelir misin
o. nereye geliyim canım
Leo. demiştim ya babamla ve kardeşlerimle konuşmak için
ulan ben şakasına sanmıştım diyemedim
o. tamam nereye gidecez
Leo. beni eve bıraktıktan sonra çıkarsınız
o. tamam ama bişey söylemeliyim
Leo. (fare suratına girmişti yine bi tane öptüm burnundan) ne diceksin
o. lütfen seni eve bıraktığımda beni öpmeye kalkışma tamam mı
Leo. nası durduracaksın ki beni (gülümsedi ve gözleriyle içimi deşti)
o. işte sorun o durduramayacağım..
üstümüzü de giyinip çıktık ben tekrardan odaya gittim üstüme yeni kıyafetler giydim (Leonie nin zevkine göre) beyaz, atlet tipli bir t-shirt ve onun üstüne
yeşil-siyah gömlek, altıma da kumaş pantalon giymiştim kahverengi renkte.
bir taksi çağırıp (bu taksiye artık çok para gidiyordu)kızı evine bıraktım amcama bu gün geç geleceğimi masaj attım, kapının önünde bekleyecekken Leonie nin
babası geldi ve içeri çağırdı ayakkabımı kaldırıma silip içeri girdim
(rahattım biraz çünkü babası gülümseyerek çağırmıştı)
o kanepeye oturdum babası 'bekleyebilir misin biz daha hazırlanmadık' dedi kafamla tabiki işareti yapıp bekledim.. kapı çaldı, açmalı mıydım? yemedi
açmadım sonra anahtar şıkırtısı geldi ve içeri Lena girdi
Len. aaaa sen gelmiş miydin
(yalancı bir heyecan vardı gözü emrah ı arıyodu)
o. evet 3-4 gün önce geldim ama emrah yok (gülücük attım)
Len. (gülümsedi) gelicek mi 5 gündür konuşamadık aradım ama açmıyor, merak ediyorum onu
o. neden telefonu açmadığını bimiyorum (şaşırmıştım mk) ama diğerlerini ararım onu da sorarım
Leo. ooo ne konuşuyosunuz bakalım (karşımdaki koltuğa oturdu) (kanepeyi işaret etti gözüyle ben de kol koymalık yerini okşayıp farkettim işareti yaptım)
Len. hiç, ben de yukarı çıkacaktım hadi sen de gel (elinden tuttu)
Leonie de bana bakıp ayrılmak zorunda kaldı ben yine yalnız kalmıştım, kanepeye odaklanmış o gün olanları hatırlamaya çalışıyordum evde yalnızdık, o kadar
yer varken bu kanepeyi seçmiştik ve şu an ayağımın altındaki halıda devam etmiştik..

babası geldi yanında Leonie nin kardeşleri de vardı hepsi spor tarzda giyinmiş karşımda bekliyodu

babası el etti ve kapıyı açtı evden çıktık topluca ve arabaya girdik ben arkaya oturmayı düşünürken birinin zaten orda oturduğunu görmüştüm,
Leonie nin abisi ortadaydı kardeşleri de 2 yanına oturdu, babası şoför koltuğunda ben de yanındaydım..

Part-28

kıvrak bir hareketle üstüne çıktım ve soluk soluğa birbirimizi soymaya başladık ellerim hala titriyordu Leonie ellerimi tuttu işaret parmağını dudağıma
zütürüp 'şşş' dedi tek tek ama yavaşça soyunmaya başlamıştı soyunurken dans ediyordu aynı rüyamdaki gibi raks ediyordu sadece iç çamaşırları kalmıştı
yeniden altıma aldım sonra yalamaya başladım dilimi vücudunda gezdirirken ikimiz de gülüşüyorduk, boynuna saldırdım öpüyor kokluyor ve yeniden yeniden
aşık oluyordum. elimi göbeğinden dıbına doğru zütürmüştüm.. sulanmıştı yani zamanı gelmişti
hiç zamana kaybetmeden südyenine saldırdım hızlı hareketlerle çözdüm. iki göğüsü gözüme doğru torpil gibi fırladı. o an ona sarılıp kalmayı istiyordum
ama şimdi sarılmanın zamanı değildi göğüslerinden başlayarak göbek deliğine kadar öpüp yalayarak indim,
sonra sanki heryer parladı; hareketlerimiz kegibleşti, öpüşmelerimiz uzun, tutkulu ve şehvetli. dilimi vücüdünda gezdirirken artık o da beni tamamem soymuştu
ağzımız sadece soluk alıp veriyor sessiz kalıyordu.. sonra üstüme çıktı (bunu çok hızlı yapmıştı bir an kaçıyor bile sanmıştım) beni yan devirip sırtımı
yastıkla destekeldi ben oturur pozisyondayken o donunu çıkarmıştı, boxerimin düğmesini açtı ve beni vücüdünun merkezine aldı.. birbirimize bakıyorduk
Leonie kafasını göğsüme dayamış kalçasını hareket ettiriyordu (git geli kendisi ayarlıyordu) ben de saçını öpüp kokluyordum sonra göğsümü yumruklamaya
başladı bu hareket kalçalarımızın devinimini arttırmıştı hayvani bir güdüyle git gel yapıyordum.. beni azdırdıkça azdıran ne girdiğim yer ne de dokunduğum
tenin sıcaklığıydı Leonie nin gırtlaktan çıkardığı acıyla karışık tutkunun ve şehvetin bir olduğu inlemeleriydi.
artık resmen tek vücut olmuştuk benim ellerim onun belindeydi o da aramızda boşluk kalmayacak şekilde bana sarılmıştı tırnaklarıyla derimi kazıyordu resmen
[bu beni daha çok azdırıyordu (sadomazojist değilim)]dudaklarıyla kulağıma yaklaşmış usul usul inliyordu birden inlemeleri kesildi biraz titredi ve sonunda,
o gelmişti kollarını iki yana açtı ve yatağa sırtüstü düştü etrafı bi koku sardı (birkaç kez kötü koktuğunu okumuştum ama ben öyle bi koku alamadım)
ben de artık geliyordum yavaş yavaş eğildim ve 'hala hap kullanıyor musun' dedim cevabı bana sarılmak oldu kızı ezmemek için ellerimi iki yana açtım
bacaklarımı onunkilerin altına geçirdim,bu arada o da sırtımı çizmekle meşguldü,ve sert bel hareketleriyle git gel ritmini yakaladım arada da birden
çakıp inletiyodum bazen ,sonunda boşaldım..
içinden çıktım, saçını geriye atıp alnından öptüm (Türkçe olarak) 'Helalimsin' dedim anlamadı bi fare suratı takındı sonra burnunu öptüm ve yanına yattım
göğsü hala inip kalkıyordu
yattığım yatak sırılsıklam olmuştu temizlenmesi gerekecekti içerisi havasız kalmıştı kalktım pencereyi açtım soğuk hava iliklerimize kadar işledi (belki de
içerisi çok sıcaktı biraz soğuk hava çok soğuk hissettirmişti).lan bu kızı çok seviyodum herşeyiyle yatakta tamamen çıplakkenki hali bile bi heykel gibiydi
masmavi damarları vardı ve bembeyaz teniyle tam izlenecek bir manzara oluşturuyordu, yanına gittim ve yanağından ve ellerinden öptüm ama elleri kanlıydı
hemen aynanın karşısına geçtim arkamı döndüm sırtımda resmen 4 şeritli yollar vardı, çizilmişti, kız kedi gibiydi ya (bi özelliğine daha hayran oldum)
sırtıma bakmıştım ama önümde de çizikler vardı yatağa oturdum ve aynaya döndüm o da doğruldu
Leo. (parmaklarının ucuyla sırtımdaki çiziklere dokunuyordu) özür dilerim, (çocuksu bir havayla) ama senin suçundu
o. yaaa ne yapmışım bakalım
Leo. (düşünüyormuş gibi yaptı) mmmmm, çok şehvetliydi
o. ve tutkulu..
belime dolanmıştı kafasını omzumun üstünden çıkarıp aynaya bakıyordu
Leo. hadi banyoya gidelim
o. ben de tam aynısını söyleyecektim
gülümsedi.. dayanamadım yatağa ittirdim üstüne çullandım ve ön sevişme tadında güzel bir 10dk geçirdik

Part-25

ulan asıl şimdi anlıyordum babam amcamı neden sevmiyor, onun kafasına uyma diyor ama uymuştum şimdi geri de dönemezdim benle taşak mı geçiyon felan derdi
bu geceyi bi şekilde atlatmam lazımdı

amcam bizi WATERGATE diye biyere zütürdü ulan müzik sesi son ses, kopuyodu ortalık girişte kimlik felan gösterek gerekiyodu almıyolardı beni (ulan çok
sevinmiştim bi an girmicem diye) ama amcam çıkardı biraz para adamın eline tutuşturdu girdik içeri (21 yaşın altını almıyolar)
içeri kop kop biz girince hemen etrafımıza birkaç kız geldi ben hava için göl kenarı gibi biryere gittim (adamlar tam romantik mekanı bar&disco yapmıştı
helal olsun be) amcam arkamdan geldi

a. bugün olacak şeyler aramızda kalacak git bi kız bul
o. ya amca ben gitsem
a. la olum korkuyon mu, tamam babana bişey söylemicem hadi git takıl kafana göre
bişey diyemedim
2 bölüme ayrılmıştım resmen
1 git coş birdaha böyle fırsat bulamazsın, hem de herkez yapıyo mk hadi git
2 gibtir bin, çavuşu sabit tut ne herkez yapıyosa o zaman Leonie de gitsin g.tünü versin her yerde tecrübe için
amk 2. taraf daha fazla ağır basıyordu ama burda metrekare başına düşen kız sayısı 10-15 felandı benimki de hareketlenmeye başlamıştı...
bi kızıl kafa gelip sürtünmeye başladı. ulan yüzünü görmemiştim daha ama kızın zütüne resmen girmiştim (abartmıyorum, tayt vardı üzerinde ve sonuna kadar
zorluyordu) g.tünü avuçladım ve kendimden ileri ittirdim (huurlara yedirecek param yoktu) amcamı aradı gözlerim ama bulamadım bara gittim ama bişey de
içmicektim sadece oturdum.
arkamdan biri dürtükledi amcam kıpkırmızıydı (içkiden olmalı) yanında 2 kız vardı eli ikisinin de belindeydi beni gösterip bağırdı
a. işte dediğim aşk çocuğuu
1#. çok da gençmiş (elini yüzüme sürdü geri çektim)
2#. galiba biraz da utangaç (gülmüştü)
o. ya amca hadi gidelim (türkçe söylemiştim kızlarla muhattap olmak istemiyordum)
a. olmaz oğlum bu gün adam olacaksın
2#. gel gezinelim (ulan benle neredeyse aynı yaştaydı ama sanki 40 yıllık fahişe gibi davranıyordu)
koluma yapıştı elini göğsüme koydu
arkadan amcam geldi ve gidelim dedi

o. amca saçmalama ya bırakalım şunları gitsinler
a. la olum nazlanma birdaha bulamazsın böyle fırsat benden sana açık çek
o. amca tamam dur.. ben milli oldum
a. ne
o. amca ben bu gelen kızla birlikte oldum
bi tokat patlattı (anlamamıştım milli olmamı istiyodu ama sevdiğim kişiyle olduğumu söyleyince sinirlenmişti)
a. ne zaman yaptınız lan
o. ya buraya daha önceden de gelmiştim işte o zaman, okul gezi düzenlemişti
a. bu gün de yaptınız mı
o. hayır
a. gel gidiyoz...

Part-24

dudaklarımızın temaslarını ayırmadan ikimiz de doğrulduk öpüşmekten çok hayvanlar gibi ısırıyorduk birbirimizi acıyla harmanlanan tutku ve aşk bu aktiviteyi
daha da zevkli hale getiriyordu
elimi kalçasına attım yavaşca gömleğin altına geçirdim elimle belini okşamaya başladım (bu an tarif edilemez bir zevkle doluydum her şeyi bitireceğini
bilmesem boşalırdım) güzelce parmağımın üstünü bedenine sürüyordum o da gıdıklanmakla orgazm arasında gidip geliyordu
gülüşe gülüşe öpüşüyorduk kalbim küt küt atıyordu elimi hala belinden çekmemiştim, bir elimle belinden bir elimle sırtından tutarak üstüne çıktım ve onu
yatırdım.. birbirimize olan sevgi gösterimizin yavaşça cikse dönüştüğünü anlamıştım benim suçumdu onu çok arzuluyordum. boynuna bir buse kondurup üstünden
kalktım sadece birbirimize bakıyorduk ve bizim yerimize gözlerimiz konuşuyordu, sesler yerine nefes alış verişimizin hırıltıları çıkıyordu
Leo. ne oldu (nefes nefese)
o. (gırtlağımı temizledim) hadi filmi izleyelim
Leo. (bana sarıldı) ne oldu hadi söyle
o. bunu yapamam
Leo. neden, daha önce de yapmıştık
o. olmaz, yani yeni görüştük ben senle bir ömür geçirmek istiyorum ve sana karşı duygularım sadece ciks değil
Leo. şşşş şşş (kafamı kollarının arasına aldı ve göğsüne doğru bastırdı) ben de sana karşı sadece ciks düşünmüyorum ne zaman istersen o zaman olur
filmin sonunu birbirimize sarılarak getirdik ve sonunda birbirimizin dudaklarına yapıştık. saat 21.30 olmuştu hala erkendi fakat kızın ailesini de
meraklandırmak istemezdim, gitmeden önce amcamla vedalaştı ve birlikte aşağı indik bu sefer aşağıda Marie vardı biraz ters bakarak yanından gittim taksi
çağırdım ve adresi verdim, arabaya bindik evinin önünde indik taksiyi beklettim, kapısının önüne kadar gittim ve topuklarımın üzerinde ileri geri
yaptım, kapının önünde o da döndü ve beni yanağımdan öptü (ulan ne oluyodu bilmiyorum ama kızarmıştım) yine sarhoş gibi taksiye bindim kapıdan gözümü hiç
ayırmamıştım ve gördüm.. babası yine bizi takip etmişti ben taksiye bindikten 1dk sonra adam arabasıyla evin önüne park etmişti taksi hareket ederken
ben hala arkamdan adama bakıyordum, eve girdi ve kapıyı kapattı..

eve gidip hemen mesajlaşmak istiyordum Leonie yle acaba ne olmuştu babası kızgın mıydı..
odama girerken amcam kolumdan tuttu
a. bak Oder güzel bi kız bulmuşsun hayırlı olsun umarım hayallerinizi gerçekleştirirsiniz
o. sağol amca (konuyu nere getirecek anlamamıştım hala)
a. amaa (durdu) bak Almanya da kızlar tecrübeli erkek isterler
a. sen.. (durdu ne diceni bimiyormuş gibi) formayı aldın mı
o. ne (ilk söylediğinde anlamamıştım jeton paraşütle düşüyordu)
a. milli oldun mu, önceden gelen bi tecrüben var mı (ulan hiç zorlanmadan söylemişti hiç ben kıpkırmızı olmuştum adam sanki futbol konuşuyomuşuz gibi
söylemişti)
oldum desem bir deert olmadım desem sonunu az çok düşünebiliyordum kararsız kalmıştım mk
o. olmadım amca (yalanın dibine vuruyodum)
a. koca adam olmuşsun hiç mi bi sevgilin felan omadı
o. ya amca (ulan yere batıyodum resmen)
a. tamam seni bugün adam yapıcaz gel çıkıyoruz dışarı..

Part-23

yine taksiye atlamış evinin önüne gelmiştim kardeşlerinin burda olduğunu söylemişti umarım karşılaşmazdım onlarla kapıyı çaldım ve bekledim
içeriyi de dinliyordum 2 erkek bağırmaya başladı
sonra Leonie nin sesini duydum ve kapıyı açtı 1 dakika deyip içeri gitti o arada arkadan kardeşlerinden biri kafasını çıkardı (Leonie nin 18-19 olduğunu
düşünürsek kardeşlerini 15-16-17 yaşlarında bekliyordum ki öylelerdi ama yaşlarını bilmesem abi bile diyebilirdim sakalları benden fazlaydı) gülümsedim
ve içeri gitti sonra Leonie geldi
ona bol gelen beyaz kolsuz gömlek gibi birşey giymişti içinde resmen kayboluyordu sadece göğüslerinin biraz çıkıntısı vardı, kıyafeti hiçbir hattını belli
etmiyordu altında da mavi dar bir kot vardı bu haliyle bile beni baştan çıkarıyordu (her zamanki haliydi)
taksiye gittim ve önceki aldığı yere geri zütürmesini söyledim (adresi unutmuştum *
eve girdik Elena kapıya karşılamaya geldi ben Leonie ye bakıyordum o da Elena ya biraz sinirlice bakıyordu onun yanından gidince de konuşmaya başladı
Leo. o kimdi
o. ha o mu (cool olmaya çalışıyordum) Elena ya o amcamın bir çalışanı
Leo. burda mı kalıyorsun
o. (kıskanması hoşuma gitmişti) evet
tam birşey söyleyecekken (ağzını açmıştı tam söylüyordu) arkadan amcam geldi ve o süper ortam yatıştırıcı kahkahsıyla konuşmaya başladı...
yemekte bizden çok amcam konuştu resmen kızı sorguluyordu (utanmıştım biraz) ama kız her soruya yatıştırıcı ve güzel cevaplar veriyodu, ona soramadığım
şeyleri amcam sormuştu işte [sanki babammış gibi (ki kesinlikle babama söylemişti babam da ondan sitemiştir kızı sorgulamasını eminim)] ailesini felan
sordu (annesiyle babası ayrılmışlardı kız Almanya-Belçika arasında seyahat ediyordu hep)
sonra yemekler bitti biz odaya çıktık (ulan amca dedik bağrımıza bastık sorgu yargıcı çıktı adam) Leonie biraz rahatsız olmuştu (yani bana böyle soru
yağmuru yapsalar ben kesinlikle bozulurdum) ama hiç belli etmiyordu hatta amcan iyi bi adama benziyor demişti (bir de bana sor:))
birkaç kez özür felan diledim onu sorgulaması hoşuma gitmemişti hiç, ama kız sanki sorgudan hoşlanmış gibi seviniyodu (ciddi olduğumuzu düşünüyordu)
hatta espri de yapmıştı 'eğer çok pişman olduysan ben de sana babam ve abimle bir yemek ayarlayabilirim' (biraz yusuf yusufdan sonra)
'olabilir' dedim ve gülüştük..
odada yatağa yattık önümüzdeki televizyonu açtım ve film izleyelim dedim..

50 ilk öpücük diye bir film izledik spoiler vermicem (spoiler verecek kadar izleyemedim:)) ama konusundan biraz bahsediyim bir kadın var kazadan
dolayı her gününü kaza gününden önceki günü gibi yaşıyor yani hafızası kitlenmiş ve bundan sonra haberi olacak olan bir adam bu kıza aşık oluyor her
gün farklı bir yöntemle onu tavlamaya çalışıyor bazen çuvallıyor bazen başarıyor.. güzel film izleyin derim.

işte filmi açtık izliyoruz yatakta, ben ayaklarımı uzatmış sırtımı yastıkla desteklemiş oturuyorum o da bana sarılmış başını omzuma yaslamış..
filmin ilk romantik sahnesinde biz de romantizmin doruklarına çıkmıştık öpüşüyorduk..
uzun zamandır birbirimizi görmemiştik onun acısını çıkartıyorduk ben onu öperken ellerim kendiliğinden hareket ediyorlardı..

Part-22

Leonie merak etmişti beni (gelmişmiydim felan)
hemen mesaj yazmaya başladım onu bekliyordum işte
1 saat sonra cevap yazdı
Leo. okuldaydım canım bakamadım
hadi canım okulda videolu görüşüyon ama bi mesaja mı bakamıyon dicektim ama bişey yazmamak daha iyi olur dedim ve 10dk beklettim
o. özür dilerim canım duştaydım yazamadım bişey
.
.
işte sevgili muhabbetine tekrar döndük 2 gün sonra geleceği için çok heyecanlıymış.. beni okulda zor durumda bıraktığı için tekrar üzgünmüş (her seferinde
yine konuyu buraya getiriyordu) birşey yok deyip geçiştirdim

her gün aynı gidiyordu sabah suskun bir kahvaltı yapardık bazen 1-2 saatliğine dışarı çıkardım (inandırıcı olması lazımdı yalanımın) hizmetçi kızlarla
konuşurdum çıkmadığım zamanlarda, onlar benden de iyi konuşuyordu almancayı 1 sırp (Tanya) 2 bulgar (Marie ve Elena) normaldi onlar burda yıllarını
harcamışlardı. fazlaca yavşama biraz da dil geliştirme bahanesiyle onlarla konuşuyordum hep.
ve gün geldi Leonie Almnanya ya gelmişti aklımda ne vardı bilmiyorum ben buraları bilmezdim emrah da yoktu be (bu arada düşündüğüm gibi foto atmamıştı)
çocuğa gel de diyemezdim mk
kız artık gezdirecekti beni ya da sadece eve kapanacaktık
gelince mesaj attı o gün dışarı çıkamayacakmış abisi de yanındaymış ve onlarla takılması gerekiyormuş
ilk geldiği gün hiç görüşemedik arada bir mesajlaştık ve sonraki gün için sözleştik
ulan nereye çıkaracağımı da bilmeden sözleşmiştik mk
buraları bilen birilerine kesinlikle sormam gerekiyordu yerleri aklıma direk amcam geldi eee ne dicektim amca sevgilimle gidebileceğim bi yer biliyon mu mu
dicektim.. olmazdı
acaba evde buluşabilir miydik ki. hem evde birşey yapmıcamızdan emin de olurdu (aslında birşey yapıp yapmıcağımızla ilgilendiğini de sanmıyorum rahat bir
adamdı) evet soracaktım ki kendimi onun odasında da buldum 2 dk sonra
bu sefer kapıyı çalmıştım
a. gel
o. selam amca işin var mı ya
a. yok gel dinliyorum ne dicen
o. ya amca ben Almanya ya dil için felan gelmedim
şaşırmış gibi yaptı ama bildiğine eminim
o. almancam da çok iyi babamı kandırmak için kötü olduğunu felan söyledim aslında amca burda bi sevdiğim var
yine şaşırmış gibi yaptı
o. bak.. kızla buraya geldiğimde tanıştım gerçekten çok seviyorum
a. ve evde buluşmak mı istiyosun
o. hayır (aslında evet mk evet istiyordum) sadece evde fazla durmucağımı haber veriyim dedim ve saklamak istemiyorum artık, anlayacağını düşünüyorum..
çekmeceyi açıp elime bi tomar para koydu
ulan alsam bi dert almasam bi dert sonunda aldım ama
a. biz halden anlarız yeğen.. (ramiz dayı olmuştu bi an *
a. ama önce.. dışarı çıkmadan eve getireceksin, belki bu akşam da gelebilir görmek isterim gelini (gelin? çok hızlı oldu amca ya:))
ulan suratıma mal bi gülüş takmış sırıta sırıta odama gittim
hemen telefonu kaptım ve Leonie ye bu akşam işin var mı diye mesaj attım.
ışık hızında cevaplamıştı..
Leo. nereye gideceğiz
o. süpriz *
Leo. saat 18 de beni al o zaman
o. sakın birşeyler yeme
akşam yemeğini burda yeriz diye düşünüyordum
Leo. bir ipucu verirsen..
o. üstüne rahat birşeyler giy ve hazırlan hemen geliyorum

Part-21

Amcam gerçekten burda parayı bulmuştu 2 katlı ve çoooooooook geniş villa gibi biryerde kalıyodu bana bi oda bulması zor olmadı ama koskoca evde de sadece
amcam, ben ve 3 hizmetçi kadın vardı.
açıkcası amcamdan kıllanmadım değil, kızların hepsi manken ajansından seçmece getirilmiş gibiydi hepsi sarışındı, uzundu, ve en önemlisi yavşama level 100
dü tahrik edici ton 100 (almanca olsa bile tahrik ediyor), hareketler 100 yani amcam bunları eve değil kendisine bakmaları için getirtmişti, açıktı.
Leonie nin gelmesine daha 3 gün vardı günler nasıl geçecek bilmiyordum.
hizmetçi kadın odamı gösterdikten sonra (Tanya) hemen yatağa yayıldım ve telefonu çıkardım. evde internet olmalıydı şifre için de amcamı bulacaktım
bu hizmetçilerle biraz konuşursam emindim, beni ham diye yutarlardı.
2-3 dk amcamı aradıktan sonra onu odasında buldum...
keşke girmeden kapı çalma alışkanlığım olsaydı be
içeri girdiğimde yüzünde biraz çil olan (Marie) domalmıştı ama üstü giyinikti amcam da bunu tokatlıyodu hemen arkamı döndüm kız hala inliyodu ama amcam
hızla doğrulmuştu
a. evet (soluk soluğa bir sesle)
o. birşey demicektim sadece teşekkür etmek için gelmiştim amca
a. ıığ
o. neyse teşekkürler
hemen odadan çıktım bu görüntüyü silmem lazımdı kafamdan, Leonie yle mesajlaşmalıydım kafamı dağıtmak için ama interneti hala öğrenmediğim aklıma gelmişti,
ulan internet şifresini öğrenmek için gittik ne öğrendik bak şu amcama be (bir yanım amcamı takdir ediyor diğer yanım babamın neden amcama hayırsız
dediğini şimdi anladım diyodu) amcamın yanına tekrar gidemezdim işi vardı * (ya da ben utanıyordum da kendime bahane bulmuştum bu sebeple) kapıdan Tanya ya
seslendim

o. Tanya bi bakar mısın acaba (kibar olmaya çalışıyorum)
t. evet
o. burda WiFi var mı
t. evet
o. şifresini verir misin acaba biliyosan
t. ... en iyi bu odadan çeker zaten (benim odayı gösteriyodu)

hemen bağlandım internete whatsapp dan birsürü mesaj da vardı 30-40 tane ev grubundan (ben eve 4 gündür gitmemiştim), 5-6 tane ege den, 50 ye yakın bi mesaj
da Leonie den..
tabiki önce ege ninkini açtım (önce kötü olanı açıyım sonra iyiye doğru gittikçe gevşerim diyodum)
klagib bin ege; önce nerdesin felan demiş sonra yarım yamalak 'özr dilerim knk' yazmış sonra da sinirlenip nazlanma amk hadi gel eve yazmış (içimden okkalı
bi küfür yağmuruna tuttum egenin sülalesini)

ev grubunda başta benle dalga geçmişler sonra da nerde felan diye konuşmuşlardı (kafalarına sokuyum hepsinin) tam ciddileşeceklerini sandığımda binler yine
dalga geçmeye başladılar emrah bile Leonie yle sanalda coşuyordur felan yazmıştı (amk çok kızmıştım hem kızın adını vermişti bu binlere hem de benim
duygularımı bilmesine rağmen böyle konuşmuştu çok fena intikam almalıydım bu ipneden)
gittim çekilmiş fotoğraflarımıza baktım Lena nın emrah la çekildiği fotodan emrah ı kesip Lena yı gruba yolladım, binler sanki pusudaydı hemen damladılar
bu kim yengemiz mi felan diyolar yok beyler atış serbest diyorum bu emrah ın platoniği, ee tabi emrah benle böyle dalga geçerse ben de girerdim bunun
ırzına böyle, peki... şimdi ne yapıcaktımm.. tabiki de Leonie yle konuşacaktım. ama tam Leonie derken aklıma Emrah ta acaba onun fotoğrafı var mıdır diye
geçti, lan ne yapmıştım bu ipneler kızın fotosunu bile delik deşik ederlerdi abartısız.
amaaan emrah ın zütü yemezdi böyle bi binliğe kafamı dağıtmam lazımdı onlar Lena hakkında yazışırken bile sinir oluyordum..

Part-20

aileme Almanya ya gitmek istiyorum desem babam beni kürekle kovalardı oralara kadar (amcamı sevmezdi pek) (hem de benim ne işim vardı ne diyecektim)
kızı buraya çağırsam.. nereye gidecektik... yazlık evet lan yazlık babamlar bu yaz köye gideceklerdi ben de arkadaşlarla diye kızı oraya atabilir miydim?
saçmaladım.. problem vardı.. evet kızı tanımıyorlardı. ulan belki tanısalar.. ama nasıl tanıcaklar mk aynı dili bile konuşmuyolar. ama tanıştırmalıydım
ulan nası bi taka battım ben diye düşünürken cesaretimi topladım en çılgınca fikrimi denemeye karar verdim; amcamlara gitmek..
amcam oralarda parayı bulmuştu babamla aralarında ne vardı bilmiyorum ama küslerdi birbirlerine ama amcam beni çok severdi halden de anlardı inşallah
babama mesaj attım
o. bu yaz köye mi gideceksiniz baba
ışık hızıyla cevap gelmişti, acaba telefon elinde miydi ben de şaşırmıştım
b. evet oğlum (böyle konuşmayı çok severdi ben de nefret ederdim)
o. baba açık konuşcam ben bu yaz amcamlara gitmek istiyorum sorun olur mu
bu sefer cevaplaması uzun sürdü
b. neden oğlum
bi kes cümlelerin sonuna oğlum yazmayı ya
o. ya özel bi nedeni yok
tam hala mesaj yazmadı diyecekken sinirlenmiş olacak ki aradı

o. efendim baba
b. söyle bi adamca bakalım niye gitmek istiyorsun Almanya ya
ulan aklıma birşey gelmiyodu ama eğitime itelersem bu konuyu imkanı yok tartışmazdı
o. ya baba bak benim bu sene en düşük notlarım hep almancadandı (yok mk sallıyom almancayı özellikle iyi konuşurdum) geliştirmem lazım köyde de alman turist
yoktur herhalde
b. eğer dil geliştirceksen gel seni bizim Ahmet in oteline aldırıyım (babamın arkadaşıydı Ahmet amca iyi de bi adamdı ama ne yalan söyleyim çalışmak da
istemiyordum o adamın yanında)
o. ya olmaz baba işte uğraştırma tatil mi yapcaz çalışcaz mı işte ne olucak ya amcamın yanına gitsem
b. ulan ...
küfür bekliyordum ama derin nefes sesleri duydum
b. tamam izin veriyorum ama o hayırsızın aklına gelip yakma kendini
ulan amcamdı ne olacaktı sadece evinde kalacaktık

işte günler günleri kovaladı yaz tatilinden 7 gün önce finaller daha açıklanmadan ben uçaktaydım, amcamla konuşmuştum başımın üzerinde yerin var demişti
Leonie yle konuşmuştum 5 güne kadar gelirim demişti (onun bahanesi daha kolaydı babasının yanına geliyodu sonuçta)

bir cumartesi günü Almanya ya vardım havaalanında amcam karşıladı beni, beklediğimden samimiydi hemen sarıldı (12 imden beri görüşmüyom şu an 20 olmuştum)
evine gittik..

bugünün son partıydı hazırda 2 partım daha var her gün 20şer 20 şer atıcam inşallah

Part-19

Memo ya orda fena bi yumruk çakardım ama dayak yerim diye korktum açıkcası.
m. kimdi lan o taş
o. sanane lan gibtir git az ötede otur
m. çok kibarsın knk
arkadan tayfanın başka üyeleri de geliyodu önce ege geldi
eg. selam lan keranacılar napıyonuz
m. Oder kendine sevgili yapmış lan hem de Alman
eg. hasgibtiir
o. la olum susun be
m. telefonda yakaladım açmışlar cam ıığ ıh ıııığğğ
ulan utanmıştım hem de sinirlenmiştim ben bu kıza aşıktım ne cam açmasıydı
eg. helal be kardeşim ss aldın de mi bize de gösterirsin artık
o. la gibtirin gidin sen de sus (memo ya söylemiştim) ağzını yapıştırırım birdaha konuşamazsın
Tuncay da geldi arkadan ve ipler koptu
memet hemen benim telefona davrandı tuncay da kollarımdan tuttu birden (konunun ne olduğunu bile bilmiyodu pekekent) telefonu elden ele dolaştırdılar ve en
son da egenin elinde kaldı telefon bu memetle ipne tuncay beni tutmuştu etrafımızda hemen bi meraklılar grubu toplanmıştı ben çok fena küfür ediyodum bu
binler de gülüyodu etrafta en az 5-10 kız izlemeye gelmişti birsürü de erkek vardı (o kadar fazlalar ki 1-2 sini bile sayamıyom iç içe girmişler)
ege başladı benim telefonu kurcalamaya kilitliydi telefon ama biliyolardı şifremi binler, büyük ihtimalle whatsapp a girmeye çalıştı ama şifreliydi *
açamamıştı yüzünden belliydi somurtmuştu bin ama mesaj kutuma girdi.. mesaj kutumda sadece ailem ve liseden tanıdığım çok yakın arkadaşlarımla olan
konuşmalarım vardı oraya kızla alakalı hiçbişey yazmamıştım ailem le de konuşmamıştım kızla alakalı sonunda bu mal önce kendisi okudu ve birşey olmadığını
görünce de kapadı tuncay la memet bıraktı kolumu
eg. al telefonunu, ne özeli varsa şifre koymuş beyfendi (bağırarak söylemişti) ulan bu devirde ergenler bile koymuyo şifre (hayvani gülüş)
bir tane çaktım böğrüne 2 büklüm olmuştu pekekent ama hala gülüyodu
ulan sinirden ağlıcaktım telefonu almış giderken de ayı gibi sövüyodum, kalabalığın merkaklı bakışları arasında ittire ittire yardım etrafı gittim bi boş
sınıfa oturup ağladım..

ulan karı gibi ağlıyordum velet gibi hünküre hünküre sinirimi atıyordum ağlayarak aklımdan türlü türlü düşünceler geçiyodu
nasıl intikam alırdım bu binden o kadar insanın karşısında beni küçük düşürmüştü, resmen ağlıyordum şimdi de, çareyi erken tatilde buldum (hala o an Leonie
yi düşünebiliyordum) zaten bu senenin bitmesine 10 gün anca kalmıştı büte kalmıcaktım finaller felan da 2 gün sonra tamam olacaktı.
amaaa...

Part-18

ondan sonraki günlerimiz normal geçti ama onun ayrılma günü gelirken dışarda birlikte daha çok zaman geçiriyorduk evde kalmak beni çok sıkıyordu, artık
saat 7 de kalkıyordum gece 2lere kadar mesajlaşıyorduk, ama yine de o günün gelmesini engelleyemedik..

gitmeden önceki son konuşmalarımızdı

Leo. yarın 12 de gidiyorum..
o. gelmemi ister misin
Leo. hayır babam ve kardeşlerim de orda olacak
o. bana yazmayı bırakma
mutsuz ve romantizmden yoksun bir konuşma yaptık (ayrılıkları hiç sevmem inanın kız gel beni yolcula bile dese gitmemek için ayağımı alçıya aldırırdım)

şimdi durumum çok karışıktı ilk kez bi kızdan bu kadar hoşlanmıştım, ilk kez böyle açılabiliyordum, açılışımı da onunla yapmıştım, ama 2 gün sonra aramızda
binlerce kilometre olacaktı, çok az ilişki yaşamıştım (bi lisede 7 aylık sevgili bir de Leonie) yani tecrübesizdim bi de uzaktan nası yapıcaktım bu işi
bimiyordum açıkcası.

her gün telefonla konuştuk, her saat mesajlaştık, videolu görüştük (beni hem merak ediyor hem de kıskanıyordu) bu arada da ben onun gitmesinden 1 gün sonra
saat 12 gibi istanbul a dönmüştüm Emrah da benim yaşadıklarımı yaşayıp Lena dan ayrılmak zorunda kalmıştı..

o kadar günden sonra yine sap hayatı yaşamaya başlamıştım. bizimkiler ne kadar aç olsa da emrah la ben başka kızlara bakmamaya çalışıyorduk (bazen sadece
çalıştığımızla kaldık *
bi gün yine Leonie yle mesajlaşıyorduk görüntülü aramamı istedi fakat okulun ortasındaydım..

Leo. hadi ya görüntülü konuşalım
o. olmaz okulun ortasındayım
Leo. ben de okuldayım hadi kızlar seni merak ediyor nazlanma *
o. * tamam ama fazla kalamam
.
.
Birden telefonumun ekranında belirdi üstünde beyaz bir gömlek vardı saçını atkuyruğu yapmıştı yine ilk gördüğümdeki gibi güzeldi
ulan kitlenmiştim sadece elim havadaydı bu görüşmenin bu kadar kuvvetli olacağını hiç düşünmemiştim
arkadan sesler geliyordu 'iyiymiş' , 'ben beğenmedim' , 'göremedim' gibisinden beni ölçüyorlardı Leonie hepsine bir sert kız bakışı atıp susturdu
(seviyordum lan bu kızı)
Leo. nasılsın canım
arkadan ooooo sesleri gelmeye başladı
ulan bu yandaki kızları züt etmeliydim ama nasıl..
o. iyiyim de galiba sen müsait değilsin çok parazit var
gülümsedi yanındaki kızlar da fısıldaşmaya başladı
Leo. arkandaki kim
neyden bahsediyo la bu diye düşünürken telefonun ekranından Memo nun suratını gördüm bin bir gülüşle kulağımın yanına dilini uzatmış ekrana bakıyodu
hemen telefonu indirdim çaktım bi tane Memo ya
o. napıyon lan gavat
bişey demiyordu mal gibi anıra anıra gülüyordu
o. kapatmalıyım aşkım sonra yine görüşürüz..
arkadan tekrar bir gürültü geldi kızlar çıldırmıştı resmen...