burada sadece içimi döküyorum

biraz öpüşüp koklaştıktan sonra lojmana gittik. işe yeni başladğımız için daha izin günümüz falan belli değildi. yoğunluktan dolayı, normal çalışanlar bile izine çok zor çıkıyorlardı. 1hafta bitti izin yok, 2 hafta bitti yok, 3 hafta yok.

dıbını gibiyim hergün 9 saat çalışıyoruz, izin kullanamadığımız her geçen gün daha çok yorulmaya başladık, birde 3 hafta birlikte olmamışız, bedenim alışmamış amk. otuzbir çekmekte sarmıyorki . kıza fena alışmışım, herşeyden önce onunla sarılıp uyumayı özlemişim amk. izine çıkmadığımız her hafta, aslı gözümde daha bir güzelleşiyor daha bir ütopya haline geliyordu. benim bu abaza hallerim onun çok hoşuna gidiyordu, ama biliyordum ki o da en az benim kadar özlemişti beni

neyse , 5 hafta sonra nihayet 2 günlük izin almıştık, lojmanda duranın dıbına koysunlar, hemen alanyaya yakın incekum diye bir yer var. orda bi otele telden rezervasyon yaptırdık. 2 gece için. lojmana gidip hazırlıklarımızı yapar yapmaz akşam 22.00da yola cıktık. bu geceyi 5 haftadır bekliyorduk. aslı yolda beni şahlandırıp duruyordu, çok özledim diyip duruyordu. otele chek-in yaptıktan sonra aslıyı odaya gönderdim. bende dışardan bi marketten bi kaç ıvır zıvır alacaktım.

artık huy edinmiştim , kızla birlikte olacağımız zaman önce onu gönderiyordum odaya, geldiğimde beni en ciksi haliyle karşılasın diye. neyse, aradım cepten. hadi dayanamıyorum falan dedi. koşturarak çıktım odaya.

dök dıbına koyam sende içini dök

kapıya dayandım resmen, açtı girdim içeriye.

direk yatağa uzandım, televizyon açıktı. müzik eşliğinde karşımda bana karşı oynamaya başladı. üzerinde simsiyah dar bir badi vardı sadece. onun altında da beyaz yarım tanga giymişti. onun en çok hangi hailin sevdiğimi çok iyi biliyordu. saçlarının arkasını örmüş, öndende kahkül bırakmıştı. kırmızı ruju çok feciydi herzamanki gibi. kamerayı aldım elime, bu anları hep ölümsüzleştrmek istiyordum. çünkü kız şarap gibiydi. yıllandıkça dahada güzelleşiyordu gözümde. aşkı bu olsa gerekti.

o kadar rus, alman kızları içinde çalışmışım, daha tek birine gibim kalkmamış o derece aşığım.

neyse,

bu bana karşı oynarken bi ara inşaat işçisi abazalığında yataktan fırlayıp kızın yanında bitiverdim. ellerimi poposuna sardırdım. ikiye ayırmaya çalışırcasını çekiştiriyorum poposunu. ben asıldıkça o zevkten bağırıyor. öpüşerekten yatağa doğru kucağıma alıp zütürdüm. yatağa bıraktım ve üstüne çullandım. badisini üstten çekiştirip direk göğüsleri emişe geçtim. ısırmaya başlayınca aslı iyice çıldırıyor ve bağırıyordu ama canıda yanıyordu. neyse, aslıya 'arkanı dön ' dedim. döndü.

en sevdiğim kısım burasıydı, çamaşırını çıkarmadan önce arkasında sırtından başlayarak popsuna doğru hem ısırık hem yalama vaziyetinde inmekti.

tam beline geldiğimde, poposunu ağzıma sokarcasına domaltması beni daha feci hallere sokuyordu. hemen çamaşırını ellerimle tek hamlede çıkartıveriyordum.

ilk hamlem direk vajinanın kokusunu içime çekmek oluyordu. sonra bitmek bilmeyen vajina ile sevişmeler

sonra aslı benım aletı agzına aldı emdikçe emiyordu neredeyse zütum içne kaçacaktı o derece vakumluyordu sonra aslı aldım kucagımda hoplatıyordum bı anda kapı çaldı hemen toparlandık açtım kapıyı baktım oteldekı ayar verdıgım garson benı kapı dısarı etti içeri daldı

sonrası malum, zevkin en doruklarına çıkartıyordu beni.
gerçekten çok uyumluyduk, sınır yoktu, tedbir vardı ama.

neyse, staj dönemimiz bitti, okulların açılmasına kısa bir süre kaldı. istanbula dönmüştük.

aslıyı ailemle tanıştırmaya karar verdim. zaten çok istiyordu o da . annem ve babam çok sevdiler. bağrına bastılar resmen. aslının ailesini çok küçükken kaybetmesi falan çok dokunmuştu bizimkilere. okulda aynı evde kaldığımızı falan söyledim aileme. asla pişman olacağınız şeyler yapmayın, hayırlısıyla okulu bitirip gelin başgöz olun diyordu bizimkiler.

aslı dayısına da söylemişti herşeyi. bana karşı güveni vardı adamında. öğütlerini ekgib etmedi sağolsun.
okulun bitmesini bekler olduk. artık bir sorun çıkmadan ailemizi kurmak istiyorduk. zaten aramızda ufak tefek kıskançlıklar dışında neredeyse hiç sorun cıkmıyordu.

ama beni gün geçtikte anlamsız bir korku sarıyordu. beraber uyurken, ya ayrılırsak ? diye düşünmeye başladım

yemin ederim eğer bu kızdan ayrılırsam dünyalar başıma yıkılırdı, kafayı bile yiyebilirdim. lanet olsun kıza o kadar bağlanmışım ki gün geçtikçe daha çok birbirimize bağlandıkça bende paralel olarak acayip bir korku da oluşmaya başladı

neyse gel zaman git zaman, okulu hayırlısıyla bitirdik şükürler olsun.
çok hatıralarımız kalmıştı konyada, istanbula dönüş günü evde eşyalarımızı falan toparladık. ev sahibiyle alacak vereceğimizi kapattık. akşam olsun otogara gicektik. beklemeye başladık evin salonda.

ikimizde çok üzülüyorduk, ne kadar çok şey yaşamıştık burada. bizim evimizdi, evimizden ayrılmak en zor olanı oldu. kapıdan çıkarken aslının gözleri dolmuştu. yüzüme baktı, hafif bi tebessüm, indik aşağıya. gittik otogara.

istanbula gelene kadar pek konuşmadık, kolay değildi. aslıyı eve bıraktım. ordanda bastım gittim benim eve. duş alıp yattım hemen, yatağa gectim, harbiden dolmuştum, ağladım harbiden. sonra yattım uyudum. akşam saat 20.00 gibi babam geldi işten, o uyandırdı. biraz sohbet sonra aslıyı aradım. konuştuk birbirimize morel verdik. rahatlamıştım.

herşey daha güzel olacaktı çünkü.

ertesi gün benim askerlik işlemlerini halletmeye gittim. 3 ay sonra askere gidebileceğimi söylediler. kağıtlarımı aldım falan. 3 aylığına da işe girmek istemedim. bu süreçte peder bolca destek cıkıyordu bana. evin borcu vardı, onu kapttıktan sonra bizim durumda düzelmişti.

3 ay kolay geçmedi benim için. evde durdukça delirmeye başlamıştım, alışmamışım yanlız kalmaya.

aslı da dayısının yardımıyla istanbulda bir acentaya başlamıştı. acanta istanbulda en iyi, sağlam acentalardan biriydi. yurt içi yurt dışı, konserler, organizsayonlar ayarlayan geniş bir acentaydı.

operasyon departmanında başlamıştı, hergün iş çıkışına gidiyordum ilk zamanlar

@1 hadi amk bin

işinde çok mutluydu, ve hızlı öğreniyordu herşeyi. patronları müdürleri falanda çok sevmişler, başarılı bulmuşlar.

kız sevilmiycek kız değil ki amk. ben bu süreçte kıskançlık tiriplerine girmeye başlamıştım yawaştan.

bi gün iş çıkışına gidecektim gene, gelme hayatım dedi. iş çıkışı bi organizasyona katılacağı söyledi. tabi ben buluttan nem kapıyorum o sıralar.

hemen gittim, ofisin önünde bekliyorum. aslı çıktı. mini eteğni gördüğüm an çıldırdım. arkasından müdürü ve iş arkadaşları çıktı. toplandılar orada hepsi. aslı beni görüp yanıma geldi. kızgındı, öpmemişti bile beni.

patronu, çalışanlarına motive amaçlı boğazda yemeğe çıkartıyordu. hepsi full hazırlanmış. ama aslı en dikkat çekicisi. ya da bana öyle geliyordu.

oraya gelmemin onu çok üzdüğünü, bunu daha sonra konuşmak istediğini söyledi. üzülerek gitmemi rica etti.

müdürü seslendi aslıya ' hadi gidiyoruz canım '.

bindiler arabaya, ben huur çıkarttığı gibi kalakalmıştım. taksimde it kopuk dolu bi bara gittim.

bira 2.5 tl dıbına koyum , sıçılana kadar vurdum biranın gözüne hesap geldi yaklaşık 25 tl.

ama hak verin binler, çok ağır bir dönem geçiriyordum, biriciğimle eskisi gibi yanyana uyuyamıyorduk, görüşemiyorduk bile.

askerliği falan düşündükçe deli oluyordum, 12 yok olacaktım, aslı ne olacaktı peki.

iyice arabeske bağlamışım, amı zütü kaybetmeden kalktım. eve gittim

okul biteli 1 ay olmuştu, koskoca 1 aydı benim için. aslıyı en son 5 gün önce görmüştüm. o gece beni aradı açmadım, msjına cevap atmadım. çok kötü tribe girmiştim. annemi falan aramış, yok dedim konuşmak istemiyorum anne zorlama.

canım sevgilim beni kendi yerine koymuş ve bana hakvermiş. kalbimi almak için herşeyi yapıyordu. annemle babam kütahyaya düğüne gitmişlerdi. aslıyla konuşmuşlar telden. annemde söylemiş gideceklerini, isterse bize gelebileceğini falan söylemişler. hem biliyorlar bende kötüyüm.

aslı ilk maaşıyla bana ayakkabı almış, iş çıkışı bize gelmişti. kapı çaldı, onu karşımda görünce dilim tutulmuştu, mutluluktan uçtum ama gene tiribal modumdan çıkmıyorum. içeri davet ettim. elleri doluydu poşetlerle.
şarap falan almış, ayakkabıları verdi. teşekkür ettim. yemek hazırlamaya gitti

poşetleri karıştırıken geceliğini görmüştüm. o gece bende kalacağını anladım. gene içimde bir heyecan. özlemiştim çok.

özellikle kıskançlık sürecinde daha bir çok arzuluyordum daha çok istiyordum onu.

yemek yedik , film izledik. gece balkonda şarap falan içtik. ordan benim odaya geçtik. benim yatağın çarşaflarını falan değiştirdi.

salona geçermisin dedi, olacaklar belliydi. geçtim salonda bekliyorum. ananıgibeyim gene condom yoktu. daha sonra benim odadan seslendi gel hadi diye.

gittim odaya , benim yatağı kopmle gül yapraklarıyla süslemiş. misler gibi kokuyor. üstünde gene beni uyaran kıyafetler.

o gece belkide en ihtiraslı geçirdiğimiz bir gece oldu. sabaha kadar hiç durmadık neredeyse. bi o zevkten çığlık atıyordu bi ben. neyse süper bir hafta sonu geçirdik.

bazı sorunları aşmıştık artık, bende alışmıştım bu duruma. gel git derken askerlik geldi çattı.

ağlaşmalar ve sıkıntılı bir ayrılıktan sonra

MEBS Ok.ve Eğt.K.lığı MAMAK-ANKARAya yedek subay olarak gittim .

eğitimler anasının amı gibi zor geçiyor, aklımda hep biriciğim var . onu düşünerek tüm zorlukların üstesinden gelebiliyordum. eğitim süresince 1-2 sınava girdim, performansım çok iyiydi.

kendimi en son şırnak beytüşşebapta buldum. görev yerim burasıydı artık. hergün operasyona falan cıkıyoruz dağlarda bitmek bilmez uzun uzadıya yürüyüşler başladı. inanın yürümekten öyle bir hale düşüyor ki insan, keşke çatışma çıksa da biraz dinlensek diye dua eder olurduk.

ama her çarşıya cıktığımda sevgilimi internetten görünce bütün sorunlarım çözülüyordu, morelim en tepeye vuruyordu. gücüme güç katan tek tutanağımdı. orda bulunduğum sürece 3 kere yanıma gelmişti zaten. ölümüne sevmemek mümkünmüydü bı kızı

ne aldın içine aq

şırnakta göreve başladıktan 2 hafta sonra aslıya telefon açtım. sesi çok kötüydü, hasta olduğunu söyledi, işten 3 gün izin aldığını annemden öğrendim. içimde sıkıntı. yarın hastanede randevusu varmış falan.

bana sürekli merak etme, üşüttüm ondandır falan diyordu. neyse 1 hafta sonra bu bizim kışlayı aramış. tabi ben sürekli tatbikat eğitim operasyon üçlüsü arasındayım. ben gelince söylediler. hemen aradım.

biriciğim telefonu ağlayarak açtı, bana çok ihtiyacının olduğunu söyledi. ne yapacağını bilmez halde konuşuyordu. sanki piskolojisi bozulmuş gibiydi.

ne oldu dedim,

yaklaşık olarak 2 aylık hamileyim dedi,

ananı gibeyim o an ayaklarımın üstüne düştüm, bi an dünyayla bağlantım koptu, askerler geldi meraktan tamam iyiyim dedim. telefondan aslı sesleniyor ne oldu diye.

dedim eminmisin biriciğim, bu çok ciddi bir konu, şakaysa çok kızarım dedim.

şaka yapacak bir durumda değilim dedi.. hala şoktan kurtulamadım, dedim birazdan ben arıycam seni ve kapattım telefonu.

ne yapacağımı bilemez halde lavoboya doğru gidiyorum, kapıdan komutan girdi, gibleyen kim. ördek gibi paytakklayarak yürüdüm

aaaaaaaaaaaaaaaaa