+3
Gözlemlenebilir evrenin çapı yaklaşık 90 milyar ışık yılıdır. En az 100 milyar galaksi vardır ve her galaksinin içinde 100 ila 1000 milyar yıldız bulunur. Yakın zamanda öğrendik ki, muhtemelen galakside milyarlarca yaşama müsait gezegen var. Bu da demek oluyor ki yaşamın ortaya çıkması ve gelişmesi için olasılık çok yüksek, değil mi? Peki neredeler? Galaksimiz keşfe çıkmış olan uzay gemileriyle dolmuş olması gerekmez miydi? Bir adım geri atalım.
Eğer galakside başka yaşam formları olsaydı bile onları bilmemiz imkansız olurdu. Basitçe evrenin genişlemesi yüzünden gezegenimizin etrafında bulunan ve “Yerel Grup” olarak adlandırılan kümenin dışında olan her şeye sonsuza kadar ulaşmamız mümkün görünmüyor. Gerçek anlamda çok hızlı uzay araçlarımız olsaydı bile uzayın en boş yerlerinden geçerek bu yerlere ulaşmamız milyarlarca yıl alacaktı. O zaman bizim galaksimiz olan Samanyolu Gakaksi’sine göz atalım.
Samanyolu Galaksi’si 400 milyar kadar yıldıza ev sahipliği yapıyor. Bu kabaca Dünyamızdaki her bir kum tanesi için 10.000 yıldız ediyor. Samanyolu Galaksi’sinde 20 milyar Güneş’e benzer yıldız bulunuyor. Tahminlere göre bunların beşte biri Dünya boyutlarında yaşama elverişli bir gezegene ev sahipliği yapıyor. Eğer bu yaşama uygun gezegenlerin %0.1’inde yaşam olsaydı, Samanyolu Galaksi’sinde üzerinde yaşam olan 1 milyon gezegen olurdu. Ama daha bitmedi.
Samanyolu Galaksi’si yaklaşık 13 milyar yaşında. ilk başlarda patlamalar yüzünden yaşam için el verişli bir yer değildi. ilk 1-3 milyar yıl arasında yaşama elverişli olan ilk gezegenler doğdu. Dünya'nın sadece 4 milyar yaşında olduğunu kabul edersek, bizden önce yaşama elverişli gezegenlerin var olmuş olma olasılığı çok yüksek değil mi? Bu gezegenlerden sadece bir tanesinde uzayda gezebilen bir “süper medeniyet” olsaydı şimdiye kadar haberimiz olurdu. Böyle bir medeniyet neye benzerdi?
3 kategori var
1. Sınıf Medeniyet, gezegenindeki bütün enerji kaynaklarını kullanabilir. Merak ediyor olabilirsiniz, bizim medeniyetimizin bu sınıfa önümüzdeki 100-200 yıl arasında dahil olması bekleniyor. Örnek olarak bu medeniyet sınıfına 1 dersek, bizim şu anki durumumuz 0.73’tür.
2. Sınıf Medeniyet, bağlı bulunduğu yıldızın enerjisini tamamıyla kullanabilir.
3. Sınıf Medeniyet, içinde bulunduğu galaksiyi ve galaksideki bütün enerji kaynaklarını kullanabilir. Bu tür bir medeniyet bize “Tanrı” gibi gelirdi.
Peki neden böyle bir medeniyet biz olmayalım?
Eğer içinde bir topluluğu yaklaşık 1000 yıl tutabilecek bir tür uzay aracı yapabilirsek, bütün galaksiyi 2 milyon yılda kolonize edebiliriz. Kulağa çok uzun bir zaman geliyor değil mi? Unutmayın Samanyolu Galaksi’si çok büyük! Eğer bir medeniyetin galaksiye kolonileşmesi 2 milyon yıl sürüyorsa ve yaşam olması muhtemel milyonlarca hatta milyarlarca gezegen varsa içinde bulunan bu olası medeniyetlerin bizden çok daha fazla zamanları olmuş olduğunu var sayarsak, nerede bunlar?
işte bu, Fermi Paradoksu. Hiç kimse cevaplayabilmiş değil ama cevabı hakkında bazı fikirlerimiz var. Haydi gelin, filtreler hakkında konuşalım.
Bu örnekte filtre, yaşamın içinden geçmesi çok zor olan ve çok zorlu bariyerleri temsil ediyor. Bu durumda birkaç senaryo daha çıkıyor;
Senaryo 1: Gerçektende Büyük Filtreler var ve biz bunları geçtik. Karmaşık yaşamın başlamasını tetikleyen olayları hala çözebilmiş değiliz. Bu olaylar çok karmaşık olabilir. Belki de yaşamı başlatmak düşündüğümüzden çok daha zordur? Belki de geçmişte galaksimiz çok daha “düşmancaydı” anca yakın zamanda bu durum normalleşti ve gezegenimiz karmaşık yaşama elverişli bir yer haline geldi. Bu aynı zamanda bizim benzersiz veya türümüzün tek örneği olduğumuz anldıbına gelir.
Senaryo 2: Gerçektende Büyük Filtreler var ve biz bunlara daha ulaşamadık. Bu senaryo gerçektende çok kötü olurdu. Belki bizim seviyemizde yaşam galaksilerde var ve bu filtrelerle karşılaştığında yok oluyor? Belki de bu durum bizimde karşılaşmak üzere olduğumuz bir durumdur. Bu tür filtreye örnek olarak muhteşem teknolojileri verebiliriz ve bu teknolojiler aktive olduğunda yaşamı bitirir. Bütün gelişmiş medeniyetlerin son sözü “Bu teknoloji düğmeye bastığım anda bütün sorunlarımızı giderecek!” olurdu. Eğer bu doğruysa, sonumuza yaşamın başlangıcından daha yakınız. Belki de oralarda bir yerlerde galaksiyi kontrol altında tutan bir 3. Sınıf Medeniyet vardır ve başka bir medeniyet gelişmeye başladığında onlar tarafından ediliyordur. Belki de çok uzaklardaki şeyleri keşfetmek sonumuz için iyi olmaz.
Son bir düşünce, belki de gerçekten yalnızızdır. Şu anlık bizim dışımızda yaşam olduğuna dair bir kanıt yok. Galaksi boş ve ölü gözüküyor. Hiç kimse bize bir mesaj göndermiyor veya bizim mesajlarımıza cevap vermiyor. Gerçektende koskoca bir evrenin içinde gezegenimize sıkışıp kalmış olabiliriz. Bu da 90 milyar ışık yılı çapındaki evrenin içeriğinin tam bir hiç olduğunu gösterir. Bu düşünce sizi korkuttu mu? Korkuttuysa doğru duygusal tepkiyi verdiniz. Bu gezegendeki yaşamı sonlandırırsak bütün evrendeki yaşamı sonlandırmış olacağız ve sonsuza kadar yok olacağız.
Durum bundan ibaret ise en yakın zamanda yıldızlara ve gezegenlere koloniler kuracak olan teknolojiyi keşfetmeli ve ilk 3. Sınıf Medeniyet olarak yaşam ateşini asla söndürmemeliyiz.
Evren kimse tarafından keşfedilmeyecek kadar çok güzel.