0
Birinci bölüm:Efsanelerin gölgesinde
Bir ay öncesine baktığınızda Arthur Black 14
yaşında son derece sıradan bir çocuktu. Hayatındaki en zorlu olaylar anne babasının ettiği kavgalardı ki onlar da yeterince zorludur bilirsiniz. ismi şu an pek önemli olmayan bir okula gidiyordu; öğretmenleri, arkadaşları,sıkıcı dersleri vardı.Bu sıradan hayatı Tarih öğretmeni Bay Bediwer'in onu dersten sonra yanına çağırmasına kadar sürdü.Bay Bediwere Arthur'a oturmasını işaret etti:
- Arthur, lütfen otur. Seninle önemli bir konuda konuşmak istiyorum.
- Dinliyorum efendim
- Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şovalyelerinden ya da büyücü Merlin efsanelerinden bahsettiğimiz dersi hatırlıyormusun ?
- Evet Bay Bediwere.
- Biri sana onların efsane olmadığını günümüzde de devam eden bir olayın parçaları olduğunu söylese ne düşünürdün Arthur?
- Kaçık olduklarını düşünürdüm efendim.
- O zaman sana benim de bir kaçık olduğumu söylemek zorundayım Arthur.
- Lütfen efendim ben pek bir şey anlayamadım.
- Arthur şimdi beni iyice dinlemeni istiyorum. Efsaneler Büyük Büyücü Merlin'in kötü kardeşi Morlyn'i öldürmesini ele alıyor. Daha sonra Göl Hanımı Merlin'in şanını duyup ona içine koyulan bir erkeğin kurtarılmadıkça ilelebet hapis kalacağı görünmez bir şato yaptırıyor. Tabii ki Merlin de bizim gibi Göl Hanımı Viviane'ın Morlyn ile bir ilişkisi olduğunu bilmeyerek bu zarif hanımın makul dileğini yerine getiriyor. Merlin uyurken kendi yaptığı şatoya kapatılıyor.Ki sen de bilirsin ki bir büyücü en çok uyurken zararsızdır.Bu olaydan sonra kadim efsanelerden bize bu konuyla ilgili bir kehanet kalıyor sadece ki onu da burada tekrar etmekte fayda var :
Tarih tekrar edecek
Doğacak Kral Arthur soyundan yeniden
Anlayacaksın geldiğini zamanın
Bulununca kayıp kılç
Tavsiyem şu o zaman sana
Bul kaybolmuş olanı
Yine de engelleyemezsin gelecek olanı
Yazık ki ölecek Camelot'un kahramanı
- Efendim kusura bakmayın ama bunların konumuzla ne gibi bir alakası var ?
Şimdi siz burada Arthur'un biraz küstah bir çocuk olduğunu düşünürsünüz ve haklı çıkarsınız. Fakat unutmayın böyle bir durumla karşılaşan herkes biraz küstah olacaktır. Bediwere de bunu gayet iyi biliyordu :
- Arthur böyle şeyleri anlamak biraz zor biliyorum.20 yıl öncesine kadar şu an bu durumdan en çok haberdar olan ben bile bunları bilmiyordum.Ben Kral Arthur öldükten sonra kılıcı Ekskalibur'u göle atan Sir Bediwere'in soyundan geliyorum.
Bunu da 20 yıl öncesinde bulunduğum bir gezide öğrendim. Gezi grubundan ayrıldım ve tahmin edersin ki kayboldum. Daha sonra yolumu araştırırken şaşırtıcı bir olayla karşılaştım. Boş bir alanda garip görünümlü bir taşa oturtturulmuş parlak bir kılıç gördüm. Başarılı bir tarihçi ve efsane araştırıcısı olarak bunun kayıp kılıç Ekskalibur olduğunu zor da olsa anladım. Kılıcı çıkarmaya çalıştıysam da muvaffak olamadım. Fakat o anda çevremde kale şehri içinde bir şato belirdi yavaş yavaş.
Daha sonra da fark edebileceğim gibi burası kayıp şehir Camelot'du Arthur.
Tümünü Göster