/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 251.
    0
    kafasındakileri okumak kısmından kastım, sezinlemek... altıncı his yahut adına ne derseniz ondandır... elbette birebir düşünceleri okuyamıyorsun ancak kim seni seviyor ,kim kin duyuyor, yahut ciddi anlamda yalan mıdır anlıyorsunuz

    uzun bir süre bu kitapla debelendim. fakat hem önceki izlenimim beni ürkütüyordu ,hem de ciddi manada daha 1 partını çözmekten acizdim.bu şekilde cidden uzun bir zaman geçti. mustafa ile çok ama çok nadir görüşüyorduk. kendisinin de pek isteği yok gibiydi, birşeylerden rahatsız olmuş yahut tedirgin bir ruh hali seziyordum ondada... daha orda bahsedilen aşamalardan birini bile geçememiş ben ciddi anlamda büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşmıştım. elinde yüzük var fakat uygulayacağın bir nokta yok, çünkü olduğun yerde milimlerle kıvranıyorsun. yine de ilgimi çekiyordu. bahsedilen malzemeler ise bulunması kolay şeyler değildi... kara karga beyni, beyaz horoz ödü, bilmem ne dili. hele ki ot ya da toz şeklinde satılan 2 madde var ki şu gün 4-5 kullanımlığı milyarlara denk. nerden bulacaksın.

    hayat kısmen normale dönmüştü. birşeylere olan tutku kavuşulana kadarmış demek ki dedim. hiç arkadaşım yok gibiydi,bu işlerle uğraşırken ciddi anlamda asosyal bir adam olmuştum.
    ···
  2. 252.
    0
    arada sırada muhtarın kızı aklıma geliyordu, allah affetsin elde kitap az da olsa var fakat kendime yakıştıramıyorum. yalandan bir mutluluk satın almak çok saçma geliyor. allahın hikmetidir ki birgün karşılaştık merkezde. hoş beş ettik, dedim buyur birşeyler içelim öyle gidersin evine. çay falan içtik,pek konuşacak nokta bulamadık. havadan sudan meseleler işte. olsun bir şekilde karşımda oturuyor ve gülümsüyordu bana işte... o da yeter diyordu gönlüm... giderken bir cesaret hafta sonu sinemaya falan gidelim mi dedim, dudak büktü bilmem ki dedi. yani işin yoksa güzel olabilir,hem arkadaşım falanda yok dedim. diyorum fakat sanki yürek yutmuş gibiyim.ya yılların birikimi ile baktım ki kız yumuşak huylu bastırıyorum boyna,ya da cidden vardı 2 cin ve çıkarılmıştu vücudumdan onun rahatlığını yaşıyordum. kız biraz ne desem ki moduna girince, korkma dedim sapık değilim. kıpkırmız oldu, aşkolsun falan dedi nihayetinde kabul etti.

    o gün gayet mutlu döndüm eve, klagib bir şekilde akşamı ettik gece ve uyku zamanı... uyudum ama bir tuhaflık var göğsümde kalp krizimi geçiriyorum diye paniklerken,iç içe geçiyor gibi kaburgalarım. hiçbir şey düşünemez bir konumda, daha evvel hiç yaşamadığım bir hissiyatla ,çaresizlik içinde teslim oldum... teslim olduğum şeyin ne olduğundan habersiz..
    ···
  3. 253.
    0
    bir 10 dakika kadar nerdeyse yarı şuursuz kalakaldım... anlam veremedim kendimi teselli etmeye çalıştım, sigara falan içiyorum ondandır ya da gaz sancısıdır dedim. kalktım 2 tur attım evde,su içtim geri uzandım.ama içim nasıl huzursuz nasıl anlatamam.

    uykuya daldım rüyamda arka fon simsiyah zifr_i karanlık... karşımdaki görüntünün sol altında muhtarın kzı hüzünlü, yıpranmış bir halde başı önünde. karşımda kızıl saçları saçları dalgalanan bir afet belirdi... gözler bile hani tuhaf bir renk vardır ya kırmızıya yakın o renk... ama ne güzellik,o rüya içinde eridim bittim... insan rüyada aşık olur mu oldum... sanki o an büyülendim... karşımdaki kız bana öyle bir bakıyordu ki,o bakışı bu hayatta görmedim, göreceğime de ihtimal vermem
    ···
  4. 254.
    0
    hepimiz kalktık içeri girdik mustafanın etrafına dizildik yerde bağdaş kurup... bakın abi dedi dün bize çok öfkelenmişler... hediyemizi kabul ettiler ,bugün gidip çıkaracağız fakat karşılığında falan yerde bir hoca var ona payını verecekmişiz... ona bağlılarmış vs dedi... pala sordu vermezsek ne olur diye... abi vermezsek sen ve ben pek yaşamayız, yaşasakta bir tat almayız dedi... peki kim olum bu hoca falan dedi pala... hakan ve alinin gibinde değil mesele, korkuyorlar fakat mustafa palayı muhattap alıyor... abi dedi adana'daymış... adı şu şu... ona zütüreceğiz... isterseniz beraber zütürürüz isterseniz ben... orayı koruyanlar bize ses etmese dahi, benim tarafıma geçse dahi o hoca alayımızı giber vs dedi
    ···
  5. 255.
    0
    mustafa uyandı birkaç saat sonra, pala ve diğerleri sohbet ediyorlar ama neşe kaçmış dünkü manzaradan sonradan öğrendim ki onlarda ilk kez giriyorlarmış bu işe... mustafa geldi hortlak gibi... abiler birşey konuşmamız lazım dedi uykumda ziyaret ettiler falan... mesaj ilettiler... palanın deliği o an 5 cm e yaklaşmamışsa bende birşey bilmiyorum... hakan ve ali rahat kan onun kanı diye... ne oldu lan dedi pala... valla önemli be abi dedi...
    ···
  6. 256.
    0
    ortalık ışımıştı eve geldiğimizde çok ses etmemek adına arabayı evlerden uzağa biraz dışarı ağaç altına çektiler... çıktık... normalde uyursun o zahmetten sonra, kimse uyumadı mustafa hariç
    ···
  7. 257.
    0
    geldiğime pişman olmadım değil o düğüne,bir sohbetdaşım mustafa idi o da öldüm, bayıldım belasına kendini attı bir köşeye... koca bir kamelya da tek başıma otururken bir kız geldi elinde meyve kasesi ile.o esnada sigara içiyordum, içimden garip birşeyler ona doğru akıp gitti. kız yaşıtımdı, giyimi kuşamı yerindeydi... haşa haddim değil köylü şehirli ayırmam ancak şehirliden şehirliydi... konuşması düzgündü... yahu dedim sen zahmet ettin bunu ikram ettin,ben de sana bir sigara vereyim tellendir... nasılsa üstte asmalar var görünnme... o dönem sigara içmek çılgın bir aktivite idi, hele ki kızlar adına... bilmem ki falan dedi tatlı tatlı gülümseyerek,bir taneden birşey olmaz diyerek uzattım sigarayı aldı ince parmakları pamuk elleriyle... nerden mi biliyorum, elif ve esen olayından hatırlayın çaktırmadan meme sıkmak konusunda ihtisas yapmıştım... neyse eline dokunmakla tutmak arasında bir hamle yaptım, ulan kız eli çok güzel birşey : ) içim bir tuhaf oldu...
    ···
  8. 258.
    0
    kızla biraz okudu mu ? işte kaça kadar ? kostüm çok güzel prenses mi ? gibi muhabbetlere girdik... çok cevval bir adam değildim ama bugün bana bir haller olmuştu, sanki daha rahattım. normalde benden birkaç yaş büyük (hani teyze diye hitap edilmeyecek) bir akrabamız bile öpse kulaklarıma kadar kan kesilirdim. tanımadığım bir kızla sohbet muhabbet etmem zaten imkansızdı,ne diyeceğimi bilemezdim. ancak bu gün tuhaf bir gündü.ya bu kız senelerdir hayalini kurduğum 'görünce kanımın ısınabileceği' kişimiydi : ) sevgi neydi ? sevgi emekti ? samet'i kamyonla kaçırmaktı... (hep germeyelim, bazılarınızın kaskatı olacağı anlar da gelebilir)
    ···
  9. 259.
    0
    kız muhtarın kızıymış... muhtar mustafadan 5 yaş kadar büyük bir adam... muhtarın karısı da en fazla mustafa kadar olsun... biz kızla oturur sohbet ederken işte bir 15-20 dakika sonra mustafa çıktı sallanarak içerden... böyle başını falan tutuyor,ne oldu dedim... ya hadi kalk gidelim başım beni öldürecek ilacım da evde kalmış, yola çıkalım senle bizim o tarafa giden bir otobüs, minibüs bulur döneriz. bunlar 3-4 saat daha kalırlar ben öleceğim falan dedi. peki o zaman dedim, kızla saçma sapan bir görüşürüz vedası ile ayrıldık. biraz yürüdük karayoluna çıktık, mustafa kaş göz yaparak avradını gibtim o amcık muhtarın dedi... lan nasıl aq,bi gibtir git diyorum içimden... olum dedi o kız senin yanına babasının hayrına mı geldi, bizimkiler sağolsun evi boşalttım, kusuyorum ayağına banyoda hallettim işimi dedi.

    hocam yeminle o an midem kalkmıştı... allah kitap diyorsun zina haram değil mi ? dedim... zina o demek değil ki vs karman çorman açıkladı yok işte onun da gönlü vardı vs.kısacası siz anlattığımı anladınız
    ···
  10. 260.
    0
    kendi muhitimize döndük. mustafa yarın buluşmamızı istedi... sakın ha ! olanlardan kimseye bahsetmeyesin... sakın ha ! dedi, senin de payın gelir elbet dedi sırtıma vurup gitti. evime doğru yürümeye başlarken,o yaşın getirdiği romantiklikle ve daha önce böyle bir hıyanete göz ucuyla bile meyletmemiş olan benim yaşadığım tesirle hala midem bulanıyordu. uçkuru için bir haramı çiğneyen adam bana ne öğretebilirdi. daha önce konuşurken hep nefsten, şehvetin şeytanın oyunları olduğundan falan bahseden adama ne olmuştu 2 dakikada. peki benim sonumun böyle olmayacağı ne malumdu, benim de orjinim erumi ve sakilin özünü öğrenmek ile başlayıp daha sonra bunun erdiği noktaya ererse ? ebedi bir hayata inanan benim buna tahammül sınırım ne olurdu ? yoksa ben de mustafa gibi türlü kılıflar mı üretirdim yediğim nanelere... kadını tatmin edemiyordu, kadın onla evlenirken gönlü vardı,ben yapmazsam başkası yapacaktı belki kadın muhtarın kardeşi ile bu haltı yiyecekti gibi kelamlar benim içimi soğutmadı. sürekli düşünüyordum ? bu işlerin özü bu muydu ? bende herkes gibi bu işleri hacıların hocaların yapacağı işler olarak biliyordum. evet mustafa da kendini kısmen hacı hoca gibi tanıtmıştı, ilkin süslü kelimeler etmişti. hatta ben de girmek istiyordum dediğim vakit ; senin gibiler karı kız için, para için, şöhret için girer bu işlere ,şifa için istediğine emin misin falan deyip beni bozmuştu. içimde muhakemesini yapıyorum ve hani mustafa şifacıydı, bilemedin zorda kalana yardım ediyordu... bu kadını giberek mi şifa verdi diye hem öfkeleniyor hem de sinir bozukluğum sebebi ile acı acı gülüyordum...
    ···
  11. 261.
    0
    ilk çıkarken herşeyi kabul ederim dediğim yolda daha ilk ciddi manzara karşısında midem ağzıma gelmişti. aslında bu iyiye işaretti demek ki hala insanlığımı koruyordum ve hala vicdan ,ahlak sahibiydim.şu saatten sonra hele ki böyle bir olaya şahitlik ettikten sonra geliş gidişi kessem, adamın evinde karısını düdükleyen bana neler yapmazdı. hadi haberim olmasa neyse adam birebir olayı bana anlatmıştı.bir paranoya başladı ya bu olay duyulursa ya muhtar ikimizi de gelir bulur vurursa. öyle ya;mustafa ile aynı masada takılmış,o eve girerken ben bahçesinde oturmuş (-ve öğrenilmesi halinde adamın kızını oyalamış gibi görünmüş) akabinde de mustafa ile apar topar terketmiştim.bu acabalar adamın ömrünü çok kısaltır beyler... herşeyin birbiri ile ilintili olduğunu vurgulayan ben size şunu da tavsiye ederim ki her şey göründüğü gibi olmayabilir... kaybedecek neyim var dediğim bu yolda, beni ikaz eden mustafa'yı dinlemeliydim... ölümden beteri de var, sadakat zordur minvalinde ettiği kelamı şimdi daha iyi anlıyordum... mustafa şeytan'a hizmet ediyordu... bu lafımı şimdi farklı anlayacaklar olabilir lakin şeytana hizmet etmen illa satanist olman gerektiği anldıbına gelmez... şeytan ne diyor kovulduğu zaman 'elbet senin doğru yolun üzerine oturacağım ve onlara pusulara kuracağım, senin ayırdıkların hariç pek çoğunu şükreder bulamayacaksın''... aynı şeytan bugün dinde olmayan birçok meseleyi bidat'ı nasıl dinin içine soktu ise ve bu bidatları dini daha iyi yaşamak gayesi (daha doğrusu bahanesi) ile yaptırıyorsa, mustafa gibi adamlara da türlü kılıflar hazırlatıyordu... karısı tatmin olmuyormuş, belki gider kaynına verirmiş,hem karının adamda gönlü yokmuş... kısacası hatasını kabullenmeyi bırak, eylemini meşrulaştırıyordu... haşa ve haşa allah_u teala yerine koyuyordu kendini, karıyı bafileyerek faciaları önlemişti güya.
    ···
  12. 262.
    0
    içlerinden kısa boylu, pala bıyıklı olanı gidip çöktü baş köşeye, kutluyu çağırıp bira falan almasını söyledi... soran olursa toplantıda falan dersin çekti... ben mustafanın yanına sandalye çekip oturdum. ayaklarım birbirine çengel gerdeğe yeni girecek kız çocuğu gibi. adam bana birkaç sual sordu, adın ne,nerelisin, baban ne iş yapıyor ,sen ne iş yapıyorsun gibisine... mustafa arada lafa girip beni övüyordu, işte çok değerli bir kardeşimiz falan ... benim hiç alışık olduğum bir ortam değildi o şehre çok yeni gelmemiştim fakat adamların kim yahut ne olduğunu zerre kestiremiyordum... tek bildiğim makam koltuğunda oturan kısa boylu pala bıyıklı adamın 10 kilo daşşak sahibi olma ihtimali idi... zütü yere yakın olandan korkacaksın derler ya ,doğrud
    ···
  13. 263.
    0
    ertesi günü mustafanın takıldığı oyun salonu ile kumarhane tipli bir yere gittim... hani normalde tek ve büyük odalı dükkan tarzı olur ya bunlar, işte burası pek öyle değildi... bir apartman dairesiydi.. sıradan bir daire... illegal miydi ondan emin değilim lakin üstünden bunca yıl geçmiş herhalde illegal olsa dahi başıma bir iş gelmez yazdığımdan ötürü... arada bir masa var üstünde telefon eski tip metal küçük anahtarla açılan çekmeceler,iç odada ilgili adamın masası artık ne ile ilgiliyse bilemem orayı ama makam gibi bir koltuğu vardı... arka cepheye bakan 2 odada da oyun oynanıyordu... sanırım o bahsettiğim makam odası gibi olan ,arada daşşaklı abileri ağırlamak falan içindi... her neyse buraya geldim, orada sürekli bulunan 30 yaşlarında kutlu adında bir elemanın yanına çöktüm, mustafayı beklemeye başladım... o zaman telefon olmadığı için,ya da herkesin değil de sadece zengin ve üst düzey adamların olduğundan ötürü (-ki çağrı cihazı vardı sanırım) haberleşemiyorsun ben geldim şu bu diye. kutlu ise arada sırada 2 oda ya uğruyor birşey isteyip istemediklerini soruyor vs... kırk, kırk beş dakika sonra dış kapı açıldı mustafa ve yanında 3 kişi içeri girdiler... adamlar kutlu ile tokalaştı beni es geçti... mustafa yine o klagib alaycı tavrı ile elini omuzuma attı ve adamlara beni gösterek bu da benim çırak dedi... o muamele hiç hoşuma gitmedi... adamlar merhaba gardaşım falan dediler, hafif toka ettik ve peşlerinden o bahsettiğim makam odasına girdim...
    ···
  14. 264.
    0
    güç bela elime aldım şişeyi,az yemekten yedim... yaklaşık 1 saat muhabbet döndü,hep atarlı konuşmalar... diğer elemenaların isimlerini versemde olur fakat çok önemli meselelerde yer almadılar, sadece 1-2 yerde geçerler... bahsettiğim kısa boylu, masaya çöken, beni ula diye çağırana 'pala' diyelim akılda daha kolay kalır... uzun boylu pörtlek gözlü olana hakan, diğer elemana da ali diyelim.bir de bizim barzo mustafa...
    ···
  15. 265.
    0
    neyse, pala mustafaya dönerek o kadar muhabbet sonunda , ''hocam yarın öğleden sonra yozgat'a gidiyoruz o zaman'' dedi. mustafa'da gidelim abi,ben geceden gerekenleri hazırlarım, hakan da arabayı getirir 5 kişi gideriz dedi... adam delikanlı da mı gelecek deyince, mustafa elbet ya onsuz olmaz dedi... yozgat'a ne için gideceğiz haberim yok tabi.bu arada yozgat gerçek yozgat isim değişmedi burda. aralarında şöyle yaparız, böyle yaparız falan dediler... mustafa aslen yozgatlıydı... tahminen 3-4 saatte varırız falan dediler... pala dedektör tarzı birşeylerden bahsedince duruma uyandım... mustafa'nın o taraflara gömüye gidecektik... hocam çok tuhaf bir duygu hem heyecan hem korku hissediyorsun... define işine de hevesim var, mustafaya kitap getirmiş nihayetinde falan. bayağı heyecan yaptım. mustafayı zütürme amaçları bazı gömüler korunur, cinlerin ise onlarla irtibat halindeo olan adam hoca her ne taksa anlaşma yapar. onlardan müsade ister, karşılığında birşeyler verir... mesela bizim değerlerimizle o varlıkların değerleri bir değildir... senin dünyanda kıymetli birşey onun için anlam ifade etmez... örnek vermek gerekirse hayvan kemiğine ve et artığına yahut leşe bayılırlar... pirinç ya da bulgur artığını severler... hatta bunları peygamber bile hadisinde bildrmiş... eee peki trendedogru madem bunların aleminde değerli olan bizde aynı değerde değil o halde neden altına hevesliler... valla anladığım kadarı ile kıskançlar, çocuk gibi benciller... orda amaç verip almak değil,o gömüyü bırakan bunlara karşılığında bir şey vermiştir onlarda karşılık olarak onu muhafaza eder... ha anlaşmalara her zaman sadıklarmıdır ? eğer anlaşmayı yapan bahsettiğim gibi aslan gibi bir hoca değilse, anlaştığı adamdan dahi malını kaçırır... zarar görmekten ziyadesi ile korkar bu mahlukat... en korktukları canlarını yanmasıdır...
    ···
  16. 266.
    0
    uyandığımda aklımda tamamen o kadın vardı. arkadaşlar en deli aşkınızı hatırlayın emin olun zerresi bile denk gelmez. haşa tüm benliğim ile ona aitmişim gibi geldim. çok çekici bakışlar ve sanki bir parçammış gibi o derece özümsedim bir anda. anlam verilemez bir halde muhtarın kızı gözümde sıfırlandı uykudan uyandığım anda. şuursuzca bir hareket farkındayım ancak, tamamen beynim ele geçmiş gibi
    ···
  17. 267.
    0
    gençler yalan olmasın ayılması uzun sürmedi... kendine geldi ama sima değişmiş estağfirullah... gömleği falan su içinde, çamura yatmış birde suyu dökünce... buramı emin misin dediler... eminim dedi... hazılardığı karışımı, bu kanlı levha üzerine yedirdi oranın arkasına sarıp bıraktı... arabaya döndük... eğer yarın gece gittiğimizde orda yoksa mal artık bizimdi... kısacası kabul etmişlerdi... arabaya bindik kimsede ses yok, mustafa biraz neşelendirdi korkmayın lan diye,ali dedi mustafa az daha pala abi vuracaktı seni falan... öyle zoraki gülüşmeler vs
    ···
  18. 268.
    0
    velhasılı bilenler bilir eskiden yol üzerinde yalak gibi yapılar vardı ,böyle ana yoldan hafif uzakta... orda durdu bu elini o sulağın taşına bastırdı... 'altın, altın, altın, altın, altın'' bu kelimeyi belki 30 kez söyledi, ceza yanında tak yemiş... bir yandanda zangır zangır titriyor... pala ve diğerleri bunu tuttular oturttular, pala 1-2 tokatladı su falan döktüler kafasından... yere uzandı hala titriyor elleri kenetli... yalan olmasın orda korkudan ağladım, ancak hüngür hüngür değil gözlerim yaşarıyor... pala ya dönüp,abi bu ölüyor falan dedim... bana kalırsa ölüyor ya da içine birşey girdi hepimizi katletecek orda... kendi ölse şahit yazarlar,biz ölsek o daha tak cesedemizi bulmaları zor..yol kenarı ancak çalı çırpı
    ···
  19. 269.
    0
    beyler gözünden boncuk boncuk yaşlar dökülüyor adam zaten iri hulk'a dönüştü... dur dur dur diye bağırdı, feryat etti... hakan çekti sağa... inin dedi mustafa, hocam deli gibi koşmaya başladı yolun kenarındaki ıssız araziye ama nasıl gidiyor, çarpıldı herhalde dedik pala da eli belinde koşuyor ben ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum... ne tak yedim dedim içimden... yahu öyle bir durum ki tek tanıdığın adam mala bağlamış diğeri de ödü takuna karışmış korkusundan her an vurabilir bunu...
    ···
  20. 270.
    0
    pala öne oturdu hakan direksiyon geçti... mustafa ben ve ali arkadayız, mustafa ortamızda adam bildiğin normal duruyor ancak hareketle çok ağır çekim... pala sordu hocam nereye gidiyoruz falan düz sür dedi mustafa... yaklaşık 5 dk sürdü hakan... bildiğin düz yola çıktık hani karayolu eee daha nereye kadar gideceğiz arkada mustafa başını öne eğmiş, uyuyor mu iletişimde mi belli değil... pala yine huysuzlanmaya başladı, olum yoksa birşey oyalama bizi dedi... mustafa biraz yükseltti sesini 'biraz sus' falan mırıldandı... tuhaf bir şekilde isimler seslenmeye başladı mustafa çok çok tuhaf isimler, karıştıranlarınız varsa eğer muhakkak okumuştur bir yerlerde... isimleri tekrarlıyor ve her seferinde daha kuvvetli bir nara,tam ortamızda oturduğundan korktum cinnet mi geçiriyor ne oluyor buna diye... içine kuvvetlice nefes çekiyor avazı çıktığında böğürüyor... harbi ağlamaklı oldum, pala bile lan ne oluyora bağladı sen hesap et ki adamın belinde emanet var... hani mustafa bir tak yese ne bileyim saldırsa çeker vurur o tip bir adam,ona rağmen herif tedirgin oldu... allahım ne naralar atıyor ben ve ali bildiğin camdan çıkacağız o derece uzaklaşmaya çalışıyoruz artık ne kadar mümkünse sanki
    ···