-
276.
0ben ilmi, mustafa kahveyi, pala ve arkadaşları ise parayı bulacaktı. gittik elimizde 2 adet şu kuvvetli yanan fenerlerden vardı. saçmalığa bakarmısın... ağzımızı eski elbiselerle çaputlarla kapadık... hafif ay ışığı vardı... ancak gibtiğimin bölgesinde hayvan bile yok... hafif bir tepenin dibinde kalmış bir yer... mustafa fenerleri aldı yere çöktü bize uzaklaşın az dedi, kitabını çıkardı... birşeyler yaptı,bir takım malzemeleri kullandı... bakır malzemelerle bir işler etti durdu... en son palaya döndü,abi dedi bunda korkulacak birşey yok aramızdan biri elini falan kesecek kanını bu levhanın üstüne bulayacaz... amaç malın kime gideceğini belirtmek minvalinde laflar etti... hakan arabada idi farlar kapalı biz de hemen arabanın dibinde sigara içip izliyoruz... bilmiyorum size ne kadar korkunç gelir, insanlar neden korkmadığımı sorguluyor fakat orda sizde korkmazdınız... adam cebinde ufak bir jilet çıkardı hafifte el içine vurdu avucunu levhaya bastırdı... mustafa tamamdır dedi, sonra pala da yanımıza geldi... hakan ve pala mustafanın dedikodusunu yapmaya başladı... mustafa bir oraya bir buraya gidip geldikçe, hele bak hareketlere falan diye kıs kıs gülüyorlardı... pala ; bu kadar para harcadık bir bulamazsın gibecem ecdadını falan diye tatlı sert söyleniyordu... dedektör tarzı aleti neden kullanmıyorduk anlamadım... mustafa rahat yarım saat gitti geldi, arada yere yattı... görseniz koparsınız ancak adam bildiğin transa girmiş vaziyette. hala korkmuyoruz çünkü ortada birşey yok
-
277.
0yozgata yola çıkacağımız günün sabahında mustafa ile buluştuk. çarşıdan yiyecek, içecek türü erzaklar aldık öğleden sonra pala ve arkadaşları bizi meydandan aldılar ve yozgata doğru yola koyulduk. üstünden epey bir sene geçmiş olduğundan ötürü mustafa ile evvela köyüne uğradık, babası anası vefat etmiş o geçen sürede fakat küçük kardeşi ve bacısı hala köyde. ikisi de evlenmişler vs.tarlaları falan yok sadece hayvancılık şu bu,birde erkek kardeşi yakın bir mevkide çalışıp akşamları köyüne dönüyor. bacısı ile selamlaştı tabi araya yılların soğukluğu girmiş, erkek kardeşinin evinde kaldık mustafanın. milletin avradına atlayan mustafa yengesini, bacısı gile yolladı tabi.az biraz yemek yedik, sonra planlaştık akşam saatleri olduğundan şimdi çıkmamızın bir anlamı yoktu. mustafa daha evvelden kazdığı yerde bir miktar daha bulunacağını düşünüyordu. eğer o ilk olayında onda pay isteyenler mevkiiyi öğrenip deşelemedi ise, artık ilmi var olan mustafa kalanını bir şekilde çıkarttıarabilirdi. benim hiçbir işe karışmamamı sadece birkaç parça eşyamızı taşımamızı istediler... gece saat 3 te oralar gidecektik... diğer köyleri bilmem fakat burda jandarma falan gibine takmazdı köylüyü... ne terör bölgesi,ne başka bir tak,ne de çok sakini var
-
278.
0her neyse mustafa dedi ki bu senin için önemli olacak lakin biz bir pay almayacağız bu işten. eğer birşeyler çıkarsa pala karşılığında kahveyi bize verecek (kahvede denemez ya )... benim çıkarım ne olacak dedim, bende sana bu ilmi vereceğim dedi... yine bir pazarlık... görüyor musunuz... sürekli birşeyler el değiştiriyor... karşılıksız veren sadece allah_u tealadır... aslında bu herkesin bir şeyleri alması paylaşma usulünden çok, mecburiyettendir... mustafa ilmi gereği bu gömüyü şahsına alamıyor, pala ve arkadaşları gömüyü tek başına çıkaramaz korkuyorlar ya tılsım varsa diye, kaldı ki başka hoca zütürseler adam ihbar mı eder birşey mi olur bilemiyorlar... bu işler sakattır. seni oraya zütürür hoca dediğin adam, anlaştığı diğer adamlar gelir alır elinde... bilemezsin hiçbir şeyi...
-
279.
+1 -2Çalıntı okumayın amk 1 hafta önce eski inci hikayelerinde okudum
-
280.
-4Çalıntı lan bu hikaye daha önce biri yazmıştı bu hikayeyi sözlükte