cinli bir vaka

Part 57

Hoca daveti bitirmişti o da eski sıcaklığına döndü mumların ateşi dindi hoca tepsiyi kaldırıp odadan çıktı bizde perdeleri açtık her taraf yavaş yavaş aydınlanıyordu. Hoca içeri girip tamam evladım benimle işiniz bitti dedi. selim, hocam kurtulduk mu dedi. hoca daha değil kısas ücretini unutmayın dediği yere gömeceksiniz ondan önce üniversiteyi okuduğunuz şehirdeki evin giriş kapısının üst pervazının altındaki büyüyü alıp yakacaksınız dedi. Hocanın ellerini öperek izin istedik cebinden 2 tane muska çıkarıp alın bunu dedi ömrünüz boyunca bunları yanınızdan ayırmayın ne olur olmaz dedi. verdiği muskaları takıp hazırlanıp üniyi okurken ki kaldığımız eve doğru yola çıktık yolda o kız aklıma geldi selime o kız ne iş dedim hangi kızdan bahsettiğimi anlamıştı bi ara bana yanaştı ama o sıra benim eskiyle takıldığım için yol vermiştim ama benim eski bunun garip şeylerle uğraştığını söylemişti aklımama gelmemişti böyle birşey yapabileceği dedi kıza birşey yapacakmıyız dedim. selim gerek yok heralde dedi nasıl dedim ya bu yaşadıklarımız ne olacak...

Part 19

Omuzları düşmüştü bilmiyorum dedi ulaşamıyacağımızı anladım ama sonra gülerek şakalan şaka numarası vardı ben de bi bakayım dedi rehberi biraz araştırdıktan sonra ismi buldu aradı selamlaşma faslından sonra konuşmaya başladı. Biz arkadaşlarla bu gece davet yapacaz ama nasıl çağıracağımızı bilmiyoruz sen bu işlerle uğraşıyordun diye biliyorum nasıl çağıracağımızı söylermisin dedi. Selim bi iki dakka telefonda konuştuktan sonra telefonu kapadı. Davet yöntemini aldım dedi ne zaman yapalım dedi yapabiliyorsak bu gün yapalım dedim Selim de onayladı...

Part 30

Olayı en baştan yani Selim'i toros ile alıp yaylaya zütürdüğüm günden itibaren anlatmaya başladım başımızdaki bu olaylar ordan itibaren başlamıştı kabuslarımda da hep ordaydım, ilk ne zaman kabus gördün dedi yaylada torosun içinde son gece görmüştüm diyip kabusu anlatmaya başladım.. Ondan sonraki günler kabus gördünmü dedi gördüğüm tüm kabusları ayrıntılarıyla anlattım. Selim'in kabusumdaki durumunu anlattığım anda bi iç çekti sanki birisinin ölüm haberini almış gibiydi. Tüm olayları ayrıntısıyla anlatıp bitirdikten sonra ilk kabusu gördüğünüz gece ateş ve ya külle uğraştınız mı dedi. Biraz düşündüm selim'le birbirimize doğru şaka olsun diye kül attığımızı söyledim sarhoştuk ne yaptığımızı bilmiyorduk bilinçsizce hareket ediyorduk dedim.. hoca tamam dedi herşeyi anladım diyip anlatmaya başladı...

Part 17

Yolda Selim'in ağzını bıçak açmıyordu. Benim de konuşacak mecalim kalmamıştı. Gördüğüm kabuslar bir yana, Selim'in de benle birlikte aynı kabusu görmesi olayın o kadar da basit bir kabus olmadığını gösteriyordu. Yıllarca duyduğum geceleri gözüme uykuların girmesini engelleyen hikayelerden birinin içinde ve baş kahramanlarından biriydim. Bu arada köyün bozuk yolları da başlamıştı. Selim'in eve uğramadan direk bize sürdüm arabayı parkedip, Selim'e gel benimle dedim. Kahveye girdik, 2 çay söyleyip oturduk. Selim'e oğlum bu içine düştüğümüz durum ne, benim aklıma bi şeyler geliyor ama dilim varmıyor söylemeye, Selim ben de başından beri bu durumdan şüpheleniyordum ama kendime itiraf etmekten korktum ama gördüğüm bu kabuslar içimden geçenin doğru olduğunu gösteriyor. Oğlum o zaman ne yapacaz dedim. Selim de yapılacak şey belli daha fazla kaçmayacaz neden bize musallat olduklarını anlamaya çalışacaz dedi bu arada çaylar gelmişti. Oğlum bence bu işin o çukurun içindeki yılanla bi alakası var dedim ve bana hepsi birlikte bi şeyler dedi tek anladığım katil kelimesiydi ikimizin de aynı kabusu görmesi bu işin içinde birlikte olduğumuzu gösteriyor dedim...

Part 52

O gece garip bi kabus gördüm hocanın evinde ayaktaydım dışarıdan sesler geliyordu ama çok sinirliydi sesler içeriye girmek istiyor ama giremiyorlardı camlar zangırdıyordu ama hiçbiri giremiyordu bi anda doğruldum ezan okunuyordu selim' de ben le aynı anda doğrulmuştum kabus mu dedi evet dedim. kapının altından ışık geliyordu heralde hoca namaza kalkmıştı kalkıp bizde namaz kılalım dedik kapıyı açtık hoca seccadeyi sermiş gömleğinin kollarıyla uğraşıyordu gençler namaza mı kalktınız dedi evet dedik lavabo şu tarafta şu dolabtada seccade var dedi selim'le ben abdestimi alıp namaza durduk namaz bittikten sonra divanda oturan hocanın yanına gittik anlatın bakiyim ne kabus gördünüz dedi anlattık onlar dedi bu eve giremez girende yok olur dedi gücünüz yerindeyse halledelim sizin işi dedi geçin içeri oturun dedi salona geçtik hoca elinde tepsiyle içeri girdi yere bırakıp kendi de başına geçti tepsinin için toprak kap, kabın içinde su ufak bi tabak tabağın içindede garip bi sıvı vardı kalem bi parça kağıt ve bıçak yarabandı kutusu vardı gençler tepsinin başına gelin dedi...

Part 41

Camiye gittiğim de selim ordaydı. Durumunu sordum eh işte dedi gece garip birşey oldumu dedim hayır dedi doğru söylüyor gibiydi. Ezan okununca camiye girdin namazdan sonra hocanın yanına gittik gelin benle dedi evine geçtik o da bizim gibi kimsenin bu olayı duymasını istemiyordu. Geçip kanepeye oturduk anlatın dedi. Hocam diyip gece yaşadıklarımı anlatmaya başladım selim'e dönüp senin başına garip birşey geldi mi dedi hayır dedi herşey gayet normaldi muskalarınızı verin dedi ilk benim muskalı aldı açtı muskayı boş çıktı sonra selim'in muskasını açtı içi doluydu ama kağıt bi garipti hocanın yazdığı kağıt normal dosya kağıdıydı ama bu kağıt sapsarıydı sanki çok eski gibiydi hoca açıp kağıdı okumaya başladı. Okumasıyla yüzü gerildi odadan çıktı geldiğinde elinde demir bir tas, çakmak, kalem ve kağıt vardı hemen oda sarı kağıdı yaktı demir tasın içine koydu külünü iyice karıştırdı demir tası bana verip aşağı odunluğa in bir kazma al bunun içindeki külü burdan biraz uzak bir yere göm tası derede yıkayıp getir dedi...

başlıyorum beyler:

GiRiŞ

Anlatacağım olay tamamen gerçektir. Olay benim başımdan geçmemiştir. Solhan'da bulunan bir akrabamın başından geçmiştir. Memlekete gittiğimde az çok tanıdığım akrabamın hallerinde bir gariplik sezmiştim devamlı sırıtan ve konuşkan bir insandı ama gördüğüm kadarıyla o insan gitmiş yerine sessiz devamlı herkesten kaçan biri gelmişti..
Sonradan amcamdan işin aslını en ufak ayrıntısına kadar öğrendim samimiyetim olduğundan hayatınıda, düşünce yapısını da iyice bilirdim o yüzden hikayeyi daha akıcı olması için 3. Tekil yerine 1. Tekil şahıs üzerinden anlatacam... umarım keyf alırsınız.
Edit: hikayenin daha akıcı olması için kendimde kurgu katacam..

Part 35

çukurun olduğu yere gittim ortalıkta kimse gözükmüyordu çukura baktım o ufak boylu kara yılan içindeydi kafamı kaldırmamla yine o cini gördüm elimi muskama zütürdüm yerindeydi hissediyordum bana güldü elini uzatmasıyla geri çekmesi bir oldu o sırada bi çığlık attı acıdan kafamın içi sızlıyordu o sırada uyandım ezan okunuyordu. Allah'a şükrettim içimden o sırada annem içeri girdi ayaklarına baktım normaldi oğlum uyudun mu dedi uyudum ama kabus görmedim dedim yalan söylemiştim benim için daha fazla üzülsünler istemedim babam kalkmadı mı dedi yok geç yattı ya iki gün kalkmaz daha güldüm annemle beraber namaz kıldım odama geçtim muskanın verdiği rahatlıkla güzel bir uyku çekeyim dedim kafamı vurmamla uyumam bir oldu annem beni epey geç uyandırmıştı son zamanlarda çektiğim en güzel uykuydu kabus görmemiştim. Kalktım annemle babam kahvaltıya daha doğrusu öğle yemeğine babam oğlum nasıl iyiuyudun mu dedi dedim valla çok güzel uyudum allah hocadan razı olsundedim daha iyi olacaksın inşallah dedi annem...

Part 23

Kapıyı anahtarla açtım. Işıklar kapalıydı bizimkiler uyumuştu anlaşılan, doğru kendi odama gittim. bi duş aliyim öyle ne yapacağımı düşünürüm dedim banyodan sonra pijamaları çektim. Sigarayı yakıp pc başına geçtim başıma gelen bu olayların belki internette bi çözüm yolu vardır diye biraz araştırma yaptım ama hep saçma sapan şeylerle karşılaşınca vazgeçtim bi sigara daha yakayım dedim ama paket bitmişti yapacak bişeylerde gelmiyordu aklıma mecburen uyuyacaktım belki kabus görmezdim. yatağa uyumaya geçtilm gözlerimi kapatır kapatmaz dalmışım rüyamda yine aynı yerdeydim reno ile 2 gece geçirdiğim yerdeydim biraz ilerde altında 2 gece geçirdiğimiz ağac ağacın etrafında cinler yuvarlak bir şekilde toplanmışlardı çemberi yarıyorum kimse bana bakmıyor biraz ileride bi çukur çukurun başında da bi adam oraya gidiyorum çukurun içine bakıyorum 50- 60 cm boyunda kapkara bi yılan vardı sonra çukurun başındaki adama bakıyorum adamda bana yüzünü çeviriyor yüzünü göremiyorum sadece gece karanlıkta parlayan kedi gözü gibi 2 tane göz bana dikiliyor anldıbını bilmediğim bi şeyler söylüyor kulaklarım uğuldamaya başlıyor biraz sonra hepsi aynı şeyi söylemeye başlıyor acıdan kulaklarımdan kan geliyor kendimi yere atıyorum çukurun başındaki adam önümde dikiliyor kısas diyor sonra hepsi kısas diye bağırıyor acıdan kafamı yerlere vuruyorum hepsi birden ağacın tepesine bakıyor...

Part 51

Selim dedi şu bakkalın önünde dur kağıdı alıp bakkala girdi. Birazdan tekrar çıktı tamam aldım adresi adamın adını söyledim sadece dedi adam hemen adresi verdi sonunda evi bulmuştuk. sarı boyalıydı eskiceydi biraz ev, kapıyı çaldık yaşlı bi adam açtı bizim köyün imdıbına benziyordu görünüşü buyrun kime bakmıştınız evladım dedi selim bize buranın adresini veren adamın adını söyledi bizi buraya o yolladı bi müşkülümüz var dedi adam buyrun evladım dedi bizi içeri aldı açmısınız dedi kurt gibi açtık evet dedik içeriden birisine seslendi muhtemelen karısıydı salona geçip oturduk bi kadın geldi karısı olduğuna iyice emin olmuştum sofra kurdu yedik çaylarımızı içerken ee derdiniz nedir gençler dedi anlatmaya başladım sonra aynı hikayeyi selim'den tekrar dikkatle dinledi. Peki sizi buraya yollayana adam bişey yapamadımı dedi yok beni aşar diyip size yolladı bi de ordaki olayı anlattık gece oldu şimdi uyuyun dinlenin iyice korkmayın yarın sizin işi halledecem dedi karısına seslendi bizim için yatak serdiler selim ile hemen uyuduk o yorgunlukla...

Part 21

Malzemeleri içeri bırakıp gel benle dedi mutfağa gittik tut şu masanın ucundan içeri taşıyacaz dedi. Masayı içeri taşıdık mukavvayı masanın ortasına koydu poşetten bi keçeli kalem çıkarıp tüm harfleri yazmaya başladı. Bitirdikten sonra poşetten bi fincan 4 tane de mum çıkardı mumları tek tek yakıp mukavvanın her bir köşesine bi tane bıraktı fincanı da mukavvanın ortasına koydu ışığı söndür dedi kalktım ışığı söndürdüm. Selim de perdeleri çekti odada bir tek mumların ışığı vardı geçi oturduk sonra selim dışından bi kaç sure okumaya başladı ey cin geldiysen geldiysen işaret göster yaklaşık bi yarım saat böyle dualı gelli davet yaptıktan sonra...

Part 54

suya tekrar döndü peki siz evvelden şu adreste mi kalıyordunuz dedi. Şaşırmıştık adam bizim üniversite de kaldığmız evi söylemişti. Nasıl bildiniz diye hocaya sordum evladım size büyü yapılmış sizin bi suçunuz yok dedi kim hocam bize büyü yapar dedi selim, söyleyecem acele yok dedi önce şu işi halledelim dedi ne işi dedim musallatı evladım gülerek dedi bi kaç dakka bekleyin şunu bi kaldırayım diyip tepsiyi kaldırdı 10 dakka sonra elinde başka bi tepsiyle geldi tepsinin içinde 3 tane mum kalem kağıt vardı tüm perdeler çekili bir halde sabah karanlığında mumları yaktık üçgen biçiminde mumları dizdi hoca. kağıtlara arapça birşeyler yazıp mumun ateşiyle yakıp üçgenin ortasına külleri bıraktı. içinden birşeyler okudu sonra sesli bir şekilde okudu ... kabilesinden ... Evladı ... Haneme gel ama tüm kötülüklerini dışarda bırak dedi. bi anda o da soğıdu mumların alevi parladı kulağımın altında tanıdık bi ses kısas dedi irkilmiştim hoca bize musallat olan ifriti çağırmıştı. hoca konuşmaya başladı ama ifrit sesini kesip katileri niye yanında saklıyorsun dedi. bizim tarafta seni tanıyan bi çok kişi var seveninde bol nefret edeninde diyip kahkaha atmaya başladı sesin nerden geldiği belli değildi her yerden geliyor gibiydi gözümüz hocaya kitlenmişti...

Part 31

O gece külleri birbirinize atarak o ağacın dibinde yaşayan cin kabilesinden bir cini muhtemelen yavru bi cini öldürmüşsünüz dedi küle ilk selim mi vurdu dedi evet dedim şaşırmıştım ama sonra hemen anladım nasıl anladığını önce selim'e saldırmışlardı çocuğa kalp krizi geçirtmiştilerdi. Hoca, o yavru cine karşılık kısas olarak siz ikinizin canını istiyorlar onlara engel olamazsak önce selim'in sonra senin canını alacaklar dedi. Babama baktım adam resmen yaşlanmıştı bana bakamıyordu. Hoca sözüne devam etti maalesef az önceki olaydan sonra onlardan kurtulmanın o kadar kolay olmadığını anladım normal bir cin kötü niyetliyse kolay kolay bir camiye girip namaz kılan birine görünüp onu bayıltamaz kendini en kötüsüne hazırla dedi. Diyecek hiçbir kelime bulamıyordum askere gidip geldikten sonra evlenmeyi çoluk çocuğa karışmayı istiyordum ama karşımdaki adam büyük bir ihtimal öleceksin diyordu. En yakınn arkadaşımda benim yüzümden ölecekti neden gitmiştik oraya o an aklıma geldi başından beri kendimi suçlamama neden olan kişi geldi...

Part 55

Hoca hiddetle bağırdı sesimi kesme sizin oraların yasalarını iyi bilirim eğer bir daha sesimi kesersen yapmayacağım şeyleri yaptırırsın bana dedi. bi ses sinirli bir şekilde tamam dedi hoca anlatmaya başladı bu çocuklara musallat olmuşsunuz bunlar suçsuz dedi onlar katil diye bi ses duyuldu hoca onlar suçsuz dedi. ifrit kanıtın var mı dedi. Hoca bizim evin yerini söyleyip giriş kapısının üst pervasında büyü var dedi bunu oraya ... Kabilesinden... Evladı ... Olan cin koymuştur ... ... ismindeki insan evladı bi kız burda bulunan selim adlı çocuğa aşık olmuş aşkının karşılığını alamamış büyü yapıp bu cini üstlerine musallat etmiş ama cin musallat olamayınca sizin oraya bu çocukları bir şekilde yollayıp bu çocuklara tuzak kurup sizden bir yavruyu öldürtmüştür dedi. Hoca bunu söyleyince ikimiz birbirimize baktık hocanın söylediği kız ...

Part 27

Eve geldik. Arabayı parkedip eve girdik. Babam saate baktı, ikindiye yarım saat var dedi. Abdest al namazdan sonra hocayla konuşuruz dedi tamam diyip abdest almak için lavaboya gittim, musluğu açtım elimi suya değdirir değdirmez geri çekmek zorunda kaldım.Su elimi yakmıştı, acıdan bağırmıştım babam hemen geldi. Oğlum ne oldu dedi. Ben de musluktan su kaynar bir şekilde akıyor dedim. Normal şebeke suyu o evladım dedi ne kaynar akması elini suya değdirdi ılık akıyor dedi ben tekrar elimi değdirir değdirmez çektirmek zorunda kaldım. Babama elimdeki kızarıklığı gösterdim kaynar akıyor dedim. Babam besmele çekmeye başladı dualar sureler okuyordu. Çıkalım evladım camide abdest alırsın dedi. Babamla evden çıktım camiye geldiğimizde lavaboya geçip abdest aldım, babam camiye girmişti yanına gidip oturdum. Ezan okundu namaza başladık ama gözüm önümdeki adama takılmıştı tanımıyordum bizim köyden değildi...

Part 39

Odanın kapısı açıldı arkam dönük olduğu için kimin içeri girdiğini göremedim arkamı dönüp kim olduğuna baktığımda dehşeti her bir zerremde hissediyordum bana musallat olan cin parlak gözlerle bir adım uzakta duruyordu. Konuşmaya başladı ama ne dediğini anlamıyordum sesinden dolayı ızdırap çekiyordum ama kitlenmiş gibiydim hareket edemiyordum. sonra susup arkasını dönüp odadan çıktı. Bende peşinden gitmeye başladım ayaklarım kendi kendine hareket ediyordu kendi ayaklarıma hükmedemiyordum kapıyı açıp bahçeden çıktım. Cin 10- 15 metre ilerimde bir şekilde onu takip ederek ilerliyordum. Bu şekilde 10 dakika yürüdük. O sırada bayıldım. Gözümü açtığımda evde salondaki kanepenin ortasında uyuyordum annem babam başımdaydı heyecandan kalbim duracak gibi oldu babam anneme su getir oğlana verelim dedi annem su getirdi içtim biraz daha sakinleştikten sonra babama ne oldu, neden odanın ortasındayım dedim...

Part 29

Bu arada hocayı size şöyle anlatıyım. Hoca okumuş biri değidi. Köyün imdıbının olmadığı zamanlar kimse gelip solhanın ücra bi köyünde imamlık yapmak istememiş. Bizim hoca da derviş yaşıyormuş bir gün köye gelmiş derviş olduğundan imamlığı birkaç gün hocaya bırakmışlar. Hocanın gideceği gün izin vermemişler binbir rica minnetle hocayı imamlığa razı etmişler ev vermişler biraz eşya vermişler. En sonunda hocanın köye imam olarak atanması için diyanete müracat etmişler diyanette orda kimse imamlık yapmak istemediği için birini gönderip hocanın dini bilgisini ölçmüşler en sonunda diyanet tarafından imam olarak atanmıştı. 30 yoldır köyün imamlığını yapıyordu köydeki herkesi tanır herkes tarafından saygı duyulurdu. 3- 5 yıl önce köyden evlendiği karısı da ölmüştü yalnız yaşyordu.. Orta boylu gür beyaz sakallı esmer bi adamdı. Bu arada kapı açıldı artık hoca babamla ne konuşmuşsa yüzü düşmüştü babamın sandalye çekip üğlum şu senin olayı baştan bi anlat dedi bi de senden duyalım dedi...

Part 32

selim' i yaylaya zütüreceğim gün bana yaylayı söyleyen tekelci aklıma geldi onun canını alacaktım ama onun işi sonraydı önce başımdaki belayı defedeyim ondan sonra görecektim onun işini, babam hocaya döndü oğlumun başındaki bu olaya siz birşey yapabilir misiniz dedi. hoca ellerini içi yana açarak maalesef, benim ilmim o konuda kısıtlı benim ilmim dışında o konular, size kenzül havas ilmine sahip bir hoca lazım ama umudunuzu yitirmeyin tanıdığım birkaç hoca var gerçi onlarda benim gibi bu ilmin dışındalar ama muhakkak bi tanıdıkları vardır diyip odadan çıktı elinde iki sayfa vardı bunlara kalemle arapça birşeyler yazmaya başladı babamla sessizce hocaya bakıyorduk yazmayı bitirince üçgen halinde ikisini de katladı babama verdi biri selim'in biri de oğlunun bunlarda koruyucu dualar ve sureler var deriyle kaplayıp boyunlarına assınlar bir süre korur onları o zamana kadar birini bulmaya çalışacam dedi. Sonra beni alıp karşına oturdu dinle dedi durumunuz çok fena olabilir dediklerimi yap dedi cünup gezme, hep abdestli ol namazını aksatma devamlı dua oku manevi yönünü kuvvetli tut onlarla anca bu şekilde baş edebilirsin hoca ne kadar kuvvetli olursa olsun sen zayıf olsan onlardan kurtulamazsıni sana nasihatlerim bu kadar dedi babamla kalktık bizi geçirdi eve doğru babamla gittik...

Part 58

selim oğlum az önce davette ifrit bize musallat ettiği cinle beraber bunun canını alacağını söylemedi mi kafan nerdeydi dedi gerçekten de 2 gün sonra kızı aradığımızda telefonuna annesi çıkıp bize bi gece kalp krizi geçirerek öldüğünü söylemişti. eve varana kadar başımıza gelen bu olayları konuştuk yolda babamı arayıp olanları konuştuk canımıza karşılık 80 altın vereceğimizi söyleyince tabi oğlum demişti gülerek selim'in babasıyla beraber toplamışlardı altını zaten köye vardığmızda hiç ara vermeden altınları alıp denilen yere gömmeye gittik gecenin bir yarısı, o işi de halletmiştik. sonunda üniyi okuduğumz eve varmıştık evin kapısının önündeydik acaba evin sahibini arasam mı dedim selime dur bi oğlum dedi kapının ön cephesindedir belki adamı arayıp kuşkulandırmayalım dedi selim'i omzuma aldım bi dakka burda bi boşluk var dedi elini kapının üst tarafındaki pervaza soktu soktu bi kağıt buldumlan dedi indirdim selim'i kağıdı açtık içinden biraz toprak çıktı kağıtta arapça birşeyler yazıyordu hemen ordan ayrıldık bi tenhaya gidip ayağımızla bir çukur açıp içine kağıdı yakarak koyduk kül olunca üstünü kapadık sonunda bitmişti kız eve büyü yapmıştı aynı evde yaşadığımızdan kız selim'i büyülemekle kalmamış bana da bulaşmıştı ama sonunda bitmişti...

Part 56

Bizim cin daveti aldığımız kızdı. O ara tekrar odanın içi soğudu mumlar tekrar parladı ifrit konuşmaya başladı dediğiniz yere baktık orda bir büyü buldular bizimkiler, ismini verdiğiniz cin de olayı kabul etti dediğiniz kızın ona bu işi verdiğini kabul etti kısas olarak bu ikisinin canını alacaz ama bu iki insan evladında kısas alacağımız üzerine yemin ettik. Hoca bizden can istemeyeceksiniz burda bulunan çocuklar müslümandır dedi bize bakarak bizde onayladık kısasınızı ona göre isteyeceksiniz dedi biraz bekledikten sonra kısas olarak öldürdükleri yavrumuzun yaşı adedince altını şuraya gömecekler diyip solhanda kuş uçmaz kervan geçmez bir yer tarif etti hoca yavrunun yaşını sordu 80 dedi ifrit hoca bize baktı bu kısası kabul ediyormusunuz dedi. eşşek gibi kabul ettik, ifrite tekrar seslendi hoca ... Kabilesinden ... oğlu ... Bu kısasla önce sen sonra kabilenin intikamdan vazgeçtiğini ve bu çocukların akrabalarına da zarar vermeyeceğini kabul ediyormusun dedi ifrit önce kendim sonra kabilem adına kabul ediyorum dedi hoca yemin et dedi ifrit yemin etti hoca o zaman geldiğln yere dön dedi...