1. 26.
    0
    Sonra medyum bana baktı ve buradan sonrasını benim yürütmem gerektiğini söyler gibi eliyle işaret etti. Tanrının isimlerini söyledikten sonra “sana ismini ve görevini söylemen için bu isimlerden aldığım güçle emrediyorum” dedim. Neden böyle söylediğimi açıkçası bilmiyorum Şuana kadar yaptığımız tüm araştırmalarda ilk karşılaşma anından sonra genellikle yine emir verilerek ismi ve görevi soruluyordu. Bu benimde bilinçaltıma işlemiş olmalı ki bu şekilde konuşmayı uygun buldum. Daha önceden neler soracağımızı nasıl konuşacağımızı ezberlemiştik ancak geliş şeklinden dolayı planladığımız gibi konuşmalar olmayacaktı. ilk geliş anından sonra kendisini göstermesi için uzunca nasıl konuşacağımızı kararlaştırmıştık ve daha sonra ismini ve görevini soracaktık. Ancak bu konuşmaları atlamak zorunda kaldım çünkü ortaya çıkmıştı bu yüzden tanrı isimleriyle emrederek ismini ve görevini sordum.
    ···
  2. 27.
    0
    Cümlemi bitirdikten hemen sonra tekrar gülmeye ve kahkahalar atmaya başladı. Bir süre güldükten sonra etkileyici bir kadın sesi ile konuşmaya başladı “ismimi ve görevimi bilmeden beni buraya nasıl çağırdınız? Elbette ismimi ve görevimi biliyorsunuz” Sesi gerçekten etkileyiciydi ve hepimizi etkilemişti ancak etkilenmemiş gibi görünmeye çalışarak “daha fazlasını bilmek istiyoruz” dedim. Gamori : “ ismim sizinde bildiğiniz gibi Gamori. Karanlıklara hükmeden Gremory’de derler bana, bazıları da kalplere fısıldayan Gamory der. Sizin türünüz bazen melek der bazen iblis bazen de tanrı. Bir zamanlar bana birileri Ate derdi başka birileri Pitho başka birileri de Venüs. Birileri Kirke derdi birileri Nike veya Nyks. Bazen Appiades derlerdi bazen Graces. Bir zaman Isis dediler bir zaman sonrada Bastet. Bunlardan bazısı Mefetseger dedi bazısı da Oetesh. Bazısı Icshel dedi bazısı Jin-lian. Bazısı Rati dedi bazısı Priti bazısıda Sati. Birileri Eluzza dedi birileride Ianna. Kimisi Lofn dedi kimisi de Sjofn. Siz ne demek istersiniz bana?” dedi.
    ···
  3. 28.
    0
    Bunun üzerine ikinci operatör tanrı isimlerini söyleyerek “ bu isimlerden aldığım güçle sana gerçek ismini ve görevini söylemeni emrediyorum” dedi. Yeniden bir kahkaha attı ve konuşmaya başladı. “ Sizi demir parmaklıkların arkasına koysalar ve üç tane hamam böceği gelip size emretse ancak onları ezmeye eliniz ve ayağınız uzanamasa ne yaparsınız. işte söylediğim gibi ve efendiniz Süleyman’a söylediğim gibi gerçek ismim Gamori” bunu söyledikten sonra konuşmaya başladım ve dedim ki : “Eğer bu kibirini ve hilekarlığını sürdürecek olursan seni cezalandıracağım ve sonsuza kadar bu ateşe bağlayacağım” Gamori : “Böceklerden biri size dese ki seni ateşte yakacağım, üzerine basıp ezeceğim ve siz böceğin boyutunu bilirken böcek kendi boyutunun farkında değilse acaba boyutunu bilmeyen böcek mi kibirli yoksa tehdit ettiği mi ?”
    ···
  4. 29.
    0
    tekrar konuşmaya başladım “ Bizim gücümüz ortada seni buraya bağladık ve eğer bizi yok edebilecek gücün varsa yok et…” tam bu sırada sözümü kesti “ Eğer beni bağladıysanız bende sizi buraya bağladım eğer bulunduğunuz yerden çıkabiliyorsanız çıkın. Ben sizinle makul şekilde konuşacağım ve istediklerinizi makul şekilde karşılayacağım ancak bunu sizin olmayan gücünüzden dolayı değil verdiğim sözden dolayı yerine getireceğim. Şimdi kibrinizi bırakıp anlatacaklarımı dinleyin.” Ne yapacağımızı açıkçası şaşırmıştık. Aslında bu yönden bakarsak bize bir anlaşma sunmuştu emrederek konuşmayın bende sizin isteklerinizi yapayım gibi bir şey demişti ama nasıl güvenecektik. Aslında dediği mantıklıydı onu buraya bağlamış olabilirdik ancak çemberden dışarı çıkamadığımıza göre oda bizi buraya bağlamıştı. Karar vermeye çalıştım medyum ve ikinci operatörde şaşırmış bir şekilde bir şey söylemem için bana bakıyordu. “Evet seni dinliyoruz” dedim.
    ···
  5. 30.
    0
    Ve tekrar konuşmaya başladı “ Ben size gizli hazinelerin yerlerini söyleyebilirim ancak ortaya çıkaramam bunu çıkarmak size kalmış bir şey. Belki ortaya çıkarabilir belki de çıkaramazsınız. Bu sizin yeteneğinizle alakalıdır. Ben istediğiniz kadınları size aşık edebilirim ancak bu aşk sizin istediğiniz şekilde bir aşk olmayabilir. Ben istediğiniz kadınların size olan arzusunu artırabilirim. Sevgi ise farklı bir şeydir. Ölülerle konuşmayı öğretebilirim ki bu çok zor bir şeydir. Ayrıca şuan ve geçmişte olan şeyleri söyleyebilirim ve bunların etkilerinden doğacak şeyleri yani geleceği söyleyebilirim. Şimdi isteklerinizi söyleyin” ikinci operatör: “Yani tam olarak geleceği göremiyorsun ?” Gamori: “Sen bir kadını hamile bıraktın ve eğer kadın çocuğunu aldırmazsa 7 ay sonra bir çocuğun olacak cinsiyeti de bir kız işte bu şekilde geleceği söyleyebilirim” hepimiz ikinci operatöre bakıyorduk oda şaşırmıştı. Söyledikleri doğru olabilirdi. Yani geleceği bilmiyor tahmin ediyordu.
    ···
  6. 31.
    -1
    Asıl amacımız Gamori hakkında bilgi almak sonraki amaçlarımız gizli hazine ve kadınlar olduğu için Medyum : “Peki bize kendi hikayeni anlat ve bize türün hakkında bilgiler ver” dedi. Gamori : “ Bu dünyada yaşayan birçok hayvan var. Hepsi belirgin şekilde birbirinden ayrılar. Bir aslanla bir kedi birbirinden farklı. Bir koyun ile keçide birbirinden farklı. Ama sizlerin memeliler sınıfı dediğiniz bu hayvanların özlerinde hepsi çokta farklı değiller. Bu hayvanların bazıları biraz zeki bazıları da biraz daha zeki. Sizin türünüzde aslında bu hayvanlardan farksız. Biraz daha fazla düşünüyor biraz daha fazla zekisiniz ancak çoğundan da daha az hissediyor daha az görüyor daha az duyuyorsunuz.
    ···
  7. 32.
    0
    Sizler konuşmasanız bile ben sizi duyabiliyorum. Vücudunuzda ki korkuyu heyecanı hissedebiliyorum. Bunu çoğu hayvanda biraz hissedebiliyor ve sizin türünüzden birkaç istisnada bunları hissedebiliyor. Bu durumda sizin sınıflandırdığınız ait olduğunuz türünüzde hanginiz daha üstün hanginiz daha aşağıda karar vermek dışarıdan bakan için gerçekten zor. Bu hayvanlar mı daha üstün yoksa sizler mi. Ve bir zamanlar sizler yokken, bizim türümüz vardı. işte sizlerin sadece melekler olarak bildiğiniz bizim türümüz sizin hayvanları ayırdığınız çeşitlilik gibiydi. Hepimiz özünde aynıydık ancak tek bir tür yoktu. Eğer o zaman bizleri görseydiniz farklı farklı tür isimleri koyardınız. Lucifer, Micheal, Gabriel aynı türdü. Uriel Raphael ise biraz daha farklı bir türdü. Semyaza, Daniel, Azazel, Amezarak başka bir türdü. Ancak sizin anlatımınızla hepsi melekti. Şuan iblis dediğiniz Amoyman, Carson, Zimimay ve Gaap aynı türdü, yine iblis dediğiniz Carnesiel, Caspiel, Amenadiel ve Demoriel başka bir türdendi. Bael ve Paimon aynı türdü buna rağmen Asmoday ve Belial farklı bir türdü. Aim, Berith, Murmur, Orabas ve ben başka bir türüz Ancak siz tüm bu türlere iblis dersiniz. Çünkü aynı yerde yaşıyoruz. Sizlerinde hayvanlar olduğunuz gibi.
    ···
  8. 33.
    0
    ikinci operatör: “Bizler hayvan değil insanız.” Gamori: “ Ey insanoğlu senin babanı ben tanırdım. Babanız şuan ki tüm erkeklerden daha güzeldi. Annenizde tüm kadınlardan daha güzeldi. Babanız şuan ki tüm insanlardan daha zeki ve akıllıydı. Ancak bizim türümüz kadar değil. En zeki babanız ve anneniz şeytan tarafından kandırıldı. Aslında Lucifer onların gözlerini açtı. Biraz daha zeki olmalarını sağladı. Sonra sizler türediniz ki her biriniz atanızın farklı bir özelliğini aldınız asla tamdıbını alamadınız. Biriniz babanızın zekiliğinden biraz aldı başka biriniz güzelliğinden ancak tamdıbını değil. Babanızın güzelliği tanrının suretinden geliyordu ancak birebir kopyası değildi. Sadece akıllı gözlerle bakan için andırıyordu. Aslında çamurdan yapılmış heykelden başka bir şey değildi. Sizler şuan ne babanızın ne tanrınızın suretine benziyorsunuz. Buna rağmen şuanda ve her zaman sahip olduğunuz bu kibrinize, ukalalığınıza ve kendinizi çok özel hissetmenize şaşırıyorum.” ikinci operatör Gamorinin sözünü kesip “Bizler kibirli ve ukala değiliz ancak her birimiz kendine göre özeldir” dedi
    ···
  9. 34.
    0
    Gamori: “O zaman tüm bu evrende bir bakterinin kendisini çok özel hissetmesi gayet doğal bir şey. Oysa insan dışında hiçbir bakteri veya var olan canlı özel olsa da kendisini özel hissetmez.” ikinci operatör “Çünkü bizler üstün olarak yaratıldık ve bu yüzden özel hissederiz”dedi ruh: “Oysa bizim için kibirli diyorlar halbuki bu yalanı ortaya çıkarmak ne kadarda basit. Tabi dediğiniz gibi olsun kibirli olan biziz mütevazi olan sizsiniz” ikinci operatör: “ Senin türünle ilgili bilmediklerimizi söyle” Gamori: “Sizin benim türüm ile ilgili bildikleriniz ekgib ve yanlış. Bir erkek köpek her gördüğü hayvana şehvetle bakar. Bu hayvan bir köpekte olsa bir kedi veya koyunda olsa hatta insanda olsa şehvetle bakar birlikte olmak ister. Ancak bir köpek bana asla şehvetle bakamaz beni hissettiği anda korkar ve ağlamaklı sesler çıkarıp kaçmak ister. Çünkü benim ne olduğumu sizden daha iyi biliyordur. Sizler ise bana şuanda şehvetle bakıyor ve kibrinizle konuşuyorsunuz.
    ···
  10. 35.
    0
    Eğer isteseydim şehvetinizi köreltip bana korkuyla bakmanızı sağlardım, ancak Lucifer bize yol gösterendi ve korkuyla değil bilgelikle saygının olacağını gösterdi. işte bu yüzden korkunuzu değil saygınızı kazanmak için buradayım, sizlere yardım etmek bilgelik vermek için buradayım, tıpkı Lucifer’in söylediği gibi. Oysa sizler ne kadarda çok yalanla ve korkuyla besleniyorsunuz. Tüm işlediğiniz kötülükleri bizden biliyorsunuz. Birbirinizin kanlarını döküyor mutlu oluyorsunuz. Halbuki Lucifer sırf birbirimizi katletmemizi istemediği için bizler sürüldük. Bizim türümüz ki siz öyle diyorsunuz melekler, iblisler ve daha farklı birkaç varlık, tüm bu türlerin içinde belki de en güzeli, en akıllısı, en muhteşemi, tanrıya en yakın olanımız Luciferdi. Tanrıyı bizim türümüz ve diğer türler göremezdi. Sadece Lucifer, Micheal, Gabriel, Raphael ve Uriel birebir görerek konuşurdu. Bunların içinde de en çok Lucifer yakındı. Tanrının tahtını görürdük ancak bir ışığın içinde olurdu oraya dikkatlice bakamazdık o ışığın içini görme yeteneği verilmemişti bize. Lucifer ve onun türü hariç. Tanrıyı bu başmeleklerin anlatımıyla bilirdik. Neye benzediğini anlatılanlardan yola çıkarak yaklaşık olarak tahmin ederdik. Ama her zaman içimizde tam görüntüsü nasıl acaba diye bir merak vardı.
    ···
  11. 36.
    0
    Bir zaman sonra tanrının suretinde bir toprak parçası geldi ve secde edin denildi. Kendi suretinizde yaptığınız bir heykele tapmak sizin için ne kadar kötüyse, bizim içinde tanrının suretine benzeyen bir çamurun önünde eğilmek o kadar kötüydü. Bu düşüncelerimizin savunucusu Lucifer oldu ve “senden başka kimsenin önünde eğilmem” dedi. Bunu sizler kibir olarak görüyorsunuz. Ancak doğrusu buydu. Sadece tanrının önünde secde ederiz demek suç oldu. Ve tüm türler iki gruba ayrıldı. Birinci gruba sizler melek diyorsunuz tanrıdan başkasına secde etmeyi kabul etmeyen gruba ise iblisler. Sonra Micheal, Gabriel, Uriel ve Raphael Lucifer’i yalnız bıraktı. Ve Tanrı bir daha hiç konuşmadı.
    ···
  12. 37.
    0
    Lucifer bunun üzerine toprak parçasının tanrının suretine çokta benzemediğini hepimize gösterdi ve onları şuan ki dünyanıza gönderdi. Ancak çoğu diğer başmeleklerden korktuğu için ses çıkarmadı. Sonra büyük savaşta Lucifer savaşmak istemedi ve insanların yanına indi. Savaşta başsız kalan bizlerde savaşı kaybettik ve şuan bulunduğumuz dünyaya sürüldük. Bizim dünyamız ve sizin dünyanız aslında hem aynı hem de farklı yerlerdir. Bunu sizin algınız tam olarak asla algılayamaz. Lucifer insanlara bilgiyi ve tanrının bilgisini öğretti. Diğerleri ise tanrının sözleri böyleydi diyerek sizler kitaplar yazdırdı. Oysa tanrı sizleri dünyaya gönderdikten sonra bir daha hiç konuşmadı. Bizlerden tanrının isimlerini öğrendiniz bazı isimleri de kendiniz buldunuz. Bazılarınız bizlere taptı. Bizlerde sizlere cevap verdik. Çünkü bu dünyada yalnızdınız. Halada yalnızsınız. Ve yargı günü geldiğinde tüm bu gerçekler gün yüzüne çıkacak. Suçlular aklanacak suçsuzlar suçlanacak.”
    ···
  13. 38.
    0
    Ben “sizin dünyanızla bizim dünyamız aynı yer demiştin bunu açıkla” dedim. Gamori anlatmaya başladı; “Lucifer için tanrı olmak istiyor dediler. Hayır aslında bu gerçekten yalandı. Bizler içinde tanrı olmak istiyorlar dediler. Bu kesinlikle yalandı. Bizler tanrı olmak istemedik, sizler tanrı dediniz. Bilgelikle tanrılığı karıştıranlar böyle der. işte sizlere bilgelikle anlatıyorum ve bilgelikle anlayın. Bu sizin algınıza biraz karışık gelebilir. Öncelikle sizin algınız tamamen zamana göredir. Doğarsınız zaman geçer büyürsünüz zaman geçer yaşlanırsınız zaman geçer ve ölürsünüz. Sizler için zaman hiç durmaz sürekli sabit olarak akar. Yavaşlamaz veya hızlanmaz. Zamanı ölçersiniz gezegenlerin hareketleriyle. Ve ölçtüğünüz zamanın dışında bir şey düşünemezsiniz. Hiç bir şeyin olmadığını düşünün. Çoğunuz hiç bir şeyin olmadığını düşünemezsiniz düşünseniz bile mutlaka bir karanlık boşluk gelir akıllarınıza, ancak hiçbir şey yok demek bu değildir, karanlıkta yoktur, boşlukta aslında sandığınız kadar zeki varlıklar değilsiniz. işte tahmin ettiğiniz gibi bir zamanda yoktur.
    ···
  14. 39.
    0
    Sonradan dünyanız nasıl var olduysa ve gezegenler ve yıldızlar ve sizler, zamanda sonradan var oldu. Ancak düşündüğünüz gibi bir zaman yoktur tek bir zaman değil farklı zamanlar vardır ve hepsi aynı anda farklı hızlarda akıp gitmektedir.” ikinci operatör sözünü kesti ve “ Paralel evrenler gibi mi ?” diye sordu. “ Düşündüğün gibi hem evet hem de hayırdır sorunun cevabı. Farklı yerler değildir, birbirine benzer yerlerde değildir veya paralel dünyalarda değildir düşündüğünüz gibi, ancak aynı yerlerdir yaşadığımız yerler. Sadece algılanan zaman farklıdır. Bu yüzden bizler sizleri sizler bizleri göremezsiniz.” Bunun üzerine şöyle dedim “ Yani aynı dünyada farklı zamanlarda yaşıyoruz, yani biz şuan bizim algıladığımız zamanda yani şimdi ki zamanda, sizler geçmiş veya gelecek zamanda ?” Gamori tekrar gülümsedi ve konuşmaya başladı “işte size dediğim gibi zaman olmadan bir şey düşünemezsiniz, tabii ki öyle değil. Sizin anlayacağınız şekilde anlatayım, eğer güneşiniz olmasaydı farklı bir zaman kullanacaktınız, farklı şekilde ölçecektiniz zamanı. Algıladığınız zaman ona göre değişecekti. Sizin algınız bunun dışına çıkmayı kabul edemiyor
    ···
  15. 40.
    0
    Başka bir gezegende olsaydınız zamanı da o gezegene göre algılayacaktınız. Sizlerin de bildiği gibi gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz yıldızlar şuan orda değiller. Eğer biriniz bu dünyada diğeriniz de uzayda farklı bir büyüklükte farklı bir dünyada olsaydınız ve gökyüzüne bakıp yıldızları gördüğünüz gibi aynı anda gökyüzüne bakıp dünyalarınızı görebilseydiniz biriniz belki dünyanın on yıl önceki halini diğeriniz dünyanın yirmi yıl önceki halini görecektiniz ancak birbirinize aynı anda baktığınız halde aynı zamanı göremeyecektiniz. Bu durumda aynı anda, aynı zamanda baktığınızı düşündüğünüz halde birbirinizi de göremeyecektiniz bunu anladıysanız bu durumda birbirinize aynı zamanda baktığınızı düşündüğünüz zamanda aynı olmayacaktı. Çünkü bu iki dünyanın içinde bulunduğu zaman birbirinden farklı olacak, farklı akacaktı. Zaman sizin anladığınız gibi düz bir çizgide akmıyor.
    ···
  16. 41.
    0
    Bunu şimdi sadece tek bir dünyada düşünürseniz aynı dünyanın içinde farklı zamanlar ortaya çıkar. Her farklı zamanda farklı bir boyut yaratır. Hep düşünürsünüz ve anlarsınız tek boyut, iki boyut ve üç boyut. Peki, farklı dördüncü bir boyut ve beş ve on veya on birinci boyut. Eğer iki boyutlu bir dünyada yaşasaydınız üçüncü boyutu algılayamayacaktınız. Bu sizin dediğiniz gibi yükseklik ve genişlikten oluşacaktı. Derinliği fark edemeyecektiniz. Ancak üçüncü boyutta ki sizin fark ettiğiniz boyutu fark edecekti. Ancak farklı bir zaman boyutunda olacaktı. Bizim dünyamız üç boyuttan ibaret değil…” Bu anlattıklarından sonrada uzunca fizikle uğraşan bilim adamları gibi bizlere zaman mekan kavramlarını anlattı. Bazen kuantum fiziğine daldı bazen genel görelilik kurdıbına ve farklı teorilere bazen de tüm bunlara alternatif insanlar tarafından henüz bulunmamış teorilere. Eğer fizikçi olsaydık anlattıkları gerçekten çok işimize yarayacak, anlattıklarını daha iyi anlayabilecek, yeni ufuklar açacaktı bizlere. Ancak fizikçi olmadığımız için anlattıklarını sadece kavramaya çalıştık.
    ···
  17. 42.
    0
    Tam olarak nasıl bir boyut olduğunu nasıl bir zaman olduğunu anlayamasak da genel olarak ne demek istediğini anladık. Anlattıklarından yola çıkarak bunları özetlersek onların fiziksel bedenleri bizler gibi katı halde değil enerji halinde. Onlar için belirli bir büyüklük genişlik derinlik olmasına gerek yok. Bizler sadece gözümüzün algılayabileceği şeyleri görürken onlar için durum öyle değil. Atom altı boyutlara bile ulaşabiliyorlar. Tüm maddenin atomlardan atomlarında enerjiden meydana geldiğini düşünürsek her şeyi hissediyorlar. Bedensiz olmaları onlara böyle avantajlar sağlıyor. Boyutları farklı olduğu için zamanları da farklı oluyor. Anlattığına göre bizler hızlı bir zamanda yaşıyormuşuz. Onlar için zaman çok daha durağan ve akmayan bir zaman. Yaşadıkları yer bizlerin dünyası. Ancak boyut farklılığı olduğu için normalde onlar bizleri bizlerde onları göremiyoruz ancak onlar isterse bizim boyutumuzla iletişime geçebiliyorlar ancak bizlerin sahip olduğumuz bu bedenimizle onların boyutuna geçmemiz mümkün değil. Eğer enerjilerine katı bir şekil verirlerse bizler görebiliyoruz aksi durumda görmemiz mümkün olmuyor. Zaman konusunda onların zamanı ile bizim zamanımızın aynı anda iç içe aktığını söyledi. Ancak bunu tam olarak anlayamadık. Yani onlarda zaman yavaş geçiyor bizde ise hızlı. Ancak eğer iki zaman için bir takvim oluştursaymışız ikisi de şuan ki zamanı gösterirmiş. Uzunca anlatmasına rağmen tam olarak kavramamız şuan için mümkün değildi. Yani onlar hızlı hareket edebildikleri için bir saniye onlar için uzun bir zamandı belki de.
    ···
  18. 43.
    0
    Bazı yerlerden bahsetti. Bunlar birer kapı görevi görüyormuş, bu kapılar olmadan boyut değiştirmeleri mümkün olmuyor. Bu kapıların nerde nasıl neye benzediğini sorduğumuzda, bunlardan birisini bizim şuan oluşturduğumuzu söyledi. Yani o kadar da özel yerler değil ama hiç kimsenin oluşturmasına gerek kalmadan doğada var olan kapılar varmış. Bunlar birer manyetik alanlar gibi her zaman kapı görevi için gereken enerjiyi tutan yerler. Bu yerler sandığımız gibi az değil. Her yerde sıklıkla rastlayabiliriz ve bazı insanlar bu yerlerde hiçbir varlık veya başka bir neden olmaksızın kendilerini rahatsız hisseder ve bu yerleri algılayabilirlermiş.
    ···
  19. 44.
    0
    Enerjiden meydana geliyorlar ancak sürekli de enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. Bu ihtiyaçlarını farklı şekilde karşılıyorlar. Bir tür nükleer santral gibi çalışıyorlar. Ancak enerjilerini nasıl bir maddeden aldıklarını, nasıl enerjiye dönüştürdüklerini tam olarak anlayamadık belki atom üzerine daha bilgili olsaydık anlattıklarını kavrayabilecektik çünkü tek bir maddeden enerji aldıklarını söylemedi birçok madde anlattı ancak bu maddeleri de etkileyen birçok zaman, gezegen, durum vs olduğunu söyledi, fakat bu genel yiyeceklerinin yani enerji sağlayan maddelerin dışında birbirlerinin enerjilerini de alabiliyorlar. Hatta boyut değiştirdiklerinde canlıların enerjilerinden faydalanabiliyorlar. Çok fazla anlayamasak da anlattıklarının genel hatları bunlardı.
    ···
  20. 45.
    0
    Daha sonra ikinci operatör boyutlarının neye benzediğini yani dünyalarının neye benzediğini nasıl bir yaşayış şekli olduğunu nasıl bir hiyerarşi olduğunu sordu. Gamori tekrardan anlatmaya başladı: “ Sizin algıladığınız gibi gece ve gündüz yok bizim boyutumuzda, ancak günler iki, dört, sekiz ve on ikiye bölünmüş durumda. Sizin gündüzünüz bizim boyutumuzda yoğun bir sis gibi. Gece ise daha aydınlık. Her iki bölümde de aktif olarak yaşarız. Aslında sizler için bizim dünyamız hep karanlık hep gece. Sizin algınız zifiri karanlıkla ayın evrelerinin çeşitli şekilde ışıttığı gecede ki karanlık gibi algılar bizim günümüzü. Ancak bizlerin sizler gibi görmek için ışığa ihtiyacımız yok. Her tür kendi zamanında enerjisini yükseltir. Her tür temelde Lucifer’e bağlıdır. Lucifer dünyamızın sembolik lideri gibidir. Ancak yönetme işine karışmaz. Hatta hiçbir işe karışmaz veya ilgilenmez. Çok nadiren görülür. Sizin zamanınıza göre yüzlerce yıl boyunca hiçbir tür Lucifer’i görmez nerde olduğunu bilmez. Çünkü Lucifer bizimde ulaşamadığımız boyutlara ulaşabilir ve bu yüzden biz onu çoğu zaman görmeyiz hissedemeyiz. Bazen görünür ancak sadece bilgelik verir. Buna sizler öğütte diyebilirsiniz. Yani sisteme müdahale etmeyen ruhani bir lider gibidir.
    ···