1. 101.
    -1
    @51 panpa genelde her sabah yaptığım bir aktivitedir.
    ···
  2. 102.
    -1
    up mk up up
    ···
  3. 103.
    -1
    @45 panpa kusura bakma cahilliğimiz oluyo bazen.
    ···
  4. 104.
    +1 -2
    hayatımda daha önce bir kadından bu kadar etkilenmemiştim. bu kadını gibmeye bile kıyamazdım o derece aşık olmuştum. anlamıyorum kadın doktorlar genelde çirkin ve öğrencilik hayatını ineklikle geçirmiş insanlardır. bu kadın nasıl bu kadar güzel olabilir ? buna anlam verememiştim.

    koridordan tak tak diye topuklu ayakkabı sesleri duydum ve birden bire kapı açıldı.

    doktor - funky bey ben geldim. ağzınız uyuştumu işlemlere başlayalım mı ?

    ben - hoş geldin yavruum. (içimden)

    ben - övet dohtour hanm bashlashak ıyü ölür. ( hay gibicem bu ultracain'i yaa)

    narin dudaklarıyla hafifçe gülümseyerek ;

    doktor - hehe görünüşe göre ağzınız uyuşmuş. *

    ben - ( dur, yakında bende seni uyuşturucam. )

    doktor - anlamadım ?

    ben - ağzöm çoh uyıştı diyorum.

    devamı öğlene beyler çok uykum geldi... şimdilik bunlarla yetinin.
    ···
  5. 105.
    -1
    up up up
    ···
  6. 106.
    -1
    daha sonra çıkardığı eldiveni tekrardan güzel ve lavanta kokulu ellerine takarak işleme devam etti.

    - funky bey kök kanallarını temizliyorum ardından dolgu işlemiyle ilk seans'ı bitiricez.

    garip bi aleti dişime sokup çıkarıyordu. bu arada bende onu tahrik edercesine gözlerine bakıyordum. bu arada ağzımda çok fazla tükürük oluşmuştu. aşkımın yüzüne böğürcem diye çok korkuyordum ve son olarak ocakta garip bi madde ısıtarak dişime yapıştırdı sanırsam yapıştırdığı dolguydu. 5 dakika sonra ;

    - funky bey ilk seans bitti. uyuşukluk geçene kadar bir şey yiyip içmeyin eğer anormal bir durum olursa randevu kağıdındaki numaramı arayarak bana ulaşabilirsiniz.

    - tamam doktor hanım çok teşekkür ederim. ( düzgün konuşabiliyorum artık uyuşukluk azalmıştı. )

    - sizin için uygunsa ikinci seansı yarın saat 10'da yapalım ?

    - evet olur uygun benim için.

    daha sonra dişçi koltuğundan yavaşça kalkarak kapıya doğru yol aldım, odadan çıktım ve aşağı kata indim ardından hastaneden çıktım.
    hava çok güneşliydi bir yere tükürmem gerekiyordu. önümde bir çöp kutusu vardı hızlıca yürüreyek yanına gittim ve içine tükürdüm. ardından eve doğru yol aldım.
    ···
  7. 107.
    -1
    yatmadan son kez up yapayımda okusun millet.
    ···
  8. 108.
    -1
    up amk azıcık okuyun devam edicem.
    ···
  9. 109.
    -1
    okuyun dıbına kodumun binleri devam edicem şimdi.
    ···
  10. 110.
    -1
    birbirimize karşı artık ısınmıştık. onu manipüle etme zamanı gelmişti. her neyse zarif ve güzel ellerine eldivenleri takmıştı. bende bu arada dişçi koltuğuna oturdum ve dolguları yapmaya başlamıştı tabi herzaman ki gibi büyük ve narin kahverengi gözlerine bakmaktan sarhoş olmuştum. dolguları tamamladıktan sonra son olarak dolgular otursun diye zarif parmağını ağzıma doğru zütürdü vee ;

    doktor - ısırın funky bey...
    ben - (normal bir şekilde ısırdım.)
    doktor - ısırın funky bey..
    ben - (biraz daha acıtaraktan ısırdım.)
    doktor - ısır...
    ben - (acıtaraktan sert bir şekilde ısırdım.)

    ve...

    akşama devam edicem panpalar...
    ···
  11. 111.
    -1
    içeri girdim röntgen odası o kadar sıcaktı ki bu sıcaklık benim iyice huzursuzlanmama neden olmuştu. hemşire beyaz röntgen makinesinin yanına gelmemi istedi.

    hemşire - funky bey lütfen makinenin ortasında ki elastik cismi ısırın ve gözlerinizi kapatın. çenenizi canlatmayın.
    ben - tamam gözlerimi kapattım, sizi bekliyorum.
    hemşire - bilgisayar yardımıyla makineyi başlatıyorum. makineden gürültü çıkabilir sakın korkmayın.

    böyle şeylerden hep korkmuşumdur nedense röntgen tomografi vb. neyse devam ediyorum ;

    makine çalıştı ve titremeye başladı. makineden gelen garip ses benim gözümden yaş gelecek kadar korkmama neden oldu. radyasyondan ağzımdaki kaslar oynuyordu sanki.

    hemşire - işlem tamamdır. röntgen'i doktorun bilgisayarına yolladım.

    neyse ki korkulu rüyam olan röntgen'i başarıyla çektirmiştim. yukarı kata çıkmak için merdivenlere doğru yol aldım.
    ···
  12. 112.
    -1
    doktor - ay! az daha düşüyordum.
    ben - evet korktum bende bir yerinize zarar gelicek diye...
    doktor - artık bıraksanız ?
    ben - ha pardon. ( kendime hakim olamadım amk.)

    taksiye atladık hastaneye doğru yol almaya başladık. hastanenin önündeydik doktor ayaklarını paspasta kurularken hafif ıslanmış külotlu çorabından gözlerimi alamadım. ikinci kata çıktık ve yavaştan odaya girdik.
    ···
  13. 113.
    -1
    2.sayfa ve gibemedi ben gider

    yalanına sokiiimmmmm... bacını ışıklarda dilendirecemm pepe
    ···
  14. 114.
    -1
    daha sonra aklıma bir cinlik geldi fotoğrafını çektiğim kağıdın üzerinde doktorun adresi yazıyordu. hemen hızlı adımlarla hastaneden çıktım. hemen bir taksiye atlayıp adrese gittim. doktorun evinin önündeydim zili çaldım ve birden kapı aralandı.
    ···
  15. 115.
    -1
    hastaneye nihayet gelmiştim. hava biraz yağmurluydu ıslak ve çamurlu ayaklarımı kapının önündeki paspasla kuruladım. kapıdan içeriye girdim. yine burnuma ilaç kokusu çarptı fakat eskisi gibi etkilenmedim. ardından bizim doktorun odasına doğru yol almaya başladım. ikinci kata çıktım. yavaş ve titrek adımlarla odanın kapısının önüne doğru yürüdüm. bu sefer etrafta hiç hasta yoktu. kapı hafiften aralanmıştı. girdim içeriye oda'da doktor yoktu. hemşireye doktorun nerede olduğunu sordum.

    ben - doktor nerede ? randevum vardı da.
    hemşire - kendisi 3 günlüğüne izinli.
    ben - tamam teşekkürler (hasgibtir bu ne şimdi ? )
    ···
  16. 116.
    -2
    hafifçe odayı incelemeye başladım. gözlerim birden masanın üstündeki kağıtlara gitti ve hemen dişçi koltuğundan kalktım. masanın oraya gittim vee ;

    ben - oha lan ! bu kağıtta doktorun bilgileri yazıyo. (içimden)

    cebimdeki galaxy s3'ü çıkarıp hemen kağıdın fotosunu çektim. kağıtta doktorun adresi, telefon numarası her tak yazıyordu. kağıdı yerine koydum, telefonu da kapatarak cebime koydum ve tekrardan dişçi koltuğuna oturdum ve yaslandım. o anda gözlerimi kapatarak ;

    -bunu başarıcam, bu kadını bir şekilde kendime aşık edicem. (içimden)

    dedim. bunun için kendime söz vermiştim. bunu başarmak zorundaydım.
    ···
  17. 117.
    -2
    şırıngayı doldurdu ve hafifçe ağzıma doğru zütürdü. yıllarca iğne fobisi sahip olan ben ilk kez bir iğne'den tahrik olmuştum. iğne diş etime girmişti. o anda gözlerim tekrardan yaşarmaya başladı ama bu olay yediğim iğne'nin etkisi değildi doktorumun güzel gözleriydi.

    doktor - funky bey 5-10 dk odamda bekleyin. dişiniz uyuşana kadar bende bir dosyayı alıp geleceğim.
    ben - hı hı dohtour hoanum beahliyorum. ( ananı gibeyim yine rezil olduk. bu nedir yaa :@)

    hafifçe bana bakarak güldü ve odadan çıktı.
    ···
  18. 118.
    -2
    doktor - funky bey röntgen temiz fakat dediğim gibi dişleriniz gerçekten çok kötü durumda. işlemler tahminen 1 ay sürecektir. kısacası siz sıkılana kadar yapacağız bu işi.

    bu sözü duyduğum anda gözlerim faltaşı gibi açıldı. kalbim pat pat atmaya başladı, bacaklarım titredi. sevinçten ölecektim sanki adeta johnny sins'in boşaldığı andaki gibiydi tipim.

    ben - anladım doktor hanım. neyse dişlerim eskisi gibi sağlam olsunda artık sürekli fırçalarım. ( olum ne yapıp edip bir ay içinde bu karıyı kendine aşık etmen lazım. bıkmadın mı artık elini gibmekten ?)

    bilgisayardan yavaşça kalkarak bana doğru gelmeye başladı mis kokulu ellerine bir eldiven taktı. incecik parmaklarıyla eline bir şırıngayı aldı ve içine ultracainli ilacı doldurdu.
    ···
  19. 119.
    -2
    doc- dişleriniz gerçekten kötü durumda 4 kanal tedavisi yapmamız gerekiyor ayrıca çok fazla çürük var işe başlamadan önce dişlerinizin röntgeni'ni almamız gerekiyor.
    ben- tamam doktor hanım nereden alacağım bu röntgeni ?
    doc- alt katın hemen sol tarafında.
    ben- tamam anladım. teşekkürler.

    hemen alt kata indim. Röntgen yazan koridorun içine girdim. Orada ki boş bir yere oturdum ve bekledim. birden radyasyon işareti gözüme çarptı. o işaret bana hayatım boyunca korkunç gelmiştir nedenini bilmiyorum ama o işareti görünce içimde bir huzursuzluk hissediyordum. aralanmış kapıdan kafasını uzatan hemşire "gelin!" diyerek bana seslendi. titreyerekten oturduğum yerden kalktım ve radyasyonlu odaya doğru yol aldım.
    ···
  20. 120.
    -2
    güzel ve narin elleriyle kapıyı açtı. içeri girdik. bende hala bacakları dikizliyordum ve ;

    doktor - funky bey koltuğa geçebilirsiniz.
    ben - tamam doktor hanım.

    yavaştan koltuğa oturdum ve sırtımı yasladım. hafiften ağzımı aralamış onu bekliyordum. hemşirenin gönderdiği röntgene bakmak için bilgisayara oturdu ve benim röntgen'in bulunduğu dosyayı download etti. garip bir program yardımıyla röntgen dosyasını açtı ve dişlerimi incelemeye başladı. o anda doktorumun güzel narin büyük gözlerine bakmaya başladım. gözleri o kadar güzel ve ışıltılıydı ki röntgenimin görüntüsü güzel gözlerinde ayna gibi yansıyordu adeta.
    ···