Dopamin reseptürü ne amina koyim ilk defa duyuyorum

az 31 çek dışarı çık insanlarla iletişime geç dopamin reseptörlerini akılcı kullan tamam hadi şimdi gibtir git

Şu başıboş... o satır beni anlatıyor lan.

dopamin hormonu vücudumuzda doğal olarak salgılanan bir hormondur.

halk arasında birçok adını görebilirsiniz:

mutluluk hormonu
ödül hormonu
ilham veren hormon gibi

bu hormon çok kilit bir hormondur. azlığı da çokluğu da büyük sorunlara yol açar.

peki nedir bu?

dopamin bize mutluluk veren, bir işe başladığımızda sıkılmak yerine onu bitirmeyi tercih ettiren hayatımıza anlam katan hormondur. yani haz aldığınız bir şey yaptığınızda -çikolata yemek, ciks, pc oyunu gibi- bu hormon salgılanır ve size mutluluk verir. siz de bu haz sayesinde o yaptığınız eylemi bir daha yapmak istersiniz. çünkü dopamine ihtiyacınız vardır

ne demiştik
o yaptığınız eylemi bir daha yapmak istersiniz.
işte bu kilit cümle. çünkü bağımlılıkların çıkış noktası tam burada.

bu hayatta her şey bir denge içindedir. evren, hayvanlar, dünyanın yörüngesi, ayın yörüngesi
ve bizim vücudumuz da.
bu denge mutlu bir yaşam sürmek için yeterlidir.
ama bu dengenin bozulması beraberinde birçok sorunu getirir.

31 ferre bağımlılığı üzerinden gitmiyicem o konu üzerinde çok yazıldı çizildi.
ben sosyal medya bağımlılığına değinicem.

yazı yazmak ders çalışmak çok mantıksız değil mi?
ya da kitap okumak?

bir insan bomboş durmak yerine neden başkalarının yazdığı bir şeyi okur.
ya da neden gelecek hakkında planlar yapar?

dopamin derken halk arasındaki adlarından birine de ödül hormonu demiştik.
ödül mantığı nasıl çalışır?

siz bir işe başlarsınız. bu herhangi bi şey olabilir. kitap okumak egzersiz yapmak, ödev yapmak, 31 çekmek.
ve bu işi bitirirsiniz. bu olumlu ya da olumsuz bi sonuca sahip olabilir. bitirdiğiniz anda vücudunuz dopamin hormonu salgılar. yani sizi düzene sokar ve böylece bir dahakine aynı aktiviteyi yapabilirsiniz.

sigara 31 sosyal medya bağımlılıklarının asıl adı ödül bağımlılığıdır
sosyal medyayla ne alaka peki?

teknoloji gelişti sanal gelişti. ve sanalda yepyeni bir dünya oluştu. facebook twitter whatsapp. hepsi iletişimimizi geliştirmeye, kolaylaştırmaya çalışıyor sözde.

ama farkında değiliz bağımlı oluyoruz.

ders çalışmaya başladınız. kaleminizi silginizi defterinizi hazırladınız. ve telefon titredi
whatsappa gelen her mesaj. o mesajın verdiği her titreşim. onu hayal edin.
sizi mutlu ediyor değil mi.
bakmadan önce heyecan basıyor. çünkü önemli değer verdiğin biri yazmış olabilir. yepyeni bir heyecan gelmiş olabilir.
o tek mesajla hayatın değişmiş olabilir.

ama olmuyor.

görmezden gelmeye çalışıyoruz o mesajları. ama o da pek etkilemiyor biz de sosyal beklentilerin karşılanması adına daha büyük bir titizlikle yaklaşıp genelde hemen cevap vermeye çalışıyoruz gelen mesaja.

ve bunu her yaptığımızda da çok önemli bir görevi tamamlamışcasına dopamin salgılıyoruz ve ödüle bağımlı hale geliyoruz.

en başında masaya ders için oturmuştuk değil mi?
normalde dopaminimiz dersi bitirdiğimizde salgılanacaktı. ama bu sefer whatsappdan cevap vermekle görevimizi tamamladık. daha doğrusu vücudumuz öyle hissetti.
böylece dersten kaçtık. ruhumuz içimiz vücudumuz rahat.

aynı şey facebook twitterda da karşımıza çıkıyor.

facebook ve twitter hesaplarını her kontrol edişimizde o bildirim tuşuna her basışımızda rahatlıyoruz.

dopamin bağımlılığının ne kadar vahim sonuçlara sebep olacağını gösteren örneklerden biri, mcgill üniversitesindeki peter milner ve james olds tarafından yürütülen bir deneyde elde edilmişti.

bu deneyde sinirbilimciler farelerin beynine eltektrotlar yerleştirerek dopamin üretiminin etkisini ölçtüler.
bunun için kafese bi manivela kondu ve onu çalıştıran farelerin beynindeki ödül merkezine bir sinyal yollanması sağlandı.

bu farenin o kadar hoşuna gitti ki belenme uyku ciks konusundaki tüm iştahlarını kaybederek düzeneği harekete geçirmeye başladı.
bir yanda en sevdiği yiyecekler varken o dopamini tercih etti.

ve maalesef fare açlıktan öldü.

bunun 3 gün boyunca pc başından hiç kalkmadan bilgisayar oyunu oynadığı için yaşdıbını kaybeden çinli guangzhoudan hiçbir farkı yok