-
251.
+1Daha güçlü daha sakin
Daha mutlu daha suskun
Daha olgun daha kırgın
Daha yalnız daha yorgun.
Bu parçayla kalemi kağıda geçtim, güzel oldu. Sözler güzel değil mi ? Asil insanlar olmasa.. -
252.
+1Bir ezan sesiyle gözlerimi açtım, ama bu kez farklı.Tümünü Göster
Kulaklarımda çınlıyor.
Es-salatu Hayrun Mine'n Nevm.
Ellerimi sıkıyorum tahtalara yumruk atmaya hazırlanıyorum ama bu sefer başka bir yerdeyim.
Hiç bilmediğim.
Geri dönmüşüm.
Kalkamıyorum gözlerim bulanık, baygın baygın bakıyorum tavana.
Bana tavan gökyüzü.
Başımda iki sokakta yaşadığı belli olan tip.
Neyim var, neyimi alabilirsiniz ?
Araftan yeni gelmiş birisinin neyi olabilir ki, gördüklerinden başka
Ellerimle gözlerimi ovuşturuyorum, bir sağıma bir soluma bakıyorum.
Sağdaki melek ne zamandır eline kalem almıyor kim bilir.
Yürüyorum zar zor, bir benzin istasyonuna geliyorum.
Borcum olsun, söz öderim.
Bir benzin istasyonunun tuvalet aynasında sakallarıma veda ettim o an.
Temizlenmek istiyordum her şeyden.
Aklım amateme gidiyor..
Temizlenebilir miyiz tamamen, mümkün mü bu ?
Aşkı bulmak için aramak lazım mı ?
Her arayan bulabilir mi ?
Bulan koruyabilir mi ömür boyu ?
Aşk nedir ? Kimine para, kimine şöhret.
Gerçek aşkı arıyoruz derken yapmacık mıyız biraz ?
istediğimiz bu mu gerçekten ?
Ademoğlu doyumsuzdur derler. Oynuyoruz aslında.
Kimimiz ölümüne kadar, kimimiz bir müddet sonra pes ediyoruz özümüze dönüyoruz.
Ne rezillik.
Ah şu insancıklar.
Nerde kalmıştım..
Kuruntuların beynimi tükettiği bir yerdeydim en son.
Bazen korkuyorum, ya kelimeler tükenirse.
Konuşamamak, yazamamak zor olurdu.
Aynaya baktığımda sakallarımın beyazladığını görüyorum, neye alamet bu ?
Saçlarına ak düşmeyen birinin sakalları beyazlar mı hiç ?
Bir türlü aradığımı bulamıyorum.
Belki bulamadığımı arıyorum.
Bulduklarımdan vazgeçip, tekrar başlıyorum.
Bu yaşadıklarımı nereden bileceksiniz..
Hipegiyafobi denilen şeyi bilir misiniz peki ?
Aslında birçoğumuz sahibiz bu fobiye. Kimimiz az kimimiz daha belirgin.
Bir hastalık mı bu ? Belki.
Biz insanoğlu çok kibirliyiz. Hep bu ateşten dolayı.
Sinirlendik mi kırarız dökeriz tek bir şey hatırlamayız.
Gerçi bu sorunu profesyonel dövüşçü oldukça aşıyorsunuz, adrenalininize hakim olmayı öğreniyorsunuz zamanla.
Sonra dönüyorum geri, bakıyorum aynaya.
Ne bu ?
Ah şu aynalar, aram hiç iyi olmadı.
Tutuyorum elimden, kalk gidelim diyorum. Yola koyuluyorum.
Amcamın mabede ayrılmış bir evine geliyorum.
Kashvetli bir hava var, bulutlar bir ağlayıp bir gülüyor. Onlar bile delirdi.
Yağmur çiselemeye başlıyor hafiften
Yaklaşıyorum.
Yaşamışlığı çok olan ama susmayı tercih eden bahçıvan dayımızı görüyorum.
Hep konuşuyormuş gibi bakıyor, ama dilinden tek kelime çıkmaz.
Onlara tabi.
Garip biridir kendisi.
Hayatı sır olan insanlar var ya hani, o işte.
Ben değil.
Hiç konuşmuyor yaklaşıyor bana, kapının ardından bakıyor.
Bir süre bekledikten sonra açılıyor kapı.
Hırlama sesleri geliyor, pitbullar düşman arıyor haliyle.
Beni görünce ümitleri boşa çıktığı için üzülseler bile seviniyorlar belki.
Bakmayın onların sinirine, masumlar aslında.
Kapılar kapanır. Güvendeyim, evimdeyim. Daha ne olabilir ?
Hiç hatırlatma.
Tantum yutan çocukların yaşadığı tripleri dinleyip delirenler, bizim hikayemizi bilseler. Ah çocuk, neyse.
Sokaklar beni beklese bile, şampiyonluk yoluna kafayı koymadan yapmam gerekenler var.
Mangal yapıyoruz o gece evin bakımını üstlenen dostlarımızla.
Pitbullları unutur muyuz hiç ?
Ama an geliyor sessizliğe bürünüyor her yer, ağaç hışırtları alıyor insan seslerinin yerini.
Caz etme, sus.
Ha işte, her şeyden sıkıldığın zaman geçiyorsun o havuzun başına, sesleri dinliyorsun.
Amcama haber verdiklerinin farkındayım tabi, sus çaktırma.
izliyorlar camdan çaktırmıyorlar tabi, iyi miyim bir şey yapıcak mıyım, orda mı kalıcam ?
Yine neler dönüyor kafamda. Dönmüyor amca, sakinim.
Kızını kötülüklerden korumak isteyen bir baba gibiyim, sevdiklerimi korumak istiyorum sadece.
Kolumda dambıllar, güçleniyorum. Yıkamazsınız.
Şimdi nerde kalmıştım, evet evet.
Anlatmam lazım.
Bundan sonra bolca düşündürmek için yazıcam, toparlanıp gidiyorum. Tekrar toparlandığımda burdayım.
Dipnot: Hala neden yüz binler olmadık diye sorgulama çocuk, biz azken daha koyuyuz. Sıkma canını anlayacağın -
253.
+2Size bugüne dek hep maviyi anlattım, bundan sonra beyazı anlatıcam. Ve şunu unutmayın bir yazarın elini kaleme zütüren yaşadıklarıdır, yaşamam için izin verin.
Sizi seviyorum canımsınız. -
254.
0Ebruli..Tümünü Göster
Şimdi bi sigara yok, duman lan gözlerim duman. Kafam duman.
Çok kere niyetlendim kırayım ortasından istanbul boğazını, yakayım denizleri.
Bulutlardan ateş açayım tüm şehir ölsün falan.
Öyle yani, o denli işte.
Aylardan beri bir elimde sevgilim dediğim kız var, ama diğer elimde sidelyamın fotoğrafı bir elim cebimde bekliyor öyle.
Nasıl bir şey bu lan.
Her gece soruyorum kendime azrail canını yakmış mıdır meleğimin lan ?
Geçen babaannemi toprağa verdik, 12 tane tahtanın arasına bıraktım bi sevdiğimi daha.
Babam aklıma geldi, hiç düşünmemiştin giderken ben ve annemi, şimdi rahat mısın neredesin ?
• Seviyor musun beni ?
Bakamıyorum gözlerine, soruyo bir cevap bekliyor
- Seviyorum
sonra gözlerimi koğuşta açıyorum.
Sessizce ağlıyorum bu koğuşta, duymuyo kimse beni baba.
Çok sataştım azraile sevdiklerimin canını benimkinden önce almasın diye
Duymuyo galiba beni ha ?
Lan daha mahkeme bi karar vermeden nasıl atarsınız içeriye birini, hak mı reva mı ?
Yargılayamazsın beni, beni yargılayacak sen değilsin. Tutuklu yargılayacağım diyor, emirlerine itaat edemem.
Kardeş bilir misin nasıl bir yer ? Uyuyamazsın, uyutmazlar adamı.
Kick taks falan kesmez ha, takarlar bıçağı hiç acımadan.
Sabahları ben güçlüydüm geceleri onlar. Karanlık çok pistir be çocuk.
Çok severdim önceleri. Ama burası çok pis.
ilk girdiğim gün sabahtan iş oluyorlar bana. Diyorlar içlerinden herhalde, oynarız bu çocukla
Alıyorum gardımı, tek yumrukla yıkıyorum en sağlamlarını, tek yumruk diyorum bak.
Gelemiyorlar bile üzerime.
Bu karşımda efelenen lavuklardan birinin ranzasını kapıyorum, üstte, koğuşun köşesinde.
Bakıyorum tavana saatlerce öyle. Sidelyayı karalıyordum kağıda hep,her saniye.
Günlerden birindeyim, birisiyim, kimim ? Neredesin ? Ben hala senim.
Berduş olmuş, abdalım. Efsunlar diyarı burası, gel buraya en büyük kinim.
Meftun olayım sihrine, sinme. Ben bu diyarın keşişi, sen kimsin ?
Ben değil senim, biz olmaya geldim. Elini aç, küstürme.
Çocuk ben hiç değişmedim hala bildiğinim, aynıyım.
Sonra mı ? Gardiyan amca geliyor, gel gidiyoruz. Nereye ?
Beni dövmenin hayalinde, bana ayar verme, krallığını bana kaptırmamanın peşinde onca boş adam var burada
Bir odaya zütürüyorlar beni, ellerimi kelepçelemek istiyorlar.
Canımı yakamazsınız kardeş. Sayfaları koparttım.
izin vermiyorum, diğer gardiyanlar geliyor. Yaklaşma diyorum.
Demiştim değil mi ?
Üzerime geliyor, gelme.
Demiştim di mi ?
Benim hatam değil sen istedin.
Bu yumruğu ben atmadım, sen istedin.
Bir gardiyana yumruk atmak hapishanede alabileceğiniz en büyük bela başınıza.
Anlatamam çocuk. Diğer gardiyanların toplanmasıyla üzerime üşüştüler, tek yapabildiğim durmaktı öyle.
Devam edersem olacakları ne ben anlatayım, ne sen dinle.
Hücrede kalıyosun sonra uzun bi süre.
Düşünüyosun, bu dünya ya ne verdim ne aldım. Niye buradayım diye. Cevap bulamıyorsun.
Dışarda beni bekleyen bir kız var, sevmeden seviyorum dediğim. Elini tuttuğum.
Birini daha kıramam, yapamam bunu.
Yan hücrede adem diye birisi var, sen misin diyor ?
Kimim ben, bilebilir misin ?
O'yum diyorum. O'yum.
Sıradan bir O.
Hepimiz gibi.
Kimi bekliyordu acaba bu kardeş ?
Hepimizin bekledikleri var değil mi ?
Hiç gitmedikleri.
"Bu daha başlangıç."
http://imgim.com/hapishane_.jpg -
255.
0
-
256.
+2Karalıyorum bir şeyler, hayırlısı. Yaşadıklarımı ne zaman olması gerektiği gibi anlatabilirsem devam edicem.
-
257.
0
-
258.
0
-
259.
0Her zamanki banktayım, sen de buradasın. Yine.
Neden elini tutamıyorum sevgilim ? Her şeyi yeni baştan kuramaz mıyız ?
Gidemez miyiz buralardan ? Gerçeklerin ve yalanların olmadığı bambaşka bir diyara, bulutların tam arkasında bak, o işte orası.
Yağmur var sevgilim, hiç olmadığı kadar. Çok güzel yağıyor, beraber ıslanamaz mıyız tekrar ?
Yağmur mu dedin ? Gözlerimi ovuşturuyorum, hücredeyim, üzerime fırlatılan suyla uyanıyorum. Yarım yamalak açıyorum gözlerimi
Yan hücreden ademin bağırışlarını duyuyorum. Vur diyor, delikanlıysan.
Burada alışmanız gerekiyor bu tür şeylere.
Kendime geldiğim gibi hücrenin köşeye gidip gard pozisyonuna geçiyorum, naptığımı bilmez halde.
Tek istediğim uzak kalmak insanlardan, aylarca bu hücrede kalabilirim. Kahpelikler olmadan burası çok rahat.
Görmek istemiyor musun yoksa sevdiğini diyor daha önce hiç görmediğim bi gardiyan, diğerlerinden biraz daha farklı bu.
Normalde aileniz dışında birisi gelemez sizi görmeye ve evli değilim. Sevdiğim kim olabilir ?
Hücreden çıkıyorum kafam o kadar bulanık bir haldeki, direkt görüşmeye gitmeye çalışırken omzumdan tutuyor o gardiyan.
Olmaz böyle diyor, üstüne değiş. -
260.
0
-
261.
0-O
-O seni seviyor belli, böyle çıkıp karşısına onu üzemezsin.
Ne diyor bu ? Kim bu gelen acaba
Aklıma gelen kişi olamaz, hiçbir resmi bağımız yok onla.
Sendeleyerek koğuşa gidiyorum, düzgün bir şeyler alıyorum üzerime, birkaç şey atıştırıyorum.
Beni direkt olarak bir odaya zütürüyorlar görüşmek için, ailelerin görüştüğü.
Odaya girince onu görüyorum, şaşırıyorum.
Karşısına hiç çıkmamalıydım diyorum.
Bir iki saniyeliğine koltuğun yanında onu görüyorum, sidelyayı. Bana bakmıyor ama artık, gözlerimin içine neden bakmıyorsun sidelyam ?
Halüsinasyonlar azalmıştı artık, uzun sürmüyordu. Bu avantaj mıydı, yoksa büyük bi fiyasko mu bilmiyorum..
Ayağa kalkıyor hemen
-Nolmuş sana sevgilim
-iyi misin sen ?
-Hiç iyi değilsin, bakar mısın şu haline
- Sevgilim
- Sevgilim yüzüme bak
• Yapma böyle, zorlaştırma bunu. Her şey çok güzel, senin kendini sıkman için hiçbir sebep yok.
• Sen nasıl girdin buraya ?
- Abimden rica ettim, birkaç telefon görüşmesi yapması gerekti
Zenginlerdi, sormam hataydı. Paranın açamayacağı kapı yoktu şu Dünyada. -
262.
+1Bakardı gülümserdim, baktıkça o.
Biri uğruna hem her şeyi talip olup hem her şeyden vazgeçebilir misiniz ?
Serden geçtimde sevdim ben seni.
Benimsen her şeye sahibiyim..
Sokağın başından geliyor, yanında annesi.
Pazar poşetleri ellerinde, kırılacak elleri, narin elleri.
Ateş ve birkaç dostla oturmuş muhabbetteyiz o aralar.
Onu gördüğüm gibi kalkıyorum merdivenden, kalkıyorum öyle bi.
Dikiliyorum ayağa, bakmak istiyorum deliler gibi bakamıyorum laf ederler.
Annesi ne der ?
Duramam, bakıyorum al yanaklarına, gözlerine.
Ah ne narinsin sen öyle ?
Gül acem kızı.
Ona baktığımı görüyor, utanıyor kafasını öne eğiyor.
Bir gün çok güzel şeyler yaşıycaz diyorum içimden, bir gün çok güzel şeyler.
Daha çok şey yaşamadan gitmek reva mı lan bu adama ?
Ah sidelya.
Abi size diyorum bak, çok başkaydı çok güzeldi. Kalbiniz atar lan hani, olum onu görünce konuşmayı unutursun falan ya hani, öyle bak.
O ringte maç yapan adam falan yok hani, onu görünce tüm maçları kaybederdim ben, handikaplı kazanırdı o her maçı.
Çocuk, annesi yan sokağa geçmez mi, geçer be geçer.
Takıldım peşine, cesareti zula yapmışım yüreğe.
Ne der diyorum, utanır mı sahi ?
Çocuk öyle yürüyor ki, çok ürkek be.
Yaklaşıyorum yavaş yavaş, alıyorum bi elindeki poşetleri hamle yapıp
Yardım edebilir miyim diyorum
Çekiniyo hemen, ya annesi görürse ?
Bu serseriyle görülürse ne derler mahalleli ?
Git lütfen diyor
Annem görür..
Yarın her zaman oturduğum banka gelir misin yanıma diyorum
Hayır diyor, şimdi lütfen git.
Gitmeyeceğimi biliyorsun..
Evet diyip gelmeyebilirim nasıl güveneceksin, ne fark eder şimdi istediğin cevabı vermem ?
Çünkü sen de gelmeyi istiyorsun diyorum
Tebessüm ediyor.
Öyle içten ki. -
263.
+1- Sevgilim bir şey söylüycem ama tepki gösterme, önce beni dinlemeni istiyorum.
• Söyle dinliyorum
- Söz ver önce
• Sevmiyorum böyle şeyleri biliyorsun
Hemen dudaklarını büzüp boynunu yere eğerdi. Ah o bakışlar..
• Tamam cadım tamam, söz veriyorum.
- Abimin ayarladığı avukat çıkmalı duruşmaya, bak bu avukat istemiyorum tavırların yüzünden girdin şuraya, yapma bunu.
- Bizi ayırma, yanımda olman lazım. Sensiz çok zor her şey, dayanamıyorum.
- Benim için kabul et bunu.
• Hayır.
- Neden böyle yapıyorsun ? Hayatta her şeyi yalnız başına halledemezsin, neden kimsenin yardımını kabul etmiyorsun şu hayatta ?
- Tamam bu avukatı kabul etmedin diyelim, ama bu şekilde yaşayamazsın. Ya bundan sonrası ? Hep neden yalnızlığı seçiyorsun.
- Ben bunu istemiyorum, hayır. Bu sen değilsin.
- Söz ver bana, benim için. Benim için sevgilim.
Önümü göremiyorum, ne cevap vericem bu kıza ben ? Güçsüzüm.
• Düşüneceğimi söylersem vazgeçecek misin şu tavırlardan ?
Gülümsedi
- Düşüneceğini söyledin, bu tamam demek, gülebilirim o zaman
• Hayır. Düşünücem demek
- Tamam demek, şimdi susalım sen düşündükten sonra konuşalım yine
Koğuşa döndüğümde ademin türküsünü duyuyorum hücresinden.
Ah kardeş ah. -
264.
0Döndüm kardeş, geçtim bi köşeye.
-
265.
0Bu gece koğuşun duvarlarında olduğun gecenin izleri var.
Bi türkü yankılanıyor kulaklarımda, burnumda kokun var. Hep burada
Öldüğünü hala kabullenemedim, saçlarım beyazladı, artık yaşlanıyorum.
Cennette utanıyor musun melekler sana yaptıklarımı anlattığında ?
Susturuyor musun melekleri laflarının yarısında ?
Sen benim Nuh'umdun, hep uyardın beni, helak olmayım diye bu yolda.
Yandım, kül oldum, helak olanlardanım artık.
Ademin türküsündeyim şimdi, hücreden alıyorlar onu bizim koğuşa geldi sonradan, alt ranzamdaydı.
Gece uyku tutmadi elimi yuzumu yikayim diye kalktim, aynanin karsisinda kalmisim oyle, dakikalarca.
Kendime bakiyorum oyle, amacsizca lan, ne demek bilir misin bu ?
Artik yapacak bir sey yok dercesine cocuk.
Adem geldi yanima, kardes dedi.
Uzaklara dalma, bitirir adami. Hele bu dort duvar arasinda daha bi bitirir.
Bu dort duvar hata arayacagin yer degildir, gelecegini duzeltecegin yer burasi.
Sen buradan istedigin an cikabilecek durumdasin, haberim var ne olduysa, neyden kaciyorsun ? Bilmiyorum.
Ama bu dort duvar arasinda kactigina daha cok yaklasirsin. Cozum bu degil kardes.
Sustum cocuk, konusamiyorum ben artik. Yavasca gectim ranzama, inceden hani.
Diyorum ulan disarda bana agib biri var, neden cikip mutlu olmuyorum ha ?
Milyonlarca insan ufacik seylerle mutlulugu yakayabiliyorken, ufacik seylerden eglenecek seyler cikartabiliyorlarken kendilerine
Her sey elimin altindayken bu ofke kime, neden ?
Parayla bulamayacagim mutlulugu biliyorum bunu, daha iyi anladim burada.
Aradigim ne ha ?
Gozlerim daliyo. -
266.
0Gozler geri geldi, gozlerim tavana bakar, tavan bana.
Elimi karnima indiriyorum, bi sicaklik var abi, ne bu ?
Kan en gercek sey bu hayatta.
Ranzadan inmeye calisiyorum, dusercesine.
Herkes uyuyo, uyanin ulan. Uyanin.
Kapkaranlik oluyo bir anda, igiblari ac gardiyan.
Cebimde sidelyamdan kalan cakmak, isin ne burada ha ?
Çakıyorum, taşı yok. Anlık bi parıltı olur hani.
Sidelya geliyo saliselik, yansıma sadece.
Tekrar çakıyorum aynısı.
- Dur, dur.
- Lütfen dur lan, ilk defa lan diyorum sana hayatımda, dur.
Çakıyorum bir kez daha, yanıyo bu sefer.
Karanlık bi koğuş düşün ortasında ben varım, herkes sessiz, karnımda kan, ellerim kan çocuk.
Ölürüm bu gece ha ?
Ayakta duramıyorum, en yakın ranzaya yaslanıyorum.
Koğuşun kapısının açıldığını duyuyorum, ses yok daha, bi ışık giriyo içeriye.
Gidiyorum, beyaz var sadece.
Bomboş, yürüyorum.
Duvarlarda fotoğraflar var, onun fotoğrafları var.
Kemanıyla çekilmiş fotoğrafına dalıyo gözüm, kulağıma attığı solo geliyor.
Ordayım sanki, söz bunu anlatıcam size, kalsın köşede.
Yürümeye devam ediyorum, kırlangıç sesleri geliyor kulağıma.
ilerde beyaz yolun sonunda simsiyah bi kırlangıç duruyor, bu benim.
Anca ben kirletirim böyle bir beyazı, temizliği.
Yaklaşıyorum, kaçmıyor.
Avuçlarımın arasına alıyorum, bi yansıma oluyor gözlerimde sidelya karşıda bana bakıyor öyle.
Gitti..
Gitme.
Ellerim kendiliğinden açılıyor, istemsizce.
Bizim kırlangıç hafif uçuyor, belli bi noktaya iniyor.
Sözleştikleri yer sanki.
Yanına o beyaz kırlangıç geliyor, masum.
Sidelya gözüküyor, işaret ediyor gökyüzünü.
Uçuyor bizim kırlangıçlar, ne güzelsiniz öyle ?
Karanlık olan, beyazı dinliyor, masumluğu. Uçuyorlar.
Neredesiniz ?
Uyan diyor, uyan.
Kardeş diyor, uyan.
Adem başımda, gözlerimi açıyorum.
Elimi karnıma zütürüyorum.
Noluyo ?
Kardeş diyo, konuşmamız lazım.. -
267.
0Duman tekrar bulutlara karisacak, buralardayim.
-
268.
0Kol saatinin naif alarmı ötüyor, hafif-ince.Tümünü Göster
Gözlerim buğulu
Hep buğuludur ya gözlerim gerçi.
Ellerim
Koğuşun gri duvarları gülümsüyor sanki bizim hayatlarımıza.
Ranzalar eşlik ediyor, ama yük taşıdıklarından hafiften dertliler.
Çaydanlıktan çıkan buhara kitleniyor gözlerim, ortama ayrı bi hava katıyor.
Tam karşımda parmağındaki yüzüğüyle oynuyor biri, hatıraları geliyor aklına ama artık ümidi kalmamış.
Ya varsındır ya yoksundur, ortası yok be çocuk.
Ademe kitleniyor gözlerim, bir fotoğrafa bakıyor, hayaller, hayaller, dumandan hayaller.
Hiç gerçekleşmeyecek hayalleriniz oldu mu sizin ?
Herkesin vardır, sadece kimseye söyleyip deli damgası yemeyi istemezler.
Gerçekleştiremezsin diye canınızı sıkarlar, alay ederler, kendi hayallerini yapamayacağını düşünüp
çaresizliğe kapılan insanlardır bunlar.
Sizi de yıldırmak isterler..
Aynanın karşısına gidiyorum, ben bakıyorum biz diyorum, onlar diyo şizofren.
Hayır kardeş, öyle değil işte.
Benim hayalim var orada.
Bu dört duvar bi anlamda iyi geliyo insana, fiziki anlamda kendimi güçlendiriyordum spor yapıp
pek tabi karşınızda antrenman maçları yapacağınız pek birini bulamıyorsunuz mapus kavgaları dışında, bu bi eksi oluyor.
Koğuşun hep bi tartışması vardır, bazen yüksek kesimi bazen alçak.
Alçak kesimin tartışmaları futboldur genelde, bilirsiniz hayatta başaracak bir şeyi olmayanlar, başkalarının
yaptıklarıyla mutlu olabilmek isterler, gerçekten olmasalar bile. Tuttukları futbol takımının futbolcuları bu şahısları görse
yüzlerine bakmayacaklarını, en fazla sahte bir tebessüm atıp hemen başından savmaya çalışacaklarını kabullenmek istemezler.
Onlar o tebessüme kanarlar, hani aşıklar nasıl onu sevmeyen bi kızın gülüşlerine inandırırlar kendilerini. O şekil işte bu.
Böyle çocukların tribünlerde koşturmasının sebebi budur, toplumda yer edinme içgüdüsü, saygı görmek istemesi.
Bu yüzden kültürlü kimselerin hiçbiri fanatik değildir hiçbir spora karşı, zevk amaçlı izlerler veya yaparlar eğlenirler.
Koğuşun diğer kesminin tartışması ise vicdanın dini inançlar sayesinde, inançla mı oluştuğu yoksa mutlak şekilde doğuştan geldiği miydi.
Aslında bulunduğumuz koşullara göre belirlenir bu demek doğru gözükse de tam olarak değil, yeni doğmuş bir çocuk genel anlamda
nasıl bi ortamda doğup yetiştiyse o ortamdaki yaşayış tarzını normal olarak benimseyip yaşam tarzı haline getirir çoğunlukla, lakin
bunun tersi örnekleri olup, ortamdaki bizim yanlış diye niterlendirdiğimiz davranışları yanlış belirleyenler de olabilir. Merak
edebilirsiniz şimdi, doğru olarak niterlendirdiklerimiz nasıl yer ediyor içimizde diye. Bu konuda keskin bilgiler vermek imkansız gibi
şahıstan şahısa değişebilir bu. Bazılarımız doğru olarak nitelendirilen yanlışları kabullenmeyip buna baş kaldırabilirken bazıları bunlara
boyun bükmekte, bu nasıl oldu ?
Şimdi dini kitaplar indirilmeye başlanıp onlar değişmeden önce vicdan yok muydu, doğru ve yanlış diye nitelendirilen şeyler yok muydu
bunu kavramak lazım. Şu an yanlış diye niterlendirdiğimiz birçok şey yapılıyordu eski kavimlerde, ama onların da kendine özgü tabuları
vardı. Kitaplar bize doğru ve yanlış diye ayıracağımız şeyleri getirdi, o çizgiyi çizdiler. insan bi başına bırakılsa mantıklı olanı bulamaz
mıydı deniliyor, her konuda değil. insan yanlış yapma potansiyeli mevcut olarak yaratılmış, yaratıcı yön çizmeseydi, hem yanlış hem
doğru işlere adım atabilecek konumda. Kitapta ise bunu salt doğru yapmak amacıyla öğütler veriliyor.
Sürekli kötülük yapan kavimlerde iyi insanlar, iyilikleriyle meşhur kavimlerde kötülük yapanlar çıkmış, bu bize insanın öngörülemeyen
bir varlık olduğunu kanıtlar nitelikte.
Genel hatlarını çizdiğimiz bu durum şu demek oluyor
Vicdan bizim içgüdülerimizde yer alan bir şey
Lakin bu bazen doğru bazen yanlış şekilde ortaya çıkıyor, dini kitaplar duyguya yön verme amaçlı çizgileri çekti bizlere.
Bunlari uygulayip uygulamamak bizim elimizde, iyi dusunup mantikli kararlar vermeliyiz. -
269.
0O diyorum. O.
Rüya..
Gerçek gibiydi çocuk.
O koğuşun ortasında tek başıma kalmak, nasıl anlatsam. Anlatamam çocuk.
O rüya tüm fikirlerimi değiştirdi o dört duvar arasında
Ranzam pencere yanında ters tarafa koyardım hep yastığı dışarıyı izlemek adına, bakıyordum öyle. Sardım çarşafı, sarma.
Bak bunu anladıysan iyisin.
Kardeş dedi, ipini çecekler, git buradan.
Git kardeş
O rüya, şimdi bu.
Ellerimdeki kan.
Epifani..
-Kardeş durum ciddi, anlıyor musun ?
- Koruman lazım kendini.
Yattım öyle, günlerce konuşmadım kimseyle tek düşündüğüm rüyaydı.
Duruşmaya az bi zaman vardı, istersem tutuksuz yargılanabileceğimi biliyordum.
Ademin haber verdiği olay, sanırım sesim çıkmadığı için ertelenmişti, kimseyle uğraşmak istemiyordum.
Dışarıda beni seven bi kız vardı.
Doğru olanı yapacaksam şayet sakin adam rolüne girip uzaklaşmaktı buradan, kanun işlemez lan burada.
Burası kanunu tanımayanların yeri bi nevi.
Yatıyorum, geçmiş, geçiyor, bolca, hızlıca.
Yakalayamıyorum zamanı.
Sevgilim geliyor arada ziyarete, aile odalarında görüşebiliyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz.
Çıkmayı kafama iyice koyuyorum, hadi lan diyorum bu sefer olacak, değişecek, gelecek şua.
Koğuşa döndüğümde yeni bi çocuk görüyorum, masum. Masum o çocuk işte.
Koğuşun lavuğu iş olmuş, eğleniyorlar. Eğlenmeyeceksin.
Yanıma alıyorum çocuğu, yol veriyorum bunlara. -
270.
0Bir gece, o gece. Nedendir, bu hırs ve kin..Tümünü Göster
Ellerimde kan var, gozlerimi oyuşturuyorum
Dur diyorum yapma.. Dur.
-Olayın iki saat öncesi-
O masum çocuk, Ferhat. merttir o, mert Ferhat diyorum o geceden sonra ona.
Yanina yaklasiyorlar, bir seyler istiyorlar, tehdit ediliyor ardindan.
Neden boyle bir sey yaparlar, fikir üretemiyorsunuz ? Olay ne olabilir.
Ferhat tüm vakarlığıyla tepkisiz kalmaya çalışıyor, tek isteği bu dört duvardan kurtulmak.
Neden bu kadar tepkisiz, neden karşılık vermiyor ?
Yanina gidiyorum bir süre bekleyip, sataşmayı kesmiyorlar, artık bi amaçları olduğu açıkça ortada besbelli.
- Dağılın lan çocuğun yanından, dağılın.
- Bir daha yaklaşmayacaksınız.
Boynuna yapışıyorum
- Anlıyor musun adamım ha ? Anlıyor musun ?
Onu bırakıp diğerini itekliyorum, üç kişiler, mesafe koymaya çalışıyorum araya.
Bağırıyorum sonra korku verecek bir şekilde
- Dağılın dedim lan.
Gülümsüyor içlerinden biri
• Kaderini sen çizdin bu gece aslan,sen çizdin. Suçlusu biz değiliz diyor.
-Dağıl lan, caz yapma, uzaklaş.
Ferhatın yanına oturuyorum, suskun şekilde bekliyorum, tek kelime etmeden.
Bekliyorum anlatmasını, anlatmalı.
" Abi nişanlım
" Nişanlıydım mı demeliyim ? Bilmiyorum abi, o, o zor durumdaydı.
" Maddi durumumuz pek yok, hiç olmadı aslında, para biriktiriyorduk, hayalimiz vardı , o 3.sınıfta gelmişti bizim sınıfa, o zamandan beri aşığım ben abi.
" Hayalimiz , evet, hayalimiz. Bizim ortak hayallerimiz oldu hep, bir gün okul çıkışı orta bire giderken yağmur yağıyor ama ne yağmur.
" istanbulun gelmiş geçmiş en sağlam yağmurlarından bir tanesi, yürüyoruz, kafalarımız eğik değil abi, gökyüzüne bakıp, cesaretliyiz, yüreklidir o.
" O gün elini tuttum ilk defa, çekine çekine, çok güzeldi abi, ben o gün geleceğimden emin oldum bir kez daha, başkaydı o gün abi.
" Söz verdik, bir gün biz olalım diye, o günden sonra hep hayallerimiz oldu her gün yeni hayaller ekledik deftere.
" Ama ben işçi bi babanın ortanca oğluyum, maddi imkanlar belli. Yanlış yoldan gitmezsem imkanım olmayacaktı, varsın olmasın dedim.
" Çalıştım, gerçekten çok çalıştım üniversiteye gidemedim bu uğurda erken yaşta başlıyım bazı şeylere diye.
" Güzeldi, lise bitene kadar her şey muhteşemdi, lisede hafif hafif sınıf farkını hissetseniz bile, güzeldi, onlaydım. Her an muhteşemdi.
" Şimdi hiçbir şeyden emin değilim, kafam çok karışık
Gömleğini düzeltiyordu sürekli, kendini başka yere odaklıyordu, aynı anda geçmişe dönüyordu, trans halindeydi.
" Evlilik hayalimiz vardı, güzel bi hayat için para biriktiriyorduk onun okulu bitmişti, işe başladı.
" Patronu vardı bi tane, zengin zümreden, yakışıklı denilecek tiplerden, altında son model arabası, neredeyse her kız imrenir.
" Nişanlıyız biz işte, akşam mesai saatleri sonrası telefonları gelmeye başladı, hep işle alakalı diyip geçiştirdi benim hatun
" Soğuk konuşuyordu bu yüzden şüphelenmiyordum bir şeyden, o da rahatsız oluyor bak diyordum Ferhat, o da rahatsız.
" Aile olmamız için uğraşıyor, para. O komik kağıt parçası için uğraşıyoruz.
" Gel zaman git zaman mesajlaşmalara başladı, sormadım abi kimse mesajlaşıyorsun diye, soramadım. Kendimden utandım, neden ? Param yok diye, inanır mısın ?
" Paran yok diye kendinden utandırtıyor bu insanlar, yanlış şeylere meyletmeye başlıyordum, ama dur dedim Ferhat yapma.
" ikimizin arası gayet iyiydi nişanlımla, ama rahat edemiyordum artık.
" işten çıkma konusunu açtım, ben ikimiz için uğraşıyorum nasıl böyle bir şey istersin, bana güvenmiyor musun sen ? Çocukluğumuzdan beri beraberiz
" Nasıl bunu istersin, beni neyle itham ediyorsun diye düzinelerce cümle kurdu, bu kadar laftan sonra..
" Bilmiyorum işte, bir gün ona haber vermeden iş çıkışına gittim, abi gitmeseydim dedim ya.
" Gitmeseydim, elini tutuyordu benim kızın çıkarken, el ele. Nasıl iş dedim bu, farklı bir şey vardır abi dedim, yok yani olamaz.
" Sonra öptü onu yanaklarından inanabiliyor musun ? Arabasına bindiler, 400-500 bin tl lik araba belki, asla helal yoldan ulaşamayacağım bi araba.
" O arabanın altında ezildim ben abi, ezildim o gün.
" Orada dakikalarca kaldım öyle, yağmur başladı, salak gibi kaldım öyle
" Mesaj attım akşam, naptın bugün gibisinden, hiç dedi standart bildiğin gibi, sen naptın diye soruyo.
" Diyemedim abi sizi izliyordum diye, iş çıkışı naptın takıldın mı bir yerlere dedim. Rahat geldin mi gibi sorular sordum
" Normaldi, her zamanki gibi dedi.
" Her zaman ha dedim kendi kendime, her zaman, güldüm abi baya, her zaman dedim, böyleymiş dedim, her zaman.
Ferhatın gözleri mermi gibiydi, tek bi noktaya odaklanmış bakıyordu öyle.
" Sonra abi kapadım telefonu falan, o gece doldurdum kendimi, belimde emanet, gittim o elemanın evini öğrendim
" Site abi, içeri girebilir misin ? Amacıma ulaşamadan alıkoyarlar, geri dönüyordum. Onu gördüm, koşuya çıkıyordu.
" Yürüyerek yan sokağa çıktı, koşmaya başlayacakken yakaladım, tuttum, dakikalarca, kendinden geçene kadar
" Yüzünde tek belli gözüken renk kırmızı olana kadar yumrukladım, ellerimdeki kemikler sızlıyordu, gücüm kalmamıştı en son.
" Belimden silahı çıkardım, ağzına dayadım, yap dedim şunu Ferhat, yap kurtul.
" Abi tam tetiği çekecekken, aklıma geleceğim geldi, annem geldi, işçi babam geldi.
" Küçük kardeşim geldi, abi abi diye peşimden koşan.
" Hayallerim geldi, dedim son bu değil lan son değil, bankada param var birikmiş, onla hayallere koşarım ufak ufak dedim,
" Bir yerden başlarım dedim. Bıraktım o çocuğu orada
" Kamera kayıtlarından bulmuşlar beni, ertesi gün yakalandım.
" Dayak atmaktan hapise giren sayılı insanlar vardır, ama naptıler ne ettiler, soktular beni buraya.
" Ruhsatsız silah taşımakmış, adamı öldürmek için dövmüşüm gibi bir şeyler söyledi benim avukat yine de normalde tutuksuz yargılanırım diye düşünürken tutuklu yargılandım. Para abi işte, milyonluk adamlar. Milyonlarla oynayan birilerinin adaleti.
" Şimdi buradayım, tek derdim belaya bulaşmadan buradan gitmek, tek isteğim bir sonraki duruşmaya kadar sakin kalmak, beladan uzak bi hayat. Ben buyum abi, ben dövüşemem, ben savaşçı değilim, ben hayalleri olan bi Ferhatım sadece.