Lafı uzatmadan konuya geçiyorum panpalarım, geçen sene yaz tatilinden faydalanarak, pederbeyinde 4 günlük izniyle bir plan yapmaya karar verdik, bir ev halkı olarak uzak bir yere tatile gitme ihtiyacı duyuyorduk, sonrasında verilen kararda Edirneye ciğer yemeye gidileceğini oturup kararlaştırmıştık..

Bilen bilir Edirne'nin ciğeri çok meşhurdur, yola çıkışımızın 3. saatinde, bir tesis bularak burada kahvaltı yapmaya karar verdik..
girdik tesislere, açık büfe olduğu için istediğin kadar alıp yeme imkanın vardı, bizde haşlanmış yumurtasından tutun, reçelli ekmeğine kadar masayı bi güzel donattık.. sonrasında bir daha mola vermeden Edirne'ye gittik.

Edirneye gittiğimizde Selimiye cami gibi tarihi eserleri gezdik, ancak gezmemizin 2. saatinde benim miğde inceden sinyal vermeye başlamıştı..

OLAYIN ASLI ŞiMDi BAŞLIYOR...
efenim o kadar gezmenin ardından, karnımız açıkmıştı, girdik bir dükkana peder bey "Edirne'nin ciğeri meşhurmuş sizde buranın en iyi ciğerini yapıyormuşsunuz ehuheueh" diyerek ordaki çalışana ayar verdi. Orda ki çalışanda tam bir afet amk on numara bir kızdı hem bununla bakışırken bu da bir yandan istekleri falan yazıyordu, gitmeden önce keşke şunu bir arkaya çekebilsem diye derin hayallere dalarken gazı yiyen diğer çalışanlar durur mu 2 porsiyon ciğer getirdiler, ben tadına baktım bayağı güzeldi ama sâdeydi, sadece mısır ununa bulanmış ciğerdi başka özelliği yoktu, ekmeksiz felan bir şekilde zütürdüm bunu, istanbul'a gidecekken benim miğde fenalaştı, gibtiğimin güzergahında bir tane tesis olmaz mı anam ?

yok işte dıbına koyım, en sonunda hamile karılar gibi derin derin nefes ala ala bir tesis bulduk, girdim tesise höpürdete höpürdete sıçtım, tekrar yola çıktık, bu sefer ikinci posta bastırdı, resmen miğde felci geçiriyorum amk, sonra şansa bala bir tane daha tesis tutturduk artık sıça sıça 3 kilo vermişimdir heralde, sonrada istanbula geldik ama, bir daha Edirne'ye gidersem ciğer yemem amk, siz siz olun Edirneye gidince ciğer yemeyin..
Edirne ciğeri pişmanlıktır..