/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 87.
    +1
    hoca devamlı içinden birşeyler okuyor ben kenardaki minderde oturmuş başım eğik düsüncelere dalıyorum, yatsı vaktine kadar bu böyle devam etti, yatma vakti gelince hoca odanın birini bana gösterdi, zaten kücük sayılacak bir ev vardı girişte oturulan salon gibi yer, 2 tane bundan farklı oda vardı, biri hocanın odası idi, diğeri misafirler içindi zannedersem çünkü ben orda kaldım, hoca gelinini işaret ederek arapça birşey söyledi, gelin tepki vermedi, verdiyse dahi ben anlamadım, hoca bana döndü senin kapına *** yı koyacağım, evin içine şerli varlıklar giremez, lakin pencereden seni çağıran biri olursa sakın o tarafa dönme dedi, tamam dedim, yatacağım odaya gittim, *** kapıda bekliyordu, ayaklarına baktıkça ürperiyordum, evin tavanı hasırdandı tavana gözlerimi diktim, camdan bir gölge geçti gibi oldu, başımı hemen o yöne çevirdim, kimse yoktu, kaldığım odanın penceresi dağ tarafına bakıyordu, zaten çok ev olmayan bu yerde, kapkaranlıktı dışarısı, tekrar tavana bakarken pencereden birinin bana baktığını gördüm, kesinlikle emindim bu sefer, boynumu çevirmemle şok oldum, dünya üzerinde görmediğim kadar güzel bir kadın bana bakıyorudu, büyülenmiştim sanki, gel diyordu parmağıyla işaret ediyordu, ayağa kalktım, pencereye yöneldim, pencereyi açıyorken, o arkamdaki gelin birden önüme geçerek, o güzel kıza il şerrin ifrütün *** dedi böyle yılan gibi tıslayarak söylüyor, o güzel kız rüyalarımda gördüğüm pis uzun yağlı saçlı siyah dişli şeylerden biri olmuştu sanki bir anda, öyle bir irkildim ki, bir çığlık attım hoca koşarak geldi, ne oldu oğlum dedi, konuşamadım kekeledim, su getirdi hoca, anlattım penceremde çok güzel bir kadının belirdiğini sonradan, *** ın beni kurtardığını söyledim, hoca birşeyler okudu pencerenin yanına gitti
    ···
  2. 86.
    +1
    3 gün boyunca hoca evinde kal, hoca ekmeği ye, hoca suyu iç dedi, susuyordum sadece, ben susuyordum, babam susuyordu, bezmiş bir vaziyette oturuyorduk sadece, peki dedim aileme bir zarar verirlerse ne yapacağım, başka çaremiz yok dedi, hayır ailene zarar vermezler demesini beklerken beni derin bir endişeye sevk etti, babama dönüp baktım, sadece yalandan bir gülümseme vardı suratında, ah baba ah içinden neler geçiyordu o an ne korkular ne ızdıraplar kimbilir, babamla konuştuk, oğlum dedi merak etme kimse bize birşey yapamaz sen 3 gün boyunca hocanın evinde kal 3 gün sonra almaya gelirim dedi, gözleri dolu doluydu, ben babamı öyle görünce ağlamaya başladım, babam ağlamadı sadece sarıldı bana ve çıkıp gitti, arabada ağlıyor olmalıydı, aklım ondaydı, bir taraftan annemi düsünüyordum, hep evde dursaydım okumasaydım, yada sanayide işçi olsaydım daha mutlu olurdum diye düsündüm, milli egitime sövdüm, üniversiteye sövdüm, evden ayrımama sövdüm, o cocukla hic tanısmasaydım bunların hicbiri olmazdı diye düsündüm, kendime sövdüm insanlara cabuk güvendigim icin, bu düsüncelerle gözlerim dalıp gitmişken hocanın sesiyle irkildim, ne düsünüyorsun dedi, gözlerim dolu dolu cevap verdim hocaya, neden ben dedim neden ben, anlayacağız oğlum dedi anlayacağız
    ···
  3. 85.
    +2
    bir odada benim ve hocanın görüp babamın göremediği bir varlık olması, gördüğüm rüyalardan daha korkunçtu, rüyalarımda gördüğüm şeyi bu sefer rüya olmadığına emin olduğum bir zaman diliminde görüyordum, tıpkı rüyanızda uçurumdan düşünce uyanırsınız da oh be rüyaymış dersiniz ya, lakin gerçekten bir uçurumdan düştügünüzü düşünün, uyanamadığınızı, o zaman dilimine sıkışıp kaldığınızı, gerçekle rüyayı ayırt edemediğinizi, bunu kimseye söyleyemediğinizi düşünün, uyumadan kabusu yaşamak bu olsa gerek, olayın gerçekten vehametini, durumun ne kadar vahim olduğunu anladım, hoca yüzüme bak dedi, baktım, anlat dedi, içimde bir yerde biri bana herşeyi anlatma diyordu, kitabı anlatma, diyordu, ancak bu sefer o sesi dinlemedim, hocaya bu olayları ilk öğrenci evinde kaldığım arkadaşımın yüzünden yaşadığımı, onun kolyesini bulduğumu, benim odasına girdiğimi hiçbir kanıt olmamasına rağmen ayrıntılarıyla bildiğini anlattım, onun verdiği şeyi boynuma asmak yerine, atakan'ın verdiği kolyeye kendi resmimi koyup onu yanımda taşıdığımı söyledim, rüyalarımdan bahsettim, hoca 1 kelam dahi etmeden dinledi dinledi, en sonunda gözlerimin içine bakarak, oğlum dedi, durumun vahim olduğunu biliyordum lakin vehametin bu derece büyük olduğundan bihaberdim dedi, içimdeki korku çukuru daha da derinleşti, bu uzun bir süreç dedi, kurtarmak için herşeyi yapacağım ancak, başına, 5 tanesini vermişler dedi, hiçbirşey diyemiyorum gözlerim dolu dolu sadece dinliyorum, lakin bu 5 tanesi dedi çok çok tehlikeli hayatı ömrümde gördüklerimden çok daha güçlüler dedi, bunun sebebi onların çocuklarını öldürmen dedi, şu kapının dışında seni bekliyorlar, her yerde yanındalar, lakin bu eve giremezler dedi
    ···
  4. 84.
    0
    Rezerve
    ···
  5. 83.
    +1
    babam bayağı şaşırmıştı hocanın bana tokat atmasına ancak hiç birşey demedi, sen ne halde olduğunu biliyor musun dedi, hiçbirşey demeden yere bakıyordum, ağlamıyordum da, yüzüme bak dedi, baktım gözlerine, ne halde olduğunu biliyor musun dedi, hayır dedim kısık bir ses tonuyla, gel buraya diye gelinini işaret etti, sonra da gelinini işaret ederek bak dedi gözlerinin içine, kadının yüzünü kaldırıp bakmasıyla ilk şoku yaşadım gözleri alev gibiydi, gözlerini görmemle yere bakmam bir oldu ayakları da tersti bu kadının onlardan oldugunu anladım, babana bak dedi, baktım, sor bu odada kaç kişiyiz dedi, sordum, 3 kişiyiz oğlum dedi, artık gözlerimden yaşlar akıyordu, hoca, korkma dedi, sadece durumunu bilmen için bunu yaptım dedi, meğer biz oraya gittiğimizde kapıyı calınca hoca girin diyormuş kendimiz giriyormuşuz ancak öyle bi durumdaymışım ki kapıyı o kadının actıgını zannediyormuşum, bu hoca bayagı ünlü biri, evine gelen misafirler eğer hoca evde yoksa oturur beklerler, oduna gittiği gün oturup beklemişiz, o gün bu kadın bir köşede oturup bekliyordu bizle beraber, ancak babamgilin bu kadınla hiç konuşmaması tuhafıma gitmiş, böyle birşeyin olacagını hic düsünmemistim, böyle birşeyi mantıgım almıyordu lakin mantık kaldı denebilirse, genelde rüyamda bu olayları yaşadıgım icin cok cok ürkmüştüm
    ···
  6. 82.
    +2
    hocanın evine gittik, kapıyı diğerlerinde olduğu gibi genç kadın açtı, bu genç kadın bayağı yer etmiş sanırım bende, çok ilginç bir yüzü vardı, gözleri hep yere bakıyordu, o an dikkatimi çekmişti bu kadının gözlerini hiç görmemiştim, buyrun dedi, geçtik babamla içeri hoca oturuyordu evdeydi gittiğimizde, niye daha önce getirmedin dedi, neyi hocam dedim, cebindeki lağvedilmişi dedi, babamla biz birbirimize baktık öyle kalakaldık, gel otur dedi bana, karşısına oturdum yine, ver dedi, aldı elimden içine baktı, bu yazı ne demek biliyormusun dedi, kafamı evet anlamında salladım, seni neden istediklerini biliyormusun dedi, yine evet anlamında salladım, peki hiç iletişime geçmeyi denedin mi dedi, hayır dedim, gözlerime bak dedi, gözlerine baktım, hiç iletişime geçmeyi denedin mi dedi, evet dedim, sana yazdıgım şeyi takıyormusun dedi, hayır dedim, onun yerine bunu mu takıyorsun dedi, evet dedim, bana tokat attı, hiç unutmam öyle tokatı ilk defa yemiştim hayatımda
    ···
  7. 81.
    +2
    odaya girdim, her yer simsiyah, aslında odaya girince yine bana bir oyun oynayacaklarını düşündüm, eskisi gibi korkmuyordum onlardan, çünkü okulumu mahvettiler, ailemi mahvettiler, en fazla ne yapabilirlerdi ki, herşey harabeye dönmüştü, ayağımın altında bir fazlalık hissettim, ayağımı kaldırıp baktığımda kolyem yerde duruyordu, ancak simsiyah olmuştu, kitabı arıyordu gözlerim ama o yangından yanmadan cıkması imkansızdı, kolyemin kapağını açtım, resmim hala duruyordu ancak, o ana kadar yaşadıklarımdan en ürkütücüsüydü belki de, resmimin alın kısmında o yazı vardı bu sefer rüya degildi herşey bizzat oluyordu, rüya ile gerçegi karıstırıyordum sanki, yazı kül ile yazılmıştı, kolyem kapalıydı, resim sağlamdı peki o yazıyı oraya kim yazdı neden yazdı, artık bu soruları sormuyorum, cünkü biliyorum onlar yaptı, hatta ismiyle söylersem 5 inin arasından yapan *** olmalıydı kesinlikle, bu kolyeyi hocaya zütürmeye karar verdim, cebime koydum, babama hocaya gitmek istedigimi söyledim tamam oğlum dedi, benden cok o bıkmıstı ama birsey söyleyemiyordu iste, ne yapabilirdi ki, onlardan kime bahsedebilirdi, deli damgası yerdi belki de
    ···
  8. 80.
    0
    dışardan odamın yanışını seyrediyordum, hersey o odadaydı, kitap, kolye hepsi içerde kalmıştı, elbiseler falan umrumda değildi, son umudum olan o kitap cayır cayır yanıyor ben onu seyrediyordum, alevler öyle şiddetliydi ki, sanki alevlerin üzerine biri sürekli benzin döküyordu, sanki bir ateş topu odayı kaplamıştı, sadece izliyordum, yanımda babam ve annem ile, konu komşu dışarı çıkmıştı, itfaiye geldi uzun uğraş sonucu söndürmüştü odayı, diğer yerlere sıçramamış kimseye zarar vermemiş sadece benim odam alevlerin arasında kalmıştı, sevinsem mi üzülsem mi bilemiyordum, yorgun bir halde eve çıktık, aşagıda 1 kelime etmemiştik ne babam sormuştu yangının nedenini ne annem, sadece kaygılı, bitkin gözlerle odamın yanışına bakmışlardı, yukarı çıkınca sordum babama merak etmiyormusun neden çıktıgını diye, sadece başını öne eğdi hiçbir şey söylemedi, oturduk salonda ücümüz, ne zaman kurtulacagım baba dedim aglıyorum bir taraftan, bilmiyorum oğlum dedi, bilmiyorum, odaya hiç girmedim o gece, sabaha kadar uyumadım, sabah ezanıyla beraber odaya girecek cesareti kendimde buldum ve son durumunu görmek için odaya girdim
    ···
  9. 79.
    +2
    fazla ayrıntı vermeyeceğim, kendimi kötü hissettiriyor, ayrıca sizin için de uygun olmaz, ben katil değilim dedim, sen katilsin dedi 7 sülalene geleceğiz, 7 sülalenden intikam aldıktan sonra seni rahat bırakacağız diyor, katil değilim dedim, sadece 7 sülalene geleceğiz diyor, sizi öldürürüm dedim, hepimizi mi dedi, mumlar öyle bir alev aldı ki o korkuyla hepsini devirmişim, perde tutuştu, babamgil koştu kurtardı beni dışarı zor attık kendimizi, size haberin linkini vereceğim, gazetelerde çıkmıştı, kaynagı belirlenemeyen nedenle yangın cıktı diye ancak kaynagı belliydi aslında
    ···
  10. 78.
    +3
    size bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum, kendi kendinizle konuşmak gibi bir duygu bu, bir rüzgar sizinle konuşuyor gibi diyeyim ya da, öyle duyduğunuz gibi arapça falan konusmuyor, siz onu anlıyorsunuz, cünkü sizin icinizden konusuyor sanki, ancak dısardan bu ritüeli izleyen birisi sizin kendi kendinize arapça konustugunuzu zanneder, tıpkı köpeklerin kendi aralarında anlastıkları ama bizim sadece hav hav sesi duymamız gibi, siz onlarla iletisime gecince dısarısı sizin arapca konustugunuzu zannediyor, kitaptaki yazıları okudum 1. yi *** kabilesinden *** oglu kendini tanıt dedim, gel dedi sadece, sus dedim, sadece kendini tanıt
    ···
  11. 77.
    0
    Yazsana lan
    ···
  12. 76.
    +2
    Olm ses verin
    ···
  13. 75.
    +2
    tek tek çevirdim o sayfayı, malzemeleri ayrıntılı vermek ne kadar doğru bilmiyorum ama yine de söylüyorum, 28 tane mum, ifritler tarafından lağvedilmiş bir kolye, herhangi bir kolye olabilir bu sadece boynunuza takacagınız ve üzerine resminizi koyabileceginiz bir şekli olsun yeter, ve o kitapta yazan sözler ile, çagırmak istediginizin adının yazılı oldugu kagıtlar, bütün mumları hazırladım ve kitapta belirtilen ayrıca atakanda bizzat şahit olduğum şekli yaptım, ortasına kendi resmimin olduğu kolyeyi koydum, isimleri yazdım, ışıkları kapattım, mumları yaktıkça tekrar atakanın evinde olan şey olmaya başlıyordu, yani bir hayli boş olan odamda, istemsizce dolaşan binlerce gölge vardı sanki, ama sadece mumlara odaklanmalıydım, başka yere bakmamalıydım, bu tehlike arz ederdi, kitaptaki sözlerin türkçe okunuşlarını da bir kagıda yazdım yani türkçe anlamlarını değil sadece nasıl okunduklarını türkçe olarak yazdım ve ordan okumaya başladım, o sözleri okuyup arkasından birinci ismi okudum, sonra sırasıyla aynı işlemi diger isimlere de uyguladım
    ···
  14. 74.
    +2
    kitabı sadece sözlükten tercüme etmek anlamak çok zordu, harflerin hepsi birbirine benziyor zaten, ancak ilk sayfadaki ateş ilmi yazısını görünce bunun pekte tekin olmayan bir kitap olmadığını anlamak zor değil, sayfaları çevirdikçe şaşkınlığım arttı, birbirinden çok alakasız şekiller vardı sayfalarda, boyama kitabı karalayan cocuk gibi, harf harf çevirmeye çalışmaktan bıkıp sadece resimlere bakıyordum, sonlara yakın bir sayfa da muma benzer şekiller gördüm, resimde tam 28 tane mum vardı, aklıma direk atakanla o gece yaptıgımız ayin geldi, o gün de atakan 28 mum kullanmıştı, demek ki o ayini bu kitaptan öğremiş, oturdum 2 saat tek tek bu sayfayı çevirmeye çalıştım, bu bir ritüelmiş, bazı varlıklarla iletişime geçmek için bu mumlar bir kapı görevi görüyormuş, bu mumlardan yükselen duman, onlara bir beden sağlıyor ve bu duman vasıtası ile iletişime geçilebiliyormuş, o gece atakan bana sessiz olmamı söylediginde buna istemeyerekte olsa uymadıgım icin, o varlıklardan cocuklarının birini istemeden de olsa öldürmüşüm, en azından o geceden sonra olaylar arttıgı icin böyle düsündüm, bu yüzden benden intikam istiyorlardı cocukları icin, karar vermiştim kendim bu ritüeli tekrar yaparak hicbirseyin suclusunun ben olmadıgımı onlara anlatacaktım, bu derece kurtulmak istiyordum onlardan
    ···
  15. 73.
    +2
    kitabı açtım, yanına sözlüğü koydum, ilk olarak kitabın başındaki 2 kelimeyi sözlükten arayıp buldum, ateş ve ilim çıkıyordu, ateşin ilmi demek oluyordu bu sanırım, sonra atakanın söylediği sayfadaki kelimeleri tercüme etmeye çalıştım ancak bunların karşılıgı yoktu harf harf tercüme ettim, tuhaf kelimeler çıkıyordu, bunlardan biri de atakanın bahsettiği 5 isimden biriydi, 3 harfli bir kelime isteyen olursa söyleyebilirim, atakanın söyledigi sayfadaki başlıgı tercüme edince yok etmek oldugunu gördüm, yok etmek yazan bir sayfanın altında, atakanın söyledigi isim vardı, atakan bana onlardan birini yok ettirmeye calısıyordu o zaman, peki neden bana yaptırıyordu bunu, onun aklına benim kitabın heryerini acıp inceleyecegim gelmemişti sanırım, direk onun dedigi sayfayı acıp yazıları yazıp yakarım diye düsünüyordu, ilk sayfayı actım, rüyamda gördügüm gözlere benzer bir resim vardı sadece tasvirdi, o sayfanın capsini atarim isteyen varsa
    ···
  16. 72.
    +3
    yine kendi kendime bağırarak konuşup gülüyormuşum, sesimi duyup gelmiş babam, babam uyu oğlum hadi yanındayım dedi, uyudum sabaha kadar, kalkınca ilk iş kitabın arasına koyduğum kağıdı alıp kitapçıya gitmek oldu, rüyamda kül ile alnıma yazılan şey ile kağıtta yazan şey aynıydı bayağı bir merak ettim ne olduğunu, kapıdan çıkacakken annem çağırdı, kahvaltı hazırlamış, yemem için ısrar etmesine rağmen acelem olduğunu söyledim, babam sofrada oturuyordu ona da biraz geç gelebilirim sen kahveye falan git istersen baba dedim, aslında geç gelme gibi bir niyetim yoktu direk sözlük alıp kitabı incelemekti amacım, vardım şu cemaatçi kitapçılardan birine onlar bilir diye, adam kağıdı aldı bana baktı, bu arapça dedi, ne yazıyor abi dedim, gel yazıyor dedi, donup kaldım, adam iyimisin dedi, iyiyim abi dedim bana arapça geniş kapsamlı bir sözlük verirmisin dedim, aldım sözlüğü verdim parasını çıktım kitapçıdan, eve doğru gidiyorum, ancak aklımda türlü düşünceler var rüyamda resmime neden gel yazılmıştı neden gel diyorlardı, benden ne istiyorlardı bu düsüncelerle eve vardım, babam kahveye gitmişti, annem açtı kapıyı eve girdim, direk odama geçtim
    ···
  17. 71.
    0
    Bu korku hikayelerinde nasıl korkuyonuz amk
    ···
  18. 70.
    +1
    sonunda kendime hakim olamadım bütün sayfaları tek tek yavaşça ayırdım, sayfaların hepsinin üst taraflarında belli şekiller altında ise arapça ya da farsça olduğunu tahmin ettiğim yazılar vardı, hiçbirşey anlamıyorum, anlasam neler yapabileceğimi düşündüm, kitaptan bir kelimeyi kağıda yazdım resim gibi çizdim demek daha doğru olur, amacım onu sabah olunca bir kitapçıya zütürüp hangi dilde ise ona göre bir sözlük almak, atakan'ın dediği şeyi yapmaktan vazgeçtim kagıtları yakmadan kitabın arasına koydum, kitabı yatağın altına koydum kolye ise boynumda takılıydı, sırtüstü yatağa yattım, baktım bu sırada, kalan tekleri de içmişim, bir küfür savurdum, niyeyse üzerimde bir gerginlik vardı, tavana bakarken uyuyakalmışım, üzerimde ağırlık vardı kalktığımda, direk cama yöneldim, hava kızık ateş gibi tıpkı, yine üniversite okudugum şehirdeki evimdeyim, sokaklar bomboş dünyada tek ben varım sanki, arkamı döndüm kimse yok, odanın kapısından biri beni çagırıyor, gelmiyorum dedikçe geri geri gittikçe, gel diyor, bakıyorum kapıya annemin gözleri bu, insan annesinin gözlerini her yerde tanır, annemin gözlerini görünce karanlık koridora dogru atıyorum kendimi, sarılıyorum ona, ancak sırtı tuhaf annemin elime kül geliyor ona dokunnca, yere bakınca ayaklarının ters oldugunu görüyorum tekrardan, yüzüne bakınca uzun ve kirli saclı siyah disli gözlerinin yerinde 2 cift alev olan birini görüyorum yüzü ve bedeni atakan ancak gözleri o ana kadarki gördüklerimden farklı bildiğin alev alev yanıyor, birşeyler söylüyor bana nefret dolu bakarak anlamıyorum, birşeyi işaret ediyor bakıyorum kolye boynumda, kolyemi işaret ediyor, açıyorum içini bakıyorum kendi resmim var ancak kafamın alnına kül ile benim yatmadan önce kitapcıya göstermek icin yazdıgım yazı yazılmış, tekrar ona bakıyorum, beni boğmaya çalışıyor sonra babamın sesiyle uyanıyorum, anneme bagırıyor git su getir diye, babam oglum iyimisin kabus mu gördün yine diyor, sadece evet baba demekle yetiniyorum
    ···
  19. 69.
    +2
    odama gittim, bir sigara yaktım, pakette 2 tek kalmıştı, yarın sigara alsam bari filan diyorum kendi kendime, herşey normal gibi davranmaya çalışıyorum, onları düşünmemeye, normal bir insan gibi olmaya çalışıyorum, yatağıma uzandım yine tavana bakıp düsüncelere daldım, odadan ayna ve tablolar gidince bayagı genişlemiş geliyor oda gözüme, ama o beynimin en ucundaki şeye hakim olamıyorum, o kitabı açmalıyım dedim içimden ve kalkıp annemlerin odasının kapısını caldım bir anda, annem telaşla actı kapıyı ne oldu oglum dedi, birşey yok anne iyiyim sadece bir resim istiyorum dedim ne yapacaksın oglum bu saatte resmi dedi, ben lazım dedim sadece, annem cantasında tasıdıgı bana ait bir vegibalıgımı verdi oglum geleyim beraber yatalım dedi resmi verirken, yok anne gerçekten iyiyim dedim, tekrar odama gittim resmin kafa kısmını kesip kolyeye taktım ve kolyeyi boynuma astım kitabı açtım sonra atakanın dedigi sayfayı bulup açtım, ne oldugunu anlamadıgım ancak tahminime göre fars ya da arap harfleri ile yazılmış kelimeleri yazdım kagıtlara, sonra ben ne yapıyorum dedim kendi kendime, atakanın yüzünden bunlar başıma geldi zaten, halen onun dediği şeyleri yaparsam daha büyük bir çamura batmayacağım ne malum diye düsündüm, aslında sadece hocanın dediklerini yapayım hatta bu kitabı hocaya zütüreyim diyorum, o dogrusunu yapar ne yapılması gerektigini bilir diyorum, ancak o kitap benim artık, hocaya neden zütüreyim ki hem belki hoca herkesten kötü biri bunu bilmiyorum, belki kitabıma sahip olmak istiyor, her türlü seyi düsündüm, sonradan 5 dakika kafamı egip durup düsününce, kötü düsünceler daha agır bastı ve bu kitabı sadece atakanın dediği şekilde neden kullanayım ki, kimbilir daha neler yapabilirim bu kitapla atakanın söyledigi sayfaların haricinde zamklı sayfalarda neler vardı acaba, bu düsünceleri kafamdan kovmaya calıstıkca daha agır bicimde tekrar yer ediyordu
    ···
  20. 68.
    +1 -1
    hoca böyle birtakım öğütler verdi hepsine tamam dedim hepsine uyacağıma dair söz verdim, hoca ekmeği ye hoca suyu iç iyi olur oğlum hem karnınızı doyurup öyle gidin aç aç yola çıkılmaz oğlum dedi, tamam hocam dedik orda karnımızı doyurduk, sonra yola çıktık, babam yolda bol bol bana öğüt verdi işte hocanın dediklerine uy oğlum falan diye, ancak benim aklım kitapta ve kolyede babamı dinliyor gibi yapıyorum ama duymuyorum bile, eve vardık kapıyı annem açtı, anneme biraz kızgın şekilde niye komşuya gitmedin anne dedim, oğlum yeni geldim dedi, bilmiyorum gerçekten yeni mi gelmişti yoksa hiç gitmeyip tek başına evde mi durmuştu bunu halen bilmem, uzatmadım bu meseleyi, ne yaptınız neler söyledi hoca falan dedi, işte verdigi kagıtı gösterdim, dürülüydü hiç acmadım kagıdı, bunu boynuma asacakmışım anne dedim, ayrıca evde ayna tablo gibi şeyler iyi olmazmış yattıgım odada özellikle dedim, tamam oglum hepsini kaldırrız hiç problem değil dedi, nitekim kaldırdık hepsini bir koliye doldurduk, ben artık kendimi odamda yalnız yatmaya hazı hissettiğimi söyledim babama, lakin hazır filan hissetmiyordum, annemin babamın hayatı uyku düzeni altüst olmuştu artık onlarda rahat rahat yataklarında uyusunlar istedim, aslında simdi düsünüyorum da icten ice onları düsünmekten cok o kitap ve kolye ile o odada yalnız kalma istegi beni dürtmüştü evet bunun icin öyle söylemiştim, yine yatma vakti gelmişti, babam oglum eminmisin yalnız yatmak istedigine dedi, eminim baba yalnızken kabus görmüyorum dedim, ki hiç aslı yoktu, korkunun yerini merak almıştı, acaba neydi o kitap ve kolye amacları neydi nelerle iletişme geciyorduk bu kabuslar bitecekmiydi
    ···