-
2.
0kendime gelmem epey vaktimi almıştı. üstümdeki kanı temizledim, evin her yerini dolaşmak için epey bi cesarete ihtiyaç duydum. güvende olmalıyım. şu an önemli olan da buydu. Balkona çıktım. sol tarafta anayol görünüyordu. alabildiğine bir araç kuyruğu. ama garip birşeyler vardı. tek bir hareket bile yoktu. koca şehirde ne bir siren çalıyor, ne bir kuş uçuyordu.. tanrım.. onca insan.. neler oluyor ?Tümünü Göster
Ev arkadaşlarım, Ailem , sevgilimmm.. beynime çakılan şimşeklerle aklıma gelen tek şey kız arkadaşımdı. ailem.. yüzlerce kilometre uzaktaydılar. acaba ne oldu. telefon çekmiyordu. internete girmeye çalıştığımda ise hiç birşeye erişemiyordum. karar vermeliydim. sonsuza kadar bu bilmecenin içinde sıkışıp kalamazdım ya.
Evden çıkmam biraz zaman alsa da çıktım sonunda. elimde yine bir bıçak vardı. ama ne yapmam gerektiğini biliyordum. apartman yöneticimiz emekli polisti. evinde bir silah olamlıydı. 2. kata indim. evinin kapısının önündeydim. kapı açıktı. içeriyi uzun bir süre dinledim. ses yok. güvenliydi. kapıyı açtım, içeri yavaşça ilerledim. sanki hiçbirşey olmamış gibi düzenliydi her yer. nerede bu insanlar ? !
Mantıken silahını yatak odasına koyar diye düşündüm. o yüzden evin koridorunu geçip yatak odasının kapısına geldim. kapıda kanla yazılmış bir yazı var. "sakın açmayın". yerde de kan var. içeride birşey var. yürüyor. ayak seslerini duyuyorum. boğazından çıkan hırıltıyı duyuyorum. nefes alışımı kontrol edemiyorum. ellerim terliyor.
daha önce bahsettiğinde bir silahı olduğunu duymuştum. burada olmalı. bu odada. aramdaki tek engel bu kapı ve ardındaki o şey. lanet olsun !. ilkinde şansım beni kurtardı. ama bu sefer bunu yapamam. cesaret edemiyorum. ama elimdeki tek şey bu. bir silah bulursam... en azından elimde kendimi koruyabileceğim bir şey olur... kapının deliğinden baktım. evet yanılmamışım. içeride. yürüyor. ara sıra yerde duran kemikleri yiyor. kemikler... oğlunu yiyor.
1 hafta önce ders çalıştırdığım çocuk yerde vücudunun çoğu yenmiş şekilde yatıyor. ne güzel bir manzara !. kapıyı yavaşça açıp kafasına bıçağı saplayacaktım. planım buydu. kolu yavaşça aşağı indirdim. kapının aralığından baktım. hala yerdeki artıkları kemiriyordu. arkasından yaklaşıyordum. yer kan içinde. kaygan. dengemi bozmadan ilerledim. hayatında et bile kesmemiş olan ben tüm gücümle elimdeki büyük bıçağı ensesine sapladım. yere yığıldı. ama hala hayattaydı. -
1.
+1bütün evi dolaştım. duvarda aynı filmlerdeki gibi kanlı bir el izi vardı. düşüncelerimi izlediğim filmler doldurmaya başlamıştı. 7. katta olduğum için balkondan dışarı baktım. tek bir hareket bile yoktu. korktum. yapabileceğim şeyleri yaptım. ilk bulduğum bıçağı kavradım ve evdeki erzakları dün gece halı sahaya giderken spor malzemesi koyduğum çantaya doldurdum.Tümünü Göster
yavaşça evden çıkıp güvenli bir yer bulmalıydım. apartmanda korkutucu bir sessizlik vardı, ve bu beni ürkütüyordu. ev arkadaşlarım neredeydi ? kafamdaki deli sorularla merdivenleri yavaşça inmeye başladım...
yavaşça evden çıkıp güvenli bir yer bulmalıydım. apartmanda korkutucu bir sessizlik vardı, ve bu beni ürkütüyordu. ev arkadaşlarım neredeydi ? kafamdaki deli sorularla merdivenleri yavaşça inmeye başladım...
kapı açıktı. yavaşça ittim. kapının gıcırtısı kalp atışlarımı bastıramıyordu. elimdeki bıçağı önde tutarak yürüdüm. ev düzenleri aynı olduğu için dizayna alışıktım. önce oturma odasına baktım sessizce.. boştu.. kafamı mutfağa çevirdim yaklaştıkça sesler artmaya başladı. mutfak kapısından içeri baktığımda yediğim herşeyin bir anda ağzıma hücum ettiğini hissettim.. kendime zor hakim olarak karşımdaki tabloyu idrak etmeye çalışıyordum. aman tanrım...
tek görebildiğim öğretmenin ikiye ayrılmış bedeni ve dışarı çıkmış bağırsaklarını kemiren bir insandı.. artık insan olduğunu pek sanmasam da bu gördüklerimi değiştirmeyecekti. ne yapmalıydım. arkamı dönüp uzaklaşmak istiyordum ancak bu tehdidi ortadan kaldırmalıydım.
o anda sırtımdaki çantadan çıkan seslerle kendisine ziyafet çeken zombi bir anda bana döndü. donup kaldım. yaptığım tek şey hiç bir şey yapmamak oldu. garip sesler çıkararak üzerime yürüyordu. bense sadece geriye gidiyordum.. ta ki duvara deyene kadar. belki ölüm anım bu diye düşündüm.. zombi üzerime geliyordu, ellerini omuzlarıma attı ve korkunç bir güçle beni kendisine çekti ısırmaya çalışıyordu. benimde yaptığım tek şey elimdeki bıcağı göğüs kafesine saplamak oldu.. hiç bir etki etmemişti.
ısırmak üzere olduğu kolumu çekince bıçağı göğsünden alabildim ve gözlerimi kapayıp var gücümle yüzüne doğru savurdum. bıçak sert bir zamine çarptıktan sonra elimden kaydı. bir yıkılma sesi işittim. gözlerimi açtığımda zombinin alnında bir bıçakla yerde yattığını gördüm. her tarafım kan içindeydi. fakat bu benim kanım değildi. ve o an yediklerimin hepsini çıkardım..
başlık yok! burası bom boş!