/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 101.
    +32 -2
    günün birinde bir türk genç ingiliz kızla evleniyor. düğünden önce babası tavsiyelerde bulunur.
    - yatak odasına girince ilk iş onu havaya kaldır ve yatağa at, türkiye'nin güçlü olduğunu anlasın. sonrada soyun, türkiye'nin ne kadar güzel bir memleket olduğunu görsün...
    o sırada koltukta istirahat eden gencin dedesi gözlerini açar: sonra da mastürbasyon yap ki, türkiye'nin avrupa'ya ihtiyacı olmadığını göster.
    ···
  2. 102.
    +29
    temel ile fadime düğünün ardından gerdek gecesi için odalarına çıkarlar. ikisi de soyunmaya başlar. bu arada fadime tek gözünü çıkarıp komodinin üzerindeki yarsı su dolu bardağa atar ve

    -temel biliyorum bana kızacaksın ancak sana bir gözümün protez olduğunu söylesem benimle evlenmekten vazgeçersin diye söylemedim der.

    temel bu duruma bozulur ama belli etmez. soyunmaya devam edilir. fadime bu kez de sol kolunu çıkarıp yatağın kenarına koyar. yine aynı gerekçeyi yineler temel'e. temel bunu da sineye çeker. bu kez fadime sağ bacağını da çıkarınca temel bu duruma çok bozulur. odadan çıkar, aşağıya kaldırıma iner ve kaldırımın kenarına oturur. fadime yukarıdan seslenir.

    -temel, gel hadi gerdek gecemizi zehir etme der. temel dayanamaz

    +fadime, beni oraya kadar yorma. dıbını aşağıya at ben burda giberim der.
    ···
    1. 1.
      0
      Komodin ne hırto
      ···
  3. 103.
    +12 -2
    Beyler son 10 fıkra 0 Şukuda kalmış 3-4 Şuku atında yazalım şuraya tam hevese geliyorum Şukular kesiliyor amk
    ···
  4. 104.
    +21 -7
    bektaşi -ya da alevi- iki öküzüyle tarlasını sürermiş; kırmızı öküz az yem yiyip, çok çalışırmış; sarı öküz lanet mi lanetmiş!.. hem çok yermiş, hem tembelmiş!.. bir gün öfkelenmiş bektaşi:

    - ey allahım, demiş, şu sarı öküzün canını al da kurtulayım..

    baba erenler ertesi sabah ahıra girince ne görsün, kırmızı öküz sizlere ömür, sarı lanet capcanlı... dışarıdan bir çocuk çağırmış bektaşi, öküzleri göstermiş:

    - ulan, demiş, bunların hangisi sarı, hangisi kırmızı?.. çocuk göstermiş:

    - bu sarı, bu kırmızı!.. bektaşi gözlerini göğe çevirmiş:

    - imanım, demiş, bacak kadar çocuk renkleri biliyor da, sen ayıramıyor musun?..
    ···
  5. 105.
    +21 -1
    bir doktor ve 3 deli varmış.
    doktor arabanın altına atlayın size çikolata vereceğim demiş.
    1. atlamış ölmüş. 2. deli atlamış o da ölmüş. 3. deli beklemiş.
    doktor herhalde bu akıllandı diyip yanına gitmiş “sen niye atlamadın?” demiş.
    3. deli “ben tır bekliyorum büyük çikolata alacam.” demiş
    ···
  6. 106.
    +15
    ferrari hastası adam pazar günü ferrarisini yıkamış yola çıkmıştır. yanına kawasakili bir motogibletli yaklaşır.

    kawasakili; abi kawasakiyi biliyormusun kawasakiyi?
    ferrarili; bilmiyorum kardeşim...

    kawasakili basar gider ferrarili bu duruma içerlenir ve yetişir kawasakili yine sorar;

    kawasakili; abi kawasakiyi biliyormusun kawasakiyi?
    ferrarili; bilmiyorum!!

    ve yine kawasakili arayı açıp gözden kaybolur. ferrarili durumu kabullenip yavaşlar bir kaç kilometre sonra kawasakili motorcu yerde kıvranıyor ve kawasakisi dağılmış vasiyette görünce sağa yanaşıp iner ferrarisinden. kawasakilinin yanına gelir.

    ferrarili; ne oldu senin kawasakiye?
    kawasakili; abi kawasakiyi biliyormusun kawasakiyi?
    ferrarili; biliyorum!
    kawasakili; freni nerde
    ···
  7. 107.
    +19
    temel tatile gider oteline varır
    der işte oda ayırtmışidum nerde benim odam falan
    resepsiyonist der böyle bir kayıt bulunmuyor işin kötüsü hiç boş yer yok
    temel der ula ta nerelerden geldim bir oda verun da der
    resepsiyonist bir oda yok ama zenci bir misafirin odasında bir yatak boş orada kalırsanız vereyim der
    temel zenci nedur la diye düşünürken ver gitsin der

    odaya çıkar bi bakar zenci adam yatakta uzanmış tv izliyor temel şaşırır bu ne dir yaov falan der tanışırlar temel adama şaşkınlıkla sorular sorar
    ha bunu kendin mi yaptın niye böylesin alala hiç mi beyaz olmadun ne değüşük adamsın zenci olmak nasıl bişey falan gibi sorularla herifi sinirlendirir arada gider adama dokunur falanzenci kızar ama pek cevap vermez

    temel der neyse ben erken yatup erken kalkacağum telefonla sabah beni uyandırun diye resepsiyona söyler ve yatar
    zenci demek zenci olmak nasıl bişi merak ediyorsun seni boyayayımda zenci olmak nedir anla der ve temeli ayakkabı boyası ile simsiyah boyar

    sabah erkenden telefon çalar
    temel uyanır telefonu kaldırır
    adam günaydın uyandırılmak istemiştiniz der
    temel tamam sağolun der telefonu kapatıp banyoya gider
    aynada kendine bi bakar simsiyah
    temel der ulan resepsiyoncu amma salak yanlış adami uyandirdu
    ···
    1. 1.
      0
      Suwjssnsnsj es jjajjwkwiow ki eikel3k3jnzz ebbs e 3 ebddbhx xhwsh sbejs sje s7ebebsNjeie hrenzhe Nmxjkdn
      ···
  8. 108.
    +14
    tilkiye, "tavuk kümesine bekçi olur musun?" diye sormuşlar, ağlamaya başlamış.
    niye ağlıyosun? diye sorduklarında, yapmazsınızki dıbına koyim demiş.
    ···
  9. 109.
    +23
    ingiliz, fransız ve türk büyük bir statta yarışıyorlarmış. yarışma penisi en iyi tarif etme yarışıymış. ilk turda önce fransız:
    - "o bir dedikodudur" demiş.
    bir alkış kopmuş. sonra ingiliz:
    - "o bir centilmendir" demiş.
    daha büyük bir alkış kopmuş ve sıra türk'e gelmiş:
    - "o bir kalleştir" demiş.
    statta tık yok. ikinci turda fransıza sormuşlar:
    - "neden dedikodudur?"
    - "çünkü ağızdan ağıza dolaşır" demiş.
    seyirciler çılgınca alkışlamışlar fransızı. ingilize sormuşlar:
    - "neden centilmendir?"
    - "çünkü bayanları görünce ayağa kalkar." demiş.
    stad resmen yıkılmış tezahürattan. bizim türke gelmiş sıra:
    - "neden kalleştir?"
    - "kalleştir, çünkü bazen arkadan vurur" demiş.
    ···
  10. 110.
    +7 -12
    ingiliz, fransız ve türk büyük bir statta yarışıyorlarmış. yarışma penisi en iyi tarif etme yarışıymış. ilk turda önce fransız:
    - "o bir dedikodudur" demiş.
    bir alkış kopmuş. sonra ingiliz:
    - "o bir centilmendir" demiş.
    daha büyük bir alkış kopmuş ve sıra türk'e gelmiş:
    - "o bir kalleştir" demiş.
    statta tık yok. ikinci turda fransıza sormuşlar:
    - "neden dedikodudur?"
    - "çünkü ağızdan ağıza dolaşır" demiş.
    seyirciler çılgınca alkışlamışlar fransızı. ingilize sormuşlar:
    - "neden centilmendir?"
    - "çünkü bayanları görünce ayağa kalkar." demiş.
    stad resmen yıkılmış tezahürattan. bizim türke gelmiş sıra:
    - "neden kalleştir?"
    - "kalleştir, çünkü bazen arkadan vurur" demiş.
    ···
  11. 111.
    +26 -1
    çok zengin bir kadın "recainin yeri" isimli bir petshopa gider.
    girişteki papağan ; - hoşgeldin huur, der...
    kadın kızar ve papağanın sahibine: - bu papağanı terbiye et yarın fiyatının 50 katı para verip satın alacağım der. kadın gidince sahibi papağanı kafesten çıkarıp terbiye etmek için kafasını su dolu kovaya sokar çıkarır, sokar çıkarır..
    - o kadın gelince ne söyliceksin? der papağana.
    papağan : - hoşgeldin huur.
    adam papağanın kafasını tekrar suya sokar, bir iki derken papağan en sonun da terbiye olur. ertesi gün kadın gelir .
    papağan :- hoşgeldin hanım efendiciğim bu ne güzellik böyle.. der
    kadın da : - aferin sana der ve papağana sorar :
    - peki ben evime bir adamla gelsem ne dersin peki?
    papağan : - hoş geldin hanım efendi ve beyefendi.
    kadın: - 2 adamla gelirsem?
    papağan: -hoş geldin hanım efendi ve beyefendiler.
    kadın bu cevaplardan çok memnun olur ve tekrar sorar :
    - 3 adamla gelirsem?
    papağan bağırır : - recaiiiiiiiiiii kovayı getirrrrrrr anam avradım olsun bu kadın huur...
    ···
  12. 112.
    +10 -1
    Ben yatmaya gidiyorum beyler bütün fıkraları şukulayın yarın devam edicem istek gelirse.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et bro ii güldük 😂😂😂
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et bro ii güldük 😂😂😂
      ···
  13. 113.
    +10
    Not: Ateist değilim beyler çuku atmayın

    bi gün rahip, imam ve monk sidik yarışına girmiş. hangimizin ikna kabiliyeti daha yuksek, hangimiz daha iyi dine sokarız gibisinden. bi ormana gitmişler görev ayıyı dine getirmek..

    bi saat sonra dönüp buluşmuşlar.
    rahip başlamış, kutsal kitabımızı okudum sonra nehirde vaftiz edip ayıyı ikna ettim ve hristiyan yaptım demiş.

    monk anlatmış, güzel bi meditasyonun ardından ayı dogru yolu buldu ve artık bizimle demiş.

    sonra ikisi imama dönmüşler anlat babuş senin durum ne diye.

    imam da demiş ki;

    sanırım sünnetle başlamak iyi bi fikir değildi...
    ···
  14. 114.
    +8 -1
    görünüşü ihtiyar ama kalbi kıpır kıpır olan ihtiyar manifaturacılık yapıyor...
    geçinip gidiyormuş... günlerden bir gün içeri bir afet girmiş. ve sormuş...
    - kumasın metresi kaça?
    ihtiyar yaradana sığınmış:
    - metresi bir öpücüktür, dudaktan.
    kız kararsız:
    - on metre alayım bari,
    ihtiyarin gözler fıldır fıldır
    on metreyi saniyede keser, kıza uzatır; hesabi ister.
    kız kapıya doğru seslenir:
    - büyükanne hesabi öder misin?
    ···
  15. 115.
    +10
    bi gün cemal temel'e "temel bu akşam grup ciks var sen ben dursun üç de eskort tuttuk gelir misin" demiş. temel de mermi namluda geziyor zaten hemen "uhuhuhiiiyyyyyy tamam" demiş.

    akşam olmuş evde toplanmışlar. cemal "hazır mıyız?" demiş, temel'le dursun "evet hadi hadi" demiş.

    cemal "iyi o zaman" demiş ve ışıkları kapatmış.

    bam bam güm pat

    temel ışığı açmış, "bakın arkadaşlar organize olalım böyle olmaz" demiş. cemal sinirlenmiş "ya kapat şu ışığı ne organizonu" demiş ve ışığı kapatmış bam güm uyh devam

    temel tekrar ışığı açmış "la olum organize olalım böyle olmaz bak" demiş. dursun sinir küpü "lan hadi bi sus" demiş nefes nefese kapatmış ışığı bam bam uiiyyy devam etmişler

    temel en son açmış ışığı "eeeehhh s*kerim ama tuttuğum iki meme yediğim y*rağın haddi hesabı yok" demiş.
    ···
  16. 116.
    +8
    bir gün bir hırsızla bir muallak arkadaş olurlar. beraber yemeğe giderler.
    hırsız muallakye "bana muallakliği öğretir misin?" der.
    muallak "sen bana hırsızlığı öğretirsen ben de sana muallakliği öğretirim." der
    hırsız hızlı bir hamleyle yan masadaki adamın cüzdanını çalar.
    "şimdi sen bana muallakliği öğret" der.
    muallak de "tamam o zaman" der ve yandaki adama dönüp
    "amca bu adam senin cüzdanını çaldı." der
    ···
    1. 1.
      -1
      Bi dakka bi dakka niye hırsızı ifşa etmek muallaklikmiş
      ···
  17. 117.
    +7
    bir akıl hastanesi ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
    - bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz? doktor:
    - bir küveti su ile dolduruyoruz. sonra hastaya üç şey veriyoruz. bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. siz ne yapardınız? adam:
    - ooo ! anladım. normal bir insan kovayı tercih eder. çünkü kova kaşık ve fincandan büyük.
    - hayır, der doktor. normal bir insan küvetin tıpasını çeker.

    YANi : 'gerçek akıl, sadece bize sunulan çözümleri seçmek değil; en uygun çözümleri bulabilmektir. '
    ···
  18. 118.
    +11
    temelin biri torunlarına savaş anılarını anlatıyormuş. birinci hikaye bitmiş, ikinciye geçmiş. ikinci bitmiş üçüncü derken aşka gelmiş ve o zamana kadar hiç anlatmadığı bir hikayeyi anlatmaya başlamış...

    "işte torunlarım o gece biz dört asker son kurşunlarımıza kadar direndik. kurşunlarımız bitti süngü çektik ama ne yazık ki en sonunda düşman eline esir düştük. bizi bağladılar. bir süre bekledik. sonra karşı tarafın komutanı bizi bir meydanda topladı ve şu soruyu sordu ;

    - size iki seçenek sunuyorum düşman askeri !.. sizi ya sabaha kadar gibeceğiz ya da öldüreceğiz. siz seçin ... "

    temel bu sözleri söylediğinde bir anda kendine gelir. torunlar fal taşı gibi açılmış gözlerle kendisine bakmaktadırlar. ve hikayeye devam eder...

    "işte torunlarım sonra hepimizi öldürdüler... "
    ···
  19. 119.
    +12 -1
    iki derviş bir şehirden diğerine memleket memleket gezerlerken, taşkın bir dere kıyısına gelirler. tam suyu geçeceklerdir ki, az ötede korkudan tir tir titreyen, yapayalnız ve çaresiz genç bir kadını farkederler.

    dervişlerden biri hemen kadının yardımına koşar, onu sırtına alır ve derenin öte yakasına geçirip yere bıraktıktan sonra helalleşir. diğer derviş ile beraber tekrar yola revan olurlar. ancak yolun kalan kısmında öteki dervişin ağzını bıçak açmaz olur. suratından düşen bin parçadır.

    birkaç saat suskunluk ve surattan sonra konuşmaya karar veren derviş şöyle der:"neden o kadına yardım ettin? bir de üstelik sırtına alarak dokunmuş oldun. seni ayartabilir, baştan çıkartabilirdi! erkekle kadın böyle temas etsin, olacak iş mi! ayıp ya hu... olmaz, bize yakışmaz!" kadını sırtında taşıyan derviş ise sakince dinler ve gülümseyerek:

    "iyi de erenler, ben o kadını derenin karşısına geçirip orada bıraktım. sen neden hala taşırsın?"
    ···
    1. 1.
      0
      Gayet hoş ve nüktedan 😊
      ···
  20. 120.
    +7
    Efsane rteli obamalı atarürklü fıkra geliyor 5-6 Şuku atıp rezleri hazırlayın
    ···