en hüzünlü aşk hikayesi toplanın beyler

iki hafta odamdan dışarı çıkmadım.. her kötü olduğumda dostoyevskiden budala'ya sarılırdım.. bu sefer goethe, genç werther'in ızdıraplarıyla tanıştım.. tekrar ve tekrar okuyordum 2 hafta boyunca odamdan çıkmadım, tel tel beyaz saçlar koparıyordum.. allah'a isyan edemiyorum.. kendime edemiyorum, burcuya konduramıyorum inançları onun inançları saygı duyuyordum.. ama burda ters giden birşey vardı.. duyuyordum gece gündüz ağlıyordu. her gece esen meltemde her lanet okuyarak daldığım gecenin sabahında ben ona tekrardan aşık oluyordum.. hayalini odamdan kovup duruyordum, git ne olur git diye uyku haplarına sarılıyordum..

ramazan bayramı.. mesaj geldi.. hayatım annenin ve babanın bayramlarını benim yerime kutlarmısın.. bende gülücükle tamam aşkım kutlarım ama aralık ayı bir gelsin.. aralık ayımı o niye.. bizim bayram aralık ayında.. kız birden değişti. bana hristyan olduğunu neden söylemedin. bu bu kadar önemlimiydi? ben senin dinin ne diye sordummu burcu? tabikide önemli bu kadar ay bu kadar bağlandık birbirimize ne zaman söyleyemeyi düşünüyordun peki.. ben bilseydim başlamazdım bu ilişkiye senin elini tutmam bile günah bizim dinimizde biliyormusun sen.. şoklardaydım.. ben o kıza tamamen aşık olmaya başlamıştım, güveniyordum dediklerine inanamadım inanmak istemedim.. dahaca alevlenmemesi için yatıcam ben salı günü buluşalım orda konuşuruz dedim..

hazır kimse dinlemiyor ben bi yemek yiyeyim amk

o gün hiçbirşey söylemedi. beni bilirdi ben çok konuşkanım eğer üstünde durmuş olsaydım mutlaka o konu hakkında konuşurdum.. ama içimden bir his soğuk ve yağışlı günler geliyor diyordu. kız fettullah eğitim merkezinden çıkmıyordu yurtlar falan takılıyordu yurda bırakıyordum kızı düşünsenize.. ama ben hiç takmazdım.. meğerse kız süryanilerin hristyan olduklarını bilmezmiş. dersanedeki arkadaşına sevgilim süryani diyince kızda demiş oha hristyan çocuklamı çıkıyosun.. bu o zaman anlamış..

baştan sona kadar okudum panpa..zor iş bu dini meseleler ve saçma bence..ama herkes öyle düşünmüyo işte.. umarım karşına daha iyileri çıkar.. gerçi şimdi sana daha iyisi olmaz gibi geliyodur ama bir an önce toparla kendini

arkadaşlar baktılar olmucak ben iyice uçuyorum alıyolar her akşam beni evden kafa dağıtmaya falan gidiyoruz.. tabi ben alkolün dibine dibine vuruyorum tekeli zengin ettim amq.. sonra bir gece gene çok içmişim böyle resimlerini yakmışım falan aldım telefonu aradım.. ben kaçgündür kendime gelemedim, kaç gündür dünyam karardı kaç gecedir uyku evime girmiyor ben ne yaptım sana ne.. gözlerine bakamıyordum, elim eline değerken göğüs kafesim daralıyordu ben sana ne yaptım ne.. ağladı, ağladım... dayanamadık o aradı ben aradım ve tekrardan buluştuk.. bu ikinci oldu burcu, ben bir yol bulucam söz bu böyle kalmayacak.. ama bir yol bulacağım. bende sevgiden önce güven gelir, sana güvendim ben nedensizce beni öldür ama güvenimi yerle bir eyleme ne olursun. söz verdik birbirimize birdaha ölünceye dek ayrılmayacağız diye, söz..

devam panpa beklıyorz

reserved.

geldim beyler devam..

sen olaydın ya musluman panpa nolcak amk.

reserved.

rezerve bebiş

okuyan binler ses verin amk

o sürede roman okuyacağına biraz freud okusaydın ne dinle alakalı bi huzursuzluğun kalırdı ne de kızla...

ne yol bulucaktım, ona dön diyemem, ben dönemem dinimden.. düşünüyordum geceleri yalvarıyordum allaha nolur bir yol göster bana diye. su akar, yolunu bulur derler ya bıraktım en son bende akışına.. evli gibiydik. benim evim arabam vardı rahattım maddi konudan. evde geçiriyorduk çoğu zamanımızı. ben çoğunlukla öss'ye gireceksin hadi ders çalışman lazım kazanda yanıma gel diyordum. o iyice masala bırakmıştı kendisini, artık oda inanıyordu galiba ya da inanmak istiyordu. güzel sürprizler ellerimizle yemekler yapıp yedirmeler, akvaryumlarda gezmeler, olmadık yerlerde dans etmeler, tatlı dokunuşlar..
o gün gelmişti, tam 6 ay sonra.. o ilk öpücük..

evdeyiz. puzzle almıştım ona hediye, 1500 parça koskoca bir rumeli hisarı.. oturduk yapmaya başladık, o puzzle'ı yapıyor ben onun saçlarıyla oynuyorum.. yemin ediyorum her bir saçının telini ayrı ayrı toplayıp ellerimle dans ettiriyordum.. aşkım bırak saçlarımı ya puzzle'a yardım etsene.. bırak şimdi puzzel'ı dedim aldım kucağıma. ellerim'i yüzünde gezdirmeye başladım. sana bir hikaye anlatıcam, kapkara gözleri olan bir meleğin hikayesi..
huysuzun tekiydi ilk gördüğümde, dünya ona taraf dönüp dururdu hep. yollarda yürüdümü arkasından çiçekler açardı, içinde bol karanfiller olan. hayat arkasından koşardı. güldümü tüm kahinat onu kıskanır taklit eder ama bir türlü beceremezdi. ince ince tel tel saçları vardı, her bir teli için bin şehit verilmiş derler. pamuk pamuk eleri vardı, şefkati bir anne'nin ilk ellerine aldığı çocuğunu sardığı gibi sarardı etrafını. o konuşurken rüzgar bile susardı, deniz dalgayı keserdi. yıldızlar yanar tutuşurdu bize dönsün bize bir kere baksın diyerek, toprak benden yana yürüsün diye yeşerir durudu. ben, nacizane bir köle olan ben, bu söylediklerimin her bir parçasını çaldım getirdim sana hediye olsun diye, ben sana verebileceğim en büyük şey olan kalbimi veriyorum bunların arasında.. al senin olsun sonsuza kadar, gönlüm senindir.. benim hikayemin meleği böyle birşey, sen benim hikayemdeki meleğimsin ve daima öyle kalacaksın..
nefesi nefesime değdi, dudakları dudaklarımla mühürlendi, ellerim belinde hayatın anldıbını buldu..

bıraktım onu. o çok sevdiğim bakışlarından, gülüşlerinden, kızarmalarından birer parça alarak kendime.. bir iki şalı vardı kokusu sinmiş onlara sarılıp uyumaya çalışıp durdum.
bir ay oldu, bir saniye bile sevgimden zerre azalmadı.
şimdi napıcam bilmiyorum gerçekten..

@57 ağladım :(

ne olduysa anlattı, hemen bir yol bulamazmısın. ben kimsenin üzülmesini istemiyorum evimden gelinliğimle annemle beraber çıkmak istiyorum ne olur hemen bir çare bul ne olur diye sarıldı.
normalde hep o vazgeçerdi, ben hep ayakta durdururdum birbirimizi. bana tutunur güç alırdı. bu sefer öyle olmadı..
gözümdeki çaresizliği görünce anladı, birşey diyemedim. kulağımda arkadaşımın olmaz, senin yapman gerek senin diyen sözleri dökülüyordu. yapmalıydım..
gün gelecek, çıkacaksın o evden gelinlikle.. yanından annen gözleri heyecandan ağlamaklı olacak. sarılacaksın bababana sımsıkı. dünyanın en güzel gelini olacaksın yarim, aynı masallardaki gibi.
koskoca hayat olacak önünde, annesine çok benzeyen bir bebeğin olacak.. gözlerini senden alacak, boynundaki kokusu hayat dolu olacak..
benden daha iyisini bulacaksın, sana benden daha iyi bakan, benden daha iyi şiirler yazan benden daha yakışıklı biri olacak..
ben sana laik değilmişim, seni benden daha çok hakeden birisi çıkacak karşına seni çok daha mutlu edecek..
seni seviyorum, ölünceye dek seveceğim meleğim. annenle arana giremem, dininle arana giremem. sana herşeyi bırak gel diyemem.
isterim gelmeni, bir saniyen uğruna ölmeyi. ama önündeki kocaman hayatı senden alamam yarim alamam..
hala yazarken ellerim titriyor, ağlıyorum..
o an dizlerime binen yükü tarif edemem..
ben sensiz yapamam diye haykırışları hala kulağımda çalınır durur..

@1 okumayanları gibiyim panpa sen devam et ya entry girmeyip okyunlarda var ayrıca hunharca şukuladım .