1. 26.
    0
    gibiş gibiş gibiş amdan gibiş zütten gibkş gibiş gibiş lolita gibişi aarkdandan züt deliğini zorlayarak full hd gibiş kaliteli gibiş
    ···
  2. 27.
    0
    Dünyada her yıl 500 milyar dolarlık ilaç satılıyor. En çok satılan ilk iki ilacı ise kolesterol düşürücüler oluşturuyor. Kolesterol düşürücü ilaçlardan, Pfizer firmasının ürettiği Lipitor'un pazar payı 10.3 milyar dolar. Merck firmasınca üretilen Zocor adlı ilacın küresel satış hacmi ise 6.1 milyar dolar. En çok satan üçüncü ilaç ise pgibolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan Zyprexa. IMS Health adlı kuruluş tarafından yapılan ve sonuçları FORBES dergisi tarafından yayınlanan araştırmaya göre, satışların 230 milyar dolarlık kısmı Kuzey Amerika'da oluyor. Bunda ABD'de ilaç fiyatlarının, Avrupa dahil, tüm dünya ülkeleriyle kıyaslanamayacak oranda pahalı olması önemli rol oynuyor. Dünyada en çok satılan iki ilaç kolesterol düşürücüler. Bu ilaçlardan, Pfizer firmasının ürettiği Lipitor'un pazar payı 10.3 milyar dolar. ilacın ABD'deki satışından ise 6.8 milyar dolar elde ediliyor. Onu izleyen ve Merck firmasınca üretilen Zocor adlı ilacın küresel satış hacmi 6.1 milyar dolar. ilacın Amerikan piyasasındaki payı ise 4.4 milyar doları buluyor. En çok satan üçüncü ilaç ise pgibolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan Zyprexa. Eli Lilly firmasının ürettiği bu ilaçtan tüm dünyada 4.8 milyar, ABD'de ise 3.2 milyar dolarlık satılıyor. ilk 10'a giren diğer ilaçlar, üreticileri, dünya ve ABD'deki pazar payları da şöyle: 4- Norvasc (tansiyon düşürücü), Pfizer, 4.5 milyar dolar, 2.2 milyar dolar. 5- Procrit (kansızlık tedavisinde kullanılıyor), Johnson&Johnson, 4 milyar dolar, 3.3 milyar dolar. 6- Prevacid (ülser tedavisi ilacı), Takeda&Abbott Lab, 4 milyar dolar, 4 milyar dolar. 7- Nexium (ülser tedavisinde kullanılıyor), AstraZeneca, 3.8 milyar dolar, 3.1 milyar dolar. 8- Plavix (kan inceltici), Bristol-Myers Squibb ve Sanofi-Synthelabo, 3.7 milyar dolar, 2.2 milyar dolar. 9- Advair (astım tedavisinde kullanılıyor), GlaxoSmithKline, 3.7 milyar dolar, 2.3 milyar dolar. 10- Zoloft (anti-depresan), Pfizer, 3.4 milyar dolar, 2.9 milyar dolar.
    ···
  3. 28.
    0
    derdime çare baytarım yok
    ···
  4. 29.
    0
    alooo selamunaleyküm serkan nasılsın kardeş
    ···
  5. 30.
    0
    canım sıkkın amk çapraz yatıyorum yatakta
    ···
  6. 31.
    0
    off uloaan offf
    ···
  7. 32.
    0
    dıbınıgibee
    ···
  8. 33.
    0
    çok yalnızım yaa
    ···
  9. 34.
    +1
    çorabımın gibine takmakla ironi yaptığı düşün ve dogmatik bilgilerden ne diyorum ben amk herşey karmakarışık
    ···
  10. 35.
    0
    laaan olum çok yalnızım çooooook
    ···
  11. 36.
    0
    @255 anladım kardeşim ben
    ···
  12. 37.
    0
    çok gibko bi haldeyim çok yalnızım
    ···
  13. 38.
    0
    yalnızım lan dıbınakoduklarım
    ···
  14. 39.
    0
    serkan inci'nin yannanı.

    izah etmek için kelimelerin kifayetsiz kaldığı, betimlemek için yüklemlerin, öznelerin sorumluluktan kaçtığı, hangi cafcaflı cümleleri kursam da, o harikulade yarrağa hak ettiği itibarı teslim etsem diye kendi kendimi yiyip bitirdiğim; tapılası, saten çarşaflara sarılası, benekli al yanaklara bastırılası yüce uzuv. enine ve boyuna ele alıp matematiksel bir değerlendirmeye tabi tutsak, karşımıza çıkan oran elbette bizleri hayretlere gark edecektir.

    hep ondan bahsetmek istiyorum, kainata bir güneş gibi doğan, kendi sıcaklığını yine kendi gölgesiyle serinleten bir sedir ağacı gibi. bugüne dek sergilediği kişisel performansından, anatomik yapısından, nev'i şahsına münhasır özelliklerinden söz etmek, velhasıl kelam saatlerce onu anlatmak istiyorum. bıkmadan, usanmadan, cenab'ı rabb'in bahşettiği sayılı nefesimi, sadece serkan incinin yarağını tasvir etmekle, bana armağan ettiği havsalamı sadece onun vakur ve mağrur yannanını tahayyül etmekle harcamak ve kullanmak istiyorum.

    o sözlüğümüzün admini serkan inci'nin yannanı. koskocaman. büsbüyük, bümbüyük, büpbüyük. o kadar görkemli ki, o kadar haşmetli ve bir o kadar mütevazi ki. serkan inci'nin yannanını gören bir erkek, bütün samimiyetimle ikrar ediyorum ki: ruhi bunalımların en çetrefillisi ile karşı karşıya kalır. ben böyle mükemmel bir yannan 27 yaşıma bastım, ne gördüm ne duydum. sizi rakamlarla yormak ve asabınızı bozmak istemem ama, başı dahil tam 23 cm'lik bir cellattan bahsediyoruz. 8cm'lik çapıyla da gerçekten baş döndürücü.

    ona dokunmak gerçekten hatun-er fark etmez her insanoğlunun gerçekleştirmek isteyeceği bir eylemdir ve ben ne kadar şanslıyım ki, kendimi bu akıllara durgunluk veren, bülbül gibi şakıyan yarrağa temas etmek, onunla diyalog kurmak, fiziki teatide bulunmak şerefine mazhar olmuş şanslı kullardan biri olarak addediyorum. onun karapürçek arpacık soğanı gibi birbirine çarpan yumurtalıklarına fiske vurmak, yeni tıraşlanmış benekli yannan kökünü tatlı tatlı kaşımak, kütahya simav sazlıklarından ayıklanmış yeşil kiliz otu misali saydam yannan derisini zorlayan damar kabartılarından gib falına bakmak, gayb'a dair çıkarımlarda bulunmak, taşköprü sarımsağı gibi yumrulu, arhavi kivisi gibi dikenli, avuçlarımdan kurtulmaya çalışan veremli ve huysuz bir atmacayı andıran yannan başını zapt etmeye çalışmak gibi türlü türlü münakaşa ve latifelerim oldu ve elbette onu dübür'ü dergahıma da buyur ettim. zaten ettim de ne olduysa oldu. müptelası oldum desem abartmış sayılmam.

    kameti çok uzattım biliyorum ama başta söylediğim gibi, hep ondan bahsetmek istiyorum. serkan'ın, kendisindeki bu saklı hazinenin farkında olmadığını biliyorum. inanın bana gümüş kementlere dolanıp, ipek cepkenlerde saklanacak, müzelik bir yarrağa sahip bu adam. bu adamın yannanı, ne erkeklik gururu bırakır, ne ar, ne haya, ne namus, ne haysiyet. bu yannanın karşısında ancak diz çökülür, ağlanır, sıra beklenir. ve ben sıramı savmış olmanın burukluğunu kelimelere dökerek dindirmeye çalışıyorum, ne yapayım :(

    http://www.youtube.com/watch?v=ikqb53hvxvq
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    0
    kesinlike gelicem galiba
    ···
  16. 41.
    0
    dıbınakoyim yalnızım oğlıııım
    ···
  17. 42.
    0
    şampiyon fener ahahaahahhahhahahha
    ···
  18. 43.
    0
    serkan inci'nin yannanı.

    izah etmek için kelimelerin kifayetsiz kaldığı, betimlemek için yüklemlerin, öznelerin sorumluluktan kaçtığı, hangi cafcaflı cümleleri kursam da, o harikulade yarrağa hak ettiği itibarı teslim etsem diye kendi kendimi yiyip bitirdiğim; tapılası, saten çarşaflara sarılası, benekli al yanaklara bastırılası yüce uzuv. enine ve boyuna ele alıp matematiksel bir değerlendirmeye tabi tutsak, karşımıza çıkan oran elbette bizleri hayretlere gark edecektir.

    hep ondan bahsetmek istiyorum, kainata bir güneş gibi doğan, kendi sıcaklığını yine kendi gölgesiyle serinleten bir sedir ağacı gibi. bugüne dek sergilediği kişisel performansından, anatomik yapısından, nev'i şahsına münhasır özelliklerinden söz etmek, velhasıl kelam saatlerce onu anlatmak istiyorum. bıkmadan, usanmadan, cenab'ı rabb'in bahşettiği sayılı nefesimi, sadece serkan incinin yarağını tasvir etmekle, bana armağan ettiği havsalamı sadece onun vakur ve mağrur yannanını tahayyül etmekle harcamak ve kullanmak istiyorum.

    o sözlüğümüzün admini serkan inci'nin yannanı. koskocaman. büsbüyük, bümbüyük, büpbüyük. o kadar görkemli ki, o kadar haşmetli ve bir o kadar mütevazi ki. serkan inci'nin yannanını gören bir erkek, bütün samimiyetimle ikrar ediyorum ki: ruhi bunalımların en çetrefillisi ile karşı karşıya kalır. ben böyle mükemmel bir yannan 27 yaşıma bastım, ne gördüm ne duydum. sizi rakamlarla yormak ve asabınızı bozmak istemem ama, başı dahil tam 23 cm'lik bir cellattan bahsediyoruz. 8cm'lik çapıyla da gerçekten baş döndürücü.

    ona dokunmak gerçekten hatun-er fark etmez her insanoğlunun gerçekleştirmek isteyeceği bir eylemdir ve ben ne kadar şanslıyım ki, kendimi bu akıllara durgunluk veren, bülbül gibi şakıyan yarrağa temas etmek, onunla diyalog kurmak, fiziki teatide bulunmak şerefine mazhar olmuş şanslı kullardan biri olarak addediyorum. onun karapürçek arpacık soğanı gibi birbirine çarpan yumurtalıklarına fiske vurmak, yeni tıraşlanmış benekli yannan kökünü tatlı tatlı kaşımak, kütahya simav sazlıklarından ayıklanmış yeşil kiliz otu misali saydam yannan derisini zorlayan damar kabartılarından gib falına bakmak, gayb'a dair çıkarımlarda bulunmak, taşköprü sarımsağı gibi yumrulu, arhavi kivisi gibi dikenli, avuçlarımdan kurtulmaya çalışan veremli ve huysuz bir atmacayı andıran yannan başını zapt etmeye çalışmak gibi türlü türlü münakaşa ve latifelerim oldu ve elbette onu dübür'ü dergahıma da buyur ettim. zaten ettim de ne olduysa oldu. müptelası oldum desem abartmış sayılmam.

    kameti çok uzattım biliyorum ama başta söylediğim gibi, hep ondan bahsetmek istiyorum. serkan'ın, kendisindeki bu saklı hazinenin farkında olmadığını biliyorum. inanın bana gümüş kementlere dolanıp, ipek cepkenlerde saklanacak, müzelik bir yarrağa sahip bu adam. bu adamın yannanı, ne erkeklik gururu bırakır, ne ar, ne haya, ne namus, ne haysiyet. bu yannanın karşısında ancak diz çökülür, ağlanır, sıra beklenir. ve ben sıramı savmış olmanın burukluğunu kelimelere dökerek dindirmeye çalışıyorum, ne yapayım :(

    http://www.youtube.com/watch?v=ikqb53hvxvq
    Tümünü Göster
    ···