eskilerden bir hikaye

herşey bir telefonla başladı. gibimde olmayan dıdısının dıdısı akrabalar bir yere giderlerken üniversiteyi okuduğum güzide şehrimi gezdirmemi istemişler. ya ne muhattap ediyorsunuz beni, gitsin gezsinler dedim. oğlum ayıp olur, kırk yılın başında bir şey istediler, arabaları da var, yarım gün hızlıca dolaştırırsın...

emir büyük yerden olunca iyi dedim.

şehrin merkezi bir yerinde buluşmak için randevulaştık. kolayca ulaşabilecekleri bir yerdi. mavi kapaklı A1018 telefonumu arayıp duruyorlardı nerdesin nereye gelelim. yarım saat buluşma notasında dikildikten sonra durun siz orda ben geliyorum dedim 15 dk yürüdüm. araba orada duruyordu, yanında da tatile giden memur imajına bürünmüş kemal abi. gittim sarıldık hasret* giderdik. yenge çıktı tokalaştık, pek tanısık degiliz tabi. arka koltukta da 3 tane kızları. yaşları 12, 14 ve 18.

aç mısınız dedim öncelikle. yoldan gelmişlerdi ve vakit öğlen olmak üzereydi. pek acıkmadık yolda da atıştırdık zaten dediler, ipnetor sormadı ki sen açmısın, universite ogrencisisin, paran var mı? iyi bakalım madem biraz size şehri gezdireyim sonra hallederiz bogazlar meselesini dedim.

şehir hakkında bilgilerini, merak ettikleri bir yer olup olmadığını sordum. bana bıraktılar, sen ne dersen oraya gideriz dediler. iyi peki dedim. yenge arkaya geçti ben yana oturdum.

ulan barları cafeleri sorsalar iyi bilirim de, boyle ailecek gidilecek yerleri de pek bilmem. bildigim tarihi turristik mekanlara goturmeye basladım. yolda da muhabbet ediyoruz. iyilermiş, çocukların okulu tatil olunca bu sene de ufak bi turkiye turu yapalım demisler, akrabaları ziyaret edmişler, hepsi de iyiymiş tabi. buradaki akrabanız da ben miyim dedim, güldüm, onlar gülmedi. bizim bu gizemli şehirin yakınlarındaki termal kaplıcaları ile unlu bir tesisten yer ayırtmışlar, oraya gidecekken de ugramıslar işte.

gittiğimiz mekanlarda bol bol fotograf cekildiler, genelde fotografcıları ben olsam da samimiyetimiz arttıkca fotograf karelerine ben de girer oldum. egleniyordum da aslında. mutlu guler yuzlu bir aileymiş, keske daha samimi olsaymısız dedim amma farklı sehirlerde yasayınca anca dugunden dugune, o da gidersek tanısabiliyoruz. her gitigim dugunde aynı akrabalarla tanısmaktan sıkılmısım zaten.

öğle yemeğini memur adam butcesine uygun sekilde gozleme ayran ile gecistirmeye karar verdik, fikrimi ortaya atınca gelen destekten bunu anladım yani. guzel bir parkımız vardı, sular kayıklar bilmem neler. orada gozleme ayranları gotururken masamız baya şen şakraktı. universiteli olarak liseli kızlarına ornek olmamı istiyorlardı. tavsiyelerimii soruyorlardı ama ben yaz okulundaydım amk. kızlar da agzı acık dinliyorlardı. universite hayatına ozlem duyuyorlardı tabi, ailelerinin dizinin dibinden ayrılmak isteyen her genc gibi. ozellikle 17 yasındaki cıtır derya.

ne anlatsam en cok o guluyordu, ara ara suzuldugumu de hissetmiyor degilim hani. yakısıklıyımdır da, hem de universite ogrencisi herseyi bilen cılgın esprili genc tribi olunca kız da heveslendi bana tabi. uuuu baby.

bizim kemal abi bana bir teklifte bulundu, sevgili bbb, biz artık hava kararmadan yola cıkalım, sayende cok guzel bir gun gecirdik, yengenle de konustuk, eger ders durumun musaitse sen de gel bir kac gunlugune bizimle, degigiblik olur, ne dersin dedi. ulan sevinmiştim bea, termal mermal, yaz okulundayım zaten, millet denizlere giderken biz derslere giriyoruz. rahatsız etmiyim abi sizi dedim. yok canım ne rahatsızı, biz zaten yazlık gibi bir tesiste kalıcaz. yeterince yatak var orada. bir kac gun kalır donersin dedi.
ne diyim abi super olur, sagolasın dedim. benim eve gittik. allah tan duzenli adamımdır az bucuk. baskın yemedik. onlar oturma odasında otururlarken derya ile mutfaga gittik, cayın sekerin bardagın yerini gosterdim. o cay yaparken ben de esyalarımı toparlayacaktım. kızla mutfakta yalnız kalmak bir hosuma gitti sormayın panpalar. ulan babası icerde ben neler dusunuyorum... gulumsemeleri yarıda kesip cantamı hazırlamaya basladım. sort havlu, eizinden bir iki don atlet, ve tisort terlik... oyle seyler işte lan. canta aq. vibrator mu koyucam. 3 gun falan kalırım dedim onlarla.

esyaları hazırlayıp iceri gittim, derya da cayı getirmişti. eline saglık dedim aldım bir bardak, guzel yuzundeki gulumsemeye ben de karsılık verdim tabi.

hızlanalım biraz, sıkmayayım sevgili okuyucularımızı.

caylar icildi, arabaya binildi, yenge sizi sıkıstırmayayım arkada yine dedim. bu sefer arkada siz ok sıkısırsınız dedi. kemal abi e ufagı da al yanına diyince onlar on koltukta biz deryacımla ve ortancayla arkada gidiyoruz. yolda yine guzel muhabbetler, deryayla bacaklarımız degdikce ben bir hos oluyorum, abazalık tavan yapmıs zaten, aleti gizlemeye calısıyorum. canım cekti lan.

deryayı anlatayım biraz, kız 17 yasında kumral, ne balık eti ne zayıf, ideal kilosunda 1 65 boyunda, ele avuca sıgan gogusleri olan bir kız. yani kıyafetleri uzerinden oyle anlasılıyordu. netekim de oyleymiş zaten... daha sonra anlayacaktım. dırırırı rım.

@8 supriz panpa.

ilgi yok mu lan?

yolda bir markette durup alışveriş yaptk. bir haftalık yiyeceklerini aldılar, bagaja doldurdular. biz gittik bu termal tesislere. dubleks beklerken tek katlı karşılıklı 5 er den 10 tane dairenin olduğu bir tesise geldik. 2 odası, mutfak ve girişin birlikte olduğu geniş bir antre ve arka cepheye yeşilliklere bakan güzel bir balkonu vardı dairenin. tesisin ise ortak kullanımı olan haremlik selamlık havuzları vardı. ben acıkcası daha iyi bir yer beeklerken kemal abinin tatilde de pintilik yaptıgını öğrenmiş oldum bu vesileyle. adam da memur tabi, 5 kişilik aile bir de misafir. ucuza kaçmıştı.

yatak odasında 2 kişilik yatak ve bir tane de tek kişilik yatak, diğer odada da 2 tane tek kişilik yatak vardı. yatma planını yapmaya çalıştımsa da işin icinden cıkamadım. kemal abiyle ben ufak odada, bayanlar diğer odada kalır herhalde diye dusunmustum acıkcası ama dile getirmedim, planı onlara bıraktım.

yenge hanım salata ve etlerle ugrasırken, bizim kemal ebi de mangal işlerine girişti. biz de biraz tur atalım dedik, kızlarla dolaşmaya çıktık. ufaklar koşuştururken biz de derya ile muhabbet ediyorduk. baya ozenmişti benim hayatıma. seneye ben de universite sınavına giricem belki gelirim sizin şehire dedi. insallah dedim. duygusal bir yakınlasma oldu orada anlayacagınız. kızlar olmasa operdim de...

geri donduk, yemegimizi yedik. balkon muhabbetine giriştik, fıkralar falan kemal abi dokturdu baya. benim bildiklerim hep +18 olunca pek anlatamadım. kemal abi ile yenge buyuk odada 2 kişilik yatakta, yanlarındaki yatakta da derya yatacak, ben de kızlarla diger odada. saat 23 e geliyordu, yatalım yarın erken kalkar havuza gideriz dedi kemal abi. iyi dedik ama benim uykum yoktu. yanımda vcd cd mp3 player discman imi ve bir kac tane de film getirmiştim. ben film izliyicem dedim. balkona tasırım tv yi diye dusunmustum. kızlar komedi oldugunu gorunce biz de izleyelim dediler. tv yi bizim odaya tasıdım. vcd yi bagladım, filmi baslattık. guluyoruz 3 umuz kardes kardes. aradan 5 dk gecmedi derya da geldi. ben de izlemek istiyorum dedi, sandalyeye oturdu. yarım saat icinde rahatsızlıktan bir saga bir sola kıvranır haldeyken gel istersen yanımda otur dedim. o da yataga oturdu, yorganın altına girmeden kardes kardes oturuyoruz. ilk cd bitti, 2. sini takarken baktım kızlar uyumus bile, derya ile ben izliyicez 2. cd yi.

ben uzandım yataga, o da uzandı. film acık, yuzum tv ye donuk ama aklımda derya ben filmi falan goremiyorum. serin oldu braz dedim, pikenin altına girdim. o da usumustu, o da girdi altına. bir yandan da tırsıyorum, kemal abi yenge falan biri gelecek diye, ya da kızlar uyansa tak gibi bir durum. gibim de kalktı. dizlerimi kaldırarak bu durumu gizlemeye calıssam da pek basarılı olamadım.

braz sonra derya sırtını daha dogrusu gotunu bana dondu, ulan mıknatıs gibi cekiyor amk. hatırladım gene bir titreme geldi bana. ben de ona dogru dondum. kalkmıs gibimle onun tazecik gotu arasında 10 cm var. ortuyu duzetlme bahanesiyle yaptıgım bir iki hareket sonucu mesafe oldu 7 cm. o da hareketlendi kaldı 4 cm. ödüm takuma karıssa da az daha hareketlendim gotune degmiş bulundum. onun tepkisinden de tırsıyorum.

bir haareket de ondan gelmez mi, benim alet resmen gotune degiyor, fortcu misali. bir yerden sonra beyin mantık gidiyor insan gibiyle dusunmeye baslıyor, dayanamadım kokledim ben. full contact. olayı kes. yumusacık, sıcacık korpe gotune yaslamısım. o da memnun ben de.

hacılar ilgi 0 mı bana mı öyle geliyor.

az ses verin lan arada, kendi kendime anlatacaksam 31 cekerim daha iyi. suku yok mu suku

kızın züte yaslamısım aleti. nasıl bir keyiftir lan bu. yakalanma korkusu daha da zevkli hale getiriyor işi. kız da zütünü vermiş, sanki ben çalmışım gibi umursamazca duruyor. o da istiyor da tırsıyor belli. saçlarını okşadım. o zaman yüzünü bana dödnü. yanağından öptüm, tekrar öperken dudaklarına teget geçtim, son serde yeter lan diyip yamuldum dudaklarına. 2-3 dk bu ozisyonda takıldıktan sonra o da bedenini bana döndürdü. çok ateşli öpüştük dakikalarca. ellerime daha fazla hakim olamadım, tisörtünün üstünden gögüslerini okşamaya başladım bir yandan. derken bizi ayıran bir ses. uyuyan kızlardan biri yatakta döndü kalbim çıkacaktı lan az daha. biraz uzaklaşmışken elini tuttum benim alete yasladım, acemice okşamaya başladı. ben e gögüsleriyle oynuyordum. kardeşinin uyuduğundan emin olunca yine dudaklarımız buluştu.

öpüşürken ellerim bir gögüslerinde bir zütünde. korpe bedeni avuclarımın icindeydi. bu ateşli anlara daha fazla dayanamadım ve tişortunu sıyırdım. goguslerinin havayla 1 sn bile temas etmesine izin vermeden yumuldum basladım yalamaya. ucları da tam kararındaydı. tadı da güzeldi kokusu da. temiz acemi iyi kız kokusu. doya doya cektim icime. ben tecavuzcu coskun modunda takılırken o durgunlaşmıstı. kafamı kaldırdım yüzüne baktım aglıyordu. bir yandan üzüldüm, kendime kufrettim napın lan kız diye, diğer taraftan hay gibiyim yakalanacagız dedim.

duzelttim sutyenini vedalasırmıscasına, tisortunu de indirdim. onun iki eli aglayan gozlerini kapatmakla mesguldu. bu durum bir kac farklı kızda yine basıma geldi. ne diyecegini bilemiyorsun amk. teselli edecek kelime yok. her genc kızın basına gelir raat ol panpa da denmez ki. ben de saflaştım.

optüm yanagından ellerinden, yalakalık olsun diye gozyaslarını da optum. seviyorum da lan böyle şeyleri. romantik yönüm de vardır. bir kac dakika boylece durduk sarılarak, gözyasları dindi. cok sey anlatan gozler ve hic bir şey soylemeyen dudaklarla birbirimize baktık. derken vcd de oynayan film bitti, oda tamamen karanlık oldu. dudagından bir kez daha optum. uzulme dermiscesine. ben artık gidiyim dedi kızarmıs gozleriyle. tamam dedim. insallah anası babası gormez bu halde diye de dua ediyorum icimden. akıllı kızmıs, wc ye gitti. duzeltmistir kendini orda. son ısıklar da sondu. karanlık odada gozlerim tavanda onu dusunerek gecen saatler sonunda uyudum ben de.

panpalar bu hikaye orada oldugum günlerde devam etti. ama gec oldu saat baya yorgunum. hikayenin devdıbını yarın anlatırım. deryaaa. ahh derya.

@31 de panpa helal olsun

ertesi gün kızların gürültüsüne uyandım. aslında daha da uyurdum da kemal abi birlikte havuza gitmek istediğinden uyandırtmıştı belli ki. kahvaltı yaptık birlikte. haremlik selamlık olarak ayrılarak girdik havuzlara. kendimi dedelerle aynı banyoda hissettim amk. termali duyan ihtiyar gelmiş. genç olsalar bana ne amk. havuza atlamalar, bağıranlar haaaa diye gülüp ortalığı yıkanlar, bir de taşşağı yayıp oturanlar. hiç umurlarında değil pezenevklerin. ulan mecbur muyuz senin misketlerini görmeye. öğğğk.