/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 56.
    0
    Reserved
    ···
  2. 55.
    0
    Sözlugu wattpada cevirdiniz ameke
    ···
  3. 54.
    0
    Rezerfuatabiii
    ···
  4. 53.
    0
    Rezzzzz
    ···
  5. 52.
    0
    Rezervasyon
    ···
  6. 51.
    +3
    Uplayın trende girdi beyler. Üst sıralara geçsin artık.
    ···
  7. 50.
    +4
    FiNAL

    Karşıya baktığımda sokağın en ucunda, uzakta insanlar vardı. Son bir umut... Son gücümle ayağa fırladığımda iki adım arkamda üç harfliler geliyordu. Koştum... insanlarla aramda 20m uzaklık kalmıştı. Yardım istemek için ağzımı açtığım sırada bir el benim ağzımı kapatarak kendine doğru çekti ve yere sırt üstü düştüm. Artık sonum gelmişti... Boğazımı sıkmaya başladı ve nefes alamadım. Derken...

    -Gizem! Niye bavullarını almıyorsun?
    -Dalmışım anne ne yapayım?
    -Tamam, hadi.

    Bir dakika ne??? Önümdeki eve ve annemin aldığı bavullara baktım. Ben sadece olacakları mı gördüm?! Bu bir lütuf falan mı?!

    Büyük bir sevinçle annemin boynuna atladım:
    -Anne! Seni çok seviyorum!
    -Ne?
    Annem şokta gibiydi. Babama döndüm:
    -Seni de çok seviyorum baba!
    -Ne oldu kızım?
    -Baba bir kez olsun ikinizde bana güvenebilir misiniz?
    -Tabi ki kızım.
    -Anne, baba siz mucizelere inanır mısınız?
    -Evet ama başımıza hiç gelmedi dedi, Annem.
    -Bana geldi... Lütfen bana bir kez olsun inanın. Bu eve hiç girmeyelim... Lütfen nedenini sormayın. Sadece gidelim. Annem:

    -Bir babanla konuşalım kızım.
    -Bir dakika kadar konuştular. Annem yanıma geldi ve sadece başını salladı. Arabaya bindi. Babam:

    -Gel kızım sanırım başka bir ev bulacağız.
    -Teşekkür ederim baba.
    -Hadi gidelim kızım.
    -Baba ufak bir işim var, geliyorum hemen.

    Evet Ege hala yaşıyor! Ege'yi aradım:

    -Alo Ege?
    -Efendim?
    -Lütfen adresini verdiğim yeni evimizin önüne gel... Kabus evimizin... Sana yaşadıklarımı anlatmalıyım. Çünkü bir tek sen inanırsın...
    -Peki, hemen geliyorum.

    Hikaye bitmiştir. Okuduğunuz için teşekkürler. Birkaç gün içinde yeni hikaye ile döneceğim.
    ···
  8. 49.
    +2
    Bu ne gibko bir hikayedir amk
    ···
    1. 1.
      +2
      Beğenmediysen okuma yani.
      ···
  9. 48.
    +4
    FiNAL geliyor beyler. Hikaye bitmek üzere. Daha yeni hikayelerde dönüyor olacağım.
    ···
  10. 47.
    +4
    FiNAL iÇiN 4/5

    Yanımdaki adama baktım ve sadece şunları söyledim:
    -Çok üzgünüm. Kurtarmam gereken bir babam var ve daha yaşaması gerek...
    Adam yapma dercesine baktı ama ben bıçağı alıp adamın kalbine sapladım. Onu öldürdüm... Ben bir adam öldürdüm...

    Üç harfli konuştu:
    -Sonunda istediğimiz oldu ve bunu sen başardın. Şu an kızım babanı serbest bıraktı. Ama eve, karşı evden bir komşu geliyor. Hemen kaçmalısın ama ön kapıdan çıkamazsın.

    Ne yani birde yakalanacak mıydım? Önce kıyafetimle bıçağı sildim ki parmak izim kalmasın. Sonra koştum. Arkadaki pencereyi açıp oradan çıktım. Arka bahçede çit vardı, atladım ve koşmaya başladım. Soluk soluğaydım. Eve geldim. Kapıdan içeri girdiğimde salona oturdum, adamı öldürdüğüm için kendimi çok kötü hissediyordum ama babamı öldürtemezdim. O sırada telefonum çaldı. Babam arıyordu:

    -Alo baba?
    -Anneni aldılar, gördüm...
    -Ne?! Baba neredesin?
    -Tatil yerindeyiz. ikisi anneni aldılar ve benim için geliceklerini söylediler. Evden çık ve kalabalık bir yere git. Kendini kurtar.
    -Baba dur!
    Derken babam telefonu kapattı. Ne yani istediklerini yapmıştım! Küçük kız birden karşımda belirdi.
    -Maalesef görgü tanığı bırakamayız. Bize yardımcı olduğun için yakında ruhun huzura kavuşacak. Ama önce baban. Diyerek kayboldu. Babam kurtaramayacağım kadar uzaktaydı. Bu caniler bizi öldürecekti. Kendimi kurtarmalıydım...

    Spor ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Evimiz ıssız bir yerde olduğu için insanların olduğu kalabalık yere kadar koşmalıydım. Koştum... O sırada evimizin önünde onlar belirdi. Babamı öldürüp gelmiş olmalılardı. Son gücümle koşmaya başladım. iki sokak kadar ileride insanlar var, oraya ulaşmalıyım... Koştum... Ayağım lanet bir taşa takıldı ve düştüm. Lanet olsun yaklaşıyorlar ve ben yerde sürünüyorum! Ölüm bana hiç olmadığı kadar yakın...
    ···
  11. 46.
    +2
    Rezerved
    ···
  12. 45.
    +3
    Beyler son 2 part kaldı. 1 saate kadar yazıp bitiririm. Bu arada trende gireceğini düşünüyordum. Olmadı ama okuyanlar için hikayeyi sevdiyseniz ne mutlu bana.
    ···
  13. 44.
    +4
    FiNAL iÇiN 3/5

    Adam:
    -Buyurun?
    -Ailenizle ilgili çok önemli bir şey konuşmalıyım.
    -Üzgünüm, onlar hakkında konuşmak istemiyorum.
    Adam kapıyı kapatmaya kalktığında ayağımı araya koyarak engelledim ve dedim ki:
    -Lütfen...
    -Sadece 1dk.
    -Teşekkürler.
    içeri geçtik. Söze girdi:
    -Ne için geldiniz? Onlar hakkında konuşmak istemiyorum. Bizi dinliyor olabilirler...
    -Ne? Sizde mi biliyorsunuz?
    -Onları yok etmemin sebebi de buydu zaten.
    -Anlamadım. Anlatır mısınız lütfen?
    -Zamanında o kadınla evlendim. Sonra bir çocuğumuz oldu. Sonradan ona bir şeyler oldu. Önce anlamadım. Tuhaf hareketlerdi. Ama sonra o anlattı, tabi bunlar beni öldürmeye çalışmadan önceydi.
    -Bir dakika. Yani o mu sizi öldürmeye çalıştı? Peki size ne anlattı?
    -O... O bir cinmiş. Biliyorsun cinlerin cinsiyeti var ve aile kurabiliyor. Bunları dedikten sonra ondan ayrılmak istedim. Çünkü çocuğumda bir cindi ve onlarla aynı yerde kalmak istemedim. Beni öldürmeye çalışınca bende onu bir çeşit büyü ile dünyada bana hiçbir şey yapamaz hale getirdim.
    -Yani bana da yalan mı söyledi? Ruh olduklarından bahsetmişti. Peki niye sizi polise teslim etmemi istedi?

    O sırada kadın ru- pardon üç harfli önümüzde belirdi. Hiçbir şey yapmadan duruyorduk. Kadın:

    -Çünkü onu öldürmeni istedim.
    -Hayır, bunu yapmayacağım.
    Önüme bir bıçak fırlatıp söze devam etti:
    -Yapacaksın çünkü şuan ister inan ister inanma kızım babanın içinde ve ben istediğim an baban intihar edicek.
    -Peki neden sen öldürmüyorsun?
    -Çünkü yaptığı büyü yüzünden. Seçim senin. Baban mı? Tanımadığın bir adam mı?
    ···
  14. 43.
    +4 -1
    FiNAL iÇiN 2/5

    Sabah kalktığımda üstümü giyindim. Artık bu işi bitirecektim. Çiftliğin yerini biliyordum. Telefonu alıp çektiğim fotoğraftan adrese baktım. Sonra evden çıktım ve otobüse bindim. Çiftliğin en yakınındaki durakta indik. Yürümeye başladım. 5dk yürüyüşten sonra çiftliği gördüm. Çiftliğin kapısına geldiğimde heyecanlandım. Kapıyı çaldım, biraz yaşlı bir adam açtı.
    ···
  15. 42.
    +2
    Rez panpa
    ···
  16. 41.
    +3
    Up up up.
    ···
  17. 40.
    +2
    Up up up.
    ···
  18. 39.
    +3
    FiNAL iÇiN 1/5

    Sabah kalktığımda karakola gitmek için hazırlandım. Bu arada polisin adı Cenk. Evden çıkıp otobüse bindim. Karakolun önünde indim. içeri girdiğimde fazla kişi yoktu. Sekretere sordum:

    -Cenk beyin odası nerede?
    -Sağdaki koridorun sonundaki oda.
    -Teşekkürler.

    Odanın kapısının önüne geldim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Benim geleceğimi unutmuş olmalı ki şaşırdı.

    -Aa. Merhaba.
    -Merhaba.
    -Otursana
    Oturdum. Sordu:
    -Bir şey içer misin?
    -Birlikte kahve içebiliriz.
    Cenk sekreteri arayıp söyledi. 1dk sonra kahveler geldi. Planım buydu işte. Tuvalete gidene kadar kahve içecektik. 4. kahveden sonra nihayet Cenk:

    -izin verirsen lavaboya gitmem lazım.
    -Tabi ki. Kapıdan çıktığı an yerimden fırladım ve bilgisayarın başına geçtim. Şu filmlerde de olan, insanların profiline bakılan sisteme girdim. Hemen adamın adını, soyadını ve evimizin adresini yazıp aradım. Doğal olarak sadece 1 sonuç çıktı. Tıkladım. Adamın profiliydi. Hemen üstüne kayıtlı şeylere baktım. Bizim ev, bir araba ve işte bir çiftlik resmi ve adresi. Hemen fotoğrafını çektim. Sistemi kapattım ve yerime geçtim. Bunları yapmam korkudan 40sn sürdü. O sırada içeriden bir çığlık geldi...

    Hemen kapıya koştum ve açtım. Ve bende bir çığlık attım. Cenk... Kafası yoktu ve kanlar içinde yerde yatıyordu. O sırada duvarda bir yazı gördüm. Kanla "Bu adamla işin bitmişti" yazıyordu. Bu yazıyı sadece benim gördüğümü biliyordum. Karşımda sekreterde benim gibi bakıyordu. Biri daha benim yüzümden ölmüştü. Ağlayarak koştum, sekreteri ittim ve dışarı çıkıp bir banka oturdum. Neden? Ölmesi gerekmezdi...

    Telefonumdan fotoğrafı açtım. Adrese baktım. Burası şehrin çok uzak bir yeriydi. Yarım saat kadar bekledikten sonra otobüse binip eve döndüm. Yatağıma uzandım, çok yorulmuştum.

    GÜN 9
    Benim yüzümden herkes ölüyordu. Bu kabusu hemen sona erdirmem lazımdı, daha fazla kimse ölmeden.
    ···
  19. 38.
    +3
    Up up up.
    ···
  20. 37.
    +4 -2
    Sabah kalktığımda kahvaltımı yaptım ve düşünmeye başladım. Nasıl olurda bir polisin bilgisayarından adamın bilgilerine bakabilirdim. Buldum. internet üzerinden kendime bir polis ayarlayıp sözde onu görmeye karakola gidecektim. Ama baya tehlikeli. Salondaki koltuğa uzandım, biraz dinlendim. Sabah sporu için eşofman giydim. Spora çıktım ve koşmaya başladım. Aniden ayağım burkuldu. Tam düşecekken biri beni yakaladı. Birkaç saniye birbirimize baktıktan sonra beni kaldırdı. Konuştum:

    -Saolun.
    -Önemli değil bende koşuyordum. Yürüyelim mi?
    -Peki, yürüyelim. Biraz yürüyüp sohbet ettik. izinliymiş bugün. Bilin bakalım mesleği ne? Polis! Yarın iş yerine gelip gelemeyeceğimi sordum. Kabul etti.

    Akşam eve geldim. Yemek yedim. Odama çıktım. Yatağa oturduğum sırada telefonum çaldı. Simay arıyordu. Ben:

    -Selam.
    -Korkuyorum... Telefon kapandı. OLAMAZ. Sırf bir gün bir ilerleme kaydetmedim diye arkadaşlarıma zarar veremezlerdi. Taksi çağırdım. Simay'ın evinin önünde indim. Kapı aralık... Korkmaya başladım. içeri girmeden önce Simay'ı aradım. Hemen açtı.

    -Alo Simay!
    -Efendim. Ne bu heyecan?
    -iyi misin neredesin?
    -TV izliyorum.
    -Beni aramıştın...
    -Ben seni bugün hiç aramadım.

    Dediklerinin üzerine telefonu yüzüne kapattım. Dış kapıları sıkı kapalıydı. Ellerim titriyordu. En kötüsüde hayal ve gerçeği ayırt edemiyor olmam... Eve döndüm. içeri girer girmez şoka girdim. Camlar kırık, eşyalar yırtık ve incin... Beni evden bilerek çıkarmışlardı. Ağlayarak yukarı çıktım. Bıkmıştım. Yatağıma oturdum ve günlüğümü yazdım.

    GÜN 8
    Bana zorluk çıkarmak için her şeyi yapıyorlar. Ya bunların hiçbiri olmuyorsa? Ya gerçekten akıl hastasıysam?
    ···