-
1.
+35okuyan olur ya belki...Tümünü Göster
bir tek o sefer kulaklarınızı tıkayabilmenizi sağlayan kulaklık size müzikle beraber bazı şeyler anlattığında bindiğiniz otobüsün en arka koltuğunda cam kenarına geçip oturmaktır...
kalabalıkları görüp yalnızlaşmaktır... gülen onca insanın gülücüklerinin maskelerden ibaret olduğunu bilebilmektir.
hayatta sizi bir sofranın başına oturtmuş ve sizi her gün aynı tabakta farklı yemeklerle besleyip obez yapıp yerinden kalkamaz hale getirmek isteyen insanları farkedebilmektir.
sizi aldatana cevap olsun diye aynısını yapıp onu aldatmak yerine eyvallah diyip farklı olmayı başarmaktır...
etrafta kızlı erkekli ortamlarda herkes için çok normal gözüken o laubaliliklerin birer parçası olmayıp onları gördüğünüzde başınızı önünüze eğip yolunuza bakmaktır...
çok güzel olan bi kıza sadece bir kez bakıp kafanı çevirmenin... onu saatlerce seyretmekten ve bundan bir adım daha ileri gidememekten daha onurlu olduğunu bilebilmektir.
çıkar amaçlı arkadaşlıklara rağmen dostluğunuzdan taviz vermeyip her kavgaya çağrılmak ama hiç bir kavganıza kimseyi çağırmamaktır...
korkmalı ama korkak olmaman gerektiğini bilebilmektir... hakkın olanı arayıp daha azına asla razı olmamaktır...
kendini kabul ettirmek adına başkalarının savunduğu değerlere peşkeş çekmemektir...
dürüst olmak işkence olsa dahi bundan ödün vermeyip burada yaşayan milyonlarca aptaldan bir farkın olmasını sağlamaktır.
her zaman geri adım atıp ayakta kalmak yerine ileri adım atıp düşmeyi tercih etmektir.
izlenilen diziler deki hayatlarla aslında olmak isteyip olamadıkların gibi davranmamaktır...
"seni seviyorum"u yüzlerce kısa mesajla yazıp sevgini kanıtlamaya çalışmak yerine en derin duygularla gözlerin içine baka baka bir kez seni seviyorum diyebilmektir.
ağlamak gerekirse çekinmeden ağlayıp duygularında ne kadar kararlı olduğunu gösterebilmektir.
banyoda buğulu aynayı elinle silip kendine baktığında kaçamadığın o gerçekleri hatırlamaktır...
sen kimseye bakmadığında herkesin sana baktığını hissedebilmektir...
senin değilde seni seçen kızlardan gelen tekliflere "hayır"yanıtını verebilmektir...
saatlerce uyuyamayıp kendini sorguladığın o mahkemelerde kendini idam edip ansızın uykuya dalmaktır...
insanlar "sana ne oldu " diye sorduğunda hafif bir tebessümle dönüp "hiç"diyebilmektir...
bi kaç bira alıp kuytularda sarhoş olup haline ağlamaktansa havanın soğuk olduğu bir gece sadece bir pet şişe su ile sahile geçip bir bankta oturup ellerin morarana kadar denize ağlamaktır...
sesin kötü olduğu halde ne zaman ezberlediğini bilmediğin tüm şarkıları eve dönüş yolunda söylemektir... -
2.
0ayrılıklara alışkan olup her ayrılıkta bir farklı ağlamaktır be birader...
dağ gibi adam olarak gördüğün babanı ağlarken gördüğünde omuzuna el koyup ağlama baba diye bilmektir...
en sevdiğin insanı kaybettiğinde geç kalmışlık hissini mezarında anlayıp döndüğünde tüm sevdiklerine sımsıkı sarılmaktır...
mutlu edilmeyi hak eden tek kadının anne olduğunu bilip onu mutlu etmek adına sadece ona "annem" demenin yeterli olduğuyla gurur duymaktır...
her şeye rağmen affetmenin büyüklüğünü bilip affetmenin tekrar geri gel demek olmadığınıda bilmektir...
çok seviyor olmak köpek gibi olmak değil özgür bırakmaktır demeyi başarmaktır... -
3.
0çocukluğunuzda evinizin yoluna giden o yokuşlarda sadece minik avuçlarınızın babanızın bir parmağını tuttuğunu hatırlayıp büyüdüğünde de babanın aynı yokuşu çıkarken parmağını tutup ona bunu da hatırlatmaktır...
değer verdiğiniz bir kızın size ihanet ettiğini öğrendiğinizde küfürler edip onun gözünde bile saygınızı kaybetmektense dolu gözlerle ona bakıp sadece eyvallah diyip arkanı dönüp hıçkırıklarla yürüyebilmektir -
4.
0büyüdüğünü okul sıralarında klonlanmış koyunlar gibi sigara içerken değilde artık seni ekmek alman için bakkala yollamadıklarında anlamaktır...
sofraya çağırdıklarında "ben yemicem"demenin aslında ne kadar hatalı olduğunu beraber yapamadığın o kahvaltılarda "keşke"lerle hatırlamaktır... -
5.
0insanların senin için söylediklerine önem vermeyip kendi yolunu çizebilmektir…
farklı olmak kimsenin seni tanımadığı senin de kimseyi tanımadığın bir yerlere gitmeyi hayal etmek ama asla gidememektir… -
6.
0şıp sevdi sakızlarından çıkan “aşk nedir?”leri biriktirip hediye edebilmektir…
hafta sonu robotlaşmışçasına caddede ilerleyen insanların tam karşı istikametinde yalnız başına yürümektir…
sevmeyi şarkılarla dizilerle değil ilk muhabbet kuşunu kaybettiğinde onu bahçeye gömerken öğrenmektir… -
7.
0bir gün yaşlanıcağını camilere giden ihtiyarlara bakıp değilde başkalarının kutlayıp senin kutlamadığın o doğum günlerinde hatırlamaktır….
davulla zurnayla gittiğin askerlikte nizamiye kapısı kapandığında yalnız kalmak değil de zaten askere tek başına bavulunu alıp gidebilmektir -
8.
0dilenciye para vermek değil de selpak satan yaşlı teyze ye on selpak parası verip bir tane almaktır…
allah seni sevdiğine bağışlasın diyenlere hayır allah beni beni sevene bağışlasın diyebilcek kadar sevilmemektir… -
9.
0olum farklı olmak gözlerin dolup taşsa dahi içine akan yaşları yutabilmektir…
sana yapılan kötülüklere sebep sormamaktır... iyilik yapmak adına sebep aramamaktır... -
10.
0evinden iki durak önce inmek ve yürümektir...
soğukta üç çeyrek kokoreç söyleyip tam yemek üzereyken yanına gelen kediye bakıp kokoreçi onunla pay etmektir... -
11.
0her şeyin beklediğiniz gibi olmadığını kinder diye kırdığınız yumurtalarla anlamaktır...
ölen babaannenizin evin ortasında duran hareketsizliğine dalıp bu kez uyuyor olmadığını bilmektir...
herkesin size siz gibi karşılık veremiyceğini duvara attığınız yumruklarla anlamaktır... -
12.
0bir kızla öpüşmenin heyecan verici olduğunu onu hiç öpemeyip bu heyecanı yaşamaktır...
şanslı olduğunun farkına kazandığın yazı tura larda değilde kendi güzelliğini göremeyen bir kör kızla karşılaştığında varmaktır...
hayatın her şeye rağmen yaşanılır olduğunu bilmek ama hiç yaşamamak istemektir...
hakiki gururun veresiye yazdırmayı reddetmekte değil gidip parasını verip almakta olduğunu bilmektir... -
13.
0sizi seven insanlarla olan sohbetin tatlı anlarında masadan kalkmaktır...
öz güvenin lakayt olarak sağlanmıycağını bilmektir...
olum farklı olmak seni hiç kimsenin anlamamasıdır... -
14.
0farklı olmak ağlıycak bir omuz aradığında kendi omuzlarının yüküyle yalnız kaldığını fark etmektir...
sokak lambasının altında saatler geçirmektir... -
15.
0ne olursa olsun yalan söyleme diyerek seni büyüten ailenin en büyük yalanları söylediğini bir gün anlamaktır...
vazgeçilebilir olduğunu mahalle takımına alınmayınca değil seni başkasına tercih edenlerde anlamaktır...
acının tırnaklarını yeme diye sürülen biberlerden ibaret olmadığı "ben sana ne yaptım ki be özlem?"dediğinde verecek cevabı olmayanların çekip gitmesiyle anlamaktır... -
16.
0bedel ödemenin atari salonlarında aldığın jetonlardan daha pahalı olduğunu bi gün anlamaktır...
üzülmeyi bir trafik kazasında kaybettiğin değerli bir insanla değilde çocukluğunda alınamayan akülü arabayla anlamaktır... -
17.
0beyler sonra devam edicem... eyvallah
-
18.
0söz verip tutmanın ne kadar değerli olduğunu karnen kötü gelse dahi sana bigiblet alan babandan öğrenmektir...
mutluluğu parada değilde en sevdiğin filmi bir akşam televizyonda seyrederken görmektir...
yapılan hataların iz bıraktığını resim ödevini yaparken çizdiğin yanlışları sildiğinde izinin kaldığını gördüğünde farkedebilmektir...
utanmayı yaptığın yanlışların yüzüne vurulduğunda değilde... mahallende göz göze geldiğin çocukluk aşkının yüzüne çok kısa bir süre bakabildiğini farkettiğinde öğrenmektir...
hayatının kadınının belki şuan dünyanın bir yerinde seninle aynı şeylere baktığı ihtimalini unutmamaktır.
hiç kimseye yalvarmamayı... okul sıralarında düşük aldığın bir sınavın ardından öğretmenin peşinde koşuşanlar gibi değilde arka sırada sadece oturup tüm bunları izleyerek öğrenmektir... -
19.
0ayrılığın ne olduğunu hak etmeyen bir kıza kul köle olup terk edildiğinde değilde, seni ilk okula yolladıklarında annenin sınıf kapısında seni bırakıp gitmesiyle fark etmektir...
anlattıklarını kimsenin anlamadığını kardeşinin kırdığı vazodan sebep yediğin dayaktan sonra ağlaya ağlaya bunu senin yapmadığını anlatmaya çalıştığında öğrenmektir... -
20.
0uyanman gerektiğini çalar saatlerle değilde... sabahın bi saatinde annenin sobanın külünü silkelemesiyle çıkan o teneke gürültüsüyle anlamaktır...
en leziz yemeğin pahalı restorantlarda yenmiyceğini babanın yaptığı mangalın başında pişen ilk lokmayı beklediğinde farketmektir...