geçen yine olimpostayım

Poseydon çay demlemiş. Kahvaltı kurmuş ama böyle bir cimrilik yok. Adam emlak zengini Ege kıyısında yazlıkları var (bir de konma adalar var ama mevzusu değil). Sofra kurdum dediği de siyah zeytin, yeşil zeytin, bir küçük kalıp beyaz peynir, zeytin yağı, çay, kepekli ekmek. Bir de yağın üstüne baharat atmış. insan hiç değilse 2 yumurta kırar. Misafir umduğunu değil bulduğunu yer dedim. Çaydan bir yudum alayım dedim pprüşş Ege'den çekmiş yine suyu. Ağzım büzüştü amk tuzdan. Fazla bozuntuya vermedim.
+Ee Poseydon ne yaptın neettin gari?
-Valla ne olsun emeklilik işte uğraşıyoruz. Hades abin Zeus amcanın serveti yedi bitirdi. Piyasaya bir yığın borç takmış. Elde avuçta tükenince tabi "abi ben kendi rızkımın peşinden koşmak istiyorum" dedi. Doğalgaz işine girmek istedi Loki ile ortak iş yapacaklardı, Gazprom hayırdır çekti bunlara. Hemen geri vites. Adam tezgahı kurmuş sana bırakır mı? Neyse en son işte buna bir lokanta açtık yunan döneri, balık ekmek falan satıyor.
Zeus'un elinde bir şey kalmayınca iyice elini çekti işten. Kafa tabi gitti biraz. Geçen küçük tüpü yakacam diye yıldırımı çak buna. Hastaneye zor yetiştirdik.