-6
soğuk bir gecede üşüyen ellerin cebinde, ellerinden tutup kalbine kadar seni ısıtıp saracak bir el aramak. önünü kesen caddeyi tokatlayıp ayağının altına alan köprüyü geçerken, tam yolu yarılamışken, karşında bir ay parçası belirir. o kadar parlaktır ki beyazdan bir siluet, semavi bir afet. dizlerinin bağı çözülür, elimden tut yoksa düşeceğim diye haykırırsın. gözlerini kör edecek kadar yaklaşır sana, cebinden heyecanla çıkardığın ellerin havada bir sıcak avuç beklerken tek hissettiğin kulağında tatlı bir fısıltı olur. sevmek değil ölmek zamanı. tutunmayı bekleyen ellerin son nefesini veren bir nefer gibi kaldırıma yığılır. dizlerinin ıslaklığını o an hissedersin, yağan kar sıcak kan damlalarına dönüşür, iri taneli, kırmızı kırmızı. gece karanlığa gömülür, sabah çöpçüler ruhundan kalanları süpürür, güneş doğar, sanki hiç gece olmamış gibi hayat akmaya devam eder...