reserved

bir gece uyurken kızıl bir parlaklık ve dışarıdan gelen seslerle uyandım. sebebi neydi bilmiyorum çevremde bilen de yoktu. ama artık bizi bambaşka bir dünya ve o güne kadar bilmediğimiz tehlikler bekliyordu. bilinmeyene karşı bir savaş...

ne kadar zaman geçti bilmiyorum belki aylar yıllar geçmiştir...
çabuk çabuk etrafta ne bulabilirsen topla dedi evimizin biraz uzağındaki silahlı grubun başı olduğunu sandığım kişi. evimizin duvarlarındaki delikten dışarıya bakan kardeşimin elinde çift kırması vardı dışarı çıkıp gelenlere ateş etmeye hazırdı hareketlenir gibi olduğu için elimle dur işareti yaptım ve fısıltı şeklinde çok kalabalıklar bekle dedim... ne kadar zamandır sadece ikimiz vardık bu evde ve çevrede eskisi gibi insanlar yoktu artık. eskiden babamla yaşardık ama artık yok sadece kardeşim ve ben kaldık burada.

eski zamanlarda güzel bahçeli bir evimiz vardı şehir merkezinin biraz dışındaydı evimiz annem ben daha küçükken ölmüştü kardeşimin doğumunda. onu babam büyüttü babamdan başka kimsemiz yoktu o hep yanıbaşımızdaydı. bize bakabilmek için gece gündüz demeden çalışıyordu. o gece de çalışmaya gitmişti bir daha geri dönemedi... ona ne olduğunu hiç bilemedik.

o geceki olaydan sonra çevredeki herşey değişti insanlar bile. ağaçlar tamamen öldü dışarıda yeşil hiçbir şey kalmadı hava hep kapalı ve soğuk güneşi en son ne zaman gördüm hatırlamıyorum. çevremizdeki insanlar da artık yok herkes gitti yada intihar etti. arada sırada silahlarımızla birlikte şehir merkezine gidip avm ve marketlerde kalabilmiş yiyecekleri yada başka şeyleri arıyoruz, su da çok önemli artık çeşmelerimizden su akmıyor. çok az insan kaldığından söz etmiş miydim kalanlarla da iletişim kurmak tehlikeli... sanki dünya bir kül tozuyla kaplandı herey gri en çok aklımda kalan şey bu...

silahlılar hiç buraya kadar gelmezdi sanırım şehir merkezinde yiyecek birşey kalmamış olmalı kardeşimin yanında gidip hemen çantanı al içine erzaktan ne kadar doldurabilirsen doldur buradan çok çabuk şekilde gitmemiz lazım dedim kısık bir şekilde. ben de hemen kendi sırt çantamı bulup erzağı doldurmaya başladım içine bir kaç kek poşetlenmiş bir ekmek ve bir kaç su şişesini aldım. bir kaç makarna da vardı ama suyumuz çok az olduğu için onu pişirememiştik. ayakkabıların kuru yapraklara basarak çıkardığı sesler iyice evimize doğru yaklaşmıştı. hadi toparlan gidelim dedim kardeşime arka kapıdan çıkmayı planlıyordum. mutfaktan arka odaya geçmek için ayağa kalktığımızda ön kapı kırıldı içeri girmişlerdi.

okuyan yok mu lan kendi kendime mi yazıyorum?

Yaz mk yaz

Reserved

dışarı çıkmak için geç kalmıştık. bende ve kardeşimde birer çift kırma vardı. babamın av alışkanlığı sayesinde bu zor günlerde elimizde birer silah vardı ama bugüne kadar hiç kullanmadık kardeşim taşımakta bile oldukça zorlanıyordu oldukça ağırdı tüfekler bende zorlanıyordum ama kardeşime belli etmemeye çalışıyordum onun yanında güçlü görünmeliydim. silahı kullanmaktan vazgeçip saklanmaya karar verdim kardeşimle birlikte eskiden bizim odamız olan odaya girdik ve hemen elbise dolabına saklandık. elim tetikte hazır bekliyordu. artık eskiyen laminat parkelerden çıkan gıcırtı sesinden eve giren silahlı adamın yaklaşıp yaklaşmadığını anlayabiliyordum. dışarıda çok sayıda adam olmalıydı yüksesk sesle birbirleriyle konuşuyorlardı çünkü. umarım sadece mutfağa bakıp gider dedim içimden.

kız gibebilmiş mi idim

@14 yok sen ölmüştün

ayak sesi artık bizim bulunduğumuz odanın kapısından gelmeye başladı ve içeriye girdi dolabın kapağındaki aralıktan gölgesi yüzümüze yansıdı. kardeşim derin nefesler almaya başladı korkmuştu sanırım, elimi tetiğe zütürdüm eğer dolabı açarsa ona ateş edecektim. belki dışarıdakilere yakalanmadan kaçma şansımız olabilirdi. adam durdu ve dolaba doğru baktı elini kapağa doğru uzattı.

reserved

lan dikkat çekme çabalarınızı gibiyim

bir silah sesi duydum ama ben ateş etmemiştim kardeşim mi ateş etmişti yoksa kafamı ona çevirip baktım.

hayır o da ateş etmemişti dolabın kapağını açmak için elini uzatan adam silah sesiyle irkilmişti. hemen dışarıya doğru koştu. bundan iyi fırsat olamazdı evden kaçmamız için. hemen dolaptan çıktık ve dışarıya doğru koşmaya başladık. dışarıda ön kapının orada "kim ateş etti? neredeler ? sesleriyle kurşun sesleri birbirine karışıyordu. saldırıya uğramış olmalıydılar

koşarak uzaklaşmaya çalışırkenarkama baktım kamyonet kasasına monte edilmiş bir makineli tüfek ve çevresindeki bir grup silahlı az önce evlerine giren silahlı grubu mermileriyle biçiyordu. o anda aklımdan geçen adamların ölmesi değildi çevrede hala petrol bulunan yerlerin var olduğunu öğrenmiş olmaktı. daha fazla vakit kaybetmeden ormanın içine koştuk.