1. 1.
    0
    isteyen panpalarımızı başlığa davet ediyorum. 9 yıllık bu yalnızlık hikayesini, yediğim dayaklar, yürüdüğüm yollar ve şehirler arası çalışan bir fahişenin yaşayabileceği anılarımı sizinle paylaşmak istiyorum. isteyen varsa müsadenizle başlayacağım .
    ···
  2. 2.
    0
    ben ne kadar masum düşünsem de bir gün bu sarı çocukla yanında getirdiği top sakallı fen lisesi mezunu çocuk yolumu çevirdi ve bir daha sarı kızla görüşmemem konusunda beni uyardı. ben de sen sevgilisiysen bende arkadaşıyım, sana mı soracam dedim çocuk üzerime yürüdü, arkadaşı tuttu.. gerçekten de ona sormayacaktım. bir gün kızı akşam yemeğine davet ettim. yemek dediysem altı üsttü kafeye gidip pizza yiyeceğiz. hayatımda dışarda yemek yememiş ve babasından 5 liradan fazla para almamış biri olarak zor geçeceğini tahmin ettim. babamdan 20 milyon kopardım kızla buluştuk kafeye oturduk. menüde fiyatlar yazmıyor ya herru ya merru diyerek sipraişleri verdim. pizza geldi çatal bıçak alıyorum elime, titremekten beceremedim kesmeyi, hep titriyordur ellerim benim fakat durumunda verdiği heyecanla eller zıvanadan çıktı.
    ···
  3. 3.
    0
    hevesimi kaçırdınız lan giblemediğiniz için *
    ···
  4. 4.
    0
    gibliyoruz olum sen yeterki heves at amq
    ···
  5. 5.
    0
    yok la bunlar tutan hikayelerden değil, sex, uyuşturucu, ekşın, yok . bir de üslubum sarmadı herhalde.
    ···
  6. 6.
    0
    yaz panpa takipteyim
    ···
  7. 7.
    0
    devam ediyorum panpa 1 kişi olsa da yeter sıkıntı yok.
    ···
  8. 8.
    0
    asdqweqweasdsd
    ···
  9. 9.
    0
    o zamanlar gereksiz nezaket çabalarımız yok ben de aldım elime dilimleri muhabbet ederek yedik yemeğimizi. kasaya giderken hesabın ne olacağı konusunda bir fikrim olmadığı için ateş ayak parmaklarımdan yukarıya doğru yükselmeye başladı. neyse ki 18.5 milyon tuttu hesabı ödeyip çıktık. saatin geç olması sebebiyle yollarımızı ayırdık sanırım 20:30 civarıydı.. bundan sonra hayat yeniden rutin akışına döndü. lise son da derslerim çok iyiydi iyi kopya çekerdim. öyle ki 60 lık kasete dersleri hızlı okuyarak kaydedip sınavda kaset çaları belime takıp, kulaklığı gömleğin altından geçirerek elimi kulağıma dayayıp kopya çekmişliğim var. bir gün odasını bile bilmediğim rehberlik hocasını okulun içinde aramaya koyuldum. içinde bulunduğum durumu ona anlatacak görüşlerini alacaktım gerekirse bana ne yapmam gerektiğini söyleyecek ben de dikkate alacaktım fakat o gün odasında bulamadığım için bu planı kafamdan çıkardım.
    ···
  10. 10.
    0
    Takipteyiz devam
    ···
  11. 11.
    0
    anlatma dıbına koduğum.
    ···
  12. 12.
    0
    içimden geldiği gibi davransam da bilmediğim bir konu hakkında yetkin insanların görüşlerini almaya önem verirdim. ramazan kış aylarından birine denk geliyordu. ben de yurttaki inek tayfasını, iftar yemeğine davet etmeye karar verdim. hep hazır yedikleri için ya da yurttaki yemeklerin kötülüğüden bahsetmelerinden ötürü böyle bir vicdan yaptım kendi kendime. annelerin uzak ineklerin hepsine sordum. akşam eve gittim anneme durumu anlattım, sarma, karnı yarık, pilav ve babamın muhteşem salatası ve gelen 4 misafirle sofraya oturduk. yemeklerimizi yedik, kızlardan biri zaten ailesiyle yaşıyormuş. arkadaşı yanına evci çıktığı için beraber gelmişler. yemekten kısa bir süre sonra evden ayrıldılar. bizim sınıftaki inekle, sarı kız kaldı.. babamında gece nöbeti vardı salatayı kızların önünde şov yaparak hazırladıktan sonra yemeğe kalmadan işe gitmişti.. kardeşim ben annem ve misafirler salonda sobanın başında muhabbete koyulduk. sonra ben mahallemizi gezdirmek için dışarı çağırdım. sınıftaki inek gelmek istemediğini söyledi. annemle yedikleri sarmaların benim yaptığım şapşallıkların üzerine konuşuyorlardı.
    ···
  13. 13.
    0
    biz sarı kızla çocukluğumun en güzel günlerinin geçtiği, çocukların misketlerini ütüp, kafasını kırdığım, bahçelerden meyveler çaldığım mahallemizin çevresini gezmeye başladık. o zamanlar garibanlık az da olsa havadan seziliyordu. parkımızda sadece salıncaklar vardı, onlarda demirleri paslanmış zincirleri kırılmış, salıncağın altındaki toprak ayaklarını sürtmekten aşınmış haldeydi. tek salınca sağlam olduğu için onun binmesini istedim ama beceremedi. sonra indirdim bak böyle böyle yapacaksın geri gelirken bacaklarını toplayıp ileri giderken bacaklarını uzatacaksın diye taktikleri verdikten sonra yeniden sırayı ona verdim. yine yapamayınca dedim ben sallarım seni, temiziz olum ya oturaktan ittiriyoruz, ya da omuzlarından ittiriyoruz düşünerek yapmıyoruz bunu herhangi bir kasma yok. neyse salıncaktan indikten sonra kendi yaptığımız futbol sahasının yanına gittik. küçük oval taşlar vardır hani şu sapanla iyi sıkılan cinsten. biri yığmış zamanında işlevi ve amacı yok beraber o soğuk taşların üzerine uzanıp gökyüzünü seyre daldık.
    ···
  14. 14.
    0
    sen ne kadar iyi olursan o kadar kaybedersin tezini açıklayan ve liseli binlerin içinde am züt meme olmadığı için takmadığı böyleliklede incinin eski ruhunu kaybettiğinin göstergesidir

    artık sözlük sadece am züt brazzers şifresi olmuş
    ···
  15. 15.
    0
    evet beyler merak eden varsa hazır liseliler de yokken eskiye ait olan hikayeme devam ediyorum var mı kimse ?
    ···
  16. 16.
    0
    bütün insanlar bir yana, bir insanı güldürebilmenin verdiği hazzı o zaman ilk defa yaşadım. artık derslerde adını defterime, kitabıma karalayacağım ismini de öğrenmiştim. tabii ki hiçbir zaman böyle bir şey yapmadım. ispirtolu kalemlerle rengarenk tam sayfaya yazmaya başladım adını. lisedeki hocalarımıza da gösteriyor fikirlerini alıyor alıklık halini tam anlamıyla insanlara yansıtıyordum.. bir gün ikizi zannettiğim çocuğu sevgilisi olduğunu öğrendim.. canım gerçekten sıkılmadı eve bir sevgilisi vardı ve ben de onunla arkadaşlık edebiliyordum. düşündüğümde zaten ona sahip olmak gibi bir şey hiçbir zaman geçmemişti kafamdan. ki zamanla onu görebilmek için okul servisinden iniyor geleceği istikamete doğru yürüyüp sonra ona okula kadar eşlik etmenin beni hayata karşı nasıl motive ettiğini gördüm.
    ···
  17. 17.
    0
    yarım saat sonra kafeden kalktık. yürümeye başladık, birbirimizi tanımaya çalışıyoruz ama kimsin ne yapıyorsun nerelisin konuşması hiç olmadı aramızda. sadece anlatıyoruz soru sormaksızın. şehri arşınladıktan sonra, yeni açılan tansaş A girdik birer tane kola aldık. kolalar bittikten sonra şu klagib kapağı vurarak kim düşürecek oyununu oynadık. bilmiyormuş, beceremedi de zaten. ben vuruyorum tamamen tarafına yatıyor, geri ortaya getiriyorum kimin kazandığını hatırlamıyorum ama çok eğlenmişti. şimdi ezberimde olmayan fıkraları anlatmaya başladım dönüş yolunda. yatılı okuyormuş bu öğretmen liseliler hepsi şehirdan gelmiş. yurda bıraktıktan sonra da ben de evimin yolunu tuttum.
    ···
  18. 18.
    0
    anan
    ···
  19. 19.
    0
    evet beyler ben başlıyorum.

    sene 2004 lise son sınıftayım. ufak bir şehirde, üniversiteyi kazanmak için cemaat dershanelerinden birine -ki zaten yaşadığım şehirde bunlardan bir tane vardı- kaydımı yaptırdık.. hayatım boyunca sistemli ve düzenli ders çalışan bir adam olmadığım için genelde vaktimin büyük çoğunluğunu mahallede arkadaşlarımla oyun oynayarak geçirirdim. henüz bilgisayar oyunları hayatımıza girmemişken ve ailenin, nefes almak dışında bir beklentisi yokken mahallede ıslık çalarak toplanabileceğimiz o güzel evredeydim.
    ···
  20. 20.
    0
    eylül ayında okullar açılmadan iki hafta önce dershane başlayacaktı. bense yaz tatilinden memleketimden yeni döndüğüm için bir yandan arkadaşlarımla maç yapıp, misket oynuyor bir yandan da köydeki dayılarımdan öğrendiğim siyasi kavramları araştırıyor ve roman okuyordum. dayılarımdan birinin tavsiyesi üzerine, okuduğum ilk toplumsal roman olan ve elma işçilerinin sıkıntılarını, örgütlenmeleri ve grev sürecini anlatan bitmeyen kavga isimli romana oyundan vakit buldukça ara ara göz gezdiriyorum. (sürükleyici bir romandır.)
    ···