gizli işgal

emperyalizmin üçüncü bunalım döneminde, yeni sömürge ülkelerde, olası ulusal tepkileri çekmemek için kullandığı sömürü yöntemlerinin araçlarından birinin tespitidir. burjuvazi, oligarşi içinde emperyalizmi temsil eden "ulusal" görünümlü ancak işbirlikçi unsur haline gelmiştir. emperyalizmin "içsel bir olgu" olmasıdır bu. ordu ise bu dışa bağımlı oligarşinin çıkarlarını koruma amaçlı "devletin ordusu"dur. ülke her anlamda işgal altındadır, ancak her yer "ulusal bayraklarla" donatılmıştır. ki türkiye gibi bir ülke (g20 üyesi) normal kapitalist bir ülke olmaktan çıkmıştır, emperyalizme ve sömürüye başlamıştır yavaştan, hedef 2023 hadi hayırlısı bakalım.

"i. ve ii. genel bunalım dönemlerinde bu ülkeler için dışsal bir olgu olan emperyalizm bu dönemde aynı zamanda içsel bir olgu haline gelmiştir. (... ) geri-bıraktırılmış ülke içindeki çelişkiler görünüşte yumuşamış (feodal döneme kıyasla) halk kitlelerinin düzene karşı tepkisi ile oligarşi arasında suni bir denge kurulmuştur. emperyalist işgal gizlendiği için -emperyalizm aynı zamanda içsel bir olgu haline geldiği için- halk kitlelerinin milliyetçi tepkileri, gavura alerjisi nötralize olmuştur."

(mahir çayan, kesintisiz devrim ii iii)

yani bu suni dengeyi oluşturan parçalardan biri olan gizli işgal politikasına milliyetçilikle karşı çıklamaz arkadaş, çünkü milliyetçi dalganın amacı sınıfsız toplum, eşitlik vs. değil ki. hedef göstererek halkı bir arada tutma (her zaman solculardır hedef). tutuyosun halkı bir arada ama emperyalizme karşı yaptığın bir tak yok. öyle yemin ederken "her türlü emperyalizme karşıyız yha .s.s" deyipte bir yandan onların uşaklığını da yapmayacaksın.