halam tarafından tecavüze uğradım

alkolüyüm az buçuk yazım hataları yapabilirim.

onu görüyorum bankta oturuyo ve yaklaşıyorum ona doğru... Ellerimle gözlerini kapatıyorum..
Bunlardan bi daha yaş akmasını istemiyorum meleğim tamam mı diyorum (gülerek) . Tamam prensim deyip . Gözleri üstündeki ellerimi kavrıyor elleriyle... Yanına oturuyorum .. Biraz konuştuktan sonra 'senin eve gidelim, hem merak ediyorum evini' diyor. Tamam peki diyorum kalkıyoruz banktan.. Yürüyoruz birlikte... Kısa bir yürüyüşten sonra Dairemin kapısına varıyoruz...

Buyrun prensesim deyip kapıyı sonuna kadar acıyorum... Teşekkürler yakışıklım deyip içeri geçiyor... Evin çok güzelmis yaa özellikle şu kitaplığına bayıldım diyor... Sen Salona geç ben içecek bişey yapayım . +Ne istersin canım
- kahve alayım bi tane deyip gülüyor
Hazırlıyorum kahveleri.. Saat akşam 9 a geliyor... Içiyoruz kahveleri...

+içilmez sanmıştım emre
-neyi
+ kahve fincanını havaya kaldırıp kahkaha atıyor
- bak ısırırım seni diyorum (biliyorum ergence )
+ o cesaret var mı yaa sende deyip gülüyor.
Yanına gidiyorum gıdıklamaya başlıyorum .. O tatlı sesiyle gülüyor... Hadi ısırsana diyor , yapamam diyorum, ben kıyamam ki sana deyip dudaklarını öpüyorum... Tek bir öpücük bırakıp kafamı çekmeye çalıştığım sırada kolumdan tutuyor.. Deniz mavisi gözlerine bakıyorum... Beni kolumdan tutup kendine çekiyor... Dudaklar tekrar birleşiyor...

kharkiv ya da kiev olarak ben şehir seçimi yapmadım

yalan diyorsan okuma abicim saygı duyarım. hatırladığım kadarıyla yeliz kiev e bilet bulamamıştı . O yüzden Kharkiv e gitmek zorunda kaldım.

*& devam &*

Hayatımda sanırım öptüğüm en güzel dudak bu olacaktı... Yavaşça öpüşüyorduk... Elimi tutuyordu... Evet beyler öpüşürken sol elimi sıkı sıkı tutuyordu... Neden bilmiyorum ama çok hoşuma gitmişti..

pollux1 abicim burda oturup sana yok lan niye yalan söyleyeyim walla dogru , yok allah kuran kitap incil çarpsın doğru söylüyorum diyecek halim yok =) ben yaşadıklarımı yazıyorum sadece ,gerisi size kalmış. yazdıklarımda bazı ayrıntıları yazmamak zorunda kaldım ondan dolayı bağlamları anlamamış olabilirsiniz ne diyeyim =)

*& devam &*

Kucaklamıştım o hafif vücudunu... Yatağıma zütürüyordum... Yatağa bırakıyordum.. Oturur şekilde yatakta duruyorduk... Bana Seni çok seviyorum diyerek tekrar dudaklarımız birleşmiştı... Anlamadığım şey ne zaman temas olsa elimi sımsıkı tutuyordu... Kıyafetlerimizi çıkıyorduk o durumda sadece bırakmıştı elimi... Dünyaya ilk nasıl geldiysek şuan birbirimizin karşısında öyledik.. Vücudundan yayılan o hoş koku başımı döndürüyordu... birbirimizin vücudunu keşfediyorduk adeta...

.onun benim vücudumda, benim onun vücudunda dokunmadık yer kalmamıştı... Göğüslerine dokunuyordum garip bi şekilde irkilerek kendini üstüme atıp sımsıkı sarılmıştı bana... Göğüslerini vajinasını vücudumda hissediyordum... Kollarıyla sıkıyordu beni ve vücutlarımız adeta birleşiyordu.. Erekte olmamak mümkün değildi... Penisimi hissedince sarılmayı bırakmıştı... Vajinası ıslaklıktan parlıyordu... Ağzımı vajinasına zütürmüştüm.. Birden elimi yine sımsıkı tutmaya başladı... Her dilim değdiğinde bacakları gövdesi kasılıyordu...

yatağa uzanıyordu... Öpüşüyorduk son kez... Aşkım diyordu... Elimi sımsıkı tutuyordu. elim terlemişti ama yine bırakmak istemiyordum elini... Pembe küçük vajinası benim girmem için kendini hazırlamıştı... Vajinası çoktan ıslanmıştı... Penisimin başını sokuyordum, elimi daha şiddetli sıkıyordu... Bacaklarını kasıyordu. Ağzından nefes alıyordu... Yavaşça sokuyordum hepsini aşkımmm diye sessizce inlemesi beni bitiriyordu... Git gel yapmaya başlamıştım... Bu elimi sıkı sıkı tutuyordu... Hızlanmıştım inliyordu... Gözlerini kapatmıştı ... Penisim vajinasındayken ılık/sıcak bir sıvı hissetmiştim ... Boşalmıştı benden önce... Penisimi çıkardım hemen içinden. Boşalmak üzereydim karnına geldi spermlerim... Hayatımda ciksten hiç bu kadar zevk almamıştım... Hâlâ elimi tutuyordu... Gözüm çarşafa kaymıştı... Çarşafta kan vardı...

alena kızlıgını bana vermişti...

duşa girmiştik birlikte... Duşta elimi tutmaya devam ediyordu... Seni seviyorum meleğim dedim gözlerinin içine bakarak... 'Bende sevgilim... Herşeyden çok seviyorum seni ' diyordu bana... Duştan çıkıp yatağa girmiştik... sarılmıştık birbirimize... kokusunu içime çekiyordum... Saçlarına dokunuyordum... Beni bırakma diyordu alena... Neden o an öyle dedi bilmiyorum... Bırakmayacağım bitanem dedim... Sen benimsin...

sarılarak uyumustuk birbirimize... Sabah olmuştu yelizin mesajını görüyordum 'kız ne zaman gelecek' .. Olay bitmişti işte ... gerçekle yüzleşiyordum ... Alena yı vermem gerekiyordu onlara... Yatakta yatıyordu hala o... Uyurken daha güzeldi... Nefes alışverişiyle bi inip bi kalkan göğüslerine bakıyorum...

alena uyanmıstı. Uykulu sesiyle günaydın aşkımm demişti bana... kahvaltıyı yatağa getiriyordum... Üstünde sevistıgimiz yatakta kahvaltı yapmak güzel bir duyguydu...
& 1 gün sonra &
+Aşkım sana iyi bir haberim var
-dinliyorum sevgilim
+ yarın türkiyeye gidiyoruz... Ve bizim şirkette mimar olarak işe başlıyorsun
- ne ? Emre ciddimisin ? (seviniyor)
+evet canım deyip gülüyorum.. hazırlığını yap diyorum
Gelip sarılıyor bana... Gözlerinden 2 küçük yaş akıyor.. Bitecek diyorum sıkıntılar... mutlu bir hayat bizi bekliyor deyip bir öpücük konduruyorum yanağına... Ve evine bırakıyorum. Akşam
Arıyor beni aşkım annem kardeşim çok sevindiler çok mutluyuz şuan.. Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum

yelizi aradım yarın geliyoruz diye... Tamam bak sizi havaalınından alacağız o ana kadar bişey belli etme villaya geleceksiniz zaten arabayla. Tamam anladım deyip kapatıyorum telefonu...

zaman geçiyo... gideceğimiz vakit geliyo sonunda... alena yı almak için evlerinin bulunduğu yere gidiyoruz andrevle... Alena kapıda vedalasıyor hasta ve yaşlı annesiyle... küçük kardeşi sarılıyor alena ya... Biz aradan inmiyoruz.. Alena gelip biniyo araca... Çocuklar gibi sevinçli.. Öpüyor beni aşkım çok heyecanlıyım diyor... Gülüyorum . +Eşyalarını aldın dimi bi ekgib yoktur umarım
-yok sevgilim
Gidebiliriz o zaman andrev diyorum... Havaalanına geliyoruz.. Kiev-istanbul uçuşu için dakika sayıyor alena... Oturup bekliyoruz.. Susuyorum... Alena bişeyler anlatıyo ama ben susuyorum.. Konuşamıyorum.. Aşkım neyin var diye bile soruyor kız... Halsizim biraz diyorum... Alena nın mutluluktan gözlerinin içi gülüyor... Uçağa biniyoruz...

günler öncesinden vize işini halletmiştik alena ile. Her ayrıntıyı yazmamı beklemeyin..

uçak kalkıyo.. Cebinden küçük bir kağıt parçası çıkarıyo alena. Kız kardeşim elime tutusturdu giderken oku dedi... ve ne yazmış acaba deyip güldü alena.. ' bizi yanına alacağın günü sabırsızlıkla bekliyorum ablacım... Fazla özlettirme kendini olur mu ? '
Susuyordum susuyordum... Cam aşağı bakıyordum... Içim acıyordu... Alenanın hasta annesinin gülümseyisi geliyordu önüme... Mutlu oluşları... Kendime küfür ediyordum sadece.. Neden dünyaya gelmiştim ben.. Bi faydam yoktu oysa insanlığa... Zararım vardı...
Alena sorular soruyordu bana...
+aşkım nerde kalacağız
-benim evimde alena
+ alena mı ? Bana bugün soğuk davranıyormuşsun
gibi geliyo...
-hayır sadece yorgunum biraz..

alena kafasını omuzuma koyup camdan bulutlara bakıyo... Saçlarına dokunuyorum... Iniş vakti yaklaşıyo... Kalp atışlarım hızlanıyo... Içimde birşey parçalanıyo sanki... Iniyoruz uçaktan havaalanına giriyoruz...