1. 101.
    +1
    Kaç yalanın kutsallaştırılması gerekti? Kaç vicdanın harap edilmesi gerekti? (Will)
    ···
  2. 102.
    +1
    Will: Hangi Tanrı’ya dua ediyorsun?
    Hannibal: Dua etmiyorum. Gösterişsiz eylemlerimin, Tanrı’nın eylemleri yanında sönük kaldığını görmenin haricinde tanrısal varlığa ilişkin herhangi bir şey düşünme zahmetine girmedim.
    Will: Ben Abigail’i tekrar görmek için dua ettim.
    Hannibal: Duan tamamen cevapsız kalmadı. Onun bir parçasını görmüş oldun. Will evren küçülürse zaman geriye dönerse ve fincanlar tekrar birleşirse dünyanda Abigail için bir yer oluşabilir.
    ···
  3. 103.
    +1
    Tanrının nedensiz kötülükleri idraki aşar ve ironide eşi benzeri yoktur.
    ···
  4. 104.
    +1
    Dünyadaki en korkunç şey, her şeyin berrak olduğu bir an olabilir. (Dr. Bloom)
    ···
  5. 105.
    +1
    Tanrı’nın acı çektirmeye dair seçimleri bizim için tatmin edici değildir. Masumiyet onu gücendirmediği sürece bu seçimler bizim için anlaşılmazdır.
    ···
  6. 106.
    +1
    Hannibal: Ufukta görünen olaylar kargaşasında konumumuzu korur durumdayız.
    Will: Soğukkanlılık masken güçlü bir gerçek dışılık duygusu veriyor. Bu yaşananların çoğu bir rüya gibi geliyor.
    Hannibal: Rüyalar, bizi uyanıkken yaşadığımız hayata hazırlar.
    Will: Rüya görmek bir şeydir, fakat rüyanın doğasını anlamak ise başka bir şeydir.
    Hannibal: Olduğun kişiye uyanıyorsun. Anlaman gereken şey bu.
    ···
  7. 107.
    +1
    Hiçbir şey bizi yalnızlık kadar savunmasız kılmaz, Ajan Crawford.
    ···
  8. 108.
    +1
    Hannibal’ın tanık olduğum tek suçu, etki altına almaktı. Etki, farkında olmadığımız zamanlarda işe yarar.
    ···
  9. 109.
    +1
    Diğer insanlara güvenme ekgibliği, dine olan ihtiyacı arttırır. Diğerlerine güvenemezsen, Tanrı’ya güvenmek zorundasın. (Hannibal)
    ···
  10. 110.
    +1
    Dünya, kendisini görüntülerin seslerin, kokuların ve anıların bir ahenksizliği şeklinde sunar. (Hannibal)
    ···
  11. 111.
    +1
    Will: Köpeklerimi neyle besliyorsun?
    Mason: Sadece kendimle.
    ···
  12. 112.
    +1
    Hannibal: Cinayet mi, merhamet mi?
    Will: Merhamet diye bir şey yok. Merhameti biz yaparız onu, basit sürüngen beynimizde fazlaca büyümüş parçalarımızda imal ederiz.
    Hannibal: O halde cinayet de yoktur. Cinayeti de biz yaparız. Bu sadece bizi ilgilendirir.
    ···
  13. 113.
    +1
    Mason: Acıktım!
    Hannibal: O zaman burnunu ye.
    Mason: Yiyeyim.. burnumu mu yiyeyim? Ağzımda tavuk taşlığına benzer bir tat ve kıvam var.
    Hannibal: Tat, zihinde acıma duygusundan önce gelen bir yerde bulunur. Acıma duygusunun yemek masasında yeri yoktur.
    Mason: Kendime doydum!
    ···
  14. 114.
    +1
    Hannibal: Kimliği saklayıp ortaya çıkarmak epik Yunan eserlerinde sık kullanılan bir temadır.
    Will: Tıpkı savaşla sınanan arkadaşlıklar gibi.
    ···
  15. 115.
    +1
    Hannibal: Hepimizin kaderi kan ve boşluğun içinde uçup yüzüyor.
    Will: Herkes yemeğe hazırlanıyor.
    ···
  16. 116.
    +1
    Tilki, tavşanın çığlığını duyunca koşarak gelir. Fakat yardım için değil. Jack’in çığlığını duyduğunda, koşarak gelme sebebin ne olacak? O an geldiğinde yapılması gerekeni yapacak mısın? (Hannibal)
    ···
  17. 117.
    +1
    - Affetmek, o kadar yoğun ve hem bilinçli hem de bilinçsiz gerçekleşen bir durum ki insan bunu yapmayı aslında seçemiyor. Öylece oluveriyor.
    + Sende oldu mu bu peki?
    - Ben öldüm ve iki ölümün arasındayım.
    + Bir cümlenin sonundaki noktalama işareti, her kelimeye anlam verir. Onu takip eden her boşluğa da.
    - Sen benim noktalama işaretimin yerini değiştirdin, Dr. Lecter. Verdiğim anlamı değiştirdin.
    ···
  18. 118.
    +1
    Aşk ne nefret, tüm insanların anlayışlarının üzerinde döndüğü büyük menteşelerdir. Kendimiz için yaptıklarımız bizle birlikte ölür, başkaları için yaptıklarımız ise bizden sonra da hayatta kalır.
    ···
  19. 119.
    +1
    Freddie: Hayata döndürülmemin keyfini çıkacağım. Hiçbir şey bir hayatta kalma hikayesinden daha iyi satmaz.
    Will: Yerinde olsam bizi henüz hayatta kalanlar olarak görmem, Freddie.
    ···
  20. 120.
    +1
    Hepimiz biraz umut için çaresiziz. (Will)
    ···