hayatımın dayağını anlatıyorum beyler

toplanın beyler okuyunca yasadiginiza dua edeceğiniz bi kavga anlatıcam 22:55e kadar 2-3 kişi yazarsa başlıyorum

edit: nick6 esirgeyenler olursa malesef yavaşlatıcam olayı beyler..

edit: nefes aldıgınız her saniyenin kıymetini bilin. artistlik için, zevk için kavga etmeyin. iflahınızı giberler. sevdiklerinizle birlikte olun, yaşayanlarınız varken kıymetini bilin. tanımadığınız erkeklere potansiyel düşman diye değil de, potansiyel kardeş gözüyle bakın. insanlar kötü olsa da, iyi olmayı, iyi düşünmeyi bilin. her şey daha güzel olacak.

sene 2013, aylardan kasım. 4 arkadaş her cuma yaptığımız gibi bilardo oynamaya gittik cafeye. 4 masa vardır pek büyük bi yer değil, 2si girişte ikisi alt kattadır. alt katta yerin bi altı bu arada. biz üst katta bir iki çay içip muhabbet ettik. hava da yeni kararıyor saat 6-7 suları. neyse üst kattaki masaların boşalmaya niyeti yok biz de alt kata inelim dedik. masalardan biri boşaldı. geçti bizim 2 oğlan oynuyorlar, biz de sercanla oturduk bi yandan muhabbet edip bi yandan onları izliyoruz. diğer masada da esmer kara kuru 20 kilo 5 oğlan var. 3ü oturuyor onlardan da yaşları da bi 22-23 var. ayıptır söylemesi sercan bira almıştı, oturdugumuz yerde açtık bi yandan onu içiyoruz, işletme sahibi gelse de kapı dışarı etmez her hafta geldiğimiz mekan yani.

dinliyorsanız anlatıyorum beyler

Çocuklardan biri karga dediğimiz onur, diğeri de aramızda esprsine heval dediğimiz serhat. Bilardo salonu da kıç kadar, tepeden aydınlatmalı ama bi hayli loş bi mekan anlayacağınız. Kargayla hevalin oyunu bitti, sercoyla biz geçtik. Benim kıçım diğer masadaki cocuklara dönük. Şimdi cocuk diyorum ama ileride soverek anlatıcam siz de anlamışsınızdır hikayeyi. Neyse detayları net hatılıyorum 8 top oynuyoruz çizgililer bende. Bi top gavat gibi bi noktada duruyor, ben de hırslıyımdır illa sokucam deliğe. Tebeşirledim ıstakayı, hafif geri gittim. O sıra sopanın ucu arkadaki cocugun sırtına carptı, öyle dar bi mekan anasını sattığımın yeri. Donduk insanlık ndıbına kusura bakma kardeş dedik.

kimler burda görelim amk, devamlılığa göre sayfa sayfa yazıcam kısa bi olay değil. siz de taktikleri almış olursunuz

@9 sabırlı ol az bi amk
@10 eyvallah kardesim canın sagolsun

Bu itin evladı, dikkat et dıbına koyayım dedi benim nezaketimin üstüne. Sesimi cıkarmadım, çok kavgacı bi tip değilimdir beyler açıkçası unide kavga etmedim, lisede de 4-5 olayım olmuştur orta çaplı. Ama vucutluyumdur, koydum mu indireceğimi bilirim. Bu yuzden benden gucsuz gorunen insanlara asla vurmam. Dedigim gibi bu amuşlar da 50-60 kiloluk adamlar. Neyse bu it böyle diyince döndüm serkana baktım, göz kırptı. Öyle kavga arayan adamlar olmadığımız için devam ediyorduk biz oyuna, tam o sırada

Sen adamdan saymıyon mu lan bizi dedi arkamdaki gavat, birader özür diledik oyununa devam et dedim. Arkamı geri döndüm, bu sırada oturan 3 oğlan da kalkar pozisyona geçti, anladım o sıra bu binler olay arıyor. Ne yalan söyleyeyim, hafif bi kuşku oldu içimde. Zemin katı amk, belki dayak yeriz. Hiç de havamda değilim açıkçası. Bu bana laf eden ittirdi beni tekrar cevap verip onu kızıştırmam için belli ki. O sıra karga ayağa kalktı, gibtirin gidin burdan dedi. Karga da kısa boylu ama kaslı yine de bodur görünen komik bi cocuktur amk.

beyler bu akşam bu bitecek, söz veriyorum. bi kısmı yazılı kalanı da devam ediyorum merak etmeyin beklemek yok. şukularınızı bekliyorum

Bunlar kargaya doğru hallenirken benim karşımdaki gerindi o sıra anladım yumruğa yelteniyor, bunun kafadan tuttum direk 20 santim yandaki duvara koydum. Geri çektim bi tane de solla vurdum, bunun nevri döndü, o sıra sercan heval ve karga diğerlerine girdi bile. Artık girdik bu yolun içine geri vites yapmaz yakışmaz dedim içimden, bir de o artistliğine iyice sinirlendiğim için saydırıyorum buna bir iki. Bunlardan 2si ıstakayla bize vurmaya başladılar, o sırada isletmeci emrah abi ve bi kaç esnaf arkadaşı da aşağı indi bunları bizden ayırdılar. Yukarı çıkardılar

5-10 dakika sonra emrah abi indi, iki nasihat çekti. Eyvallah abi dedik üstüne de 4 beleş çay gönderdi aşağıya sağolsun hararetimizi aldı az çok. Biz de bi yandan oynuyoruz bi yandan olayın muhabbetini yapıyoruz, emrah abi gelmeseydi şöyle döverdik diyor karga, heval da yok moruk diyor adamlar sopalarla giriyordu en son diyor, sercan hevale küfür ediyor yannan senin elin ayağın yok mu sopa 1 metre ilerinde duruyor diyor. Bi yandan gülüyoruz bi yandan da hasar tespiti yapıyoruz, karganın kaşı açılmış, sercanın da boynunda sıyrıklar var, bende bi şey yok. Moraller iyi sıkıntı yok dedik yaklasık bi 3 saat orda durmuşuz saat 10 çeyrekti yavas yavas cıkalım dedik.

kimler burda göreyim, olaylar başlıyor ona göre.

Çıktık yukarı hesabı ödedik, sercan dingili moruk ben montu unuttum dedi aşağı indi o sırada biz de sigara içelim dedik kapının önüne çıktık. Hasanpaşanın küçük dar bi sokağındadır bu bilardocu, dar sokak taş çatlasın 50 metre bir şey. Ana yola bakan tarafta 8-10 cocuk bekliyor, bende de miyop var uzağı pek seçemem, sokak lambasına yakın bi yerde duruyorlar ordan gözüme çarptı. Kargaya dedim bi bak bakayım bunlar aşağıdaki muallaklerin arkadaşları olmasın, baktı yok moruk dedi bu mahalleden olsalar tanırdık cocukları demek ki değiller ve adam getiremezler bu süre içinde. Bu sırada sercan çıktı, o da yolun sol tarafına baktı, tam ters taraf yani. Bu saatte bunlar kim lan 10 kişi dedi, bu sefer kafayı sercanın baktıgı tarafa çevirdik.

Beyler hemen kısaca bi karakter analizi yapayım, malum kimse birbirine çaktırmasada zütler atıyor. 4 kişiye belki 18-20 kişi var sokakta ve hiç olmayan şeydir. Heval, 175 boylarında bitlisli esmer tek kaş bir denyodur. Böyle dediğime bakmayın kalbi yüzünün aksine temizdir, ara sıra torba tutan bi bin. Bu yüzden sağlam dayaklar yemişliği var. Kısacası ipsiz sapsız yannanın teki. Karga, dediğim gibi kısa ama kaslı, cücük de deriz, sesi de karga gibidir atın evladının. Ama onu da severim, açıktan üniversite okuma gayretindedir. Sercanla çocukluk arkadaşıyımdır, yakışıklı bir bintir. Yapılı, marka giyer, ailesinin durumu iyidir bizlere göre. Ben de 180lerde hafif kaslı, eğitimine önem veren dangalağın biriyimdir, dediğim gibi kavgayla pek içli dışlı olmadım hayatım boyunca, ama zamanında ders almıştım. O da mahalle arası fight club amk ders denemez.

Neyse, dediğim gibi kafayı sercanın tarafa çevirdik. O sıra herkeste bi züt attı, sercan direk eli montun içine daldırdı muştayı taktı. Heval de montu üstünü kontrol etti, bıçağı almamışım anasını gibeyim dedi. Kargaya baktım, bana baktı. Sercan kargayla bana baktı, heval içeri doğru emrah abiye baktı. Emrah abi çıktı sokağa baktı, beni bulaştırmayın gençler az sonra dükkanı kapatıp eve gidicem zaten yaşlı başlı adamım ama size yararı dokunur belki dedi içerden kallafi sopa verdi. Beyzbol sopası gibi ama tabi değil amk. Sadece görünüşü sağlamdı, tutma kısmı siyah elektrik bandıyla bantlanmıştı. Ulan kavga etmekten çekinen ben, züte girdi artık bi kere diyerek aldım sopayı elime. Kapının önüne çıktım.

Sercan bana döndü, kanka sen kaslısın al şu muştayı vurduğun gol olsun dedi. Ulan dedim huur cocugu ben kendimi bıraksam 4 kilo tak bırakıcam dışarı bandırmada mal indirir gibi dedim. Karga bi güldü bu lafa, sonra allahtan bi güç geldi amın oğluna ki indi merdivenlerden sokağa. Ben de sopayı sercana verdim, çünkü biliyorum pekekentte muşta da olsa yakın temastan bi hayli korkuyor bi kadar kişi içinde. Taktım muştayı, elimi montun cebine soktum. Sırasıyla heval, sercan ve ben de merdivenlerden indik. Sokağa, anayolun olduğu taraftaki sokaktaki huur cocukları bize doğru gelmeye başladı, hepimiz o tarafa bakarken aklıma diğer taraf geldi. Bakmaz olaydım ordan da yürüye yürüye geliyorlar. Sercanı dürttüm, arkasını döndü, sopayla kendine bi havalar verdi sanki beyzbol oynuyo da top atıcak karşıdakiler amk.

şukular durduğu an ben de dururum, hiç çekinmem hem de tam şimdi.

Deseler inanmazdım ama sercan sopayla gardını aldı, ben sercanla aynı tarafa bakıyorum. Kargayla heval diğer tarafa. binlerle aramızdaki mesafeye bir metreye indi, yemin ediyorum hani derler ya, hiç de inanmam ama hayatım film şeridi oldu. Yani evdekileri düşünüyorum, ölecek miyim ne olacak, kimde bıçak var, nereme takacak, evdekiler ne yapacak, okul ne olacak. giberim anasını lan böyle hayatın dedim, allah bizi neden bunla sınıyor dedim, benim ne farkım var şimdi evde oturup sozlukte entry giren huur cocuklarından derken, serkan sopayı salladı, bildiğin taşa vurur gibi bi ses geldi orrrospu evladını teki yerde, dıbına koyayım 2 kişiye 10 kişi düşüyor, tam karşımdakinin tam elmacı kemiğine koydum muştayı bunun gözler kaydı. Derken serkandan sopayı alıp bunu yere düşürdüler, kafasına suratına vuruyorlar, o sırada 2 üç yumruk sallarken biri geldi kollarımdan kitledi arkadan

Beyler bi surata aynı anda 3 kişi yumruk atıyor, kafamı sola çevirdim, heval yerde başında 3-4 kişi tekmeye boğuyorlar cocugu, karga duvara sırtını vermiş tekme atıyor bunların boyun hizasında ve 1-2 kişiyi yerde bırakmış, sercanın ve benim vurduklarım da yerde, ama benim suratta ardı arkası kesilmeden flaşlar patlıyor. O acıyı anlatamam anasını gibeyim. Dua edecek gücüm kalmadı, karnıma kum torbası gibi çalışıyor binin biri, suratı gözümün önünden gitmiyor sanki anasını gibtik amın oğlunun. Mahalleli de camda, bi kaç kadın bağırıyor, biri polisi arıyorum diyor ama bunların hepsi hayal meyal, cunku kendimi teslim ettim nerdeyse, burdaki arkadaşın dediği gibi işin sonu anala gidiyordu düpedüz. Tam o sırada sokağın ortasına metal katlanabilir bildiğiniz kahverengi demirden, bordo züt koyma yerli kahvehane sandalyesi düştü, tam da o huur cocuklarından birinin kafasına..

O sırada kalan gücümle beni arkadan kıstıran amın feryadına geriye doğru kafayı koydum, bilardo salonunun giriş merdivenlerine alaturkaya sıçılan tak gibi serildi. Muştayla birine daha koydum, tek kişi kaldı bana girişen, kafamı eğdim bunun göbeğine kafayı koyup koşa koşa ileri zütürmeye başladım. Sandalyeyi ortaya fırlatan da emrah abi ve 2 esnaf arkadaşı. Ben bu şerefsizi bi binanın girişine kadar sürükledim çünkü atın torunu 65 kilo falan. Bu benim ensemi ısırdı nasıl bi çaresizlikse, ben de bunu tam ortasından tutuyordum, kaldırdım üstümden geriye yere yapıştırdım, ben de düştüm. Debeleniyoruz yerde, bi o vuruyo bir ben. Ama artık benim yumruk yemekten canım acımıyor, sadece beynim giderek eriyordu amk. Gözlerimde kararma başladı, görüş açım bu binin suratından ibaret oldu sadece.