mesajım;

ben;uzak durmamız daha iyi. kararıma saygı gösterirsen sevinirim.
rüzgar:nedenini söylersen...
ben:sen bana baktığında başkasını görüyorsun. istemiyorum.
rüzgar:yarın konuşuruz.
ben:konuşacak bir şey yok istemiyorum.
rüzgar:pekala.

o pekala mesajından sonra ablamı da kendimi de bıçakla doğrayasım geldi.
nasıl uzak duracaktım bilmiyorum. niye yol verdim? haklı bir sebepten.
neyse ki mantığım hala benimleydi.
aşk değildi, aşk olsa duramazdım.

her şey mükemmeldi.
güzel bir sabaha uyandım.
beni kahvaltıya çağıran babamın elini kolunu tutup dans ederek elimi yüzümü yıkmaya gittim.
annemi öperek uyandırıp abimin yastığını gavurun altından çeker gibi çektim.

neşeliydim anlayacağınız.
taa ki telefona mert'in attığı tehdit mesajı gelene kadar.

bu gecelik bu kadar. zaten elim kolum saçma sapan harflere sayılara basıyor.
rezil olmadan yarına kalsın. gözlerim kapanıyor artık.

iyi geceler herekse.

bu ibret olarak dursun uykumun kanıtı yemin ediyorum bilmeden oldu.
anlayın nasıl ölüyorum herekese ne lan.

bass tekeee nikli arkadaş.
bu kadar küfrün içinde çoğunu okumadım.

buradan sorarsan cevaplarım.

yarın devam edeceğim.gözlerim açılmıyor.
günlük de aç kapa pert oldu.

bu da kendisinin telefon zili.yazlıkta sormuştum unuttum eklemeyi. alakasız ama paylaşayım

https://www.youtube.com/watch?v=oMe4kVNKvNk (passive)

sonraki bir kaç gün rüzgarı hiç görmedim.
öfkem ve haklılığım yavaştan özleme ve pişmanlığa dönüyordu.

her akşam sapık gibi kızın twitter'ına bakıyor paylaştığı şarkıların çevirisinden rüzgar'a bir gönderme olup olmadığını anlamaya çalışıyordum.

tam anlamıyla sıkışmıştım.

o bir kaç gün sonra okulun kapısından ben ve kızlar girmek üzereydik ki rüzgarı gördüm.
öyle bir havayla indi ki arabadan pekekent bir süre bakakaldım.
siyah v yaka tşört, üzerine dar kesim siyah deri ceket.

kulağımda direk şu çaldı o anda; https://youtu.be/pta-gf6JaHQ?t=48

duru hadi gidelim deyip kolumdan tuttu.
+çok yakışıklı gavurun doğurduğu dedim.
-kızım bırak barışmışlar işte eskisiyle aramadı sormadı seni.
+barışmamışlardır yok. cem yılmaz gösterisindeki (yok lan uçağı da yoktur) yüz ifadesindeyim yine *

öyle mallaştım bir süre. konuşmaya karar verdm.
her şeyi bırak özlemiştim.
ama onurlu davranıcaktım. herkesin içinde sert konuştuğum için özür dileyecektim.
dön demeyecektim ya da kızla olan durumu sormayacaktım.

+selam uzun zaman oldu dedim.
-fark etmemişim deyip laptobu kapatıp yanına koydu. ayağa kalktı.

bir şey demedim.

+nasılsın dedi.
-iyi sayılır sen?
+fena değil bir sorun yok.
-benim dersim var gitmem lazım dedim.

o sırada yanımızdan iki tane kız geçti. rüzgar'a çok saçma bir bakışla yavşadılar.

tekrar ona dönüp dikkatli ol yatırmasınlar yeşilliğe dedim gülümseyerek.
+dersin kaçta bitiyor. (bir kere de geyiğe katıl be adam)
-blok ders sürer biraz.
+çıktığında haber ver seni bir yere zütüreceğim.
-yok eve gitmem lazım.
+çıktığında bekliyorum.
-peki madem. çok geç kalamam yalnız.

itiraf ediyorum rüzgar benim

Bak ya dıbına kodumun evladına bak, lan susamcık hani değişecekti bu kodumun bini? Biz böyle insanları burda istemiyoruz dıbına koyim. gibtirsin gitsin uludağda ekşide yazsın dıbına kodumun samimiyet yoksunu kasıntı huursu.

Beyler sakin olun Harun benden sonra bin olmuş zaten. Ayrıca sizene lan cugulayan cugumanlar. Tribe girdi herifler ayol

Kimse de demiyor ki abisiyle mert durduk yere sataştı.

Bu kadar yazılanın içinde kendi doğruları olan tek karakter rüzgar ve evet alfa erkek böyle olur. Babam da böyle geri adım attıramazsınız

herkesin çayı geldi.
rüzgar dokunmadı çayına. ortam gergin.

ablam:çayına dokunmamışsın merak etme zehir atmadım.(gerginliği dağıtmak istedi)
rüzgar; sorun yok adli tıp gelişti.
abim: susamlıya dua et sen dün için. (ah abi ah abi)

annem: oğlummm! bizde misafire ayıp edilmezç
babam: anlat bakalım olay ne.sana ısınamadım tatilde o davranışından sonra.
rüzgar:susamlı ne anlattıysa o.
babam:susamlı bir şey anlatmadı. senden dinliyoruz.
rüzgar: ona değer veriyorum ve beraber zaman geçiriyoruz.
babam:şimdiii, seven adam abisine öyle saygısızca davranmaz delikanlı.

rüzgar:seviyorum demedim değer veriiyorum dedim. kaldı ki birini sevsem bile
bana yapılan bir saygısızlığa izin vermem.
oğlunuz beni arayıp görüşmek istedi. jargonuna dikkat etmedi.
düzgün konuşsaydı konuşacağımı söyledim.
burası için yine aynı şey geçerli.
buraya siz istiyorsunuz diye değil susamlı'ya değer verdiğim için geldim.
evde huzuru kaçmasın diye.

babam önce sinirlenir gibi oldu. sonra açık sözlülüğünü takdir eder gibi çayını içti ona bakarak.
abim ise hala çok öfkeliydi. babamın yanında yemedi ama.

babamın yumuşadığını futbol muhabbetinden anladım.

+hangi takımlsıın sen.
-türkiyede futbol oynanırsa birgün tutarım belki.
+biz ailecek fenerliyiz. fanatiğizdir de.

ohh rahatlamıştım.

annem;ailen ne iş yapıyor. (abim kalktı odasına burnundan soluyarak gitti)
rüzgar: dağıtıcı firma merkezi istanbul ve edirne de çalışıyoruz. coca cola cappy gibi markaların nakliyat ve dağıtımını yapıyoruz.
babam:sen çalışıyor musun orada.
rüzgar:yaz aylarında.

bir süre sohbet ettiler. babam ilginç şekilde sevmişti rüzgar'ı.
rüzgar'da her zmaanki gibi sorulara direk cevap vermiş ve güven kazanmıştı.

rüzgar: sorun olmayacaksa susamlıyı dışarı çıkarmak istiyorum.
babam: telefonunuz açık olsun erken dönün.

çok mutluydum.

hiç bir şey diyemedim. anahtarı aldım kapının kilit sesi o kadar tok ve keskindi ki
ben açtıkça onun canının acıdığını hissettim.

kapıyı tamamen açtım. dönüp son kez baktım.
gözleri dolmuştu sadece ama yine de kaşlar çatıktı sanki görmemeliymişim gibi..
benim de gözlerim doldu.

kapı açık elim kapıda;

+neden gözlerin doldu rüzgar.
bir şey demedi... alnına düşen saçını geriye doğru attı.
tekrar koltuğa geçip oturdu.

neyi bekliyorsun dedi.
+kal demeni bekliyorum.
-kal o zaman.

kapıyı kapattım koşarak gidip sarıldım.
önce sarılmadı sonradan kolalrını belimde hissettim.
o kadar sert sarıldı ki sözlerden çok daha kıymetliydi.

vicdanını rahatlatmak için geldin burada anlatıyorsun. saplattın kendine, herifin üstündeyken kalçalarını tam bir huur kıvırdın. şimdi gelmiş burada aşıktım kıskandım yoka ailesiyle arası yok çok üzüldüm ayağı yapıyorsun. inşallah zütünü zenciler giber. öptüm.

daha sonra rüzgar'ın yanından ayrılıp düşünceler eşliğinde anıl'ın yanına gidip oturdum tekrar.

30dk sonra rüzgar okuldan çıkarken yanımaza doğru yürüdü. tedirgin oldum.

anıl'a dönüp demin için kusura bakma. dedi. (kırklı yaşlarına geldiğinde peygamberlik falan beklemeye karar verdi heralde) hayatımda daha çok şaşırdığım başka bir an yoktu.

anıl da kaldı öyle. ö,önnemli değil dedi.

sonraki gün de bizim üniversteden bir kulübün düzenlediği parti vardı.
aslında gitmeyi düşünmüyordum. anıl'a hayır demiştim ama madem rüzgar böyle... o zaman olurdu.

devam...

gözlerime inanamadım kulaklarıma tüm duyu organlarıma.
rüzgar bu olamazdı.bu kadar olamazdı.

engeli kaldırıp onu aradım.bu sefer iyice zıvanadan çıkmıştım.

+nerdesin adi pislik herif.
-susamlı noluyor.
+nerdesin nerde sana iki çift lafım var.
-iyi 10 dakikaya okulun kapısında ol.

10 dakika sonra arabayla geldi.

+atla had burada olmaz.
arabaya bindim. uzaklaşma şu ilerde çek sağa dedim.

arabayı çekti.

+sen nasıl birisin böyle ne pislik ne berbat bir adammışsın.
-eski sevgilini dövdüm diye mi?
+bitti anlıyor musun bitti.100 metre yakınıma bile yaklaşma.
-öyle mi
+öyle.

tam inecektim gaza patinaj yaptıracak kadar yüklendi.

rüzgar indir beni, bak bağırırım
+bağırmazsın. sadece konuşucaz.

ne desem olmayacakt. şile yoluna kadar girdi.
bir yandan korkuyordum da.
sinirini körüklememek adına tüm yol susutum.
1 buçuk saatlik yolun ardından. şile merkeze geldik.

gelsin bakalım rüzgar bini.

ulan muallakleşiyorum heralde ahahaha.
heycanlandım aq.aksdpaskdkaksldkaş

yukarda bir arkadaş demiş o anlatsın diye kendi gözüyle aynen katılıyorum.

ha bir de akşam mı gelecek.
küfürsüz züt etmek adına burada olacağım.
tüm iyilerin kahramanı olucam aq.

Olum ben bu adami buldum instagramdan takip ettigi 8 kisi var içlerinde banu diye bir kizda var hadi baklim merakla bekliyoruz

bir küçük ara devam edeceğim. babamlar geldi.